Buna göre, sanayiciler Almanya'da gayrisafi yurt içi hasılanın (GSYH) ABD Başkanı Donald Trump'ın planladığı ek gümrük vergilerinden bağımsız bu yıl yüzde 0,1 düşmesini bekliyor. Avro Bölgesi'nin bu yıl yüzde 1,1, küresel ekonominin ise yüzde 3,2 büyüyeceğini tahmin eden BDI, Almanya'nın ekonomik açıdan Avro Bölgesi'nin en gerisinde kalacağını kaydetti. Leibinger, Almanya'daki mevcut ekonomik krizin sadece Kovid-19 salgını ve Rusya-Ukrayna savaşının bir sonucu olmadığını belirterek, sorunların iç kaynaklı ve ekonominin 2018'den bu yana mücadele ettiği "yapısal zayıflığın" sonucu olduğunu söyledi. Leibinger, Brüksel'e yönelik olarak da Avrupa'nın stratejik açıdan daha bağımsız hale gelmesinin önemli olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti: Leibinger, Donald Trump'ın Beyaz Saray'a dönüşüne ve gümrük vergisi tehditlerine de değinerek, "Radikal bir değişimin eşiğindeyiz. Ses tonu giderek sertleşiyor ve yeni gümrük tarifeleri, Almanya ve AB ekonomisine ağır darbe vurabilir." uyarısında bulundu. Bu arada, BDI'ye göre, Trump'ın planladığı ek gümrük tarifeleri, AB'nin ekonomik büyümesini baskılayarak, ihracat odaklı Alman ekonomisini 2025'te yüzde 0,1 yerine yüzde 0,5 küçültebilecek. BDI'nin tahmini doğrultusunda Almanya'da GSYH bu yıl yüzde 0,1 gerilerse, Avrupa'nın en büyük ekonomisi olan Alman ekonomisi, 1990'da iki Almanya'nın birleşmesinden bu yana ilk kez art arda üç yıl boyunca büyümemiş olacak.

Sosyal medyada paylaşılan bir görüntü büyük yankı uyandırdı. İnsansız hava aracı drone ile robot köpeğin savaşı sosyal medyanın gündemine oturdu. Her iki makinenin de askeri amaçlı olduğu düşünülmese de gelecekte savaşların nasıl olabileceğine dair görüntü verdi.

Başbakan Meloni, "Bana şantaj yapılamaz. Beni korkutamazsınız. Özellikle milletin güvenliği söz konusu olduğunda İtalyanları savunma yolunda devam etmek niyetindeyim" dedi. Başbakan Meloni'ye, iktidar ortaklarından Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı, Forza Italia Partisi lideri Antonio Tajani'den ve Başbakan Yardımcısı ve Ulaştırma-Altyapı Bakanı, Lig Partisi lideri Matteo Salvini'den destek ve dayanışma mesajı geldi. Libya'da 2015 yılında Mitiga Cezaevi'nde yaşanan olayların şüphelisi olarak hakkında UCM'nin yakalama emri bulunan Libyalı üst düzey polis memuru Najeem Osema Almasri Habish, 18 Ocak'ta İtalya'nın Torino kentinde gözaltına alınmıştı. Habish, 22 Ocak'ta serbest bırakılmış ve ardından İtalyan devletine ait uçakla Libya'nın başkenti Trablus'a gönderilmişti.

ABD, Kongo Demokratik Cumhuriyeti'nin doğusunda yer alan Goma kentindeki şiddetli çatışmaların ardından, başkent Kinşasa'da başlayan protestolar nedeniyle vatandaşlarına ülkeyi terk etmeleri yönünde çağrı yaptı. Kinşasa'nın çeşitli noktalarında toplanan göstericiler, 23 Mart Hareketi (M23) adlı isyancı grubun Goma'yı kuşatmasına ve isyancılara destek verdiği iddia edilen Ruanda'ya karşı protestolar başlatmıştı. KDC'nin doğusunda güvenliği sağlamak amacıyla bölge ülkeleri tarafından 23 Mart 2009'da imzalanan barış anlaşmasının bozulmasıyla 23 Mart Hareketi adı altında ortaya çıkan grup, daha sonra M23 olarak bilinmeye başlanmıştı.

27 yaşındaki ABD'li sözcü, "Kendisi yürütme organının başıdır ve bu nedenle yürütme organı içinde istediği kişiyi görevden alma yetkisine sahiptir." dedi. ABD Başkanı Trump, 20 Ocak'ta göreve başladığı günden itibaren başta Adalet Bakanlığı olmak üzere farklı federal kurumlarda görev yapan birçok kişinin görevine son vermişti.

İsrail devlet televizyonu KAN'da yer alan haberde, Beyaz Saray'dan adı açıklanmayan üst düzey yetkililerin Suriye'deki ABD askerlerinin durumuna ilişkin Tel Aviv'e mesaj ilettiği belirtildi. ABD Başkanı'nın Suriye'deki askerlerini geri çekme ihtimalinin İsrail'de endişe ve kaygıya yol açtığı ifade edildi.

Zelenskiy ise Putin'in açıklamasından 3 saat sonra sosyal medyadan ilgili iddiaya cevap verdi. Zelenskiy Putin'in müzakerelerden korktuğunu belirtirken "Putin güçlü liderlerden korkuyor, savaşı uzatmak istiyor. Her hareketi savaşı sonsuz kılmaya yönelik. Önümüzde barış için bir şans var ama Putin, bir yandan geniş ölçekli işgale hazırlanırken hibrit saldırılarına devam edebilmek için her şeyi yapıyor. Dünya liderleri geçmiş yıllarda yapılan hataları göz önüne almalı. Putin dünyadaki istikrarı bozma kapasitesine sahip ancak o aynı zamanda güçlü liderlerin baskısından korkacak biri. Rusya zorunda bırakılırsa barış mümkün." dedi.

Leavitt, özellikle yasadışı göçle mücadeleye dair sert mesajlar vererek, ABD'ye illegal yollarla giren herkesin "suçlu" kabul edileceğini vurguladı. Geleneksel medyaya olan güvenin azaldığına dair araştırmalara değinen Leavitt, Başkan Trump'ın mesajlarını daha geniş bir kitleye ulaştırmayı hedeflediklerini belirterek, bir önceki yönetim tarafından iptal edilen 440 basın kartının yeniden iade edileceğini açıkladı. "BAŞKAN TRUMP GERİ DÖNDÜ VE ABD'NİN ALTIN ÇAĞI BAŞLADI' Ekonomik reformlara da değinen Leavitt, Başkan Trump'ın ABD halkının yaşam maliyetlerini düşürmeye yönelik attığı adımları aktararak, Trump'ın geçtiğimiz hafta enerji politikalarında ulusal acil durum ilan ederek enerji maliyetlerini düşürmeyi hedeflediğini, bunun yanı sıra federal düzenlemeleri hafifletmek ve enflasyonu kontrol altına almak için kapsamlı kararlar aldığını söyledi. Leavitt, "Başkan Trump geri döndü ve ABD'nin altın çağı başladı" dedi.

İsrail basınında yer alan haberde, Trump'ın askerleri geri çekme niyetinde olduğu ve bunu Tel Aviv yönetimine bildirdiği ifade edildi. ABD Başkanı Donald Trump'ın Suriye'deki ABD askerlerini çekme niyetinde olduğunu İsrail'e bildirdiği öne sürüldü. ABD Başkanı'nın Suriye'deki askerlerini geri çekme ihtimalinin İsrail'de endişe ve kaygıya yol açtığı ifade edildi.

Kinşasa'nın çeşitli noktalarında toplanan göstericiler, 23 Mart Hareketi (M23) adlı isyancı grubun Goma'yı kuşatmasına ve isyancılara destek verdiği iddia edilen Ruanda'ya karşı protestolar başlatmıştı. Bölgedeki birçok köy ve kasabanın kontrolünü ele geçiren M23, son olarak Kuzey-Kivu eyaletinin başkenti Goma'yı kuşattı, yaklaşık 1 milyon nüfuslu kentin elektrik ve su sistemini kullanılamaz hale getirdi ve Goma Havalimanı'nın kontrolünü ele geçirdi. KDC'nin doğusunda güvenliği sağlamak amacıyla bölge ülkeleri tarafından 23 Mart 2009'da imzalanan barış anlaşmasının bozulmasıyla 23 Mart hareketi adı altında ortaya çıkan grup, daha sonra M23 şeklinde anılmaya başlanmıştı.