×Uygulama Logosu

Habokado - Akıllı Haber Özeti

Özetleri Okuyun ve Dinleyin

Haberi Yapay Zeka ile Özetinden Okuyun. Neden Habokado?

Köşe Yazarı

Bir Ailenin Nurculuk Serencamı

21 Kasım 2024 09:38

Abdünnur Sezgin 1936 yılında Mersin'de doğdu. 1 Ocak 1960 tarihinde İstanbul'a gelen Bediüzzaman Said Nursî'yi Kabataş'ta karşılayıp Piyer Loti Oteli'nde ağırla-yarak ertesi gün uğurlayan Nur Talebeleri arasında o da vardı. Abdünnur Sezgin aynı yıl askere gitti. Terhisini müteakip 1962 yılında Mersin'de Risale-i Nur hizmetlerini başlattı. İstanbul'da kayınpederinin evinin bodrum katın-da Mehmed Emin Birinci ile birlikte "Risale-i Nur Sönmez" risalesini teksir etti. Ekseriyetle kış aylarında İstanbul'da, yazları da Mersin'de ve Toros yaylalarında arka-daşları ile birlikte Risale-i Nur hizmetlerine devam etti. "Dağ başında Nurculuk propagan-dası yaparsın ha!" diye gürledi. "Ne karası komşular, ak haber bu ak, ak..." "Baksanıza Nur diyorsunuz, Nurculuk diyorsunuz, Said Nursî diyorsunuz. Nur'un olduğu yerde karanlık olur mu?" Anadolu'da sevinçli, müjdeli haber getirene "muştuluk" tabir edilen bir nevi mükâfat vermek âdet olduğun-dan hemen kalktı, onları memnun edici mendil, havlu, çorap kabîlinden ikramlarda bulundu. Duyduklarını anlatarak oğlu ile görüşmek istediğini söyleyince baş-gardiyan "Sen onun annesisin demek" dercesine acıyarak baktı. "Ne olacak, oğlumun ihtiyacı olan şeyler." "Yasak hanım, yasak." "Hapiste onun en çok bu kitaplara ihtiyacı olacak." "Ne kusuru oğlum, ben buraya düğüne, bayrama gider gibi geldim. Allah yolunda hapse düşen bir oğlum olduğu için iftihar ediyorum." "Biz bu musibetin rağmına ve inadına, bir iki saat müddet-i hapsi bir iki gün ibadete ve iki üç sene cezamızı yirmi otuz sene bâkî bir ömre ve on, yirmi sene hapis cezamızı milyonlar sene Cehennem hapsinden affımıza vesile edip, fânî hayatımızın ağla-masına mukabil, bâkî hayatımızı gül-dürerek bu musibetten tam intikamı-mızı almalıyız." İhtilâlcilerden, muhtıracılardan, ihbarcılardan, iftiracılardan sonra 12 Eylül darbecileri de Abdünnur Sez-gin'in, arkadaşlarının ve hanım-larının hizmet şevklerini kırmayı denedi. Zorlandıkça artan bir şevkle hem çocukları Ahmed'i, Mehmed'i yetiştirdi hem de Risale-i Nur hizmetlerine devam etti. Abdünnur Sezgin 17 Kasım 2024 tarihinde 88 yaşında Mersin'de ahirete irtihal etti. Çünkü Sezgin ailesinin Nurculuk serencamı eşi Gülseren Hanımın, oğulları Ahmed'in ve Mehmed'in gayretleri ile devam ediyor.

Köşe Yazarı

25 Yaşından Büyük Araçlar İçin Kanun Teklifi: Ötv'den Muaf Sıfır Araç İmkanı

21 Kasım 2024 09:22

TBMM'ye 25 yaşından büyük araçlar için hurda teşviki teklifi sunuldu. Bir başka teklifte ise şoför esnafının satın alacağı yeni aracın ÖTV ve KDV'den muaf tutulması talep edildi. 25 yaş ve üstü araçların yenilenerek ekonomiye kazandırılması amaçlanan teklifte, aracını dönüşüme verenlere bir defalığa mahsus olmak üzere Türkiye'de üretilmiş olmak kaydıyla alacakları yeni araçlar için Özel Tüketim Vergisi'nden muaf tutulması talep edildi. Teklifte, ithalatın azaltılması, akaryakıt israfının önüne geçilmesi ve çevre kirliliğinin önlenmesi gerekçe olarak gösterilirken, "TÜİK verilerine göre 2023 yılı sonu itibarıyla Türkiye'de trafiğe kayıtlı araç sayısı 28 milyon 740 bin 492 adet olarak açıklanmış, bu sayı 2024 yılının Ağustos ayında 30 milyonu aşmıştır. Bu anlamda 25 yaşından büyük araçların geri dönüşüme verilmesi, ekonomik, çevre kirliliği, ulaşım güvenliği açısından ehemmiyet arz etmektedir." ifadelerine yer verildi. Palandöken yaptığı açıklamada, "Bilindiği üzere ülkemizde 28 milyon 750 bine yakın araç var. Bunların ortalama yaşı, TÜİK verilerine göre, 14,5'in üzerinde. Bu araçlar artık ekonomik ömürlerini doldurmuş durumda. Mal sahiplerinin ellerinde ekonomik olarak kazancı olmayan, çevreye ve doğaya zararlı hale gelmiş, yakıt israfı da çok büyük olan eski teknoloji olan araçlar. Kısacası araçların hepsi hurdaya çıkmış vaziyette. Hızlı bir şekilde sorunun çözümü için araçların yaşlarına yönelik bir teşvik programı yeniden uygulanmalı" dedi. 4 Ekim 2010'dan 31 Aralık 2011'e kadar ikinci hurda teşviki başlatıldı.

Fadime Özkan

Yenidoğan Çetesi Ve Sağlık Sisteminin Mr'ı

21 Kasım 2024 07:58

Dün, "yenidoğan çetesi" diye adlandırılan bebek katilleri davasının üçüncü günüydü. 1399 sayfalık iddianamenin kabul edildiği, 22'si tutuklu 47 zanlının 17 bin yıl hapis istemiyle yargılandığı dava daha başlamadan önce ilgili 10 hastanenin kapısına kilit vuruldu ama dünyaya gelir gelmez bu kadar vicdansız ve cani ruhlu insanların eline düşen bebeklerimiz için içimiz bir türlü soğumuyor. İfadelerden ve davanın delili olan konuşma kayıtlarından anlıyoruz ki "insanlıktan nasibini almamış sanıklar" bebekleri "meta" olarak görmüşler. O yüzden akla karayı, iyiyle kötüyü ayırt etmemiz lazım. "Yenidoğan çetesi" bebekleri kullanarak Türkiye'nin sağlık sistemini istismar eden bir çete aslında. Nitekim Sağlık Bakanı Memişoğlu "özel sağlık tesislerinin denetimlerinin revize edileceğini ve yeniden yapılanmaya gideceklerini" açıkladı. 2010'lara kadar Sağlık Bakanlığı için "seçim kazandıran bakanlık" denirdi hatırlarsanız. 2003 öncesinde sağlık sistemi üç başlıydı Türkiye'de. Devlet sağlık sigortası olup olmadığına bakmaksızın 18 yaş altındaki tüm çocuklara ücretsiz sağlık hizmeti vermeye başladı. Ancak büyük bir çaba da var. Pandemide canlarını tehlikeye atarak, şehitler vererek büyük bir özveriyle çalıştı doktorlarımız sağlık çalışanlarımız. 120 bin doktorun, 1 buçuk milyon sağlık çalışanının olduğu bir sektörde üç beş cani yüzünden onlar zorda kalır. Burada Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu'nun hakkını da teslim etmek lazım.

Köşe Yazarı

Ukrayna, Rusya Ve Üçüncü Dünya Savaşı

21 Kasım 2024 07:56

Böylesine büyük bir jeopolitik fırtınada en kıymetli pusula " hafıza!.." Biden'ın giderayak verdiği " ABD yapımı ATACMS füzelerinin Rusya topraklarında kullanılmasına izin verme " kararının ardından yapılan "üçüncü dünya savaşının eli kulağında" yorumları. " 24 saatte savaşı bitiririm " diyen Trump'ın seçilmesinden hemen sonra bu kararın alınması, ister istemez, bir endişe meydana getirecekti. Oğul Trump, "(Biden), Babam barışı sağlama ve hayat kurtarma şansını bulamadan Üçüncü Dünya Savaşı'nı başlatmaya çalışıyor," diyerek kararı eleştirdi. Rusya lideri Putin, "Rusya Federasyonu'nun Nükleer Caydırıcılık Alanındaki Devlet Politikasının Temelleri" başlıklı doktrin belgesinde yapılan değişiklikleri onayladı. Ukrayna ile ilgili başından itibaren batı merkezli propaganda sistematiği "Rusya'yı" suçlu gösterdi ve "düşmanın çok kısa sürede yenileceğini" tekrarladı durdu. Şöyle bir düşünün... Global borcun 350 trilyon doları aştığı ekonomik sistemin altında kalma riski ile karşı karşıya kalan ülkeler can derdine düşmüşken Rusya'nın Batı'nın dışında pazarlar bulması kaçınılmazdı. Ben, Biden ve daha önceki yazılarımda sık sık ismini zikrettiğim Victoria Nuland ikilisinin 2014 Maiden darbesinden bu yana ürettikleri propaganda gölgesi altında, Rusya'nın asıl vasfının unutulduğunu düşünüyorum. Bıçağın ucu "Rusların kendilerine" dokunduğunda ne olur, belli değil.

Hüseyin Gülerce

Türkiye Artık Büyük Sevdaların Devletidir

21 Kasım 2024 07:53

Baykar şirketi tarafından üretilen Silahlı İnsansız Hava Aracı (SİHA) sınıfındaki Bayraktar TB3, dünya havacılık tarihinde bir ilki başardı. Bayraktar TB3, bunu yapan ilk SİHA olarak havacılık tarihine geçti. Baykar Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar, resmi sosyal medya hesabından yaptığı paylaşıma, "Sevda kuşun kanadında... Deniz Havacılığımızın Milli Teknolojilerimizle yeniden doğduğu gün. " notunu düştü. Bayraktar TB3, TUSAŞ Motor Sanayii AŞ (TEI) tarafından yerli olarak geliştirilen PD-170 motoruyla havalandı. Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün; "Bayraktar TB-3'ün başarısı, yalnızca Türk savunma sanayiinin değil, aynı zamanda havacılık teknolojilerindeki küresel yarışta liderliğimizin bir göstergesidir. Bu yarışı Türkiye kazandı" dedi. "Türkiye, deniz havacılığına en yüksekten girdi! Bu tarihi başarıda emeği geçen başta Baykar firmamız olmak üzere, mühendislerimizi, teknisyenlerimizi ve tüm ekipleri yürekten tebrik ediyorum. Türkiye, azmi ve kararlılığıyla küresel bir yarışta daha en önde yer aldı. Baykar'ımızla ve Savunma sanayiimizle gurur duyuyoruz! TB-3 Gerçek Kuvvet Çarpanı." Bayraktar TB3 SİHA, katlanabilen kanat yapısının yanı sıra sahip olacağı kabiliyetler ile sınıfındaki lider insansız hava aracı olacak. Bayraktar TB3'ümüz, milli gururumuz TCG Anadolu'ya ilk kalkışını ve ilk inişini başarıyla gerçekleştirdi.

Köşe Yazarı

Savunmada Milli Teknoloji Rüzgârı

21 Kasım 2024 07:51

Rusya'nın Şubat 2022'de Ukrayna'yı işgal etmesiyle başlayan savaş, Avrupa ve bölge ülkelerinin askerî açıdan ne kadar hazırlıksız olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Almanya, 100 milyar avroluk devasa bir askeri yatırım paketi açıkladı. Türkiye, coğrafi olarak "ateş çemberi" olarak adlandırılabilecek bir bölgede yer almasına rağmen, siyasi ve askeri gücünü pekiştiriyor. Öyle ki, 2008 yılına kadar AK Parti MKYK'sında görev yapan ve özel asistanlığını yapan Cüneyt Zapsu' 'Erdoğan ile o sıralar anlaşamadığım bir tane önemli husus vardı. O zamanlar yatırımlar başladı " dedi. 90'lı yıllarda Türkiye'de "teknoloji üretemez" ya da "üretse bile kaliteli üretemez" anlayışı oldukça yaygındı. Bu durum, adeta toplum genelinde bir "öğrenilmiş çaresizlik sendromu" yaratmıştı. Türkiye'nin yerli ve milli savunma sanayisinde geldiği noktayı simgeleyen bir eser olarak öne çıktı. Holding bünyesinde 55 şirket faaliyet gösteriyor ve bunların arasında, Pasifik Teknoloji'nin geliştirdiği insansız helikopter projesi en anlamlı ve gurur verici projelerden biri olarak öne çıkıyor. Türkiye'nin ilk ve tek insansız helikopteri olan ALPİN, Pasifik Teknoloji'nin "yıldız ürünü" olarak adlandırılıyor. Bu başarılar, Türkiye'nin artık sadece kendi güvenliğini sağlayan bir ülke değil, küresel savunma sanayisinde oyun kurucu bir aktör olarak yerini sağlamlaştırdığını güçlü bir şekilde gösteriyor.

Filtreleme Haberleri

Sinem Vural

10 Yıllık Yolculuk 'Kahırlı Merdiven'

Alternatif rock sahnesinin en kendine has gruplarından Adamlar, 10 yıllık maceralarını anlatan yeni albümleri "Kahırlı Merdiven"i yayınladı. Tolga Akdoğan, Gürhan Öğütücü, Berat İşçioğlu ve Berkan Tilavel'den oluşan zaman içinde çeşitli ekip üyelerini değiştiren Adamlar, 9 yeni şarkıyla hem ironiyi hem derinliği harmanlayarak karşımıza çıkıyor. Albümün yıldızları ise "Duende", "Kahırlı Merdiven" ve "Ah Be Güzelim". 10 yıl boyunca yollarına özgünlükle devam eden Adamlar, "Kahırlı Merdiven" ile "Biz hâlâ buradayız ve anlatacak çok hikâyemiz var" diyor. Seda Erciyes, "Bataklığımda" adını verdiği ve bağımsız olarak yayınladığı ilk albümünde resmen "ben buradayım" diyor. Mavi, "Monsieur" isimli yeni albümünü yayınladı. MisucMaker, parçalarında 70 ve 80'lerin funk ile disko tınılarını modern elektronik müzikle birleştirerek eşsiz tarzını yaratıyor. EP'de "Baştan", "Bir Ağaç Ölmüştü" ve "Kurtar Beni" gibi 3 özenli şarkı var. ◊ Soft Analog ilk İngilizce şarkısı "I've Been Fallin" ile "biz buradayız" diyor. ◊ Louis Stotesbery, "Hayat Gibi" şarkısıyla karşımıza çıktı.

21 Kasım 2024 07:50

Ömür Gedik

677 Restoran Ve 537 Lezzet Noktası'yla İncili Gastronomi

Müge'nin ve ekip arkadaşlarının, İncili Gastronomi Rehberi'nin bugünlere gelmesinde vizyonu, çalışmaları, çabası ve emeği çok büyük. Kasımda İncili Gastronomi ve 8 Aralık'ta bizi bekleyen Pantene Altın Kelebek Ödül Töreni var. Hazırlık, gelişme ve sonuç aşamalarını Müge'nin cümleleri ile anlatmam gerekirse şöyle özetleyebilirim; "Son 7 yıldır rehbere hiç ara vermedik. Bir rehber raflara çıktıktan hemen sonra bir sonraki yıl için çalışmalar başlıyor. Ön hazırlıklar, yeni açılan, kapanan restoranların araştırılması, gizli müfettiş listeleri, rehbere dahil olacak yeni bölümlerin belirlenmesinin ardından sahaya çıkıyoruz. Seyahatler başlıyor. İstanbul zaten başlı başına bir tez çalışması gibi." GİZLİ MÜFETTİŞLER HER YERDE Gizli müfettişleri biraz açalım isterseniz, listeye her yıl yeni isimler ekleniyor. Müge şöyle anlatıyor: "Bu yıl ilk kez Trakya'dan İzmir'e 'Bağ Yolu Rotası' başlığı altında içinde oteli ya da restoranı olan tesislerin yer aldığı bir seçki yaptık. Yine bu yıl rehberin en önemli bölümlerinden biri olduğunu düşündüğümüz 'Lezzet Noktaları ve Alışveriş Durakları' listelerini okuyucuya kolaylık olması açısından her kentin arkasına koyduk. Geçen yıl başlattığımız 'Asırlık Mekanlar' bölümümüze 9 yeni yer daha dahil oldu. Ayrıca gastronomi kültürüne ve sektöre büyük katkısı olduğunu düşündüğümüz iki isme 'Özel Ödül' veriyoruz." LANSMAN NİSANDA LONDRA'DA Ve döneyim yazının başında bahsettiğim yurtdışı açılımına; "İkinci İngilizce rehberimizin lansmanını 2025 Nisan ayı içinde yine Londra'da yapmayı planlıyoruz. Kısa bir ara verdikten sonra çalışmalarımız hemen başlıyor. Bu yıl İngilizce rehberimize Londra'daki Türk Restoranları ve Türklerin sahip olduğu farklı mutfakları temsil eden restoranlardan bir seçki de girecek. Ama daha sonraki yıllar içinde sürpriz yeni kentler ve ülkeler de olabilir, yüzümüzü hep Batı'ya dönmek istemiyoruz." TAZE YEREL VE MEVSİMİNDE Ve şimdi yeme içme sektörü konusunda beni en fazla mutlu eden detay; giderek daha fazla hissedilen iklim krizinin de etkisiyle 'sürdürülebilirlik' içi boş, reklam için kullanılan bir kavram olmaktan çıkmış durumda.

21 Kasım 2024 07:48

Coşkun Başbuğ

Düşünmez Misiniz…

Haftalardır Amerikan seçim sonuçlarının nasıl şekilleneceği ve bu şekillenmenin siyasete yansımalarının neler olacağı tartışılıyor. Seçim öncesi başlayan bu tartışmalarda en çok üzerinde durulan konu, seçimin nasıl sonuçlanacağı ve çıkan sonucun Amerika ve dünya siyasetine yansımalarının neler olacağı hususuydu. Evet nihayet seçimler sonuçlandı ve ipi göğüsleyen Trump oldu. Seçim sonrası sonuçlara itiraz öyle bir boyuta geldi ki Amerika'da darbe mi oluyor dedik. Uzun lafın kısası Trump nizamı yıkmayı başarırsa Amerika'da ve dünyada neler olacağını hep birlikte göreceğiz.

21 Kasım 2024 07:48

Orkun Ün

Temizlenseler Keşke

Devam mı yani! Tabii ki para vereni de sorgulamak lazım orası ayrı ama ne işin var buralarda aklım almıyor. İşin acısı hâlâ onlara 'beyefendi-hanımefendi' denmeye devam ediliyor. "Sevgiliyiz" demiş, parasını yemiş. "Geliyorum" demiş saat aldırmış. "Gel" demiş telefon aldırmış. "Git" demiş para göndertmiş kendisine. Vay be. Ama bakın o sessizliği seçti ve "Cevap vermezsem konu da kapanır gider" dedi. Kızcağız çırpınıyor, "Paramı versin, zor durumdayım" diyor ama duyan, bir şey yapan yok. Bazı sanatçılar 10 milyon, bazıları 8-9 milyon liraya anlaşmış yılbaşı gecesi için. Yusuf Güney, "Keşke deneyimlerimi anlatabilsem. Çünkü uzaylıları gördüm. Bazı şeyleri anlatamıyorum, başım farklı bir belaya girer" demiş. Sen uzaylılar görmedin kardeşim. ∆ Başın'farklı' bir belaya girmez sen yine de anlat canım kardeşim. ∆ Astral seyahat ile farklı alemlere de gitmedin sen kardeşim. ∆ Buldun bir yol oradan bizi yemeye devam ediyorsun ama artık kabak tadı veriyor kardeşim.

21 Kasım 2024 07:47

M. Yalçın Yılmaz

Barışın Bedeli

Ukrayna-Rusya krizinin üçüncü senesinde Donald Trump, tekrar ABD başkanlık koltuğuna oturacak. Ayrıca bu adım, Ocak ayında göreve başlaması beklenen Donald Trump yönetiminin Ukrayna'ya yönelik politikalarında olası değişikliklere karşı bir önlem niteliği taşıyor. Moskova bu dört bölgenin tamamen Rusya'nın bir parçası olduğunu ve ülkenin nükleer şemsiyesi tarafından korunduğunu iddia etse de sahadaki gücü bölgenin %70-80'ini kontrol ediyor. Yaklaşık 26 bin kilometrekarelik alan ise halen Ukrayna birliklerinin elinde bulunuyor. Çatışmanın Biden'ın son haftalarında artacağı tahmin edilirken bu durum ancak Trump'ın her iki taraftan da alacağı "Barış Bedeli"ni artıracak görünüyor.

21 Kasım 2024 07:45

Halime Kökce

"Atatürk'ü Putlaştıranlar Ve Atatürk'ü Yok Sayanlar"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, hemen her 10 Kasım konuşmasında Atatürk istismarcılığına değiniyor. 27 Mayıs darbesinde de 12 Eylül Darbesinde de "Atatürk ilke ve inkılapları" bir meşrulaştırıcı işlevi gördü. İlkinde "sol Kemalizm", ikincisinde "sağ Kemalizm" kullanıldı. 28 Şubat darbesinde de "Atatürk'ün hayalindeki Türkiye"den uzaklaşıldığı vehmiyle zinde güçler harekete geçti, başörtülüleri Arabistan'a, İran'a göndermek suretiyle Türkiye'yi 1000 yıl boyunca Batıcı Kemalist blokta tutmak amaçlandı. FETÖ bile 15 Temmuz darbe kalkışmasını Fetullah Gülen'in adına değil Mustafa Kemal Atatürk adına yaptı. Ancak onda bir sabite bulabilirsiniz yine de. "Atatürk'ün düşüncesindeki sabite nedir?" diye sorsanız herhalde anti-emperyalizm ilk 5'e girer. Mustafa Kemal'in bağımsızlıkçılığından çok "Batıcılığını", onun da bugün Batıda bile tartışmalı olan versiyonunu kabule yatkın bir Kemalizm. O da "Atatürk'ü putlaştırmak isteyenler kadar, Atatürk'ü tamamen yok sayanlar da Gazi'nin milletimizin gönlündeki yerini sarsamayacaktır." sözlerinde ifadesini bulan Atatürk'ün bir kavga konusu olmaktan çıkarmaya dönük artan çabası.

21 Kasım 2024 07:42

Kimde Varsa Ona Daha Çok Verilecektir

Bu bağlamda, toplumsal eşitsizliklerin nasıl gerçekleştiğini anlamaya önemli katkı sağlayan yaklaşımların başında ünlü sosyolog Robert Merton (1968) tarafından Matta İncilindeki 'Kimde varsa, ona daha çok verilecek ve o bolluk içinde olacaktır. Örneğin, Daniel Rigney (2010) "The Matthew Effect: How Advantage Begets Further Advantage" başlıklı kitabında Matta etkisinin dinamiklerini eğitim, bilim, ekonomi ve politika gibi farklı alanlardaki yansımalarına dayalı olarak ele almaktadır. Rigney, Matta etkisini açıklarken herkesin başarma fırsatına sahip olması ile başarmak için eşit fırsata sahip olmasının çok farklı şeyler olduğunun altını çizmektedir (Sh.7). Rigney'in Matta etkisinde vurguladığı bir diğer önemli nokta ise Matta etkisinin yol açtığı eğilimin tersine olan akışın son derece küçük ölçekli olmasıdır. Yani, yoksulun daha varlıklı olması veya zenginin yoksul olması mümkündür, ancak bu dönüşümün gerçekleşme olasılığı zenginin daha zengin ve yoksulun daha yoksul olma olasılığına kıyasla son derece düşüktür (Sh.8). Bir başka deyişle 'kendi kendini güçlendiren çevrimler' ile avantaj daha fazla avantaja yol açmakta; elinde fazla olan ile daha az olan arasındaki fark da sürekli artmaktadır (Sh.22- 23). Örneğin, Zuckerman'ın 1970'li yıllarda yaptığı çalışmasında gösterdiği gibi Nobel ödülü kazanan bilim insanlarının yarısından fazlası, daha önce Nobel ödülü almış bilim insanları ile çalışmışlardır. Böylece, performanstaki çok küçük farklılıklar ödülde orantısız büyük farklara yol açabilmektedir (Sh.42). Ancak burada da bazı oyuncuların kazancı tekelleştirmeye teşebbüs etme riski söz konusudur (Sh.12). Dolayısıyla eğitim, sağlık ve sosyal güvenlik gibi alanlardaki kamu politikaları aracılığıyla Matta etkisini hafifletmeye çalışmak bu etkinin tüm alanlara sirayet eden zincirleme ve yıkıcı etkisini azaltmada yardımcı olacaktır.

21 Kasım 2024 07:33

Benden Sonra N'olursa Olsun!

Biden, Ukrayna'ya bir yıl önce vermiş olduğu 300 kilometre menzilli ATACMS (Ordu Taktik Füze Sistemleri) füzelerini Rusya'nın "içlerine doğru" kullanma yasağını önceki gün kaldırdı; Zelenskiy de bunlardan altısını, Moskova'ya 400 kilometre mesafedeki Bryansk bölgesine attı. Biden'ın Ukrayna'ya uzun menzilli roketleri Rusya içlerine atmasına izin veren açıklaması üzerine Rusya, önceki gün, bu kararına bir madde ekledi, "nükleer olmayan NATO füzeleri kullanıldığında da onları veren ülkelerin hedef haline geleceğini" açıkladı. Bu gözlüklerle Karadeniz'in kuzeyindeki komşularımıza yeniden baktığımızda, Rusya'nın sadece dişlerini göstermekle kalmadığını (24 Kasım 2015'te Rus Su-24 uçağının sınır ihlali sebebiyle düşürülmesinden sonraki 10 günlük krizi hatırlıyor musunuz?) ve zaten dengesi konusunda fazla iyimser konuşmak mümkün olamayan Putin'in, hiçbir zaman ABD'nin (ve onun kuyruğuna takılan AB ülkelerinin) niyetinden emin olmadığını söyleyebiliriz. Ancak Rusya gibi çok katmanlı devlet aygıtının bulunduğu bir ülkenin, Trump gibi savaşları bitireceğini söyleyerek seçim kazanmış bir başkanın koltuğa oturup, Zelenskiy'nin elinden o roketleri alıp almayacağını görmek için 60 gün sabretmeyi, yani "hayatta kalma olasılığını azami düzeye çıkaracak şekilde" hareket etmeyi tercih edeceğini tahmin edebiliriz.

21 Kasım 2024 07:33

Deprem Dönüşümü Ve Otoparklarda Yeni Dönem

İstanbul'un sorunları üzerine düşündüğümde en çok iki mesele öne çıkıyor: deprem dönüşümü ve otopark yönetimi. 6 grup başkanlığı oluşturulurken, bunların arasında Şehircilik Grubu Başkanlığı dikkatleri çekiyor. Bu gruba KİPTAŞ, İSPARK, Boğaziçi Yönetim AŞ, İstanbul İmar AŞ ve İstanbul Ağaç ve Peyzaj AŞ bağlanacak. İstanbul'da 1.2 milyon konutun acilen dönüştürülmesi gerektiğini belirten Kurt, "Vatandaş bu konuda hazır. Ancak finansman sorunu, dönüşüm hızını yavaşlatıyor" diyordu. İstanbul Yenileniyor Projesi kapsamında bugüne kadar 160 binden fazla başvuru alınmış durumda. Bu başvurular arasından riskli olarak belirlenen 34 bin konut için dönüşüm süreci de başlatılmak üzere. Kurt, ayrıca, İstanbul'da bulunan 750 bin boş konutun dönüşüm sürecinde geçici olarak kullanılabileceğini dile getiriyor, ilçelerle yapılan protokollerle hızlı tarama ve dönüşüm sürecini hızlandırmayı hedeflediklerini vurguluyordu.

21 Kasım 2024 07:33

Tv Yıldızlığından Sağlık Sisteminin Zirvesine

ABD'nin seçilmiş başkanı Donald Trump, doktor Mehmet Öz'ü, federal sağlık hizmetleri Medicare ve Medicaid'in direktörlüğüne aday gösterdi. ABD'de hükümet, 2023 yılında 65 yaş üstü yaşlılara sağlık hizmetleri sunan federal sağlık sigortası Medicaid programında 860 milyar dolar, düşük gelir grubuna sağlık sigortası hizmeti veren Medicare kapsamında ise 848 milyar dolarlık harcama yapmıştı. Şimdi ABD sağlık sisteminin bir Türk doktora emanet edileceği önemli bir gelişme. "Sağlığınızla ilgili kararları hastanede vermiyorsunuz. Ne yediğinize, ne kadar spor yaptığınıza evde karar veriyorsunuz. Bunda da televizyon ve basının etkisi çok" diye özetlemişti. O zaman politikaya atılacak mısınız diye sorduğumda "Daha değil" demişti. "Amaç servis vermekse, bu şovla daha çok insana ulaşıyorum." diye eklemişti. Çok tecrübeli olmasına rağmen izleyicilerin sağlık sorularına cevap verdikten sonra "İkinci bir fikir alın" diyordu mutlaka.

21 Kasım 2024 07:33

İletişim Formu

captcha

Kişisel verilerinizi işlemekte ve kanunlarda öngörülen teknik ve idari tedbirleri alarak bu verilerinizin korunması için elimizden gelen çabayı göstermekteyiz. İşlenen kişisel verilerinize ilişkin bilgilere aydınlatma metnini ziyaret ederek ulaşabilirsiniz.