×Uygulama Logosu

Habokado - Akıllı Haber Özeti

Özetleri Okuyun ve Dinleyin

Haberi Yapay Zeka ile Özetinden Okuyun. Neden Habokado?

Rüstem Garzanlı

Ahlâk Nedir?

25 Aralık 2024 00:24

Ahlâkın en güzeli hayatında uygulayan, insanlığa rehber ve güzel model olan Hazreti Muhammed (asm), olmuştur. 1 O, sözüne, şahâdetine, ahdine, kefâletine ve sadakatine en azılı düşmanları da dâhil, herkesin kesin olarak inandığı ve takdir ettiği "El-Emin" sıfatına sahip, en kâmil ve güzel ahlâkında herkesin birleştiği emsalsiz bir zatt-ı ekmel, kimsenin sözünü kesmez, konuşması bitinceye kadar dinlerdi. "Sizden önceki ümmetlerin helâkı şu sebepledir Onlar içlerinden zengin ve soylu bir kimse hırsızlık yaptığı zaman onu bırakırlar, fakir ve zayıf bir kimse aynı suçu işlese ona ceza verirlerdi. Allah'a yemin ederim ki; Muhammed'in kızı Fâtıma da olsa muhakkak cezasız bırakmazdım! "buyurdular. Ümmetine düşkünlüğünü Cenab-ı Allah şöyle buyurmuş: "Andolsun size kendinizden öyle bir peygamber gelmiştir ki sizin sıkıntıya uğramanız ona çok ağır gelir. O, size çok düşkün, mü'minlere karşı râuf (çok şefkatli) ve rahîm (çok merhametli)'dir. 2 Peki, böyle bir Peygamberin ümmeti olarak, O'nun modelini kendimize rehber edebiliyor muyuz? Her hangi bir kardeşimiz sıkıntıya uğradığı zaman onun sıkıntısı bize ağır geliyor mu? Ahdimize, kefaletimize, sadakatle bağlı mıyız? İnsanlara saygı, şahsımıza yapılan kötülükleri affetmeyi biliyor muyuz? İntikam almak, insanlar arasında ayırım yapmaktan, başkasının gizli hallerini araştırmaktan kaçınıyor muyuz? Evet diye biliyorsak o zaman Peygamberimize yakışır bir ümmet olduğumuzu söyleyebiliriz. Aksi takdirde ahlâken nakıslıktır. Hülâsa-ı kelâm: Efendimizin (asm) şu hadis-i şerifiyle konuyu bağlayalım: "Nerede ve hangi halde olursan ol Allah'tan kork. İnsanlara güzel muamelede bulun."3, şeklinde ahlâkın en güzel model ve yolunu bize gösterilmiş, vesselâm …. 3- Tirmizî, Birr ve Sıla, 55.

Risale-i Nur'dan

Siyaset Propagandası Yalana Ziyade Revaç Verdi

25 Aralık 2024 00:22

Bu sıdk ve kizb, küfür ve iman kadar birbirinden uzak. Asr-ı Saadette sıdk vasıtasıyla Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâmın a'lâ-yı illiyyine çıkması ve o sıdk anahtarıyla hakaik-ı imaniye ve hakaik-ı kâinat hazinesi açılması sırrıyla, içtimaiyat-ı beşeriye çarşısında, sıdk en revaçlı bir mal ve satın alınacak en kıymetli bir meta hükmüne geçmiş. Ve kizb vasıtasıyla Müseylime-i Kezzab'ın emsali, esfel-i sâfilîne sukut etmiş. Ve kizb, o zamanda küfriyat ve hurâfâtın anahtarı olduğunu o inkılâb-ı azîm gösterdiğinden, kâinat çarşısında en fena, en pis bir mal olup, o malı satın almak değil, herkes nefret etmesi hükmüne geçen kizb ve yalana, elbette o inkılâb-ı azîmin saff-ı evveli olan ve fıtratlarında en revaçlı ve medar-ı iftihar şeyleri almak ve en kıymetli ve revaçlı mallara müşteri olmak fıtratında bulunan Sahabeler, elbette, şüphesiz, bilerek ellerini yalana uzatmazlar, kizb ile kendilerini mülevves etmezler, Müseylime-i Kezzab'a kendilerini benzetemezler. Belki bütün kuvvetleriyle ve meyl-i fıtrîleriyle, en revaçlı mal ve en kıymettar meta ve hakikatlerin anahtarı Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâmın a'lâ-yı illiyyine çıkmasının basamağı olan sıdk ve doğruluğa müşteri olup, mümkün olduğu kadar sıdktan ayrılmamaya çalıştıklarından, ilm-i hadisçe ve ulema-i Şeriat içinde bir kaide-i mukarrere olan "Sahabeler, daima doğru söylerler. Onlardaki rivayet, tezkiyeye muhtaç değil. Peygamberden (aleyhissalâtü vesselâm) rivayet ettikleri hadisler, bütün sahihtir" diye, ehl-i Şeriat ve ehl-i hadisin ittifakına kat'î hüccet bu mezkûr hakikattir. Eski Said Dönemi Eserleri, Hutbe-i Şamiye, s. 250-51 a'lâ-yı illiyyin: yücelerin yücesi, insanın ulaşabileceği en yüksek mertebe.

Naki Bakır

Kobi'ler 2023'ü Az Hasarla Atlatmış

25 Aralık 2024 00:22

2023 yı­lında tüm işletmelerde top­lam ciro 59 trilyon 372,6 mil­yar, üretim değeri 34 trilyon 809,3 milyar, faktör maliye­tiyle katma değer 9 trilyon 940,2 milyar, mal ve hizmet­lerin toplam satın alışları 53 trilyon 957,6 milyar TL, top­lam istihdam da 19 milyon 96 bin 483 kişi olarak gerçekleş­ti. 2023 itibarıyla ülkede­ki girişimlerin 10 bin 207'si­ni 250 ve daha fazla çalışanı bulunan "büyük" işletmeler, 3 milyon 713 bin 737'sini ise KOBİ'ler oluşturdu. Sayıca azalmaya karşın ön­ceki yıla göre KOBİ'lerin ci­rosu yüzde 79,6, üretim de­ğeri yüzde 81,4, yarattığı fak­tör maliyetiyle katma değer yüzde 95,2, mal ve hizmet sa­tın alışları yüzde 80,2, istih­damı yüzde 2,2, çalışan başı­na katma değeri yüzde 91 art­tı. 2023'te istihdamın yüzde 70,5'i, personel maliyetinin yüzde 47,9'u, cironun yüzde 47,4'ü, üretim değerinin yüz­de 41,6'sı ve faktör maliyetiyle katma değerin yüzde 40,1'ini KOBİ'ler gerçekleştirdi. 2023 itibarıyla KOBİ'lerin; 3 milyon 378 bin 611'le en bü­yük bölümü, 1-9 arası çalışa­nı bulunan, yıllık net satış ha­sılatı veya mali bilançosun­dan herhangi biri 10 milyon TL'yi aşmayan "mikro" işlet­me. Yıllık ça­lışan sayısı 10-49 arasında ve baz alınan mali kriterde 100 milyon TL'yi aşmayan "kü­çük" işletme kategorisinde­kilerin sayısı, önceki yıla gö­re 8 bin 155 azalarak 289 bin 163'e geriledi. Yıllık çalışan sayısı 50-249 arasında ve ma­li göstergeleri 500 milyon li­rayı aşmayan "orta" büyük­lüktekilerin sayısı 1.360 aza­larak 45 bin 963'e indi. 2023 yılında KOBİ'lerin istihdamı 286 bin 94 kişi artarak 13 mil­yon 453 bin 894'e, büyük iş­letmelerdeki 164 bin 227 ar­tarak 5 milyon 642 bin 589'a; böylece tüm girişimlerdeki istihdam 450 bin 321 kişi ar­tarak 19 milyon 96 bin 483'e yükseldi. Toptan ve pera­kende ticaretteki KOBİ is­tihdamının toplam KOBİ istihdamı içindeki payı yüzde 26,5 olurken, personel mali­yeti için bu oran yüzde 22,9, ciroda yüzde 53,2, faktör ma­liyetiyle katma değerde yüzde 24,8 ve üretim değerinde ise yüzde 15,6 olarak gerçekleşti. Buna karşılık küçük ölçekli girişimlerde düşük teknoloji oranı yüzde 50,3, or­ta-düşük teknoloji oranı yüz­de 30,9, orta-yüksek yüzde 17,7 ve yüksek teknoloji oranı yüzde 1,1; orta ölçekli girişim­lerde de bu oranlar sırasıyla yüzde 49,6, yüzde 29,8, yüzde 19,1 ve yüzde 1,5 oldu. Mik­ro ölçekli girişimlerin payı yüzde 3,4, küçük ölçekli giri­şimlerin payı yüzde 13,2, or­ta ölçekli girişimlerin payı ise yüzde 18,4 oldu. KOBİ'lerin 2023 yılı ihra­catının yüzde 49,3'ü Avrupa, yüzde 33,4'ü Asya ülkeleri­ne gerçekleştirildi. Mali ve mali olmayan şirketlerin 2023 yılındaki toplam gayri safi yurtiçi Ar-Ge harcamasının 72 milyar 763 milyon TL ile yüzde 30'unu KOBİ'ler gerçekleştirdi.

Şevket Sayılgan / Ekonomist

Ekonomide 2024 Yılı Karnesi, 2025 Beklentiler Ve İşletmelere Tavsiyeler

25 Aralık 2024 00:22

2024 Yılında Dünyada ve Türkiye'de Ekonomi Gündemi 1-ABD faiz politikaları ve resesyon tehlikesi ABD Merkez Bankası (Fed), yıl boyunca enflasyonu düşürmek için yüksek faiz politikalarını sürdürdü. 2024 yılının Eylül ayı ile birlikte düşürmeye başladı. 2-Avrupa'da enflasyon ve enerji krizi Rusya-Ukrayna savaşının etkileri enerji fiyatlarını yükseltmeye devam etti. Avrupa Merkez Bankası (ECB), faiz oranlarını artırarak enflasyonu kontrol altına almaya çalıştı. Yılın ikinci yarısı ile birlikte faiz indirimi sürecine başladı son aralık toplantısıyla birlikte %3 seviyesine indirdi ve indirim sinyalini de vermeye devam etti. 1-Enflasyon ve faiz politikaları Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), politika faizini yıla %42,5 ile başlarken Aralık toplantısı öncesi %50 seviyesinde gerçekleşmiştir. Enflasyon 2024 yılına başlarken %64,8 seviyesinde iken Kasım 2024 enflasyonu %47,08 olarak gerçekleşmiştir. 2-Büyüme ve işsizlik oranları Türkiye ekonomisi, 2024 yılında 1.çeyrek bir önceki çeyreğe göre %1,2, 2.çeyrekte % -0,02, 3.çeyrekte ise %-0,02 ile literatür olarak teknik resesyona girmiştir. İşsizlik oranı %8,8 seviyesine düşerken yıl boyunca %9 - %8,6 aralığında hareket etmiştir. Buna göre 1Ocak 2024 de 28.61 TL olan $ kuru 24 Aralık 2024 de 35,25 TL olarak % %23 artmıştır. Cari açık, tarihi düşük seviyelere düşerek aylık da pozitif değerler yaratmış, yıllık da ise 2023 Ocak- Ekim dönemi 36.052 mil$ olan cari açık 2024 Ocak- Ekim döneminde ise 3.295 mil $ olarak gerçekleşmiştir. 5-İhracat ve ithalat İhracat %5 artışla 250 milyar dolara ulaşırken, ithalat %7 artışla 300 milyar dolara çıktı. -İç talep de özellikle 2025 ilk 6 ayında yavaşlama devam edecek.

Prof. Dr. Selva Demiralp

2025'den Beklentiler

25 Aralık 2024 00:22

2024 yılının ilk enflasyon rapo­runda TCMB'nin koymuş olduğu yılsonu enflasyon tahmini %36 idi. Potansiyel büyüme dediğimiz, uzun vadeli üretim kapasitesinde­ki büyümenin %3.5 olduğunu var­sayarsak senenin ilk enflasyon ra­porunda ima edilen 2024 büyü­mesi yaklaşık %1, 2025 sonunda ise %1.5 olarak görünüyordu. TCMB'nin 2024 yılına girerken önceki seneye göre daha gerçekçi bir düzleme geçmesi iletişim açı­sından önemli bir ilerlemedir. Bizde de benzer bir atmosferde ka­muoyu baskısı ile TCMB muhte­melen sıkı duruşunu daha fazla sürdüremeyecek ve 2025 yılı faiz indirim senesi olacaktır. TCMB'nin bu haftaki toplantıda faiz indirimlerine başlaması muh­temel olup 2025 yılı içerisinde de faiz indirimlerine devam etmesi yapılan iletişimle tutarlı görünü­yor. 2025 yılında manşet enflasyon­daki düşüşe paralel olarak TCM­B'nin de faiz indirimlerine gitmesi makul bir beklenti. Koç Üniversi­tesi'nden arkadaşlarım Cem Çak­maklı ve Sevcan Yeşiltaş ile bek­lentimiz 2025 sonunu %32 gibi bir rakamla bitireceğimize işaret edi­yor. %2.6'daki enflasyon ve %0.9 civarında beklenen 2024 büyüme­sine karşılık halen yaklaşık 2 puan kadar pozitif reel faiz var. -ABD'de reel politika faizi 2023 ilk çeyreğinde pozitif seviyelere geçti. Yüzde 2 seviyesin­deki enflasyon ve 0.7'lik 2024 bü­yümesine rağmen hala bir 1 puanın üzerinde kadar reel faiz var. Şekilde 2024 yılında manşet enflasyona göre ölçülen reel faiz görülüyor. 2024 yılını %3 civa­rında bir büyüme ve %46 civarında bir enflasyon ile bitirmemiz muh­temel. 2025 yılında para politikası açı­sından yaşayacağımız önemli bir risk TCMB'nin siyasi ve sosyal baskılar sonucunda olması gere­kenden hızlı bir faiz indirim sü­recine gitmesi olacaktır. Bu endişeler­le Fed'in geçen haftaki toplantı­sında 2025 enflasyon tahminini %2.5'e yükselttiğini, bunun sonu­cunda 2025'de daha az faiz indiri­mine gitmeyi planladığını gördük. Çok değil iki sene önce 2022 yılının başında ilan edilen enflas­yon raporunda sene sonu için ve­rilen %23.2'lik enflasyon tahmini­ne karşılık yılsonu manşet enflas­yonunu 40 puanlık bir sapma ile %64.32'de kapatmıştık. Bu yıl, se­ne başı tahmini ile sene sonu ger­çekleşen enflasyon arasındaki sap­ma muhtemelen 10 puana düşecek.

Filtreleme Haberleri

M. Latif Salihoğlu

Türk-kürt Kuva-yı Milliyesi Ankara'da Toplandı (1)

Erzurum ve Sivas Kongresinin adından Anadolu'daki Millî Mücadelenin temsilcisi olarak Heyet-i Temsiliye, 18 Aralık 1919'da Ankara'ya Sivas'tan yola çıktı. Dokuz günlük yolculuktan sonra, nihayet 27 Aralık günü Ankara'ya vasıl oldu. "Lozan'a ayrı ayrı heyetler halinde gelin" diyen ecnebîlerin bütün plânlarını akim bırakacak şekilde ve tam bir müştereklik ruhu içinde hareket ettiler. Millî Mücadelenin en önemli kilometre taşlarından biri Erzurum Kongresi (23 Temmuz-7 Ağustos 1919) ile hemen ardından 4-11 Eylül tarihleri arasında gerçekleştirilen Sivas Kongresidir. Bu her iki kongreyi de Karabekir Paşa destekli olarak "Vilâyât-ı Şarkiye Müdâfaa-i Hukuk-ı Milliye Cemiyeti" organize etti. Nitekim, her iki kongrenin de meyvesi olan ilk "Heyet–i Temsiliye", aynı zamanda ileride Ankara'da teşkil edilecek olan Büyük Millet Meclisi'nin çekirdek kadrosu mahiyetini taşıyordu. Dolayısıyla, TBMM'nin öncüsü olan "Heyet–i Temsiliye", Erzurum ve Sivas Kongreleri esnasında belirlendi. İlk Heyet–i Temsiliye'de, Doğu Anadolu'yu temsilen 9 üye, Batı Anadolu'yu temsilen de 6 üye bulunuyordu. Bu mühim vazifeler, Millet Meclisi'nin açılış günü olan 20 Nisan 1923'e kadar Heyet-i Temsiliye tarafından yürütülmeye çalışıldı.

25 Aralık 2024 00:20

Faruk Çakır

İşte Çare

Ülkelerini terk ederek başka ülkelere gidenlerin ortaya çıkardığı problemler sadece ülkemizin değil, başta Avrupa olmak üzere bütün dünyanın derdi. Bunun yolu da "hak, hukuk ve adalet"i bütün ülkeler ve bütün insanlar için istemekten geçer. İlgili haberin bir kısmı şöyle: "Kallas, Avrupa'nın güvenliği, savunması ve göç konularını görüşmek üzere Finlandiya'da düzenlenen gayriresmi toplantı sonrası Finlandiya Başbakanı Petteri Orpo, İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis ve İsveç Başbakanı Ulf Kristersson ile ortak basın toplantısında konuştu. Siber saldırılar, sabotaj ve "göçün silahlandırılması" gibi artan risklere dikkati çeken Kallas, suç örgütleri dahil "kötü niyetli aktörlerin" göç krizini şiddetlendirdiğini savundu. Kallas, "İnsanlara AB'nin nesini sevdikleri sorulduğunda ilk söyledikleri şeyin insanların Avrupa'da serbest dolaşımı olduğudur ancak aynı anda hem içeride hem de dışarıda sınırsız olamayız. Bu da dış sınırlarımızı korumamız gerektiği anlamına geliyor." dedi. AB'nin büyük ölçekli göç akınlarını önlemek için Suriye gibi menşe ülkelerde istikrar ve barışın teşvik edilmesindeki rolüne değinerek, "Suriye buna iyi bir örnektir çünkü bölgede istikrar ve barışın olması, böylece büyük bir göçmen akınının yaşanmaması herkesin çıkarınadır." diye konuştu. Kallas, AB'nin bölgesel ortaklarıyla işbirliği içerisinde kaçakçılık şebekeleriyle mücadeleye odaklanması ve insanların daha iyi fırsat arayışıyla yurtlarını terk etmek zorunda kalmamaları için ülkelere destek sağlaması gerektiğini belirterek, "Eğer ülkede refah ve iş imkânları varsa insanlar evlerini terk etmek istemez. Zalim idareciler değil, demokrat idareciler desteklensin ki 'menşe ülke'lerden Avrupa'ya devam eden göçler sona ersin.

25 Aralık 2024 00:18

Cevher İlhan

Suriye'de Neler Oluyor?

Suriye'de "düşmanımız Esad, İran ve Huzbullah'tır; ABD ve İsrail'le dostuz" diyenler yönetime getirilirken, daha bir ay önce "İsrail tehdidi"nden dem vuran iktidardakilerin, İsrail'in Şam'a 15-20 km yaklaşmasını, âdeta Türkiye ile komşu hale gelmesini görmezden gelmeleri çarpıklığı yaşanıyor. Gerçek şu ki 7 Ekim'den bu yana işgalindeki Batı Şeria'da BM kararlarına aykırı olarak 14 yeni "kaçak yerleşim birimi" kuran İsrail'in daha Halep'i işgalinde, Hama-Humus-Şam yolunu bombalamakla HTŞ'nin önünü açmasıyla, Cumhurbaşkanı'nın "Hedef Şam!" açıklamasıyla Türkiye'nin "büyük İsrail plânı"na alan açan BOP, Suriye'de de adım adım uygulanıyor. Görünen o ki ABD'nin Fırat'ın doğusunda, Türkiye'nin dibinde enerji, doğalgaz, petrol rezervlerinin, su kaynaklarının, verimli arazilerin yüzde 80'inin yer aldığı Suriye topraklarının yüzde 40'ında emperyal ecnebilerin "maşası" "Suriye PKK'sı" PYD/YPG'ye "devlet" kurdurulurken, Ankara'dakilerin "Suriye'de PKK'ye yer yok" çıkışları kamuoyunu oyalamanın ötesine geçmiyor. Kısacası, AKP kurucularından Meclis eski Başkanı'nın ikrarıyla "İsrail beklenmedik bir şekilde Şam'a kadar geldi ve eskiden beri işgali altında tuttuğu Golan Tepeleri'ni su kaynaklarını tekrar elde etti. Gemilerini yaktı, uçaklarını bombaladı, gık çıkmadı. İran'ı mahvetti, Gazze'yi perişan etti, Suriye'yi işgalle perişan ediyor. İsrail kendi amaçları doğrultusunda neredeyse Türkiye sınırına kadar gelecek bir hat çiziyor. Suriye'de en kârlı çıkan İsrail oluyor." (Ekol Tv, 17.12.24) Hâsılı, her ne kadar Trump, "Biz Ortadoğu'ya karışmıyoruz" dese de akabinde "Türkiye bu işi hallediyor" diye konuşup Suriye'yi Türkiye'ye havale etmesi gerçeği ele veriyor.

25 Aralık 2024 00:17

Büşra Nur Özdemir

Mükemmel Eczane

O halde adım atalım Nur eczanesine. Önce bizi ışığıyla karşılar, okşar ve huzur verir. Ve daha yönelir yönelmez raflardaki ilaç kavanozları "bizler insanın iç dünyasına rehberlik eden bir psikolojik destek sunan macunlarız" diye fısıldadıklarını duyuyoruz. Her bir risale birer ecza dolabı olduğu gibi, o risalelerdeki "nokta, nükte, işaret, reşha, pencere, basamak, hakikat, mevkıf ve mesele"ler diye verilen isimler o çok muhtaç olduğumuz ilaç kavanozlarıdır. Risale-i Nur insanın yalnızca bir yönünü değil, bütün varlık boyutlarını ele alan bir şifa kaynağıdır. Allah'a tevekkül, sabır, şükür ve şefkat gibi kavramların hayatımızdaki yerini hatırlatarak kalbe huzur verir. Ölüm korkusu, hayatın anlamı ve ahiret gibi meselelerde insana tatmin edici cevaplar verdiğinden ruha dahi şifa olur. Strese ve bunalıma karşı, her şeyin Allah'ın kontrolünde olduğunu hatırlatarak tevekkül hissini verir. Risale-i Nur teorik bilgilerden ibaret olmayıp günlük yaşantımıza da yön verir. Yalnızca bireysel değil toplumsal manevî hastalıkların da ilacıdır. Dertli asrın dertli insanları haydi şifa eczanesi; Risale-i Nur Külliyatı'na! 1- Fihrist Risalesi, s. 241. 2- Ayetü'l-Kübra, s. 270.

25 Aralık 2024 00:14

Ali Ferşadoğlu

Tenkitlerimiz Neden Kaynaklanıyor?

İlim ve fikir ehli, mal satın alan bir müşteri gibi yalnız kusurları görememelidir. "Kur'ân-ı Kerîm'in genelinde adâlet, itidal, hoşgörü, doğruluk ve dürüstlük, azim ve sebat, ülfet, kardeşlik, dostluk, sevgi ve dayanışma, barışçılık, cömertlik, tövbe, tevekkül, kanaatkârlık, itaat ve teslimiyet, hikmet, hayırda yarışma, güler yüzlülük, ölçü ve tartıda dürüst davranma, selâmlaşma, ağırbaşlılık, cesaret ve kahramanlık gibi birçok faziletli tutum ve davranış üzerinde durulmuştur."2 Faziletfüruşluk ise; fazilet satan, kendini faziletli göstermeye çalışmak, faziletli olduğunu ihsas ile faziletini öne çıkarıp nazara vermek, kendini beğendirmektir. Faziletli her nimeti Mün'im-i Hakiki'den, gerçek sahibi Allah'tan bilmemektir. Bu hâl ise fazileti yok eder. Tenkid edilen kişinin veya fikrin "Noksanını ikmal eder, kusurunu örter, ihtiyacına yardım eder, vazifesine muavenet eder."3 Faziletfüruş; menfî, yıkıcı, tahripkâr tenkidler yapar. 1-Muhakemât, Enst./intr., s. 105; 2-islamansiklopedisi.org.tr/fazilet.; 3-Lem'alar, s. 165.

25 Aralık 2024 00:11

Gökhan Aktürk

Fenerbahçe Taraftarının Psikolojisi

Fenerbahçe tarihinin rüya takımını kuracağız bu takım şampiyon olacak. (Çalışma dahi yapılmadı) Öyle tarihi bir kadro kurulacak, takım kendi kendine şampiyon olacak. Sözler, 7. Yılına giren yeni ekibi ile göreve gelen Ali Koç sözleri. Sonuç ilk yarı biterken 8 puanlık fark yanı sıra, ilk 6 da sıralanan süper lig takımlarına karşı kaybedilen puanlar. Hocanın ülkeye ve sarı lacivertli takıma alışması 2.5 ayı buldu, gelinen noktada tazminatı hesaplıyor, ellerinde hesap makinesi ile başkana yakın troll yorumcular. Şampiyon olmadan görevi bırakmam söylemi, diğer yandan ben bu görevdeyken Fenerbahçe'yi şampiyon yapmayacaklar. Zora kalınca hadi açıklama yapalım, olmadı Talisca alalım, oda olmadı sezonda kim Fenerbahçe' ye gol attı onu transfer edelim. Troll basın medyasında Ahmet Ercanlar (X) de Fenerbahçe hakemler ile ilgili açıklama yapması lazım diyor, kulüp ertesi gün açıklama yayınlıyor.

25 Aralık 2024 00:10

Ahmet Dursun

Mekânın Sahibi

Mekânın sahibi Allah'tır, bizler emanetçiyiz; kudsî bir davanın erleriyiz. Madde ve mana, varlık ve yokluk, dava ve bürhan arasında eşikte kalan insan için Risale-i Nur'un bize öğrettiği en temel öğretilerden biridir: "Mülk O'nundur." Her şey O'na aittir ve Ondandır; dava da delil de, mekân da makam da. A'lâ-yı illiyyîn ve esfel-i safilîn arasındaki makamlar, mertebeler, dereceler ve derekeler arasında gelgitler yaşayan insan, dizginlerini kaptırdığı nefsinin tasallutuyla zaman zaman kendini her şeyin sahibi zannetse de, kendini malik görse de bizatihi insanın kendisi hem Mâlik, hem Kâdir olanın mülküdür ve onun mekânındadır. Mahkeme duvarlarını süsleyen "Adalet mülkün temelidir" ifadesi, her şeyin, herkesin gerçek sahibi olan Kâdir-i Rahim'in her yerde ve her şeyde tecelli eden adaletine işaret eder. "Ben gerçekten kendine zulmedenlerden oldum." Nefsimi ben'in dizginlerine kaptırdığım için… Dava da Allah'ındır, bürhan da. "Bâkî hakikatler fânî şahsiyetler üzerine bina edilmez. Edilse hakikate zulümdür." Şahıslar fânî, dava bâkîdir. "Ve şöyle niyaz et: Rabbim! Gireceğim yere sıdk ile girmemi sağla; çıkacağım yerden de sıdk ile çıkmamı sağla."

25 Aralık 2024 00:09

Taha Akyol

İki Bakan

Bilhassa Mehmet Şimşek ve Hakan Fidan. Sonra, faizi yüzde 50'ye çıkaran Mehmet Şimşek ekonominin başına getirildi. " Avrupa Birliğine ihtiyacımızın kalmadığı " söylendi. Araplara " topunuz bir Türkiye etmezsiniz " diye hitap edildi. Araplar bunu " Neo Osmanlı " politikası gibi algıladılar, aramız açıldı S-400'leri paketinde tutmak üzere satın aldık. Trump " Türkiye Suriye'yi ele geçirdi " diye konuştuğunda, " hayır, Türkiye ele geçirmedi, Suriye halkı kendi yönetimini ele geçirdi " diye anında tepki gösteren Hakan Fidan... Mehmet Şimşek 2018 Temmuzuna kadar önce Maliye, ardından Başbakan Yardımcısı olarak kabinede görev almıştı. Erdoğan'ın " AB'a ihtiyacımızın kalmadığını " söylediği dönemlerde Şimşek, " Avrupa'ya bağlılığı sürdürmeden başka seçeneğimiz yok " diye açıklama yapıyordu. (1 Kasım 2016) Yaklaşan enflasyon konusunda uyarıda bulunurken, " dünyada Türkiye algısı bozul " diyor, reform fikrini savunuyordu. (16 Aralık 2017) Hatta " fırtına yaklaşıyor " uyarısında bulunuyordu. (23 Mart 2018) Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Şimşek'i istifaya çağırdığı, onun da istifa ettiği ama bunu Başbakan Binali Yıldırım'ın durdurduğu şeklinde haberleri çıkıyordu. Gerek de kalmamıştı, 9 Temmuz 2018'de CB sistemi uygulamaya geçince, Şimşek dışarıda bırakılacak, yeni kurulan Hazine ve Maliye Bakanlığı'na Berat Albayrak getirilecekti.

25 Aralık 2024 00:01

Mehmet Ocaktan

Chp, Suriye Konusunda Neden Konuşmuyor?

Siyasetle ilgili en eski ve en yaygın yaklaşımlardan birisi, Bismarck' ın söylediği rivayet edilen şu sözdür: "Siyaset bir bilim değil, bir sanattır." Demirel de benzer bir yaklaşımla siyaseti "imkanlar sanatı" olarak tanımlar. Kemal Kılıçdaroğlu, CHP'nin ezberlerini bozması açısından "helalleşme" mottosuyla çok önemli değişim adımları başlatmıştı. Aslında Özgür Özel 'in 31 Mart gecesi yaptığı açıklamalar da önemliydi, ancak değişim çizgisi zenginleştirilemediği için şu anda geleneksel CHP algısı ön plana çıkmış gibi duruyor. Nihai bir gösterge olmayabilir belki ama toplumda, CHP'nin 31 Mart başarısını yeterince içselleştirerek siyasal bir hamleye dönüştüremediği algısı var. Şu anda hiçbirimiz CHP'nin, Suriye'de olup bitenlerle ilgili ne düşündüğünü bilmiyoruz. Genellikle CHP'nin hinterlandında yer alan kesimlerin ortak kanaati, "Esad'ı ABD ve İsrail'in desteği ile devirdiler, bizi Taliban'a komşu ettiler" şeklinde. Maalesef şu ana kadar CHP adına konuşanlar da Suriye'deki değişimi adeta görmezden gelerek ya muhalifler üzerinden ezberlenmiş "cihatçı" hikayeleri okuyorlar ya da Suriye ile hiç alakası olmayan "Mavi Vatan" masalı anlatmayı tercih ediyorlar. Bir adım daha ilerisini ifade etmek gerekirse, iktidara talip olan bir CHP, yıllarca zulme maruz kalan Suriyelilerin bu başarısını görmeden Türkiye toplumuyla geniş manada duygudaşlık kurması da hiç kolay olmayacaktır. Yarından tezi yok, CHP hemen Suriye'deki değişimi görmeli ve ses vermelidir..

25 Aralık 2024 00:01

Akif Beki

Colani'ye Kravat Bize Şalvar Mı?

Sultan Abdülhamid pantolon giyerdi. Büyük Doğu dergisini çıkaran Necip Fâzıl, kravat takardı. Milli şairimiz Mehmet Akif'in tercihi de pantolonla kravattı. Fakat kimi benimserse benimsesin, rol modelleri de şalvar giymezdi. Gelin görün ki Bilal Bey, katıldığı bir YouTube yayınında şalvar giyememekten şöyle şikâyet etti: "Dış görünüşüm, benim kültürüm değil. Batı'dan aldığımız kravat ve ceket. Şalvar giymek daha rahat ama şalvar giydiğin zaman yobazsın, gericisin. Bunu giydiğin zaman medenisin. Bu ikilemden çıkamıyoruz, 200 yıldır böyle..." Kültür ve kimliğimizi giyim, kuşamda Batı'dan ayrışmakla tanımlıyor. Kendimiz gibi kalarak modern dünyaya ayak uydurmak için, Osmanlı İstanbul'unda dahi demode olmuş şalvar giymek şart değil herhalde. Müslüman Doğu'yla Hristiyan Batı arasında sıkışıp kimlik bunalımına düşmemek için... Diyordu ki: "İstanbul'da iki devir oldu: Biri istanbulin, diğeri redingot devri…Osmanlılar hiçbir zaman bu istanbulin devrindeki kadar zarif, temiz ve kibar olmadılar. Tanzimat-ı Hayriye'nin en büyük eseri, istanbulinli İstanbul efendisidir." Ve "sonra redingot devri geldi ve redingotun içinden yarı uşak, yarı kapıkulu, riyakâr, âdi bir nesil türedi. Bu neslin en yüksek, en kibar simalarında bile bir saray hademesi hâli vardı... Ne yaşayışın, ne düşünüşün, ne giyinişin üslubu kaldı; her şey gelenek dışına çıktı..." Falih Rıfkı Atay'sa aksi görüşteydi. "Sarıklı, şalvarlı ne isek fesli, redingotlu veya silindirli, fraklı yine oyuz" diyordu. Üstelik 2. Mahmud'un sarık yerine fes yeniliği kadar büyük bir farkları yoktu. Sanırsınız şalvar Müslümanlığın, pantolonsa Hristiyanlığın sembolü.

25 Aralık 2024 00:01

İletişim Formu

captcha

Kişisel verilerinizi işlemekte ve kanunlarda öngörülen teknik ve idari tedbirleri alarak bu verilerinizin korunması için elimizden gelen çabayı göstermekteyiz. İşlenen kişisel verilerinize ilişkin bilgilere aydınlatma metnini ziyaret ederek ulaşabilirsiniz.