Haberi Yapay Zeka ile Özetinden Okuyun. Neden Habokado?
2024'ün En İyi Isırıkları
2. Serez Gurme'nin Çikolatalı Dondurması ve Bodrum Mandalina Sorbesi (İstanbul) Serez Gurme'de tattığımız çikolatalı dondurma ve Bodrum Mandalina Sorbesi, doğal malzemeleriyle dikkat çekti. (Hatta hala sunmaya devam ediyor) 3. Şeref Büryan'ın Mumbarı (İstanbul, Fatih) Kadınlar Pazarı'nın en bilinen mekanlarından Şeref Büryan'da yediğimiz mumbar dolması, iyi bir mumbarın nasıl olması gerektiğini bize gösterdi. 5. Inari'nin Sushi Seçkisi (İstanbul, Etiler) Inari'de denediğimiz sushi tabağı, hem malzeme kalitesi hem de sunumuyla İstanbul'da Uzakdoğu mutfağının başarılı bir temsilcisi olduğunu kanıtladı. 6. Litera'nın Pazı Sarması ve Dana Şinitzel (İstanbul, Beyoğlu) Litera'da yediğimiz sıcak pazı sarması, zengin iç harcı ve kıvamında pişirilmesiyle bizi etkiledi. 7. Mutlu Lokantası'nın Ankara Döneri (Ankara) Ankara'da Mutlu Lokantası'nda yediğimiz döner, odun ateşinde pişirilmiş etin tadını hissettirdi. 9. Söğüt Balıkçılık'ın Balık Ekmeği (Marmaris, Söğüt) Söğüt Balıkçılık'ta yediğimiz akya balığından yapılmış balık ekmeği, tazeliği ve sade lezzetiyle öne çıktı. 10. Taşhan Restoran'ın Mezeleri (Bartın) Bartın'daki Taşhan Restoran'da denediğimiz Arnavut ciğeri, beyin söğüş ve dana dil kızartması, meze kültürüne olan ilgimizi artırdı.
22 Aralık 2024 10:41
Almanya Kana Bulandı
2006 yılından beri Almanya'da yaşayan 50 yaşındaki Taleb A.'nın, psikiyatrist hekim olarak uyuşturucu bağımlılarının tedavi edildiği bir klinikte çalıştığı öğrenildi. FAZ'da 2019 yılında yayınlanan söyleşide kendisini "İslam'ın tarih boyunca en agresif karşıtıyım" olarak tanıtmış. 2016'da X platformunda (twitter) yaptığı bir yayında Almanya'da bir "İslamdan Ayrılanlar Akademisi" (Ex-Muslim-Akademy) kurmak üzere aşırı sağcı parti AfD'yle işbirliğine geçeceğini duyurmuş. "Alman ulusunu Sokrates'in öldürülmesinden sorumlu tutuyorum" gibi ifadelerin de yer aldığı bu paylaşımda Almanya'nın bir "gizli operasyonla" Suudi Arabistanlı İslam karşıtlarını takip ettiğini ileri sürüp, Alman hükümetinin ve polisini "kriminal" olmakla suçlamış...
22 Aralık 2024 10:02
Settar Tanrıöğen Kayıtsız Kalmadı: 'Kızılcık Şerbeti Apo' Geri Dönüyor
Güzel bir haber geldi: Çalıştığı yapım şirketi Gold Yapım, bir başka önemli işi ' Kızıl Goncalar'da kendisine bir rol vermeyi teklif etti (haberi Birsen Altuntaş yapmıştı). Hapishanede boğularak öldürülen Vahit olayından sonra diziye yeni bir karakter düşünülmüyordu, kısa dönem için yani. Böyle haberler de çıktı. İddialı proje için, sektörün en çok konuşulan oyuncularından Çağatay Ulusoy ile Demet Özdemir başrollerde. Çağatay Ulusoy açık kanalda en son 'Gaddar'ı çekti. Ocak 2024'te başladı, Haziran'da bitti. Demet Özdemir bir 'Benim Adım Farah' yaptı. Star'ın İran uyarlaması dizisi 'Sen Ağlama İstanbul'da bir sahne ev ahalisinin dikkatini çekti. Dizi 60 ile 70 arasında gidip geliyor, hatta 50'lere de uzanıyor gibi. Ev ahalisi "O tarihlerde kime Beyefendi diyorlardı?" diye sordu. Şöyle diyelim, 'Kızıl Goncalar'ı tahtından etti. Farklı bir iş olma isteğinde 'Sen Ağlama İstanbul'. İlk izlenim pek öyle değil yani. "Şakir Paşa Ailesi Mucizeler ve Skandallar" bu sezonun en farklı ve de şimdilik görünen (yani reytingler) bizleri uzun bir süre izlettirecek dizisi olacak. Beşiği Abdülhamid, Şakir Paşa'nın kızı Hakkiye Hanım doğunca hediye olarak kendi elleriyle yapmış. Şakir Paşa'nın abisi Cevad Paşa o dönem Abdülhamid'in sadrazamı. O dönem Şakir Paşa, Girit valisi olduğundan kızı Hakkiye Girit'te doğuyor. Sonraki yıllarda Abdülhamid, Cevad Paşa'yı azlediyor ve Şam valisi yapıyor. Cevad Paşa'nın sağlığı bozulmasına rağmen, İstanbul'a dönmesine izin vermiyor. Aile, yalvar yakar zorla getirmeyi başarıyor Cevad Paşa'yı İstanbul'a. Ama paşa gelir gelmez ölüyor. O yüzden Şakir Paşa kırılıyor padişaha. Abdülhamid de üzülüyor ve sadrazam konağını, bugünkü Işık Lisesi, Şakir Paşa'ya armağan etmek istiyor ama Şakir Paşa reddediyor ve abisi Cevad Paşa'nın hatıralarından uzak bir yere, Büyükada'ya taşınıyor. En çarpıcı örnek 'Kızıl Goncalar'da kapalı Meryem rolünde Özgü Namal. Ömer soruyor, "Ne içersiniz?". Tamam, ortalık bu "Latte içici tayfa" ile dolu. Beyinler fırıl fırıl dönüyor ama ilk 500 üniversite sıralamasında durum şöyle: Son 10 yılda örneğin, genelde ilk 500'de yer alan Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Times Higher Education 2015 verilerinde en iyi 85. üniversite olurken, 2024 yılı listesinde 351-400 bandına kadar gerilemiş. Aynı verilerde Boğaziçi Üniversitesi 2015 yılında dünyanın en iyi 139. üniversitesi iken, 2024 yılı verilerine göre 601-800 bandında yer alıyor.
22 Aralık 2024 09:57
Nimet
26 Kasım'da polis sabah erken saatlerde, hakkında gizlilik kararı olan bir soruşturma kapsamında Nimet Tanrıkulu'nun evine baskın düzenledi ve gözaltına alınarak Ankara'ya götürüldü. "Terör örgütü üyesi olma" suçlamasıyla. Nimet de tam da bu şekilde, 29 Kasım 2024 günü Ankara'da 7. Sulh Ceza Mahkemesi'nin verdiği kararla akıl dışı bir biçimde tutuklandı. AKP yargısı; "Kaldığın otelde kimlerin kaldığını bileceksin, o otelde hakkında soruşturma olan bir varsa sen de sorumlusun, bal gibi de suçlarım seni!" demiş. *** Nimet'i eksiksiz anlatmak kolay değil. O; 78'liler Girişimi'nde, feminist mücadelede, Cumartesi Anneleri'nin, Arjantinli Plaza del Mayo Anneleri'nin yanında, barış süreçlerinde, Diyarbakır Cezaevi Gerçeğini Araştırma Komisyonu'nda… Ve AKP'nin utançla hatırladığımız dediği 12 Eylül'de gözaltına alınan, işkence gören Nimet, 44 yıl sonra bu kez AKP yargısında gözaltına alındı ve tutuklandı. Nimet insan hakları mücadelesinden asla ödün vermez.
22 Aralık 2024 09:25
Çözülüşün Panzehiri Laikliktir
Çöküş, çürüme, yozlaşma türünden "kavramsallaştırmaları" kullanırken, neyin çürümesi, neyin çöküşü sorularını sormadan ve muhtemel yanıtlar üzerinde yoğunlaşmadan, yapılacak genellemelerin yanıltıcı olacağını söyleyelim de kendi yaklaşımımızın çapı çerçevesi belli olsun. Özellikle siyasetçiler eski söylemlerinde ısrar eder, verdikleri "geçici rahatsızlık" için özürlerinin kabulünü isterler. Bu durumu kavramaya bir zemin oluşturması için aktaralım; burjuvazinin egemenliğinin çok yönlü sonuçlarını Marx Manifesto'daki olağanüstü ve eskimeyen cümlelerinde şöyle anlatır: "Üretimin durmadan altüst edilmesi, bütün toplumsal koşulların aralıksız sarsılışı ve bitmek bilmeyen bir belirsizlik ve çalkantı burjuva dönemini öteki bütün dönemlerden ayırt eder. Bütün kemikleşmiş, donmuş ilişkiler arkaları sıra gelen eskiden beri saygıdeğer tasavvur ve görüşlerle birlikte silinip gider; yeni oluşanlar ise daha kemikleşmeye fırsat bulamadan eskir. Katı olan her şey buharlaşıyor, kutsal olan her şey ayaklar altına alınıyor ve insanlar nihayet hayattaki konumlarına, karşılıklı ilişkilerine soğukkanlı bir gözle bakmaya zorlanıyorlar" (Çev. Her çöküş ya da çürüme, yozlaşma bir önceki dönemi tanımlar. 1789 ile 1794 arasında Fransa'da devrimin siyasal gelişme çizgisi insan hakları kavramı kapsamında değerlendirilmiştir ama bu kısacık 5 yıllık dönem krizlerle, siyasal ahlaki çözülüş ve devrimci çıkışlarla tanımlanabilecektir (Dönemin kapsamlı bir analizi için Ateş Uslu, Siyasal Düşüncelerin Toplumsal Tarihi, 3. Cilt, Yordam Kitap). Sovyet devrimi de ilk başlardaki görece kısa bir süreye sığmış devrimci yükselişle, ama daha sonra uzun vadelere yayılmış krizlerle ve yol arayışlarıyla sürmüş, dünyanın karşılaştığı en ileri devrim içeriden siyasal ve toplumsal yozlaşma, dışarıdan emperyalist kuşatma ile tarih sahnesinden çekilmiştir (Konuyu daha çöküşün ilk yıllarında Yalçın Küçük Sovyetler Birliği'nde Sosyalimin Çözülüşü adlı çalışmasında tartışmaya sunmuştu. Bu kapsamda 70 yıllık tarihsel varoluşun hiç unutulmaması gereken olumlu mirasıyla, sosyalist ülkelerin deneyimleri ile yetinmek, siyasal ve toplumsal çürümeyi görmezden gelmek doğru olmayacaktır. Siyasal alanda kendini gösteren, sonuçları bu alanda somutlaşan çürüme, yozlaşma kuşkusuz yalnızca siyasal alandaki belirtiler ve sonuçlarla anlatılamaz. Aslında 1929 büyük bunalımı toplumsal çürüme ve yozlaşma siyasal çözümsüzlük ekonomik çaresizlik olarak uzunca bir süre tüm dünyayı etkiledi. Toplumsal çürüme, yozlaşma, etkisini ağırlıklı olarak halkları derinden etkileyen krizlerle, geçmişe göre daha pervasız bir şekilde kurgulanan yönetilen ve yönlendirilen kitlesel kırımlar ve yaygınlaşan savaşlarla gösteriyor. Dışarıdan güneyden ve doğudan özellikle de Suriye'den gelen göç ise yalnızca ekonomik olarak değil. Abartmış olmayalım ama bütün bunlar hoşumuza gitmese de yozlaşma belirtileridir.
22 Aralık 2024 09:16
Kentler… Ustalar
Tiyatromuzun ustası Genco Erkal'ı andık hep birlikte. Bugün de Çek animasyon sinemasının ustası Jiri Trnka'yı, yarın Sadık Şendil, Ümit Yaşar Oğuzcan, Altan Erbulak ve Savaş Dinçel'i (Cihan Demirci'nin söyleşisinde), Salı günü Ferhan Şensoy'u (İzmir Şehir Tiyatroları'nın "Çok Tuhaf Soruşturma" oyunuyla), yaşamlarını mizah yoluyla insanımızı bilinçlendirmeye adamış ustaları anacağız İzmirli sanatseverlerle birlikte… Yol gereksiz uzunlukta (6,5 saat sürüyor otobüs yolculuğu) ama ne gam, orada dostlarla karşılaşacaktım. Genco Erkal'ın kızı sevgili Ayşe Erkal Sümer, ülkemizde tiyatro eleştirisi deyince ilk akla gelen üç arkadaşım, Dikmen Gürün, Seçkin Selvi, Zeynep Oral (keşke Ayşegül Yüksel de gelebilseydi), tiyatromuzun çalışkan yönetmenlerinden, Eskişehir Şehir Tiyatroları Yönetim Kurulu Üyesi Murat Atak, Genco ve daha pek çok sanatçı belgeselinin yönetmeni Selçuk Metin, Genco'nun (ve tüm aydınların) sevgili avukatı Turgut Kazan, kızı ve meslektaşı Aslı Kazan, Genco'nun yakın dostlarından Nurdan ve Özcan Arca, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları yöneticileri (Yener Büyükerşen ve Hakkı Kuş) ile sanatçıları, Genco'nun pek çok oyununda birlikte çalıştığı müzisyenler Ercan ve Gökhan Çağıran ile Deniz Doğangün (unuttuklarım gönül koymasın lütfen)... Genco, Büyükerşen'in çabalarıyla kısa sürede ciddi bir kamu tiyatrosuna dönüşen EBB Şehir Tiyatroları'nda "Azizlikler"i sahneledi. Prof. Büyükerşen, her İstanbul'a gidişinde Genco'nun oyunlarını izlemiş ve Dostlar Tiyatrosu'nun kendine ait bir salonu olmadığını öğrendiği an kararını vermiş; sanatçının adını vereceği bir sahne yapacak ve Genco'ya "Bu tiyatro senin. İstediğin zaman oyunlarını burada oyna, diğer zamanlarda senin belirleyeceğin genç tiyatrolara tahsis edelim bu tiyatroyu" diyecek… Binalardan birinde de 'Genco Erkal Sahnesi' ve 'Kukla Sahnesi'... Genco Erkal Sahnesi'ni açmak yeni başkan Ayşe Ünlüce'ye nasip oldu. Tabi Yılmaz hoca ile birlikte… Hüzünle mutluluğun el ele verdiği bir gün yaşadık Eskişehir'de. Önce bir üniversite, ardından örnek bir kent yaratmayı başaran Yılmaz hoca, yalnızca bir sanat dostu değil, aynı zamanda bir sanatçı.
22 Aralık 2024 08:59
Televizyon Sinemadan Çok Daha Zor
Efsanevi aktör, yapımcı ve kültürel ikon Sylvester Stallone, Rocky Balboa'dan John Rambo'ya unutulmaz sinema karakterlerine hayat verdi. Usta isim, Taylor Sheridan tarafından Paramount+ yayın platformu için hazırlanan "Tulsa King" adlı diziyle de televizyon dünyasına ilk adımını attı. Komedi suç dramasında gangster Dwight'The General' Manfredi rolüne hayat veren Stallone televizyonun sinemadan çok daha zor olduğunu söylüyor. - 24 yaşındaydım, sahilde oturuyor düşünüyordum. Büyük bir ikilem. Böyle şeyleri duyunca diyorum ki 'aman Tanrım ya inandırıcısındır ya da değilsindir. Kevin Costner bir kovboyu oynuyorsa bu Kevin Costner'dır. ◊ Diziniz "Tulsa King"in 2'nci sezonu da çok sevildi. - Televizyon acımasız. Sinema seti televizyona iş yapmakla kıyaslanamaz bir şey. 20.00'de bitmesi gerekiyorsa 19.45'te bitiriyorum ve 'Yarının provasını yapalım' diyorum. Böylelikle ertesi gün sete kimse kaygıyla gelmiyor. Bu benim televizyona iş yaparken alıştığım bir stil ve gerçekten işe yaradığını düşünüyorum. - " Tulsa King"deki karakterim çok çok koruyucu, gerçi ben de bir dereceye kadar öyleyim. Çünkü böyle olunca ertesi gün sette rol için çok daha fazlasına sahip oluyorsunuz. Gevezelik enerji ister. ◊ Kendiniz için neyin işe yaradığını biliyorsunuz önemli olan da bu. - Öyle, benim için işe yarayan bu. Hepimiz sinemanın bir sanat formu olduğunu söylüyoruz, evet bir sanat formu. Ama sinemaya sanat demek konusunda çok fazla çelişkim var. Sinema kolektif bir sanat biçimi.
22 Aralık 2024 08:03
Çok Ballıyız!
"Çok ballı" mıyız bilmiyorum ama bizim takım BAL'da top koşturuyor! (Emekli reklam yazarı olduğum herhalde şu komik kelime oyunlarından da belli oluyordur a dostlar!) Eskişehirspor, yani Kızıl Şimşekler grubundan ve kurulduğu 1965 yılından beri kopkoyu, siyah ve kırmızı, taraftarı olduğum canım Es Es'im 5. Ligde de olsa, yaşayan efsane olarak şanı yürüyor! Biz efsaneyi başarıyla, şampiyonlukla, kupayla filan ölçmüyoruz ki, öyle olsa argoda denildiği gibi "nal toplarız!" Oysa şimdi bal topluyoruz! Büyük çoğunluğunsa ilk göz ağrısıdır Eskişehirspor ki Kaptan'ın dediği gibi "Böyle bir sevmek görülmemiştir!" "N'apalım seviyoruz abi!" Devridaim olsun, "Eskişehirspor'un en vefalı taraftarı" olan babam Kel Hasan ve mey arkadaşları, şimdi yok ki, yerine şarküteri açıldı, Eskişehir'in ortasında, Porsuk kıyısında, tam Köprübaşı'nda, Mavi Köşe nam ufacık bir meyhanede, Es Es yenince sevinçten, yenilince kederden, berabere kalırsa da dostluktan, arkadaşlıktan içerlerdi pazar akşamları. "Kaç yıl geçti aradan ayrı ayrı" şarkısını severiz ama üstümüze alınmayız, çünkü Es Es nerde Eskişehir orada, en başta da taraftar grupları elbette! ("Hocam nerden çıktı bu yazı durup dururken?" demezsiniz bilirim ama ben yine de söyleyeyim: 15 Aralık 2024 Pazar günü Eskişehir Atatürk Stadında tam 30 bin taraftar eşliğinde oynandı Eskişehirspor-Manavgatspor karşılaşması!
22 Aralık 2024 07:47
Togg'un 'Akıllı Cihaz' Sırrını Trumore Kulağıma Fısıldadı
10 günü sadece bir otomobil deneyimlemek için yaşamadım. Aynı zamanda akıllı cihaz deneyiminin sırrının yattığı Trumore tarafında daha çok zaman harcadım diyebilirim. Sadece akıllı araç değil, akıllı cihaz özellikleriyle Trumore ile kullandıkça tanıştım Otomotiv şirketlerinin işi çok zor. Bu yüzden sadece bir otomobil değil, tümüyle bir ekosistem deneyimi için akıllı aracı deneyimlemeye çalıştım. Deneyimden kim sorumluysa, güncellemeleri kim yapıyorsa, geleceğin otomobil deneyimini o sunuyor. Okurlara veya izleyiciye sıfırdan 100 km hıza, ne kadar pil tükettiğine ilişkin detayları anlatmak için Togg T10x'i deneyimlemedim. İnsanların bir kısmına sır gibi görünen "akıllı cihaz" sözcüğünün arkasındaki stratejiyi anlamak için gayret gösterdim. Çünkü 'Akıllı Cihaz' üreticisi yalnızca bugün ne yapacağınızla ilgilenmez. 10 yıl sonra değişecek alışkanlıklara yatırım yapar. Bu yüzden 10 yıl sonra bir otomobil kullanıcısının sahip olacağı bağımlılıklara bakmayı deneyelim. Çünkü 20 yıl önce akıllı telefon denince akla gelenle şimdi gelen arasında çok şey olduğunu gördüm. Şimdi otomobil ya da mobilite deneyimi de böyle değişiyor. Bu konuda en deneyimli şirket Tesla, büyük ölçek yakalayanlardan biri de BYD. Togg'un kendisini öncelikle teknoloji şirketiyiz diye konumlamasının sebebi otomobil bilgisayarı, akıllı cihaz tasarlayan bir vizyonunun olması. Togg, araç paylaşımı, enerji yönetimi ve veri analitiği gibi hizmetlerle bir mobilite ekosistemi kurmayı hedefliyor. 25 yıl önce PC Magazine Dergisi Yayın Koordinatörü olarak görev yaparken, deneyimli test editörümüz sevgili Niso Levitas tek tek her parçanın tanımını yapardı. Togg akıllı cihaz üretirken, tüketici elektroniğinden yapay zeka ve makine öğrenmesine, enerji tüketiminden bulut teknolojisine, blok zinciri teknolojisine her detayla ilgilenen bir şirket kuruyorsunuz. Yolun daha başındayız Togg, Tesla, Xiaomi, NIO ve BYD gibi markalarda olduğu gibi, bir mobilite ekosistemi kurma ve araçlarını akıllı cihazlar olarak konumlandırma vizyonunu paylaşıyor. Snapdragon Digital Chassis, otomobilin bir "akıllı cihaz" olarak çalışmasını sağlayan güçlü bir platform olmasını sağlıyor. Togg ile 10 günlük deneyimi Trumore kullanmadan yapamazdım. Hatta o dönemi 'teknoloji editörünün yediği kullanıcı deneyimi dayağı' olarak, 10 yıldır sunum haline getirdim anlatıyorum. Akıllı cihazla ilgili her türlü yeni alışkanlığı ve deneyimi ancak bir mobil uygulama olarak kurabilirsiniz. Müşteri odaklı yaklaşım ve kullanıcı deneyimi Togg, araçlarını bir "akıllı cihaz" olarak tanımlıyor. Cep Magnet internet keyfini avucunuza taşıyor Türk Telekom, 4.5G'li taşınabilir modemi Cep Magnet ile ev rahatlığında interneti müşterilerinin gittiği her yere taşırken, Cep Magnet ile Türk Telekomluların tatil dönemlerinde artan mobil internet ihtiyacına da cevap veriyor. Türk Telekom, müşterilerine 4.5G bağlantısının olduğu her yerde bol GB'lı ve yüksek hızlı mobil internet deneyimleme olanağı sağlıyor. Ayrıca Cep Magnet Paketleriyle yaz döneminde artan mobil internet ihtiyacına çözüm sunuyor. Cep Magnet ile Türk Telekom mobil müşterileri 4.5G hızındaki interneti gittikleri her yerde kullanma imkânı elde ediyor ve 16 farklı cihazın bağlanabildiği 4.5G'li taşınabilir modeme özel yüksek kotalı paketlerden sevdikleriyle beraber faydalanabiliyor.
22 Aralık 2024 07:33
Eminönü Blues
Eminönü'nü severim, ona diasporam demişliğim vardır. Sultan Hamam'da kumaş seyretmişliğim, Mercan'da Büyük Valide Han'ının çatısına çıkıp deniz deryayı temaşa etmişliğim... *** Bendeniz Üsküdar'dan Eminönü'ne vapurla geçme taraftarıyım. Marmaray daha hızlı olmasına rağmen kısa bir deniz yolculuğu sadra şifa bünyeye. Ha tabii vapur önce Karaköy'e uğrayınca şaşıranlara, "Hayır Eminönü bir sonraki durak!" demenin müthiş ve de açıklanamaz gururu. Geçen gün ney ve klasik gitar. Cama vuran dalgalar gibi yıkadı, arındırdı hüznümüzü. Bir iki avare tip var ama onlar da belli ki birilerini beklemekte. *** Kış günü bir sürü ülkeden bir sürü yabancı Mısır Çarşısının önünde. Yan tarafta şarküteri şenliği. Biri eski balıkçı ve Beyoğlu sinemalarının müptelası. Arkada han içinde Köfteci Yaşar. Beni her gördüğünde "Neler gördük biz be abi" diyor. "Hiç sorma" diyorum. "Allah'a şükür ama bak zıpkın gibiyiz gene maşallah." Birbirimizi koltuklayıp morallendiriyoruz aslında. Kalbimde bir pancar motorun (bas gitar mı desem?) patpatları, Eminönü denen ana kucağında karşı karşıyayım hayatın suretleriyle.
22 Aralık 2024 07:33