×Uygulama Logosu

Habokado - Akıllı Haber Özeti

Özetleri Okuyun ve Dinleyin

Haberi Yapay Zeka ile Özetinden Okuyun. Neden Habokado?

Nihat Nasır

Nusayrilik Kesinlikle Alevilik Değildir!

23 Aralık 2024 00:21

Suriye'de beklenmedik bir biçimde gerçekleşen devrim iki haftadan fazla bir zamana baliğ oldu. Devrim beklenmedik bir şekilde gelişti ama bundan daha önemlisi, yine beklenmedik bir biçimde ve gayet müspet bir şekilde mesafe katediyor. Öyle ki Kandil bile, "Bizim onlarla bir alakamız yok." diyerek hedef saptırmaya yeltendi. Trump'ın işbaşına geleceği 20 Ocak'a kadar belirsizlik durumu devam etse de yakın gelecek bu yapının hüsranıyla neticelenecek inşallah. Türkiye'de bilinen çevreler bu hususta ciddi manipülasyonlara çoktan başladı. 'Arap Alevileri' dedikleri bu yapıyı Türkiye'deki 'Alevlilerle' eşitlemeye ve hatta özdeşleştirmeye çalışan bir grup var ve amaçları Suriye ile birlikte Türkiye'de de bir kargaşa çıkarabilmek. Öyle ki yürüyüşü ilan ettikleri afişlerde bile Esed'in 2014 yılında Yermuk Mülteci Kampı'nda yaptığı katliamın fotoğrafını kullanmışlar. Hz. Ali'nin Tanrı olduğuna iman eden bu sapkın anlayış, her ne kadar Kur'an'ı ve Hz. Muhammed'i kabul ediyor olsa bile netice itibarıyla bir şahsı (Hz. Nusayrilerin ana kitabı Hasîbî tarafından kaleme alındığı bilinen ve 16 sureden meydana gelen Kitâbü'l-Mecmû'dur. Eserin "Şehadet" adını taşıyan 11'inci suresinde yer alan; "Ben şehadet ederim ki Ali b. Ebû Tâlib'den başka ilâh, Muhammed Mahmûd'dan başka hicâb, Selmân-ı Fârisî'den başka bab yoktur" biçimindeki şehadet Nusayriliğin temel inancını özetlemektedir. Esasen Nusayrilik için 'Arap Aleviliği' denilmesini 1920 yılında Fransızlar talep etmiş ve böylelikle literatüre bu isimle girmiştir.

Filtreleme Haberleri

Yusuf Ziya Cömert

Chp Suriye Devrimine Ters Ayakta Yakalandı

Ak Parti Suriye devrimini gökte ararken yerde buldu. Çok kahırlı geçmişti 2011'den itibaren 13 yıl. İç savaşın şiddetinden, Esed'in ve Muhaberat'ın zulmünden kaçan milyonlarca Suriyeli pey der pey Türkiye'ye sığındı. Evet, Suriye devriminin önünde hâlâ büyük manialar var. Ama bugünkü başarı bir anda Ak Parti'nin bütün yanlışlarını doğru yaptı. Suriye'de bir iç savaş çıkmıştı ve Suriye'de egemen olan rejim ülkede düzeni korumaya çalışıyordu. Esed Suriye'nin meşru lideriydi. Sonra bir anda Suriye'deki muhalefetin işini kolaylaştıran bir konjonktür oluştu. Trump, ABD'nin parasını, enerjisini Suriye için harcamasını istemiyordu. Rusya'da Trump'ın zaferinin meyvelerini devşirmek için bir nevi bekleme sürecine girdi. Suriye muhalefeti, bilhassa Heyet-i Tahrirü'ş Şam bu konjonktürü değerlendirdi ve birkaç gün içinde Suriye'nin büyük şehirlerini kontrolü altına aldı. Beşşar Esed ve Baas rejimi bir andan denklemden çıktı. Suriye Devrimi gerçekleşince Ak Parti'nin yanlışları nasıl birkaç gün içinde doğruya dönüştüyse CHP'nin doğruları da yanlışa dönüştü.

23 Aralık 2024 00:01

Yıldıray Oğur

Bu Terörist Kime Benziyor?

En az 5 ölü, 15'i ağır 200 yaralı var. Musk, buna "öldüren merhamet" dedi ve "Aptal, işe yaramaz" dediği Başbakan Scholz'u istifaya çağırdı. Aşırı sağcı, göçmen karşıtı AfD'nin bir sözcüsünün açıklamasını "Tek yol AfD" diyerek paylaştı. 2019 yılında FAZ gazetesine verdiği röportajda kendisini "Tarihin en saldırgan İslam eleştirmeni" olarak tarif etmişti. 8 yılda 121.378 gönderi paylaştı. "wearesaudis.net" isimli bir internet sitesi kurarak, dini baskı yüzünden Suudi Arabistan'dan kaçmak ve Batı'ya iltica etmek isteyenlere, özellikle de kadınlara yardım etmeye başladı. FAZ, BBC, Skynews onun bu çalışmalarını öven haberler yaptılar: "Aynı zamanda İslam'ı eleştirmekten de hiç vazgeçmediniz; Twitter'da her hafta din karşıtı argümanlar içeren onlarca tweet atıyorsunuz. Ben tarihteki en saldırgan İslam eleştirmeniyim. Bana inanmıyorsanız Araplara sorun. İnsanların kendi başlarına düşünmeyi öğrenmelerini istiyorum. Twitter'da benim yüzümden İslam'dan çıkmak isteyen çok sayıda Müslüman var. Ben bu insanlara hep şunu yazıyorum: "Hayır, benim yüzümden İslam'dan ayrılırsanız bunu kabul etmem. İyi İslam diye bir şey yoktur." Bu radikalizm ve aktivizmle bir anda kendisini Müslüman ülkelerden gelenlere kapılarını açan Alman devletinin ve ırkdaşı ve eski dindaşı olduğu göçmenlerin karşısında buldu. Merkel'in Almanya'nın kapılarını Suriyelilere açtığı için öldürülmesi gerektiğini söyleyecek kadar nefret doluydu. Bu nefretle AfD taraftarı oldu. Tabii Elon Musk be her türlü diğer aşırı sağcıların hayranı, Radio Genova gibi hesapların takipçisi. X hesabındaki kapak fotoğrafında bir tüfek vardı. Profilinde "Almanya'yı ülke içinde ve dışında "Suudi sığınmacıları avlamakla" ve "Avrupa'yı İslamlaştırmak istemekle" suçluyor ve "Sokrates'in öldürülmesinden Alman ulusunu sorumlu" tutuyordu. Aralık 2023'te X'te Alman devletini, Suudi Arabistanlı mültecilere zulmetmekle suçladı: "Sizi temin ederim ki intikam yüzde 100 gelecektir. Hayatıma mal olsa bile. Bunun bedelini Almanya ödemek zorunda kalacak. Çok büyük bir bedel" diye yazdı. Arapça bir mesajında da "Sizi temin ederim ki Almanya savaş istiyorsa bunu yapacağız. Almanya bizi öldürmek isterse onları katlederiz, ölürüz ya da gururla hapse gireriz. Bütün barışçıl yolları tükettiğimiz için polisten, emniyetten, savcılıktan, yargıdan, İçişleri Bakanlığından yeni suçlarla karşılaştık. Barışın onlara hiçbir faydası yok" dedi.

23 Aralık 2024 00:01

Raşit Yıldırım

Çalışanların Emeklilik Planlaması

ABD'de bir grup uzman, 14 emekli ailesini on yıl süre ile izledi. ABD'nin farklı bölgelerinden ve endüstrisinden 106 kişiyle röportajlar yaptı. Araştırmayı yapanlar, tatmin olmuş emeklilerin, "4 A" adını verdikleri dört temel davranışı olduğunu gözlemlediler: Alignment (hizalanma), wareness (farkındalık), agency (değişiklik yapabilme becerisi) ve adaptability (uyum sağlama yeteneği) (1). 1. Benlik ve yaşam yapısının hizalanması (alignment) Birinci A, psikologların "benlik" ve "yaşam yapısı" olarak adlandırdıkları iki unsurun hizalanmasını ifade ediyor. Yaşam yapımız ise hayat tarımızla ilgilidir. 2. Farkındalık (awareness) Hizalama aşamasında bahsi geçen kimlik ve yaşam tarzı uyumunun gerçekleştirilmesi için, benliğimizi ve yaşam yapımızı daha net, somutlaşmış halde tanımlamalıyız. Altı ila 10 adet kelime veya ifade tespit edelim. 3. Değişiklik yapabilme becerisi (agency) Agency, "kendi başına davranma", "özerk eylemde bulunma" anlamına gelmektedir. Başlamak için kendimize şu iki temel soruyu sorabiliriz: "Benliğimle daha uyumlu hâle gelmek adına yaşam yapımda küçük veya büyük ne gibi değişiklikler yapabilirim?" ve "uyumu arttırmak için şu anki benliğimde değiştirmek istediğim bir şeyler var mı?" Bunalmamak için değişime küçük adımlarla başlayalım. Kendimize şunu soralım: "İstediğim değişiklikleri gerçekleştirmek için kademeli olarak hangi adımları atabilirim? Bu adımları atmamda bana kim veya ne yardımcı olabilir?" 4. Uyum Sağlama (adaptability) Tüm doğru adımları atmış olsak dahi hayat sürprizlere gebe. 1.Teresa Amabile, Douglas T. (Tim) Hall, Lotte Bailyn, Marcy Crary, Kathy E. Kram. HBR Türkiye, Kasım 2024.

23 Aralık 2024 00:01

Mustafa Karaalioğlu

Gazze'den Daha Çaresiz Bir Dünya…

2 milyonu aşkın Gazzeli, katliam makinesi bir ülkenin; İsrail'in önünde ölümü bekliyor. İsrail'in katlettiği Gazzeliler'in sayısı resmi rakamlara göre 45 bini aştı, gayrı resmi rakamları söylemeye dilimiz varmıyor. Bütün bunlar olurken İsrail aynı zamanda Lübnan'dan Yemen'e Suriye'den İran'a kadar geniş bir coğrafyada operasyonlara devam ediyor. Nasrallah, Meşal ve Sinvar dahil 15 civarında önemli üst düzey Hamas ve Hizbullah yöneticisini uzaktan saldırılarla katletti. İsrail, 7 Ekim 2023'den beri eski veya yeni herhangi bir Birleşmiş Milletler kararına uymadığı gibi onları daha da geçersiz kılacak yeni hukuksuzluklar yaptı. 7 Ekim'den bugüne İsrail'in izlediği politikanın özeti şudur: Gazze için durum daha ne kadar olabilir, derken İsrail her gün yeni bir eşiği aşarak insanlığın direncini kırıyor. "Daha ne kadar kötü olabilir?" sorusunun en önemli boyutu da ABD'dir. Biden, Gazze için kötüydü ama şimdi daha kötüsü olan Trump geliyor. İsrail'i durduracak bir otorite kullanmayacaktır ve dahası zaten Gazze'ye ilgisi az olan başta Körfez ülkeleri olmak üzere bütün İslam dünyasına İsrail lehine baskı uygulayacaktır.

23 Aralık 2024 00:01

Mehmet Ocaktan

Suriye'ye Alaturka Demokrasi Mi İhraç Edeceğiz?

Kahire'deki D-8 Zirvesi'nden dönerken uçakta gazetecilere konuşan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Suriye ile ilgili değerlendirmelerini okuyunca, son yıllardaki en önemli icatlarımızdan biri olan alaturka sitemimizi ihraç etmek üzere olduğumuzu anladım. Gazetecilere yaptığı değerlendirmede, HTŞ lideri Colani'nin adını ilk kez telaffuz eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye'de yeni bir anayasanın önemini vurguladı ve Türkiye'nin yeni Suriye'ye ilişkin hedeflerini şöyle açıkladı: "Bizler onlara devlet yapılanmasının nasıl olması gerektiği hususunda yardımcı olmaya çalışacağız. Bizim tecrübelerimiz oraya nasıl aktarılabilir, yeni bir toplumsal sözleşme çerçevesinde bir devlet nasıl ayağa kaldırılabilir, bu konularda Suriye yönetimine yardım edeceğiz. Bir devleti ayağa kaldırırken en önemli adımlardan bir tanesi anayasanın inşasıdır. Bu konuda biz, başta Sayın Colani olmak üzere yeni Suriye yönetiminde yer alan isimlerle iletişimi başlatmış durumdayız." Amasız, fakatsız ifade etmek gerekirse Türkiye'nin hem Suriye hem de bölgesel ölçekteki rolü güçlenmiştir. Evet Erdoğan'ın da altını çizdiği gibi, dünya artık Suriye'yi Türkiye üzerinden okuyacak. 7 Ekim'den bu yana son derece temkinli açıklamalarda bulunan cumhurbaşkanının, Suriye'yi 'birlikte inşa etme' iradesini dünyaya ilan etmesi de bu açıdan anlamlı… "Sayın Trump da aslında bir durum tespiti yaparak ülkemizin gücü ve etkinliğinin altını çiziyor. Doğru söze ne denir? Tespitler yerinde. Aramızda herhangi bir sıkıntı gerçekten yok." Erdoğan'la Trump'ın kimyasının uyuştuğu muhakkak, ancak her şeye rağmen dikkatli olmakta yarar var. Baas diktatörlüğünü yıkan Suriye muhalefetinin yaptığı açıklamalarından anlıyoruz ki en azından şimdilik onlar da "demokratik, çoğulcu" bir Suriye inşa etmeyi hedefliyorlar. Yeni Şafak'tan Yasin Aktay'a konuşan Ahmet El Şara (Colani), "İslam bize adil olmamızı, insanlara tecavüz etmememizi ve kamu malına tecavüz etmememizi emreder" diyor.

23 Aralık 2024 00:01

Bülent Tuncay

Bölgesel Güç

Galatasaray "Bölgesel bir güç"e dönüşmüş durumda. Süper Lig'de kendisine meydan okuyacak takım yok gibi. Bir'savaş makinesi'ne dönüşen Galatasaray karşısında, sahasında da olsa Kayserispor'un pek şansı yok gibiydi. Osimhen'in arkasındaki Yunus-Mertens-Barış üçlüsü Kayserispor savunmasını zorladı. İkinci gol de Yunus'un çalımları sonrası gelişen atakta Barış'tan geldi. Yunus'un yüksek formunu sürdürmesi ve buna Barış'ın da katılması karşısında Kayserispor savunma sistemi çaresiz kaldı. Ligdeki 5. golünü atan Yunus Akgün, yine skor katkısı yaparak rölantide oynayan takımını sırtladı götürdü. Ligdeki 17 maçın tamamında oynarken 8 gol, 1 asistlik skor katkısı kendisi açısından bir kariyer rekoruydu da. Onun gelişi sadece Galatasaray'ı geliştirmedi, Süper Lig'deki dengeleri de değiştirdi. Sonuç olarak Okan Buruk, 75 puanı en kısa sürede toplayan hoca rekorunu da kırarken Galatasaray'ı 2024'ün zirvesine taşıdı, yılı en yakın rakibine 8 puan önde bitirtti.

23 Aralık 2024 00:01

Alaattin Karaca

Neşati'nin Aynası

Zihin ya da kalp, -mecazen kavrama, bilme, keşfetme aynası- İsmet Özel'in deyişiyle masalla, vehimle bulanıklaştığında, kendini, dolayısıyla tecelli ettiği Varlık'ın mahiyetini anlayamaz. O hâlde ilk şart belli; idrak mekanizmasının, kalp veya zihin aynasının pâk olması gerek! Burada biraz nefeslenip Neşati'nin söz konusu beytine dönebiliriz: Önce "ref-i taayyün etmek ne demektir?" sorusuna cevap vermek gerekiyor. Tasavvufta varlığın görünürlüğü/ tecellisi ve zuhuru, "la-taayyün (belirtisizlik, görünmezlik, ebedi sükûn, süreksizlik), taayyün-i evvel (görünme, belirme, Allah'ın tüm yaratılmışlarda tecellisi, zuhuru), taayyün-i sani (farklılaşma, ayrışma, belirme) gibi bir dizi evreyle açıklanır. Böylece Tanrı, tüm yaratılmışlarda tecelli eder. Neşati'nin söz konusu beytindeki "ref-i taayyün etmek", ancak masalı, vehmi, aynaya düşen lekeyi temizleyip, gerçek mahiyetini görünür, belirli kılmak, özünü bilmek; tasavvuf diliyle söylersek, tecelliyi keşfetmekle olur. Tam burada şairin rubaisine tekrar dönmek gerekiyor. Son iki mısra söylediklerimi ve Neşati'nin gazelindeki "Âyine-i pür-tâb-ı mücellâda nihânuz" mısraını da açıklıyor: Gönül aynası, idrak mekanizması ne kadar temiz olursa, maddenin biçimleri aynada o kadar görünmez olur. İlk bakışta bir tutarsızlık var gibi geliyor ama, hayır! Kalp ya da zihin, vehimden ne kadar arındırılırsa, aynada suret yok olur, asıl Varlık; yani görünmeyen, tecelli eden idrak edilir. Şimdi Neşati'nin gazelindeki son mısraya gelebiliriz: "Âyine-i pür-tab-ı mücellâ", Allah'ın tecellisi ile aydınlanan -tasavvuf diliyle söylersek nurlanan- ayna/ kalp demektir. Şair, o nûr ile tecelliye mazhar olmuş, bu nedenle aynada sureti kaybolmuş, gerçek Varlık'a eklemlenmiş, fena bulmuştur, Mevlâna'nın deyişiyle "Sûret, sûretsizlik, yâni mana âleminden zuhur et[miş] ve yine oraya git[miştir]." Şeyhülislâm Yahya da aynısını söylüyor; "Mir`ât-i dil-i pâküni âyîne-i zât…" etmiş, pâk kalp aynasını Zat'ın aynası kılmıştır. İdrak, böylece kendisinin gerçek mahiyetini keşfetmiş, kendini bilmiş, kartondan kalesini yıkmıştır. Ama zordur! Çünkü -yine İsmet Özel'den ve biraz değiştirerek "İnsanlar / hangi dünyaya [bakıyorlarsa], öbürüne [kör]"dür.

23 Aralık 2024 00:01

Yekta Güngör Özden

Yandaşlık Karşıtlık

Toplumsal yaşamda büyük payı olan kişisel yaklaşımların yandaşlık ya da karşıtlık olarak yeri önemlidir. Bu değerlerimize gölge düşürmemek insanlık ve yurttaşlık borcumuzdur, kutsal görevimizdir. Halk dilinde "körükörüne" denilen yandaşlık ve karşıtlıklar, bilinçsizlik yansıması olduğundan üzücü ve yıpratıcıdır. Toplum yaşamında, özellikle siyasal nedenlerle, izlenen yandaşlık ve karşıtlıklar daha çok duygusal kaynaklıdır. Sözcüklerin anımsattığı durum "YANSIZLIK"tır. Özellikle devlet işleri yönünden çok önemlidir.

23 Aralık 2024 00:00

Güney Öztürk

Vatandaş Mı, Müşteri Mi?

CEO mantığıyla da yönetince vatandaşın müşteri olmasını istiyorlar. Hazine Bakanı Mehmet Şimşek'in vergi politikalarından Sağlık Bakanlığı'nın hastanelerine, Ulaştırma Bakanlığı'nın yandaş müteahhitlere yaptırdığı geçiş garantili fahiş yollara kadar her alanda 'ticarethane devleti' anlayışı var. Halbuki devlet yönetiminde ise iktidarlar, refah, eşitlik ve güvenlik gibi daha geniş kamu yararını gözetmekle yükümlüdür. Devlet yönetiminde ise farklı ve çelişen tüm vatandaşların çıkarları temsil edilmek zorundadır. Hazine Bakanı Mehmet Şimşek'in vergi politikaları gelir adaletinden çok, bir şirketin nakit akışını yönetme mantığıyla hazırlanmış gibi. Tek fark, şirkette "Müşteri her zaman haklıdır" ilkesi vardır, bizde ise "Vatandaş her zaman yükümlüdür." Ulaştırma Bakanlığı'nın 'kamu-özel iş birliği' adı altında yaptırdığı yol, köprü projelerinde vatandaşa reva görülen geçsen de geçmesen de parayı ödemek. Tabii sadece sorun çıkmazsa! Ne alırsanız alın, karşılığında hissettiğiniz tek şey "Yağlı müşteri geldi" oluyor. En son, 82'nci doğum günü pastasını üflerken görmüştük, muhtemelen bu hava istilasının farkında bile değil. Yahu 1 aydır, 6 büyük eyalette insanların üzerinden araba büyüklüğünde, (5 bin ihbar var) dron uçuyor! Ordu çıksın bari "Biz yeni bir şey deniyoruz" falan desin. Anlaşılan Amerika, Trump yemin edene kadar "out of order!" (Hizmet dışı)

23 Aralık 2024 00:00

Nedim Türkmen

Ücretli, Patrondan Fazla Vergi Ödüyor

2024 yılı Ocak-Kasım dönemi vergi gelirleri tahsilatı geçen yılın aynı dönemine göre %62.5 oranında artarak 6 trilyon 597 milyar 109 milyon TL oldu. Bütçede 2024 yılı kurumlar vergisi tahsilat hedefi 1 trilyon 275 milyar 718 milyon TL olarak belirlenmiş iken 11 ayda 870 milyar 301 milyon TL tahsilat yapıldı. Merkezi yönetim bütçe gelirlerinde en çok dikkat çeken tahsilat kalemleri, %119.8 artarak 611.7 milyar TL'den 1 trilyon 344 milyar 306 milyon TL'ye yükselen Gelir Vergisi, %57.5 artarak 811.5 milyar TL'den 1 trilyon 278 milyar 384 milyon TL'ye yükselen Özel Tüketim Vergisi, %97.7 artışla 456.6 milyar TL'den 903 milyar 566 milyon TL'ye yükselen Dahilde Alınan Katma Değer Vergisi ve %42.2 artarak 848 milyar TL'den 1 trilyon 205 milyar 966 milyon yükselen İthalde alınan Katma Değer Vergisi oldu. 11 ayda toplam 1.344.306 milyon TL Gelir Vergisi tahsilatının %93'ü olan 1 trilyon 247 milyar TL kaynakta kesinti (stopaj) yoluyla alındı. Gelir İdaresi Başkanlığı 2023 yılı Faaliyet Raporu'nda yer alan Muhtasar Beyanname özetlerine göre; 2023 yılında kaynakta kesinti yoluyla tahsil edilen 720 milyar 208 milyon TL'nin 448 milyar 832 milyon TL'si yani %62.3'ü çalışanların ücretlerinden kesilen gelir vergisinden oluşuyor. Aynı oranı 2024 yılının ilk 11 ay tahsilat gerçekleşmelerine uyguladığımızda; 1 trilyon 247 milyar 84 milyon TL'nin 776 milyar 933 milyon TL'si çalışanların ücretlerinden kesilen Gelir Vergisi rakamı olarak ortaya çıkıyor. Emek gelirlerinin sermaye gelirlerine oranla daha düşük oranda vergilendirilmesini ifade eden "ayırma kuramı"nı kerhen uygulayan iktidarın uyguladığı Gelir Vergisi tarifesine göre; 3 milyon TL gelir elde eden tüccar ile ücretli arasındaki vergi farkı sadece 23.200 TL. Bu adaletsizliklerin ortadan kaldırılması için kaç bahar geçecek belli değil.

23 Aralık 2024 00:00

İletişim Formu

captcha

Kişisel verilerinizi işlemekte ve kanunlarda öngörülen teknik ve idari tedbirleri alarak bu verilerinizin korunması için elimizden gelen çabayı göstermekteyiz. İşlenen kişisel verilerinize ilişkin bilgilere aydınlatma metnini ziyaret ederek ulaşabilirsiniz.