×Uygulama Logosu

Habokado - Akıllı Haber Özeti

Özetleri Okuyun ve Dinleyin

Haberi Yapay Zeka ile Özetinden Okuyun. Neden Habokado?

Akdoğan Özkan

Avrupa'nın Ufkunu Trump Bulutları Karartırken

23 Aralık 2024 00:26

Avrupa Birliği'nin Suriye'nin geleceğine ilişkin tutumu Hollanda Dışişleri Bakanı Caspar Veldkamp tarafından geçtiğimiz günlerde şu sözlerle şekilde ifade edildi: "Rusların gitmesini istiyoruz." Bu ay başında Avrupa Birliği (AB) Komisyonu'nun Dış İlişkiler ve Güvenlikten sorumlu Başkan Yardımcılığı görevine getirilen, yani bir anlamda Avrupa'nın baş diplomatı olarak atanan eski Estonya Başbakanı Kaja Kallas da zaten benzer ifadeler kullanmış ve "eğer Şam'daki yeni yönetim Rus birliklerini Tartus ve Hmeymim'deki üslerinden çıkarırsa, Avrupalılar, mevcut rejimi ülkenin meşru otoritesi olarak tanımaya ve de Şam'a yönelik yaptırımları kaldırmaya hazır," demişti. Çünkü, beş yıllığına seçildiği bu göreve gelmeden hemen önce şöyle demişti: "Bu, kolay bir beş yıl olmayacak. Avrupa kıtasında tam ölçekli bir savaş yaşanıyor. Etrafımızda otokratik koalisyonların oluştuğunu ve dünyanın dört bir yanında tehditkâr jeopolitik değişimlerin yaşandığını görüyorum. Rusya, Çin, Kuzey Kore, İran gibi aktörlerin kurallara dayalı uluslararası düzeni değiştirmeyi hedeflediklerini görüyorum. Çin ve Rusya'nın karşılıklı bağımlılıkları silah olarak kullandıklarını görüyorum. Tehdidin ne olduğunun farkında olmalı ve en yakın müttefiklerimiz ve ortaklarımızla birlikte kimliğimizden bir milim bile kaybetmeden buna uygun şekilde karşılık vermeliyiz." Yani yoksa NATO ve Körfez monarşilerinin fitilini ateşlediği bir savaşla dünyanın en yoksul ülkelerinden biri haline getirilen Suriye umurunda değil Kallas'ın, Suriye'nin petrolünün, doğalgazının işgallerle yağmalanması, halkının Sezar Yaptırımları ile sefalete mahkum edilmiş olması, ülkenin bütün altyapısının Netanyahu'nun emriyle bombalanması filan umursadığı şeyler değil. "Çin ve Rusya birbirleriyle olan ilişkilerini bir silah olarak kullanıyor. Avrupa ve ABD de öyle yapmalı." Brüksel'in son dönemdeki top diplomatları Rusya ile mücadeleyi öylesine bir obsesyon haline getirmiş durumdalar ki, Orta Doğu'ya barışı bile Moskova'ya sopa sallayarak getirebileceklerini sanıyorlar. Bayan Kallas, Orta Doğu'ya barışı Moskova'ya sopa sallayarak getirebileceğini ve ABD kuyrukçuluğunu kaçınılmaz sanmayı sürdüredursun, Avrupa asıl mücadeleyi 20 Ocak'ta yemin ederek göreve başlayacak olan ABD Başkanı Donald Trump yönetimine karşı vermek zorunda kalabilecek gibi gözüküyor. Dikkatli gözlerden kaçmamıştır, Trump geçen hafta, Avrupa Birliği'nin ABD ile arasındaki " muazzam ticaret açığını " Amerika'nın petrol ve doğalgazını büyük ölçekte satın alarak kapatması gerektiğini, aksi takdirde AB'nin gümrük vergileriyle karşı karşıya kalabileceklerini söyledi. Göreve geldiğinde ilk kararnamelerinden biri olarak Meksika ve Kanada'dan ABD'ye gelen tüm ürünlere yüzde 25'lik bir tarife uygulamak için gerekli tüm belgeleri imzalayacağını belirten Trump, dediklerini yapmazlarsa AB'ye de "sonuna kadar tarife uygulanacağını" belirtti. Eurostat verilerine göre, ABD'nin AB ile olan mal ticareti açığı 2023'te 156 milyar avroya (162 milyar dolar) ulaştı. Enerji analitiği firması Kpler'e göre, geçen yıl 15,18 milyon tonluk Rus LNG ithalatı gerçekleştiren Avrupa, bu yıl Aralık ortası itibarıyla bu rakamı 16,5 milyon tona taşımış durumda. Kallas'ın son sözlerinin ardından iyice "bu ne perhiz bu ne lahana turşusu" denilecek bu durumun Trump da gayet iyi farkında ve AB'ye yüklenecek, belli oldu.

Nihat Nasır

Nusayrilik Kesinlikle Alevilik Değildir!

23 Aralık 2024 00:21

Suriye'de beklenmedik bir biçimde gerçekleşen devrim iki haftadan fazla bir zamana baliğ oldu. Devrim beklenmedik bir şekilde gelişti ama bundan daha önemlisi, yine beklenmedik bir biçimde ve gayet müspet bir şekilde mesafe katediyor. Öyle ki Kandil bile, "Bizim onlarla bir alakamız yok." diyerek hedef saptırmaya yeltendi. Trump'ın işbaşına geleceği 20 Ocak'a kadar belirsizlik durumu devam etse de yakın gelecek bu yapının hüsranıyla neticelenecek inşallah. Türkiye'de bilinen çevreler bu hususta ciddi manipülasyonlara çoktan başladı. 'Arap Alevileri' dedikleri bu yapıyı Türkiye'deki 'Alevlilerle' eşitlemeye ve hatta özdeşleştirmeye çalışan bir grup var ve amaçları Suriye ile birlikte Türkiye'de de bir kargaşa çıkarabilmek. Öyle ki yürüyüşü ilan ettikleri afişlerde bile Esed'in 2014 yılında Yermuk Mülteci Kampı'nda yaptığı katliamın fotoğrafını kullanmışlar. Hz. Ali'nin Tanrı olduğuna iman eden bu sapkın anlayış, her ne kadar Kur'an'ı ve Hz. Muhammed'i kabul ediyor olsa bile netice itibarıyla bir şahsı (Hz. Nusayrilerin ana kitabı Hasîbî tarafından kaleme alındığı bilinen ve 16 sureden meydana gelen Kitâbü'l-Mecmû'dur. Eserin "Şehadet" adını taşıyan 11'inci suresinde yer alan; "Ben şehadet ederim ki Ali b. Ebû Tâlib'den başka ilâh, Muhammed Mahmûd'dan başka hicâb, Selmân-ı Fârisî'den başka bab yoktur" biçimindeki şehadet Nusayriliğin temel inancını özetlemektedir. Esasen Nusayrilik için 'Arap Aleviliği' denilmesini 1920 yılında Fransızlar talep etmiş ve böylelikle literatüre bu isimle girmiştir.

Filtreleme Haberleri

Ali Ferşadoğlu

"Sevgi" Mutluluk Verir

"Ey Allah'ın Resûlü! Ben şu kişiyi gerçekten seviyorum" dedi. Adam, "Hayır, deyince, "Sevgini ona bildir", dedi. Hemen ona yetişti ve "Seni Allah için seviyorum, dedi. O da, "Beni kendisi için sevdiğin Allah da seni sevsin"2 karşılığını verdi. Başkasına yönelttiğimiz sevgi, bize lezzet olarak döndüğüne işaret eder Bediüzzaman: "Mü'minler mabeyninde muhabbet, ehl-i iman için güzel bir hasenedir. O hasene içinde, âhiretin maddî sevabını andıracak manevî bir lezzet, bir zevk, bir inşirah-ı kalb dercedilmiştir. Herkes kalbine müracaat etse bu zevki hisseder."3 Bu hakikatlere binaen de, "Mü'min, kardeşini sever ve sevmeli."4 der ve devam eder: "Kardeşlerinizin meziyetlerini şahıslarınızda ve faziletlerini kendinizde tasavvur edip, onların şerefleriyle şâkirâne iftihar etmektir… Nefislerini nefsinize şerefte, makamda, teveccühte, hattâ menfaat-i maddiye gibi nefsin hoşuna giden şeylerde tercih ediniz."5 Evet, kardeşlerimizi Allah için sevdiğimizi ve şerefleriyle şâkirane iftihar ettiğimizi söylemeli, yazmalıyız! 1-Hud Suresi: 90.; Burûc Suresi: 14.; 2-Ebû Dâvûd, "Edeb", 113.; 3-Uhuvvet Risalesi, s. 97.; 4-Mektubat, Enst./inter., s. 254.; 5-Lem'alar, s. 166.

23 Aralık 2024 00:18

İsmail Yaşa

Türkiye'nin Müthiş Başarısı

Suriye'de Baas rejiminin devrilmesinden sonra kurulan geçici hükûmetin dışişleri bakanı olarak atanan Esad Hasan eş-Şeybani'nin, siyaset ve uluslararası ilişkiler alanında yüksek lisansını tamamladığı İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi'nde, aynı alanda doktora eğitimine devam ediyor olması dikkatleri yeniden Türkiye mezunlarına çekti. Birçok kimse farkında değil ama Türkiye Suriye'de ABD, Avrupa, Rusya ve İran'ı üst üste koyup yendi. Bölücü terör örgütünün en büyük hamisi Almanya'nın Dışişleri Bakanı Ankara'ya gelip "PKK'nın artık silah bırakması gerekiyor. Türkiye Suriye'den tehdit edilmemeli." diyorsa bu, sahada kazanılan müthiş zaferin sonucudur. Türkiye düşmanı zalim Baas rejimine son veren devrimcilerin İdlib'de Ankara'yla koordineli bir şekilde tamamladıkları "yönetim stajı" ve edindikleri tecrübe Özgür Suriye'nin inşasında çok yararlı olacak. Önceki gün France 24 kanalına konuşan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın açıkladığı gibi, DEAŞ ve El-Kaide ile bağlantılı örgütler hakkında istihbarat toplama konusunda Türkiye'yle iş birliği yaptı.

23 Aralık 2024 00:12

İbrahim Kahveci

Faiz İner De Enflasyon İner Mi?

Merkez Bankası 26 Aralık günü faiz kararını verecek. Hatta şu sıralar yine yüzde 29,9 ila 30 sınırında dolaşıyor. 5 yıllık tahvil faizleri de yüzde 33'lere kadar düşmüş ve yeniden yüzde 35 sınırına çıkmış oldu. Yüzde 43 seviyelerinden yüzde 40'lara doğru inmesinin ardından şimdi yüzde 44'leri yakalamaya çalışıyor. Uzun-orta-orsa tahvil faizleri yüzde 30'lara sınırını gösteriyor ama bunun altına kimse işaret etmiyor. Yani piyasa enflasyonda yüzde 30'larda çok katı bir duruş sergiliyor. Halen tüketim değişimi fiyat değişiminin üzerinde seyrediyor. 2019 yılında tüketim eğiliminin fiyat değişiminin 12 ay kadar altında seyrettiğini ve bu sayede enflasyonu düşürdüğümüzü hatırlatmak isterim. Tüketim hâlâ canlı… Konut satışları son iki ayda 165 bin ve 153 bin olarak geldi. Bunun bir başka yansıması yatırım-tüketim malı ithalatında oluyor. Öncelikle şu notu belirtelim: Türkiye'nin teknolojik ilerlemesi 2007 sonrası adeta durmuş durumda. O nedenle faizler hâlâ orta-uzun vadede yüzde 30 bandına yapışıp kalmış durumda.

23 Aralık 2024 00:10

İsmail Öz

Yeni Oyunlar Kurulmadan…

Suriye'de 13 yıllık zulüm karşısında sabırla örülen bir mücadelenin, yıldırım hızıyla 12 günde Baasçı bir rejimi devirmesi bütün yorumcuları ve analistleri âdeta paralize etmişken ABD ile Avrupa devletlerini de şaşkına uğratmıştı. ABD'den gelen, "Türkiye Suriye'deki en güçlü aktör." açıklamalarına ihtiyatlı yaklaşmakla birlikte temel gerçeklik, Türkiye'nin nasıl bir rol üstlendiğinin muhataplar tarafından çok iyi görüldüğüdür. ABD bir yandan da "YPG'yi oluşturan şartlar değişti." diyerek yeni koşulları tanımaya dönük mesajlar veriyor. ABD'nin bu gelgitleri, Suriye'de yeni kurulan iktidarın ve ona mihmandarlık eden Türkiye'nin kararlı tavırlarıyla dengelenecektir. BM antlaşması ya da diğer uluslararası hukuk açısından Suriye bileşenleri içerisinde hiçbir statüsü bulunmayan PKK-YPG ya da SDG'nin, ABD tarafından da daha fazla savunulamayacağı bir noktaya mutlaka ulaşılacaktır. Kaldı ki PKK-YPG, Türkiye için de bir terör örgütüdür ve olası bir müdahale BM Antlaşmasının 51. maddesi çerçevesinde de meşru müdafaa kapsamındadır. Türkiye de uzun yıllardır, Baasçı rejim döneminden beri -ki son 13 yıl çok daha tehditkârdı- maruz kaldığı sıkıntılardan ancak PKK'sız bir Suriye ile kurtulabilir.

23 Aralık 2024 00:06

Ziyahan Albeniz

10'uncu Köyden 51'inci Bölgeye

Kendimi bildim bileli dünya dışı varlıklara, akıllı yaşam formlarına büyük bir ilgim var. Babam bir gün yine benden illallah etmiş olacak ki "Şu uzaylılar seni alsa da kurtulsak" demişti. Bugün hâlâ dünya dışı akıllı yaşam formlarının var olabileceğine inanıyorum. 2025 yılının UFO'lar, yani tanımlanamayan uçan daireler hakkında yeni gerçeklerin gün yüzüne çıkacağı bir yıl olacağı son bir hafta boyunca pek çok haber platformunda yer aldı. 1977 yılında NASA'nın Voyager aracıyla dünya dillerinin sesli kopyaları (ayrıca müzik ve görüntüler) uzaya fırlatılan bir kapsülle birlikte gönderilmişti. Keza belki bildiğimiz anlamda olmasa bile, kendilerine mahsus bir akıl yürütme "reasoning" kabiliyetine sahip olmalarını da "emerging feature" yani beklenmedik özellikler başlığı altında sayabiliriz. OpenAI'ın GPT'yi genel kullanıma açtığı Aralık 2022'den bu yana bu alanda görülen geometrik artıştaki ilerlemeler bütün bunları bana düşündürmüyor değil. Şayet bu yazımı okuyorlarsa, dünya dışı akıllı yaşam formlarından istirhamım, lütfen beni bulsunlar.

23 Aralık 2024 00:05

Yıldıray Oğur

Bu Terörist Kime Benziyor?

Almanya'nın Magdeburg kentinde sevimli bir Noel pazarı. En az 5 ölü, 15'i ağır 200 yaralı var. BMW'yi süren saldırgan Suudi Arabistanlıydı ve adı Taleb Abdulmohsen'di. Musk, buna "öldüren merhamet" dedi ve "aptal işe yaramaz" dediği Başbakan Scholz'u istifaya çağırdı. Aşırı sağcı, göçmen karşıtı AfD'nin bir sözcüsünün açıklamasını "tek yol AfD" diyerek paylaştı. 121.378 tweet atmıştı. Suudi Arabistan'da Şii olmanın getirdiği bir travmayla bilinmez, kendi kimliğine, İslam'a karşı nefret doluydu. 2019 yılında FAZ gazetesine verdiği röportajda kendisini "Tarihin en saldırgan İslam eleştirmeni" olarak tarif etmişti. 2016'da Twitter'a da sadece "İslam'a karşı yazmak için girmişti. 8 yılda paylaştığı 121.378 gönderinin özeti radikal bir İslam karşıtlığıydı. Buna sıkı bir İsrail taraftarlığı hatta Siyonizm destekçiliği eşlik ediyordu. Hamas, Gazze üzerine ırkçı, nefret dolu tweetler atmıştı. Büyük İsrail haritalarını destek mesajları eşliğinde paylaşmıştı. Bu aktif anti-İslam profilini aktivizme de çevirmişti. "wearesaudis.net" isimli bir internet sitesi kurarak, dini baskı yüzünden Suudi Arabistan'dan kaçmak ve Batı'ya iltica etmek isteyenlere, özellikle de kadınlara yardım etmeye başladı. Bu Batı medyasının üzerine atlayacağı bir profildi. FAZ, BBC, Skynews onun bu çalışmalarını öven haberler yaptılar, onunla 2019'den 2022'ye kadar röportajlar yaptılar. BBC, onur "Suudi bir sürgün tarafından kurulan bir web sitesi, diğer eski Müslümanların Körfez ülkelerindeki zulümden kaçmalarına yardımcı oluyor" diye tanıtmıştı. FAZâ verdiği röportajda anti-İslam fikirlerini anlattı: "Aynı zamanda İslam'ı eleştirmekten de hiç vazgeçmediniz; Twitter'da her hafta din karşıtı argümanlar içeren onlarca tweet atıyorsunuz. Ben tarihteki en saldırgan İslam eleştirmeniyim. Ben bu insanlara hep şunu yazıyorum: "Hayır, benim yüzümden İslam'dan ayrılırsanız bunu kabul etmem. Bu sizin kendi inancınız olmalı. Hayır, öyle düşünmüyorum. İyi İslam diye bir şey yoktur." Bu radikalizm ve aktivizm bir süre sonra Müslüman ülkelerden gelenlere kapılarını açan Alman devletine ve ırkdaşı ve eski dindaşı göçmenlere nefrete dönüştü. Merkel'in Almanya'nın kapılarını Suriyelilere açtığı için öldürülmesi gerektiğini söyleyecek kadar nefret doluydu: "Almanya'da ölüm cezası olmadığı için Merkel, Avrupa'yı İslamlaştırmaya dönük gizli projesi nedeniyle hayatının geri kalanını hapiste geçirmelidir ama eğer ölüm cezası geri getirilirse öldürülmeyi hak ediyor." Bu nefretle AfD taraftarı oldu. Profilinde Almanya'ya öfke kusuyordu: Aralık 2023'te X'te Alman devletini, Suudi Arabistanlı mültecilere zulmetmekle suçlamıştı: "Sizi temin ederim ki intikam yüzde 100 gelecektir. Hayatıma mal olsa bile.Bunun bedelini Almanya ödemek zorunda kalacak. Çok büyük bir bedel." Arapça bir mesajında da tehditler savurmuştu: "Sizi temin ederim ki Almanya savaş istiyorsa bunu yapacağız. Almanya bizi öldürmek isterse onları katlederiz, ölürüz ya da gururla hapse gireriz. Bütün barışçıl yolları tükettiğimiz için polisten, emniyetten, savcılıktan, yargıdan, İçişleri Bakanlığından yeni suçlarla karşılaştık. Barışın onlara hiçbir faydası yok." 2023 yılında onunla teması olan Suudi bir kadın adını vererek "Almanlara yönelik bir saldırı yapacağını" ihbar eden bir mail atmıştı. Suudi Arabistan, birkaç kez Almanya'da iadesini istemişti. Ama bu kendi toplumundan başlayan nefret, Almanlardan nefrete vardı. Taleb Abdulmohsen, terör uzmanlarını bile şok eden bir terörist profili. Bu self-nefret münferit değil.

23 Aralık 2024 00:01

Yusuf Ziya Cömert

Chp Suriye Devrimine Ters Ayakta Yakalandı

Ak Parti Suriye devrimini gökte ararken yerde buldu. Çok kahırlı geçmişti 2011'den itibaren 13 yıl. İç savaşın şiddetinden, Esed'in ve Muhaberat'ın zulmünden kaçan milyonlarca Suriyeli pey der pey Türkiye'ye sığındı. Evet, Suriye devriminin önünde hâlâ büyük manialar var. Ama bugünkü başarı bir anda Ak Parti'nin bütün yanlışlarını doğru yaptı. Suriye'de bir iç savaş çıkmıştı ve Suriye'de egemen olan rejim ülkede düzeni korumaya çalışıyordu. Esed Suriye'nin meşru lideriydi. Sonra bir anda Suriye'deki muhalefetin işini kolaylaştıran bir konjonktür oluştu. Trump, ABD'nin parasını, enerjisini Suriye için harcamasını istemiyordu. Rusya'da Trump'ın zaferinin meyvelerini devşirmek için bir nevi bekleme sürecine girdi. Suriye muhalefeti, bilhassa Heyet-i Tahrirü'ş Şam bu konjonktürü değerlendirdi ve birkaç gün içinde Suriye'nin büyük şehirlerini kontrolü altına aldı. Beşşar Esed ve Baas rejimi bir andan denklemden çıktı. Suriye Devrimi gerçekleşince Ak Parti'nin yanlışları nasıl birkaç gün içinde doğruya dönüştüyse CHP'nin doğruları da yanlışa dönüştü.

23 Aralık 2024 00:01

Yıldıray Oğur

Bu Terörist Kime Benziyor?

En az 5 ölü, 15'i ağır 200 yaralı var. Musk, buna "öldüren merhamet" dedi ve "Aptal, işe yaramaz" dediği Başbakan Scholz'u istifaya çağırdı. Aşırı sağcı, göçmen karşıtı AfD'nin bir sözcüsünün açıklamasını "Tek yol AfD" diyerek paylaştı. 2019 yılında FAZ gazetesine verdiği röportajda kendisini "Tarihin en saldırgan İslam eleştirmeni" olarak tarif etmişti. 8 yılda 121.378 gönderi paylaştı. "wearesaudis.net" isimli bir internet sitesi kurarak, dini baskı yüzünden Suudi Arabistan'dan kaçmak ve Batı'ya iltica etmek isteyenlere, özellikle de kadınlara yardım etmeye başladı. FAZ, BBC, Skynews onun bu çalışmalarını öven haberler yaptılar: "Aynı zamanda İslam'ı eleştirmekten de hiç vazgeçmediniz; Twitter'da her hafta din karşıtı argümanlar içeren onlarca tweet atıyorsunuz. Ben tarihteki en saldırgan İslam eleştirmeniyim. Bana inanmıyorsanız Araplara sorun. İnsanların kendi başlarına düşünmeyi öğrenmelerini istiyorum. Twitter'da benim yüzümden İslam'dan çıkmak isteyen çok sayıda Müslüman var. Ben bu insanlara hep şunu yazıyorum: "Hayır, benim yüzümden İslam'dan ayrılırsanız bunu kabul etmem. İyi İslam diye bir şey yoktur." Bu radikalizm ve aktivizmle bir anda kendisini Müslüman ülkelerden gelenlere kapılarını açan Alman devletinin ve ırkdaşı ve eski dindaşı olduğu göçmenlerin karşısında buldu. Merkel'in Almanya'nın kapılarını Suriyelilere açtığı için öldürülmesi gerektiğini söyleyecek kadar nefret doluydu. Bu nefretle AfD taraftarı oldu. Tabii Elon Musk be her türlü diğer aşırı sağcıların hayranı, Radio Genova gibi hesapların takipçisi. X hesabındaki kapak fotoğrafında bir tüfek vardı. Profilinde "Almanya'yı ülke içinde ve dışında "Suudi sığınmacıları avlamakla" ve "Avrupa'yı İslamlaştırmak istemekle" suçluyor ve "Sokrates'in öldürülmesinden Alman ulusunu sorumlu" tutuyordu. Aralık 2023'te X'te Alman devletini, Suudi Arabistanlı mültecilere zulmetmekle suçladı: "Sizi temin ederim ki intikam yüzde 100 gelecektir. Hayatıma mal olsa bile. Bunun bedelini Almanya ödemek zorunda kalacak. Çok büyük bir bedel" diye yazdı. Arapça bir mesajında da "Sizi temin ederim ki Almanya savaş istiyorsa bunu yapacağız. Almanya bizi öldürmek isterse onları katlederiz, ölürüz ya da gururla hapse gireriz. Bütün barışçıl yolları tükettiğimiz için polisten, emniyetten, savcılıktan, yargıdan, İçişleri Bakanlığından yeni suçlarla karşılaştık. Barışın onlara hiçbir faydası yok" dedi.

23 Aralık 2024 00:01

Raşit Yıldırım

Çalışanların Emeklilik Planlaması

ABD'de bir grup uzman, 14 emekli ailesini on yıl süre ile izledi. ABD'nin farklı bölgelerinden ve endüstrisinden 106 kişiyle röportajlar yaptı. Araştırmayı yapanlar, tatmin olmuş emeklilerin, "4 A" adını verdikleri dört temel davranışı olduğunu gözlemlediler: Alignment (hizalanma), wareness (farkındalık), agency (değişiklik yapabilme becerisi) ve adaptability (uyum sağlama yeteneği) (1). 1. Benlik ve yaşam yapısının hizalanması (alignment) Birinci A, psikologların "benlik" ve "yaşam yapısı" olarak adlandırdıkları iki unsurun hizalanmasını ifade ediyor. Yaşam yapımız ise hayat tarımızla ilgilidir. 2. Farkındalık (awareness) Hizalama aşamasında bahsi geçen kimlik ve yaşam tarzı uyumunun gerçekleştirilmesi için, benliğimizi ve yaşam yapımızı daha net, somutlaşmış halde tanımlamalıyız. Altı ila 10 adet kelime veya ifade tespit edelim. 3. Değişiklik yapabilme becerisi (agency) Agency, "kendi başına davranma", "özerk eylemde bulunma" anlamına gelmektedir. Başlamak için kendimize şu iki temel soruyu sorabiliriz: "Benliğimle daha uyumlu hâle gelmek adına yaşam yapımda küçük veya büyük ne gibi değişiklikler yapabilirim?" ve "uyumu arttırmak için şu anki benliğimde değiştirmek istediğim bir şeyler var mı?" Bunalmamak için değişime küçük adımlarla başlayalım. Kendimize şunu soralım: "İstediğim değişiklikleri gerçekleştirmek için kademeli olarak hangi adımları atabilirim? Bu adımları atmamda bana kim veya ne yardımcı olabilir?" 4. Uyum Sağlama (adaptability) Tüm doğru adımları atmış olsak dahi hayat sürprizlere gebe. 1.Teresa Amabile, Douglas T. (Tim) Hall, Lotte Bailyn, Marcy Crary, Kathy E. Kram. HBR Türkiye, Kasım 2024.

23 Aralık 2024 00:01

Mustafa Karaalioğlu

Gazze'den Daha Çaresiz Bir Dünya…

2 milyonu aşkın Gazzeli, katliam makinesi bir ülkenin; İsrail'in önünde ölümü bekliyor. İsrail'in katlettiği Gazzeliler'in sayısı resmi rakamlara göre 45 bini aştı, gayrı resmi rakamları söylemeye dilimiz varmıyor. Bütün bunlar olurken İsrail aynı zamanda Lübnan'dan Yemen'e Suriye'den İran'a kadar geniş bir coğrafyada operasyonlara devam ediyor. Nasrallah, Meşal ve Sinvar dahil 15 civarında önemli üst düzey Hamas ve Hizbullah yöneticisini uzaktan saldırılarla katletti. İsrail, 7 Ekim 2023'den beri eski veya yeni herhangi bir Birleşmiş Milletler kararına uymadığı gibi onları daha da geçersiz kılacak yeni hukuksuzluklar yaptı. 7 Ekim'den bugüne İsrail'in izlediği politikanın özeti şudur: Gazze için durum daha ne kadar olabilir, derken İsrail her gün yeni bir eşiği aşarak insanlığın direncini kırıyor. "Daha ne kadar kötü olabilir?" sorusunun en önemli boyutu da ABD'dir. Biden, Gazze için kötüydü ama şimdi daha kötüsü olan Trump geliyor. İsrail'i durduracak bir otorite kullanmayacaktır ve dahası zaten Gazze'ye ilgisi az olan başta Körfez ülkeleri olmak üzere bütün İslam dünyasına İsrail lehine baskı uygulayacaktır.

23 Aralık 2024 00:01

İletişim Formu

captcha

Kişisel verilerinizi işlemekte ve kanunlarda öngörülen teknik ve idari tedbirleri alarak bu verilerinizin korunması için elimizden gelen çabayı göstermekteyiz. İşlenen kişisel verilerinize ilişkin bilgilere aydınlatma metnini ziyaret ederek ulaşabilirsiniz.