Haberi Yapay Zeka ile Özetinden Okuyun. Neden Habokado?
Evrimde Son Nokta: Homo Ekranyus
ABD'de saygın bir kuruluşun yayımladığı rapora göre 13-17 yaş arası gençlerin yüzde 73'ü zamanının çoğunu YouTube'da geçiriyor. ABD'li saygın ve bağımsız merkez Pew Research Center geçen hafta ergenlik çağındaki gençlerin sosyal medya ve teknoloji tercihlerine dair geniş kapsamlı bir rapor yayımladı. 2024 verilerini içeren rapora göre 13-17 yaşındaki gençlerin yüzde 96'sı her gün internet kullanıyor. Bu yıl itibariyle 'neredeyse hiç durmadan' internet kullanan gençlerin sayısı yüzde 46'ya ulaşmış. 10 sene önceye göre yüzde 24 artış kaydedilmiş. 13-17 yaş aralığının ilk tercihi YouTube. Gençlerin yüzde 73'ü zamanının çoğunu artık televizyonun yerini alan YouTube'da geçiriyor. Neredeyse tüm gün YouTube'a takılanların oranıysa yüzde 15. İkinci sırada TikTok var. Gençlerin yüzde 57'si her gün TikTok'a en az bir kez giriyor, tüm gününü geçirenlerin oranıysa yüzde 16 seviyesinde. Listenin devamında yüzde 50 / yüzde 12 ile Instagram, yüzde 48 / yüzde13 ile Snapchat ve yüzde 20 / yüzde 3 oranıyla Facebook var. Aralarındaki fark büyük değil, yüzde 10'u geçmiyor. Son 10 yılda yüzde 25 artan veriler, gençlerin şu ya da bu şekilde sanal dünyayı gerçek dünyaya tercih etmeye başladığını gösteriyor. İki yıl önce biliminsanları, teknoloji kullanan insanın 1.000 yıl sonra fizyolojisinin nasıl evrim geçireceğini simüle ederek 'Mindy' adında bir karakter ortaya çıkarmıştı.
22 Aralık 2024 06:29
Kritik Sorular
Oysa Suriye hiçbir zaman bir " vatan " olmadı. Ortadoğu tarihinin, ta " Ebla " ve " Mari Krallığı " gibi dönemlerden itibaren, parlak yerleri oldu. Ama o zamanlarda bile Suriye demek ya güneyden Firavunlar İmparatorluğu'nun, ya Hititlerin, ya da Asurlular gibi kuvvetlerin egemenliği demekti. Suriye, denizlere Fenikeliler gibi açılamadı; karalarda ticaret yaptı. İki dönem var ki Suriye, her şeye rağmen barış içinde yaşadı: Klasik Roma dönemi ve Rönesans'tan itibaren Osmanlı İmparatorluğu. Son asırda, Osmanlı ricali kadar Fransız döneminde de küçümsenmeyecek kadar devlet adamı, toplumu sürükleyen şahsiyetler yetiştirdi; Bereketzâdelerden Suphi Bey, cumhurbaşkanının kızı Zehra Halefoğlu ve Şükri el-Kuvvetli gibi... Şükri el-Kuvvetli'nin savaş sonrası Fransızlarla kurduğu Harb Okulu'nun askerî darbelerin kaynağı olduğu söylenir. Sınırların içinde yaşayan Suriye Nusayrileri tabii ki Arapça konuşuyor. Liderler Mişel Eflak'ın Baas Arap milliyetçiliğine çok bağlı görünse de aslında sadece kendilerine bağlılar. Ortadoğu'nun en eski kavimlerinden Aramiler ve Nabatiler gibi topluluklara dayanan bir Suriye halkı var. Bir de Suriye'nin kuzeyi var ki onun klasik medeniyetlerle ilişkisi, Ekrem Akurgal Hoca'nın birçok dile çevrildikten yıllar sonra Türkçeye kazandırılan " Doğu ve Batı - Mezopotamya: Yunan Sanatının Kaynağı " kitabında örnekleriyle anlatılıyor. İkincisi, güney sınırlarımızın güvenliğini korumak zorundayız. Hani şu son arazi rejiminden dolayı her önüne gelene sattığımız, bu arada İsrail şirketlerinin bile aldığı sulanan topraklarımızdan söz ediyoruz. ABD orduları, artık uzun zamandır İkinci Dünya Savaşı'ndaki " savaşçılarına " sahip değil. Emevi Meydanı'nda toplanan Suriye halkı, ülkenin özgürlüğü ve 'yeni Suriye' için temenniler içeren sloganlar attı. Bazı cürümlerin unutulmaz olduğunu herkesin bilmesi gerekir. " Hürriyet " kelimesi üzerinde çok durmuş. Ursula von der Leyen gibi boş politikacı tiplerinden değil. Göç sorununun nasıl üzerimize yığıldığı ve vaat edilen paralar kitapta açıkça anlatılıyor. Ancak vaat edilen 3 milyar Euro'nun ne kadarının ödendiği belirtilmemiş. Türk devlet yapısının ve devlet adamlarının uzun uzun değerlendirildiği bir bölüm de bulunmuyor. Ameliyat ağır olmadı ama önemliydi. Tabii ki bu tür bir "ev ortamını" Allah bizden uzak tutsun.
22 Aralık 2024 06:29
Bu Kez Bir Fenomen Masada Kaldı... Her Estetik Güvenli Mi
28 yaşında, iki çocuk annesi, gencecik bir kadın... Son 5 yılda 31 İngiliz kadın, Türkiye'de geçirdiği- çoğunluğu popo kaldırma ameliyatı- estetik ameliyatlar yüzünden hayatını kaybetti. "Gelin Evi" programı ile tanınan sosyal medya fenomeni Neşe Özkan, 18 Aralık'ta V. Estetik firması aracılığı ile ulaştığı Plastik Estetik Cerrah Operatör Doktor M.A. ile Gaziosmanpaşa'daki Özel B. Hastanesi'nde, 135 bin liraya, karın gerdirme ve meme küçültme operasyonu olmak için anlaşıyor. Neşe Özkan'ın eşi İskender Özkan ise şu çağrıyı yaptı: "Eşim bu firmayı sosyal medyadan buldu. Yaklaşık 200-300 bin liralık bir ameliyatı 135 bin liraya yapabileceklerini söyleyince sevindi. Ben de destek oldum. Ameliyatın hangi hastanede olacağı bilgisi ameliyattan önceki gün söylendi. Ameliyat sabahı ise bazı tetkikleri yapıldı, EKG gibi bazı tetkikleri ise yapılmadı. Eşim; kalbinde delik olduğu, bu sebeple ameliyat olduğu bilgisini anestezi uzmanına verdi. 'Ameliyatın üzerinden çok geçmiş' gibi bir cevap aldı. Kendisine verilen, 'Başıma bir şey gelirse hastane sorumlu değildir' yazısını ise imzalamadı. Kasıtlı yapıldı demiyorum ama yanlış işlem, yetkisiz, bilgisiz insanlar, yetersiz ekipman sebebi ile öldürüldüğünü düşünüyorum. Hak ettikleri cezayı almalarını istiyorum." Türk Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneği Başkanı Prof. Dr. Şükrü Yazar'ı aradım. Nasıl bir tişört alırken 2-3 mağaza geziyorsunuz, yapılacak en ufak bir işlem için bile 2-3 hastane gezmeli, fiyat karşılaştırması yapmalı, en az 2-3 farklı uzmandan görüş almalısınız.
22 Aralık 2024 06:29
Hayallerini Toprağa Eken Kadınlar
Televizyon kanalları arasında bir başlık dikkatimi çekiyor: " Hayallerinin peşinde koşan kadınların başarı öyküleri... " İzlemeye başladım. Bir baktım ki; TRT1, Türkiye'nin değişik bölgelerinde devlet desteğiyle organik tarıma başlayıp başarılı olan kadın girişimcileri anlatıyor. 70'i aşkın bölüm var. Kadın ve girişim. Kadın ve toprak. Kadın ve yaratıcılık. Ve hayvanlarıyla, bitkileriyle harika bir çiftlik kurup organik tarıma marka olarak devam ediyor. Bugün 12 kadın girişimciyle tezgâhlarda ipek dokunuyor. 3 yıl okuduktan sonra gözünü güzel sanatlara dikiyor. Çok ilginçtir ki, uluslararası ilişkiler bölümünde " Bu çocuk okumaz, tembel " denilen Demet Hanım, güzel sanatlar bölümünde şeref öğrencisi oluyor. Buradan sonrasını şöyle anlatıyor: " Baktım zehirli ilaçlar, toprağa verilen kimyasallar yüzünden toprak ölüyor. Canlılar ölüyor. Üretilen sebze meyve bir şekilde zehir barındırıyor. Karar verdim. Önce zehirleri, kimyasalları attım. Hastalanmış toprağı iyileştirmek için kolları sıvadık. İlk solucanı gördüğümde nasıl mutlu oldum. Zamanla toprak kendine geldi; kuşlar, arılar, solucanlar, tavşanlar, çakallar arttı. Böylece başladık organik tarıma. İl tarım müdürlüğü traktör ve mazot için bize destek verdi. Böylece büyüdük. " Demet Atınç bugün zeytin, zeytinyağı, narenciye üretiyor ve önemli bir marka haline gelmiş durumda. Benim gördüğüm 70 bölümde neredeyse 100 kadın. Mardin Midyat'ta kurduğu kooperatifle elişi sanatını dünyaya gösteren Kübra Şaşmaz... Ve daha nice başarılı kadınlar. Hayallerini toprağa ekip organik ve doğal hayatı başlatan kadınlar. Keşke organik ve sağlıklı hayatlar için tarımda bir " kadın devrimi " yapabilsek.
22 Aralık 2024 06:29
Bir Bilim Adamının Müziğe Yaklaşımı
YILLARINI bilime vermiş bir üniversite hocası, müzik yazılarını bir kitapta topladı: Besteciden Yorumcuya: Kısık Ateşte Demlenen Müzik Yazıları-Ahmet Makal... Makal, müziğe ilgisini şöyle özetliyor: "Mülkiyede 41 yıl hocalık yaptım, Türkiye'nin emek tarihi/toplumsal tarihi ağırlıklı araştırmalarım, kitaplarım, makalelerim oldu. Sanat bâbında ise çocukluğumdan itibaren iç içe yaşadığım edebiyatın yerini, daha sonraki yıllarda müzik aldı, tutkulu bir müzik gönüllüsü oldum. Başlangıç sözü: "Müzik bir ömre yeter ama bir ömür müziğe yetmez- Sergei Rachmaninov." Hiç kuşkusuz bu yazıları okuyan, adı geçen türlerde dinlediği müzisyenleri de anımsayacaktır. - Sviatoslav Richte –Müzik Dünyasının Yalnız Gezgini. Ara not: Richter'i Türkiye'de dinledim. Uçağa binmezmiş. Türkiye'den sonra Viyana'da konser verecekti. Avusturya hükümeti ona özel bir tren göndermişti. - Müzik, Etik ve Ego: Karajan 100 Yaşında Ara not: Haitink İngiltere'de orkestranın sanat yönetmeniyken İstanbul'dan gönderdiği bir mektubu hatırlayarak bana üç kişilik davetiye vermişti. Yanımdaki arkadaşlarım da Mehmet Yılmaz, Fatih Çekirge idi... Yaşamı hep iki yüzü olan bir madalyon gibi düşündüm; bir yüzü bilim, diğer yüzü sanattan oluşan. Bilim yaşama akıl ve derinlik katarken, sanat da güzellik katıyor. Bilim babında, insana en yakın sosyal bilim alanlarından biri olarak değerlendirdiğim sosyal politikaya yöneldim. Mülkiye'de 41 yıl hocalık yaptım, Türkiye'nin emek tarihi/toplumsal tarihi ağırlıklı araştırmalarım, kitaplarım, makalelerim oldu. Sanat babında ise çocukluğumdan itibaren iç içe yaşadığım edebiyatın yerini, daha sonraki yıllarda müzik aldı, tutkulu bir müzik gönüllüsü oldum. Yaşamımın değişik dönemlerinde rock'tan caz'a, klasik müziğe değişik türlere gönül versem de, sonunda yaşamımda klasik müzik ağırlıklı hale geldi. 1974 yılında henüz üniversitede öğrenci iken uzunçalar plaklarla başlattığım kayıt koleksiyonum, yaşamım boyunca benimle birlikte gelişti ve o günden bugüne 50 yıldır yaşamla ve müzikle ilişkimin merkezinde yer aldı. * Yazıların yazıldığı tarihten bu yana ortaya çıkan önemli bir değişiklik ise klasik müzik firmalarının son dönemlerde sanatçılar için yayınladığı devasa hacimdeki toplu edisyonlar oldu. Bu edisyonların hem bir sanatçının toplu kayıtlarına tek elden ulaşma olanağı sağlaması hem de fiyat avantajları nedeniyle, listelerde bazı önemli gördüğüm toplu edisyonları ekleme yoluna gittim. Günümüzde bu toplu edisyonlar müzik kataloglarında oldukça popüler. * Kitap, kuşkusuz çok farklı biçimlerde isimlendirilebilirdi. Üst başlık olarak, kitabın içeriğini tam anlamıyla yansıtan ' Besteciden Yorumcuya' en uygunuydu. Alt başlık olan ' Kısık Ateşte Demlenen Müzik Yazıları'nın ise hoş bir öyküsü var. Andante dergisi için hazırladığım yazılar tamamlandığında, derginin yayın yönetmeni Serhan Bali'ye bitiş haberini verirken, ' Yazı bitti ama birkaç gün demlensin, sonra son bir defa okur ve gözden geçiririm ' dedim. Sevgili Bali, kitabın hazırlık sürecinde bu ifadeyi hatırlatarak, başlık olarak çok sevdiğini ifade etti. Kısık Ateşte Demlenen Müzik Yazıları'nı önerdi, ben de gördüğünüz gibi bunu mutlulukla benimsedim. Ahmet Makal, çeyrek yüz yıldır, hazırlık aşamasında kısık ateşte demlenen ve sonrasında da ağırlıklı olarak " Türkiye'nin Klâsik Müzik Dergisi " Andante'de yayınlanan yazılarını bilgileri güncellenmiş olarak bir araya getiren bu kitapta, okuyucuyu klâsik müzik bestecilerinin eserleri ile onları yorumlayan sanatçıların dünyasına götürüyor. Yarım yüz yıldır klâsik müzik plâk-CD koleksiyoncusu, otuz yıldır da radyo müzik programcısı olan Makal'la birlikte, bu eserleri seslendiren müzik tarihinin büyük piyanistleri, kemancıları, çellistleri, şancıları, orkestra şefleriyle tanışıyor, onlarla birlikte uçsuz bucaksız müzik kayıt evreninde dolaşıyor, sevilen eserlerin çok sayıda kaydı arasında kaybolmadan, aralarındaki en nitelikli ve değerli kayıtlara ulaşmaya çalışıyoruz.
22 Aralık 2024 06:29
İki Arada Bir Derede Çelişkili Günler Yaşayacağız
Bu hafta gökyüzüne Jüpiter ile Satürn arasındaki etkileşim hâkim olacak. Jüpiter ile Satürn arasındaki kare açı bu hafta gelişmek istediğimiz alanlarda bize sorumluluklarımızı hatırlatacak. Bugün Ay 16.25 ile 22.07 arasında Başak burcunda boşlukta olacak, önemli işlere başlamak için de uygun değil. 22.07 itibariyle Ay, Terazi burcuna geçecek. Hem ilerleme arzusu hem de kısıtlanma duygusu aynı anda etkili olabilir. Bu gergin atmosfer 10 gün boyunca etkili olacak ve sabırla ilerlememiz gerekecek. Çarşamba Ay sabah saatlerinde Akrep burcuna geçerek duygusal derinliği arttırıyor. Merkür ile Jüpiter karşı karşıya gelecek ve bu bizim abartılı tepkiler vermemize, gereksiz gerginlik yaşamamıza neden olabilir. 3 gün sürecek bu dönemde sözlerimizi dikkatli seçmeli, aşırı iyimserlikten veya eleştirel tutumdan kaçınmalıyız. Perşembe Ay tüm gün Akrep burcunda olacak, duygularımız derinleşebilir, sezgilerimiz güçlenebilir. Merkür ile Satürn arasındaki kare açı iletişimde sorumluluk duygusunu, ciddiyeti ve kimi zaman kısıtlanmayı ön plana çıkaracak. Bu 3 günlük etkiyle düşüncelerimizi netleştirme, planlarımızı gözden geçirme ihtiyacı hissedebiliriz. Cuma Ay öğleden sonra Akrep'te boşlukta olacak. Venüs ile Uranüs arasındaki kare açı ilişkilerde beklenmedik gelişmeleri, özgürleşme ihtiyacını veya ani değişim rüzgârını getirebilir. 28 Aralık Cumartesi Ay tüm gün Yay burcunda seyahat ederek özgürlük, neşe ve macera arayışımızı destekleyecek. Bu çelişkili süreçte parlak fikirleriniz olabilir ama içinizdeki gizli fren sanki sizi engelliyormuş gibi gelebilir. Bu dönemde hem diliniz hem de zihniniz oldukça sabırsız ve provokatif olabilir. Bazı hayallerinizi de ertelemek zorunda kalabilirsiniz. Hayal gücünüz ve gerçekler bir araya geldiğinde, derinlerde yatan korkularınız gün yüzüne çıkabilir. Kişisel isteklerinizle karşınızdakilerin beklentileri arasındaki dengeyi sağlamak kolay olmayabilir. Bu süreçte gereksiz yüklerden kurtulmanız, gündelik yaşamınızı daha verimli hale getirmeniz gerekebilir. Hem ilişkilerinizde ilerlemek, özgürleşmek hem de köklerinizi sağlamlaştırmak zorunda kalabilirsiniz. Aile içinde bazı sağlık sorunları meydana gelebilir. İşlerinizi daha verimli hale getirip üretkenliğinizi arttırmak isterken iletişimde daha dikkatli, ölçülü, net olmak zorunda kalabilirsiniz. Bütçenizi daha dikkatli yönetmek zorunda kalabilirsiniz.
22 Aralık 2024 06:29
Kış Eczanenizdeki Doğal Takviyeler
C vitamini, vücudumuzun sağlıklı olabilmesi için gerçekten vazgeçilmez bir vitamindir. Kabak, ayrıca omega-3, demir ve magnezyum yönünden de güçlü bir besindir. E vitamini bağışıklık sistemimizin güçlenmesine destek olmasının yanı sıra beyin, göz, cilt ve dolaşım sisteminin sağlıklı olabilmesi için gerekli olan bileşenlerden biridir ve doğal besinlerin birçoğunda bolca bulunur. E vitamini içeren besinler arasında ise kara lahana, brokoli, ıspanak, kabak, kırmızı dolmalık biber, kuşkonmaz, kivi, mango ve avokado yer alır. Mesela 100 gram kivi tüketildiğinde günlük E vitamini ihtiyacı karşılanabilir. Avokado içerisinde yoğun miktarda E vitamini bulundurur ve bir avokado günlük E vitamini ihtiyacından fazlasını karşılayabilir. Bağışıklık sistemini desteklemeye yardımcı olan A vitamini de besinlerde bolca bulunur. Bu nedenle önemli bir vitamindir. Mesela sağlığımıza oldukça faydalı olan ıspanak, günlük ihtiyacınızın yüzde 40'ını karşılayabilir. 1 orta büyüklükteki muz ise günlük ihtiyacın yüzde 8'ini karşılar. Bir bütün avokadoda yaklaşık 58 mg magnezyum bulunur. Magnezyum içeren kuruyemişler listesinde ise kaju, badem ve yer fıstığı yer alır.
22 Aralık 2024 06:29
Paranoyak Olmayalım Ama Uyanık Olalım
ABD'ye ilaç gibi gelecek. Çünkü saldırıyı gerçekleştiren adamın profili, Hürriyet Yayın Koordinatörü Emre Oral'ın dediği gibi tam " beyin yakan " cinsten bir profil. / Almanya devletine "Müslümanlara çok pas veriyor" diye ateş püskürüyor. Saldırının biçimi: Tam ABD'nin istediği tipte, yani DEAŞ tipi bir saldırı biçimi. Yani hiç gaf yapmayan bir isim değil Özlem Gürses. " IŞİD yapısı " sözü, tam anlamıyla bir gaf. * Ayrıca ilk ifadesinde Özlem Gürses de olayın bir " dil sürçmesi " olduğunu söylemiş. Davet edersin, sorarsın, " maksadın nedir " diye... O da bunun bir " dil sürçmesi " olduğunu ifade eder. " Yuppi" diye haykıracak tipler var aramızda. Çok rahatlayacak tipler var aramızda.
22 Aralık 2024 06:29
Gisèle Pelicot'nun İlham Veren Mücadelesi
Kayıtlarda baygın halde ve çok sayıda erkek tarafından cinsel saldırıya uğradığı görülen kadın, Dominique Pelicot'nun karısı Gisèle Pelicot'ydu. Polis, yaklaşık 200 tecavüz kaydındaki 90 farklı erkekten 51'inin kimliğini tespit etti. Eylül 2024'te Dominique Pelicot ile birlikte yargılanmaya başlayan erkeklerin hepsi kasabada yaşayan, yaşları 26-74 arasında değişen, itfaiyeci, şoför, güvenlik görevlisi, hemşire gibi mesleklere sahip, çoğu evli ve çocuklu sıradan kişilerdi. 20 Aralık'ta sonuçlanan davada Dominique Pelicot'ya 20 yıl, diğer sanıklara ise 12 ilâ 3 yıl arasında değişen hapis cezaları verildi. "Utanç, taraf değiştirmeli" diyerek davanın kamuya açık sürdürülmesini isteyen Gisèle, cesaretiyle hem farkındalığı artırdı hem de başta tecavüz ve şiddet mağdurları olmak üzere milyonlarca kadına ilham oldu. *** Gisèle Pelicot, her insanın kendini güvende hissetmesi gereken yerde, evinde ve 50 yıllık kocası ve onun eve çağırdığı onlarca adam tarafından tecavüze uğradı. Mor Çatı Vakfı'nın "Kadına Yönelik Şiddetle Mücadelede Aile Mahkemeleri" başlıklı son raporu da bize 6284 sayılı kanunun uygulanmasında eksiklikler olduğunu ve mahkemelerin kadınları koruyamadığını gösteriyor. *** Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, toplu tecavüz davasının sonuçlanmasının ardından Gisèle Pelicot'ya sosyal medya üzerinden bir teşekkür mesajı yayınladı. "Onurunuz ve cesaretiniz Fransa'yı ve dünyayı etkiledi" diyerek minnettarlığını ifade eden Macron, bir öncü olduğunu söylediği Gisèle Pelicot'ya kadınlar ve Fransa halkı adına teşekkür etti.
22 Aralık 2024 05:58
Bugünün Kubilaylarını Laik Ve Bilimsel Eğitimle Yetiştirebiliriz! - Av. Sedat Durna
Bugün, yeni kurulmuş 7 yaşında bir Cumhuriyeti korumak için hayatının baharında henüz 24 yaşında, askerlik görevini yedek subay olarak yapmakta iken şehit olan Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay'ın ölüm yıldönümü Kubilay'ı hiç unutmadan anmamız ve anlamamız gerekiyor. 94 yıl önce yaşanan bu gerici kalkışma ile yeni kurulmuş Cumhuriyet rehin alınmak, ortadan kaldırılmak ve Türkiye Cumhuriyeti devleti bir şeriat devleti yapılmak istendi. Menemen'de başlayan yıkıcı ve gerici kalkışmaya Mustafa Fehmi Kubilay, iki bekçi silah arkadaşı ile müdahale etti ve orada korkunç şekilde şehit edildiler. 94 yıl önce yaşanan bu korkunç kalkışmadan çıkarmamız gereken önemli dersler var çünkü o gün 7 yaşında olan Cumhuriyet, bugün 101 yaşında olsa da benzer tehdit ve tehlikeleri yaşamaya devam ediyor.
22 Aralık 2024 05:43