×Uygulama Logosu

Habokado - Akıllı Haber Özeti

Özetleri Okuyun ve Dinleyin

Haberi Yapay Zeka ile Özetinden Okuyun. Neden Habokado?

Dilara Koçak

Tek Öğün Beslenmek Mucize Mi?

22 Aralık 2024 10:59

2025 için geri saymaya başlamışken siz de bu yıl hedefleriniz arasına kilo vermeyi koymuş ve kendinize yeni bir beslenme modeli aramaya başlamış olabilirsiniz. Son dönemlerde öne çıkan ve New York Times gibi prestijli kaynaklarda yer bulan OMAD (One Meal A Day/Günlük tek öğün beslenme) diyeti, beslenme dünyasında da çok tartışılan konulardan biri. OMAD diyeti, gün içinde yalnızca tek bir ana öğün tüketmeye dayanan bir beslenme modeli. Araştırmalar, bu beslenme tipinde LDL kolesterolün yani kötü kolesterolün düştüğünü savunuyor. Aynı zamanda uzun süren açlığın inflamasyon belirteçlerini azalttığını ve nörodejenerasyonu yavaşlatarak uzun ve sağlıklı yaşama, yani longevity kavramına da katkı sağlayabileceği sonuçlar arasında. Aynı zamanda kaloriyi sadece bir öğünle sınırlamak hipoglisemi (düşük kan şekeri) riskini artırabiliyor. Benim önerim bazı bireylerde 16/8 ve 10/14 yöntemi faydalı olabiliyor, fakat tek öğün beslenme planı günlük tempoda uzun süren açlık ve yansımaları nedeniyle sürdürülebilir bulduğum beslenme planları arasında değil. Anlamı "uzun ömürlülük" olsa da kapsamı çok daha geniş. Şu an 5 yaşında olan çocukların yüzde 50'sinin 100 yaşına kadar yaşayacağı tahmin ediliyor. Ayrıca, 2050 yılına kadar yaklaşık 3.7 milyon insanın 100 yaşına kadar yaşaması bekleniyor. Bakın, kendisi güncel araştırmalar ışığında hangi önerilerde bulunuyor: "Kalp sağlığı uzun yaşama giden yolda en büyük anahtarlardan biri. Araştırmalar, istirahat halindeyken kalp atış hızının düşük olmasının, kalbin daha verimli çalışmasını sağladığını ve yaşam süresini uzattığını gösteriyor." Prof. Dr. Murat Aksoy da düşük kalp hızının, kalbin yaşamsal faaliyetlerini daha az yorularak gerçekleştirdiğini ve bu sayede kalp sağlığının korunduğunu söylüyor. Düşük kalp atış hızına sahip olmak için ise düzenli egzersiz yapmak, sağlıklı beslenmek, kalp hızını artıracak çay, kahve gibi içecekleri kısıtlamak ve bol su içmenin kritik önem taşıdığını belirtiyor. 260 kişinin değerlendirildiği araştırmada, damar fonksiyonlarına bakıldığında öfke en çok damar hasarına yol açan duygu olarak karşımıza çıkıyor ve semptomları öfke başladıktan 40 dakika sonrasına kadar sürebiliyor. Aynı zamanda uzun süreli veya ani öfke patlamaları kalp ritmini bozarak kalp krizi riskini artırabiliyor. Longevity ve tek öğün beslenme gibi popüler konulara değinmişken bir ilave daha yapmak istiyorum. Glikoz tanrıçası olarak bilinen Jessie Inchauspe, New York Times Çok Satanlar Listesi'ne giren "Glucose Revolution" ve "The Glucose Goddess Metodu" kitaplarının yazarı.

Belma Akçura

Beyni Çürümüş, Şımarık, Manifest!

22 Aralık 2024 10:59

Cambridge Sözlüğü de "Manifest" i yılın kelimesi olarak belirledi. TDK'nın seçtiği Algoritma", "dijital yorgunluk", "kalabalık yalnızlık", "merhamet", "yabancılaşma", "yapay zekâ" ve "yüzleşme" kelime ve kavramlarla ilgili oylama ise bugün sonuçlanacak. Oxford, Cambridge, Collins ve Türk Dil Kurumu'nun 2024 yılı için belirlediği kelimeler, küresel düzeyde ortak bir bilinçle bireysel deneyimlerin çatıştığı karmaşık bir tablo çizse de bu kelimeler, aynı zamanda yaşadığımız çağın kolektif çelişkilerini de ortaya koyuyor. Oxford'un seçtiği beyin çürümesi; önemsiz, gereksiz, içi boş materyallerin aşırı tüketimi sonucu insanların zihinsel veya entelektüel durumunun bozulması anlamına geliyor. Bilgi kirliliğinde boğulan zihnimizi, yüzeyselliğimizi ve tükenmişliğimizi temsil eden bu kavram sosyal medyanın hayatlarımızı istila etmesinin bir sonucu. Ancak sorunu tespit etmek, çözüm üretmiyor. Çünkü beyin çürümesi dediğimiz şeyi üreten modern toplumun yaşam iksiri haline gelen vazgeçemediğimiz teknolojiler… Belki de bu kelimeyi seçenler bile, bu çürümenin parçası olabileceklerini fark etmiyor olabilirler. Cambridge'in seçtiği "Manifest" (açığa çıkarmak, ilan etmek) ise hayli ironik. Birincisi kelimenin anlamı tamamen değişmiş. Kelimenin yeni anlamı, güçlü şekilde inanılan hayallerin görselleştirme ve olumlu düşünce yoluyla gerçeğe dönüşebileceği fikrini yansıtıyor. "Manifest" bir arzuyu temsil ediyor, ama o arzunun gerçekleşmesi için gereken altyapıyı sunmuyor. Collins'in seçtiği "Brat" (şımarık çocuk), modern toplumun bireyci, narsistik yönüne odaklanıyor. Şımarıklık, sadece bireyleri değil, aynı zamanda toplumun genel davranışlarını da simgeliyor. Sosyal medyada kendi önemini abartan bireylerden, küresel politik arenada empati ve adalet duygusunu yitirmiş liderlere kadar bu kavram, bir eleştiri olarak öne çıkıyor. Ancak burada da bir ironi var: Bu "şımarıklık" eleştirisi, aynı zamanda tüketim kültürünün, reklamcılığın ve kapitalist düzenin teşvik ettiği bir davranış biçimi. İnsanların bireysel mutluluğu, toplumsal refahın önüne geçiyor ve bu eğilim, sistemin devamını sağlıyor. Türk Dil Kurumu'nun sunduğu kelimeler ise hem bireysel hem toplumsal düzeyde derin anlamlar taşıyor. Türkiye hem küresel değişimlere hem de kendi içsel dönüşümüne paralel olarak "Dijital yorgunluk", "kalabalık yalnızlık", "merhamet", "yabancılaşma", "algoritma", "yapay zeka" ve "yüzleşme" olarak belirlenen kelimelerden hangisini seçer bilmiyorum. 2024'ün bütün kelimeleri hem umudu hem de çöküşü temsil ediyor.

Aylin Öney Tan

Dünya Mutfaklarında Hindi

22 Aralık 2024 10:59

Hindi yılbaşının klasik yemeği. Oysa eski yılın son gecesi yemek masasına fırında hindi dolma koyabilmek de herkesin harcı değil! Hindi yeni yılı karşılamanın vazgeçilmeziyse o zaman dünya mutfağından daha kolay hindi tarifleriyle yılbaşı sofrasını şenlendirmek mümkün "Kabaramazsın kel Fatma, annen güzel sen çirkin!" Bu, tekerleme biçimindeki bilmecenin cevabı hindi. Amerika kıtasının yerli tek kümes hayvanı hindi. Güneydoğu'da, Diyarbakır'da âdeta tandır gibi hindi yapan yerler var, Antep mutfağında bile hindi kapamalı firik pilavı yapılıyor. Günümüzde kurban alır gibi koca bir hindi almak şart değil; artık hindi, göğüs veya but olarak bulunabiliyor. Malzemesi: l 1 hindi göğsü (yaklaşık 750 g), l 3-4 çorba kaşığı sızma zeytinyağı, l 1 soğan (dörde bölünmüş). l 1 litre süt, l 2 sap biberiye, l 6-7 yaprak adaçayı, l 1-2 defneyaprağı, l 15-20 adet kırık tane karabiber, l 2 tatlı kaşığı tuz. Yapılışı: Hindi göğsünü kızgın zeytinyağında biraz çevirin. Malzemesi: 1 kilogram hindi eti (but, göğüs karışık, parça veya iri kuşbaşı kesilmiş), 3 çorba kaşığı tereyağı, 2 iri soğan (ince doğranmış), 3-4 diş sarımsak, 2 tatlı kaşığı tane kişniş, 1'er tatlı kaşığı tuz, bütün acı kırmızıbiber, tane rezene veya anason, tarçın, 100'er gram badem ve yerfıstığı, 1 avuç kuru üzüm, 2 dilim ekmek kırıntısı, 50 gram bitter çikolata, üzeri için 2 çorba kaşığı susam. Kısık ateşte 45 dakika pişirin. Ayırdığınız hindi suyunu ve çikolatayı ekleyin. Hindi parçalarını da katın ve çok kısık ateşte yarım saat daha pişirin. İç harcı için: Sosu için: Yapılışı: Ispanakları ve soğanı doğrayıp zeytinyağında 1-2 dakika soteleyin.

Ali Eyüboğlu

Erkan Kolçak Köstendil: 'En Sevdiğim Ünvan Oğlumun Babası Olmak'

22 Aralık 2024 10:59

Çoğu oyuncu filmsiz yıllar geçirirken Erkan Kolçak Köstendil'in bu hafta 2024'teki dördüncü filmi seyirciyle buluştu. Köstendil; "İyi Bir Aile Değiliz", "Tezgâh" ve "Zwijgrecht"ten sonra bu hafta vizyona giren dördüncü filmi "Şımarık"taki rol arkadaşları Kerem Bürsin, Melis Sezen ve Ahmet Mümtaz Taylan… Yönetmenliğini Onur Ünlü'nün üstlendiği "Şımarık" filminde psikolog Sami'yi oynayan Köstendil ile kaleciliğini yaptığı Art Milli Takımı, oyunculuk ve dünyasını değiştiren oğlu Marsel'le ilişkisi üzerine keyifli bir söyleşi yaptık. "Şımarık" bir aksiyon komedi filmi. Komedinin evrenselliği adına da önemli bir çalışma. Bence insanların güzel vakit geçirecekleri, ana akımın ihtiyacı olan bir film. Wikipedia'da Türk oyuncu, futbolcu, yönetmen, yazar ve şarkıcı diye yazıyor sizin için. Bütün tuşlara aynı anda basmışsınız. "Ulan İstanbul"un hatırası o şarkılar. Lisansım hâlâ devam ediyor. Ama şu anda 16 ülkede Futbol Federasyonlarına bağlı sadece artistlerden oluşan ve eski üç futbolcuyu da oynatma hakkı olan bir milli takımın kalecisiyim aynı zamanda. Rusya'ya, Romanya'ya turnuvalara gidiyoruz. Bunlar Hasan Kabze, Bursaspor'un eski stoperi Selim Özer, eski kadın milli futbolcu Bilgin Defterli. 2024 sizin için hayli bereketli bir yıldı. Bir dizi ve dört film sığdırdınız. 16 yılda 21 film bir hayli iyi bir performans. 24 saat galiba insan hayatında uzun bir süre. Hayatımın yüzde 100 büyük değişime uğradığı an baba olduğum an. Çünkü başta bütün tuşlara aynı anda başmışsın dediğiniz bütün ünvanlar arasından ben en çok oğlumun babası olmayı sevdim. Ben neredeyse Marsel doğduğundan beri dizi yapmıyorum. Biraz fazla vakit ayırdım galiba, bana "Git biraz dizi çalış" diyor artık. Meslek hayatımdaki üçüncü kırılma anı da herhâlde okul bittikten sonra ikinci yönetmen olarak hayatıma devam ederken sette kimsenin başına bir şey gelmediği bir kaza sonrası insanların sorumluluğu alınabilecek bir şey değil deyip o diziden "Sakarya Fırat"a oyuncu olarak gitmem. "Aşk Bir Hayal"… Bir bölüm sonra da ekibe teşekkür edip oyuncu olarak "Sakarya Fırat"a başladım. O yüzden "Sakarya Fırat" benim için çok önemli. "Ulan İstanbul" benim için çok çok önemli. Geçen yaz çektiğimiz "Öldürdüğün Şeyler" filmiyle Sundance Film Festivali'ne gidiyoruz. Marsel, "Artık çalış" diyene kadar bir şey okumuyordum. Kurduğumuz film şirketiyle "Tezgâh" filmini vizyona soktuk. Şirket benim, ana ekibimiz hemen hemen aynı.

Filtreleme Haberleri

Salih Seçkin Sevinç

2024'ün En İyi Isırıkları

2. Serez Gurme'nin Çikolatalı Dondurması ve Bodrum Mandalina Sorbesi (İstanbul) Serez Gurme'de tattığımız çikolatalı dondurma ve Bodrum Mandalina Sorbesi, doğal malzemeleriyle dikkat çekti. (Hatta hala sunmaya devam ediyor) 3. Şeref Büryan'ın Mumbarı (İstanbul, Fatih) Kadınlar Pazarı'nın en bilinen mekanlarından Şeref Büryan'da yediğimiz mumbar dolması, iyi bir mumbarın nasıl olması gerektiğini bize gösterdi. 5. Inari'nin Sushi Seçkisi (İstanbul, Etiler) Inari'de denediğimiz sushi tabağı, hem malzeme kalitesi hem de sunumuyla İstanbul'da Uzakdoğu mutfağının başarılı bir temsilcisi olduğunu kanıtladı. 6. Litera'nın Pazı Sarması ve Dana Şinitzel (İstanbul, Beyoğlu) Litera'da yediğimiz sıcak pazı sarması, zengin iç harcı ve kıvamında pişirilmesiyle bizi etkiledi. 7. Mutlu Lokantası'nın Ankara Döneri (Ankara) Ankara'da Mutlu Lokantası'nda yediğimiz döner, odun ateşinde pişirilmiş etin tadını hissettirdi. 9. Söğüt Balıkçılık'ın Balık Ekmeği (Marmaris, Söğüt) Söğüt Balıkçılık'ta yediğimiz akya balığından yapılmış balık ekmeği, tazeliği ve sade lezzetiyle öne çıktı. 10. Taşhan Restoran'ın Mezeleri (Bartın) Bartın'daki Taşhan Restoran'da denediğimiz Arnavut ciğeri, beyin söğüş ve dana dil kızartması, meze kültürüne olan ilgimizi artırdı.

22 Aralık 2024 10:41

Gürsel Köksal

Almanya Kana Bulandı

2006 yılından beri Almanya'da yaşayan 50 yaşındaki Taleb A.'nın, psikiyatrist hekim olarak uyuşturucu bağımlılarının tedavi edildiği bir klinikte çalıştığı öğrenildi. FAZ'da 2019 yılında yayınlanan söyleşide kendisini "İslam'ın tarih boyunca en agresif karşıtıyım" olarak tanıtmış. 2016'da X platformunda (twitter) yaptığı bir yayında Almanya'da bir "İslamdan Ayrılanlar Akademisi" (Ex-Muslim-Akademy) kurmak üzere aşırı sağcı parti AfD'yle işbirliğine geçeceğini duyurmuş. "Alman ulusunu Sokrates'in öldürülmesinden sorumlu tutuyorum" gibi ifadelerin de yer aldığı bu paylaşımda Almanya'nın bir "gizli operasyonla" Suudi Arabistanlı İslam karşıtlarını takip ettiğini ileri sürüp, Alman hükümetinin ve polisini "kriminal" olmakla suçlamış...

22 Aralık 2024 10:02

Köşe Yazarı

Settar Tanrıöğen Kayıtsız Kalmadı: 'Kızılcık Şerbeti Apo' Geri Dönüyor

Güzel bir haber geldi: Çalıştığı yapım şirketi Gold Yapım, bir başka önemli işi ' Kızıl Goncalar'da kendisine bir rol vermeyi teklif etti (haberi Birsen Altuntaş yapmıştı). Hapishanede boğularak öldürülen Vahit olayından sonra diziye yeni bir karakter düşünülmüyordu, kısa dönem için yani. Böyle haberler de çıktı. İddialı proje için, sektörün en çok konuşulan oyuncularından Çağatay Ulusoy ile Demet Özdemir başrollerde. Çağatay Ulusoy açık kanalda en son 'Gaddar'ı çekti. Ocak 2024'te başladı, Haziran'da bitti. Demet Özdemir bir 'Benim Adım Farah' yaptı. Star'ın İran uyarlaması dizisi 'Sen Ağlama İstanbul'da bir sahne ev ahalisinin dikkatini çekti. Dizi 60 ile 70 arasında gidip geliyor, hatta 50'lere de uzanıyor gibi. Ev ahalisi "O tarihlerde kime Beyefendi diyorlardı?" diye sordu. Şöyle diyelim, 'Kızıl Goncalar'ı tahtından etti. Farklı bir iş olma isteğinde 'Sen Ağlama İstanbul'. İlk izlenim pek öyle değil yani. "Şakir Paşa Ailesi Mucizeler ve Skandallar" bu sezonun en farklı ve de şimdilik görünen (yani reytingler) bizleri uzun bir süre izlettirecek dizisi olacak. Beşiği Abdülhamid, Şakir Paşa'nın kızı Hakkiye Hanım doğunca hediye olarak kendi elleriyle yapmış. Şakir Paşa'nın abisi Cevad Paşa o dönem Abdülhamid'in sadrazamı. O dönem Şakir Paşa, Girit valisi olduğundan kızı Hakkiye Girit'te doğuyor. Sonraki yıllarda Abdülhamid, Cevad Paşa'yı azlediyor ve Şam valisi yapıyor. Cevad Paşa'nın sağlığı bozulmasına rağmen, İstanbul'a dönmesine izin vermiyor. Aile, yalvar yakar zorla getirmeyi başarıyor Cevad Paşa'yı İstanbul'a. Ama paşa gelir gelmez ölüyor. O yüzden Şakir Paşa kırılıyor padişaha. Abdülhamid de üzülüyor ve sadrazam konağını, bugünkü Işık Lisesi, Şakir Paşa'ya armağan etmek istiyor ama Şakir Paşa reddediyor ve abisi Cevad Paşa'nın hatıralarından uzak bir yere, Büyükada'ya taşınıyor. En çarpıcı örnek 'Kızıl Goncalar'da kapalı Meryem rolünde Özgü Namal. Ömer soruyor, "Ne içersiniz?". Tamam, ortalık bu "Latte içici tayfa" ile dolu. Beyinler fırıl fırıl dönüyor ama ilk 500 üniversite sıralamasında durum şöyle: Son 10 yılda örneğin, genelde ilk 500'de yer alan Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Times Higher Education 2015 verilerinde en iyi 85. üniversite olurken, 2024 yılı listesinde 351-400 bandına kadar gerilemiş. Aynı verilerde Boğaziçi Üniversitesi 2015 yılında dünyanın en iyi 139. üniversitesi iken, 2024 yılı verilerine göre 601-800 bandında yer alıyor.

22 Aralık 2024 09:57

Selin Nakıpoğlu

Nimet

26 Kasım'da polis sabah erken saatlerde, hakkında gizlilik kararı olan bir soruşturma kapsamında Nimet Tanrıkulu'nun evine baskın düzenledi ve gözaltına alınarak Ankara'ya götürüldü. "Terör örgütü üyesi olma" suçlamasıyla. Nimet de tam da bu şekilde, 29 Kasım 2024 günü Ankara'da 7. Sulh Ceza Mahkemesi'nin verdiği kararla akıl dışı bir biçimde tutuklandı. AKP yargısı; "Kaldığın otelde kimlerin kaldığını bileceksin, o otelde hakkında soruşturma olan bir varsa sen de sorumlusun, bal gibi de suçlarım seni!" demiş. *** Nimet'i eksiksiz anlatmak kolay değil. O; 78'liler Girişimi'nde, feminist mücadelede, Cumartesi Anneleri'nin, Arjantinli Plaza del Mayo Anneleri'nin yanında, barış süreçlerinde, Diyarbakır Cezaevi Gerçeğini Araştırma Komisyonu'nda… Ve AKP'nin utançla hatırladığımız dediği 12 Eylül'de gözaltına alınan, işkence gören Nimet, 44 yıl sonra bu kez AKP yargısında gözaltına alındı ve tutuklandı. Nimet insan hakları mücadelesinden asla ödün vermez.

22 Aralık 2024 09:25

Güray Öz

Çözülüşün Panzehiri Laikliktir

Çöküş, çürüme, yozlaşma türünden "kavramsallaştırmaları" kullanırken, neyin çürümesi, neyin çöküşü sorularını sormadan ve muhtemel yanıtlar üzerinde yoğunlaşmadan, yapılacak genellemelerin yanıltıcı olacağını söyleyelim de kendi yaklaşımımızın çapı çerçevesi belli olsun. Özellikle siyasetçiler eski söylemlerinde ısrar eder, verdikleri "geçici rahatsızlık" için özürlerinin kabulünü isterler. Bu durumu kavramaya bir zemin oluşturması için aktaralım; burjuvazinin egemenliğinin çok yönlü sonuçlarını Marx Manifesto'daki olağanüstü ve eskimeyen cümlelerinde şöyle anlatır: "Üretimin durmadan altüst edilmesi, bütün toplumsal koşulların aralıksız sarsılışı ve bitmek bilmeyen bir belirsizlik ve çalkantı burjuva dönemini öteki bütün dönemlerden ayırt eder. Bütün kemikleşmiş, donmuş ilişkiler arkaları sıra gelen eskiden beri saygıdeğer tasavvur ve görüşlerle birlikte silinip gider; yeni oluşanlar ise daha kemikleşmeye fırsat bulamadan eskir. Katı olan her şey buharlaşıyor, kutsal olan her şey ayaklar altına alınıyor ve insanlar nihayet hayattaki konumlarına, karşılıklı ilişkilerine soğukkanlı bir gözle bakmaya zorlanıyorlar" (Çev. Her çöküş ya da çürüme, yozlaşma bir önceki dönemi tanımlar. 1789 ile 1794 arasında Fransa'da devrimin siyasal gelişme çizgisi insan hakları kavramı kapsamında değerlendirilmiştir ama bu kısacık 5 yıllık dönem krizlerle, siyasal ahlaki çözülüş ve devrimci çıkışlarla tanımlanabilecektir (Dönemin kapsamlı bir analizi için Ateş Uslu, Siyasal Düşüncelerin Toplumsal Tarihi, 3. Cilt, Yordam Kitap). Sovyet devrimi de ilk başlardaki görece kısa bir süreye sığmış devrimci yükselişle, ama daha sonra uzun vadelere yayılmış krizlerle ve yol arayışlarıyla sürmüş, dünyanın karşılaştığı en ileri devrim içeriden siyasal ve toplumsal yozlaşma, dışarıdan emperyalist kuşatma ile tarih sahnesinden çekilmiştir (Konuyu daha çöküşün ilk yıllarında Yalçın Küçük Sovyetler Birliği'nde Sosyalimin Çözülüşü adlı çalışmasında tartışmaya sunmuştu. Bu kapsamda 70 yıllık tarihsel varoluşun hiç unutulmaması gereken olumlu mirasıyla, sosyalist ülkelerin deneyimleri ile yetinmek, siyasal ve toplumsal çürümeyi görmezden gelmek doğru olmayacaktır. Siyasal alanda kendini gösteren, sonuçları bu alanda somutlaşan çürüme, yozlaşma kuşkusuz yalnızca siyasal alandaki belirtiler ve sonuçlarla anlatılamaz. Aslında 1929 büyük bunalımı toplumsal çürüme ve yozlaşma siyasal çözümsüzlük ekonomik çaresizlik olarak uzunca bir süre tüm dünyayı etkiledi. Toplumsal çürüme, yozlaşma, etkisini ağırlıklı olarak halkları derinden etkileyen krizlerle, geçmişe göre daha pervasız bir şekilde kurgulanan yönetilen ve yönlendirilen kitlesel kırımlar ve yaygınlaşan savaşlarla gösteriyor. Dışarıdan güneyden ve doğudan özellikle de Suriye'den gelen göç ise yalnızca ekonomik olarak değil. Abartmış olmayalım ama bütün bunlar hoşumuza gitmese de yozlaşma belirtileridir.

22 Aralık 2024 09:16

Vecdi Sayar

Kentler… Ustalar

Tiyatromuzun ustası Genco Erkal'ı andık hep birlikte. Bugün de Çek animasyon sinemasının ustası Jiri Trnka'yı, yarın Sadık Şendil, Ümit Yaşar Oğuzcan, Altan Erbulak ve Savaş Dinçel'i (Cihan Demirci'nin söyleşisinde), Salı günü Ferhan Şensoy'u (İzmir Şehir Tiyatroları'nın "Çok Tuhaf Soruşturma" oyunuyla), yaşamlarını mizah yoluyla insanımızı bilinçlendirmeye adamış ustaları anacağız İzmirli sanatseverlerle birlikte… Yol gereksiz uzunlukta (6,5 saat sürüyor otobüs yolculuğu) ama ne gam, orada dostlarla karşılaşacaktım. Genco Erkal'ın kızı sevgili Ayşe Erkal Sümer, ülkemizde tiyatro eleştirisi deyince ilk akla gelen üç arkadaşım, Dikmen Gürün, Seçkin Selvi, Zeynep Oral (keşke Ayşegül Yüksel de gelebilseydi), tiyatromuzun çalışkan yönetmenlerinden, Eskişehir Şehir Tiyatroları Yönetim Kurulu Üyesi Murat Atak, Genco ve daha pek çok sanatçı belgeselinin yönetmeni Selçuk Metin, Genco'nun (ve tüm aydınların) sevgili avukatı Turgut Kazan, kızı ve meslektaşı Aslı Kazan, Genco'nun yakın dostlarından Nurdan ve Özcan Arca, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları yöneticileri (Yener Büyükerşen ve Hakkı Kuş) ile sanatçıları, Genco'nun pek çok oyununda birlikte çalıştığı müzisyenler Ercan ve Gökhan Çağıran ile Deniz Doğangün (unuttuklarım gönül koymasın lütfen)... Genco, Büyükerşen'in çabalarıyla kısa sürede ciddi bir kamu tiyatrosuna dönüşen EBB Şehir Tiyatroları'nda "Azizlikler"i sahneledi. Prof. Büyükerşen, her İstanbul'a gidişinde Genco'nun oyunlarını izlemiş ve Dostlar Tiyatrosu'nun kendine ait bir salonu olmadığını öğrendiği an kararını vermiş; sanatçının adını vereceği bir sahne yapacak ve Genco'ya "Bu tiyatro senin. İstediğin zaman oyunlarını burada oyna, diğer zamanlarda senin belirleyeceğin genç tiyatrolara tahsis edelim bu tiyatroyu" diyecek… Binalardan birinde de 'Genco Erkal Sahnesi' ve 'Kukla Sahnesi'... Genco Erkal Sahnesi'ni açmak yeni başkan Ayşe Ünlüce'ye nasip oldu. Tabi Yılmaz hoca ile birlikte… Hüzünle mutluluğun el ele verdiği bir gün yaşadık Eskişehir'de. Önce bir üniversite, ardından örnek bir kent yaratmayı başaran Yılmaz hoca, yalnızca bir sanat dostu değil, aynı zamanda bir sanatçı.

22 Aralık 2024 08:59

Barbaros Tapan

Televizyon Sinemadan Çok Daha Zor

Efsanevi aktör, yapımcı ve kültürel ikon Sylvester Stallone, Rocky Balboa'dan John Rambo'ya unutulmaz sinema karakterlerine hayat verdi. Usta isim, Taylor Sheridan tarafından Paramount+ yayın platformu için hazırlanan "Tulsa King" adlı diziyle de televizyon dünyasına ilk adımını attı. Komedi suç dramasında gangster Dwight'The General' Manfredi rolüne hayat veren Stallone televizyonun sinemadan çok daha zor olduğunu söylüyor. - 24 yaşındaydım, sahilde oturuyor düşünüyordum. Büyük bir ikilem. Böyle şeyleri duyunca diyorum ki 'aman Tanrım ya inandırıcısındır ya da değilsindir. Kevin Costner bir kovboyu oynuyorsa bu Kevin Costner'dır. ◊ Diziniz "Tulsa King"in 2'nci sezonu da çok sevildi. - Televizyon acımasız. Sinema seti televizyona iş yapmakla kıyaslanamaz bir şey. 20.00'de bitmesi gerekiyorsa 19.45'te bitiriyorum ve 'Yarının provasını yapalım' diyorum. Böylelikle ertesi gün sete kimse kaygıyla gelmiyor. Bu benim televizyona iş yaparken alıştığım bir stil ve gerçekten işe yaradığını düşünüyorum. - " Tulsa King"deki karakterim çok çok koruyucu, gerçi ben de bir dereceye kadar öyleyim. Çünkü böyle olunca ertesi gün sette rol için çok daha fazlasına sahip oluyorsunuz. Gevezelik enerji ister. ◊ Kendiniz için neyin işe yaradığını biliyorsunuz önemli olan da bu. - Öyle, benim için işe yarayan bu. Hepimiz sinemanın bir sanat formu olduğunu söylüyoruz, evet bir sanat formu. Ama sinemaya sanat demek konusunda çok fazla çelişkim var. Sinema kolektif bir sanat biçimi.

22 Aralık 2024 08:03

Haydar Ergülen

Çok Ballıyız!

"Çok ballı" mıyız bilmiyorum ama bizim takım BAL'da top koşturuyor! (Emekli reklam yazarı olduğum herhalde şu komik kelime oyunlarından da belli oluyordur a dostlar!) Eskişehirspor, yani Kızıl Şimşekler grubundan ve kurulduğu 1965 yılından beri kopkoyu, siyah ve kırmızı, taraftarı olduğum canım Es Es'im 5. Ligde de olsa, yaşayan efsane olarak şanı yürüyor! Biz efsaneyi başarıyla, şampiyonlukla, kupayla filan ölçmüyoruz ki, öyle olsa argoda denildiği gibi "nal toplarız!" Oysa şimdi bal topluyoruz! Büyük çoğunluğunsa ilk göz ağrısıdır Eskişehirspor ki Kaptan'ın dediği gibi "Böyle bir sevmek görülmemiştir!" "N'apalım seviyoruz abi!" Devridaim olsun, "Eskişehirspor'un en vefalı taraftarı" olan babam Kel Hasan ve mey arkadaşları, şimdi yok ki, yerine şarküteri açıldı, Eskişehir'in ortasında, Porsuk kıyısında, tam Köprübaşı'nda, Mavi Köşe nam ufacık bir meyhanede, Es Es yenince sevinçten, yenilince kederden, berabere kalırsa da dostluktan, arkadaşlıktan içerlerdi pazar akşamları. "Kaç yıl geçti aradan ayrı ayrı" şarkısını severiz ama üstümüze alınmayız, çünkü Es Es nerde Eskişehir orada, en başta da taraftar grupları elbette! ("Hocam nerden çıktı bu yazı durup dururken?" demezsiniz bilirim ama ben yine de söyleyeyim: 15 Aralık 2024 Pazar günü Eskişehir Atatürk Stadında tam 30 bin taraftar eşliğinde oynandı Eskişehirspor-Manavgatspor karşılaşması!

22 Aralık 2024 07:47

Timur Sırt

Togg'un 'Akıllı Cihaz' Sırrını Trumore Kulağıma Fısıldadı

10 günü sadece bir otomobil deneyimlemek için yaşamadım. Aynı zamanda akıllı cihaz deneyiminin sırrının yattığı Trumore tarafında daha çok zaman harcadım diyebilirim. Sadece akıllı araç değil, akıllı cihaz özellikleriyle Trumore ile kullandıkça tanıştım Otomotiv şirketlerinin işi çok zor. Bu yüzden sadece bir otomobil değil, tümüyle bir ekosistem deneyimi için akıllı aracı deneyimlemeye çalıştım. Deneyimden kim sorumluysa, güncellemeleri kim yapıyorsa, geleceğin otomobil deneyimini o sunuyor. Okurlara veya izleyiciye sıfırdan 100 km hıza, ne kadar pil tükettiğine ilişkin detayları anlatmak için Togg T10x'i deneyimlemedim. İnsanların bir kısmına sır gibi görünen "akıllı cihaz" sözcüğünün arkasındaki stratejiyi anlamak için gayret gösterdim. Çünkü 'Akıllı Cihaz' üreticisi yalnızca bugün ne yapacağınızla ilgilenmez. 10 yıl sonra değişecek alışkanlıklara yatırım yapar. Bu yüzden 10 yıl sonra bir otomobil kullanıcısının sahip olacağı bağımlılıklara bakmayı deneyelim. Çünkü 20 yıl önce akıllı telefon denince akla gelenle şimdi gelen arasında çok şey olduğunu gördüm. Şimdi otomobil ya da mobilite deneyimi de böyle değişiyor. Bu konuda en deneyimli şirket Tesla, büyük ölçek yakalayanlardan biri de BYD. Togg'un kendisini öncelikle teknoloji şirketiyiz diye konumlamasının sebebi otomobil bilgisayarı, akıllı cihaz tasarlayan bir vizyonunun olması. Togg, araç paylaşımı, enerji yönetimi ve veri analitiği gibi hizmetlerle bir mobilite ekosistemi kurmayı hedefliyor. 25 yıl önce PC Magazine Dergisi Yayın Koordinatörü olarak görev yaparken, deneyimli test editörümüz sevgili Niso Levitas tek tek her parçanın tanımını yapardı. Togg akıllı cihaz üretirken, tüketici elektroniğinden yapay zeka ve makine öğrenmesine, enerji tüketiminden bulut teknolojisine, blok zinciri teknolojisine her detayla ilgilenen bir şirket kuruyorsunuz. Yolun daha başındayız Togg, Tesla, Xiaomi, NIO ve BYD gibi markalarda olduğu gibi, bir mobilite ekosistemi kurma ve araçlarını akıllı cihazlar olarak konumlandırma vizyonunu paylaşıyor. Snapdragon Digital Chassis, otomobilin bir "akıllı cihaz" olarak çalışmasını sağlayan güçlü bir platform olmasını sağlıyor. Togg ile 10 günlük deneyimi Trumore kullanmadan yapamazdım. Hatta o dönemi 'teknoloji editörünün yediği kullanıcı deneyimi dayağı' olarak, 10 yıldır sunum haline getirdim anlatıyorum. Akıllı cihazla ilgili her türlü yeni alışkanlığı ve deneyimi ancak bir mobil uygulama olarak kurabilirsiniz. Müşteri odaklı yaklaşım ve kullanıcı deneyimi Togg, araçlarını bir "akıllı cihaz" olarak tanımlıyor. Cep Magnet internet keyfini avucunuza taşıyor Türk Telekom, 4.5G'li taşınabilir modemi Cep Magnet ile ev rahatlığında interneti müşterilerinin gittiği her yere taşırken, Cep Magnet ile Türk Telekomluların tatil dönemlerinde artan mobil internet ihtiyacına da cevap veriyor. Türk Telekom, müşterilerine 4.5G bağlantısının olduğu her yerde bol GB'lı ve yüksek hızlı mobil internet deneyimleme olanağı sağlıyor. Ayrıca Cep Magnet Paketleriyle yaz döneminde artan mobil internet ihtiyacına çözüm sunuyor. Cep Magnet ile Türk Telekom mobil müşterileri 4.5G hızındaki interneti gittikleri her yerde kullanma imkânı elde ediyor ve 16 farklı cihazın bağlanabildiği 4.5G'li taşınabilir modeme özel yüksek kotalı paketlerden sevdikleriyle beraber faydalanabiliyor.

22 Aralık 2024 07:33

Cem Sancar

Eminönü Blues

Eminönü'nü severim, ona diasporam demişliğim vardır. Sultan Hamam'da kumaş seyretmişliğim, Mercan'da Büyük Valide Han'ının çatısına çıkıp deniz deryayı temaşa etmişliğim... *** Bendeniz Üsküdar'dan Eminönü'ne vapurla geçme taraftarıyım. Marmaray daha hızlı olmasına rağmen kısa bir deniz yolculuğu sadra şifa bünyeye. Ha tabii vapur önce Karaköy'e uğrayınca şaşıranlara, "Hayır Eminönü bir sonraki durak!" demenin müthiş ve de açıklanamaz gururu. Geçen gün ney ve klasik gitar. Cama vuran dalgalar gibi yıkadı, arındırdı hüznümüzü. Bir iki avare tip var ama onlar da belli ki birilerini beklemekte. *** Kış günü bir sürü ülkeden bir sürü yabancı Mısır Çarşısının önünde. Yan tarafta şarküteri şenliği. Biri eski balıkçı ve Beyoğlu sinemalarının müptelası. Arkada han içinde Köfteci Yaşar. Beni her gördüğünde "Neler gördük biz be abi" diyor. "Hiç sorma" diyorum. "Allah'a şükür ama bak zıpkın gibiyiz gene maşallah." Birbirimizi koltuklayıp morallendiriyoruz aslında. Kalbimde bir pancar motorun (bas gitar mı desem?) patpatları, Eminönü denen ana kucağında karşı karşıyayım hayatın suretleriyle.

22 Aralık 2024 07:33

İletişim Formu

captcha

Kişisel verilerinizi işlemekte ve kanunlarda öngörülen teknik ve idari tedbirleri alarak bu verilerinizin korunması için elimizden gelen çabayı göstermekteyiz. İşlenen kişisel verilerinize ilişkin bilgilere aydınlatma metnini ziyaret ederek ulaşabilirsiniz.