×Uygulama Logosu

Habokado - Akıllı Haber Özeti

Özetleri Okuyun ve Dinleyin

​Israil'in Kara Propagandasına Alet Olmayın!

İsrail işgal çabaları Gazze'den sonra Lübnana da sıçradı. Ancak ne yazık ki Türkiye'de bazı insanlar, kısa vadeli siyasi hesaplar uğruna ahlaki ilkeleri hiçe sayarak, İsrail'in kara propagandasına alet oluyorlar. Hâlbuki kara propaganda, İsrail'in bilinçli olarak başvurduğu psikolojik bir mücadele yöntemidir. İsrail ve İsrail kaynaklı lobilerin de bundan rahatsızlık duyduğunu aklı başında herkes tahmin eder. Türkiye'de ''Sözcü'' zihniyetine sahip küçük bir azınlık hariç, hangi toplumsal kesimden olursa olsun, herkes İsrail'in işgalci politikalarını ve işlediği vahşeti lanetlemektedir. Dolayısıyla Filistin konusunda bilinçli olarak ''İktidar İsrail'i destekliyor'' tezviratları yayanlar, kimi bilerek kimi bilmeyerek İsrail'e hizmet ediyorlar. Zira kara propaganda yönteminde hile, entrika, fitne, fesat, yalan, iftira kısacası her türlü sinsilik vardır.

Mehmet Beyhan

Kaynak: Milat

23 Ekim 2024 00:12

Alıntıdır : Haber Kaynağı İçin Tıklayınız

Yazarın Diğer Yazıları

Bu habere çok benzer konularda diğer kaynaklardaki haberlere aşağıdan ulaşabilirsiniz.

Mehmet Beyhan

Araplar Tehlikenin Farkındalar Mı?

Filistin'de devam eden Batı destekli İsrail vahşeti bölgede barış umutlarını ne yazık ki yok etmektedir. Filistin'de İsrail barbarlığı ve işgali devam ederken, gözü dönmüş Netanyahu ve çetesi, Lübna'nı da işgal etmeye çalışmaktadır. AB-Körfez ülkeleri İşbirliği Konseyi 1988 yılında imzalanan bir anlaşma ile kurulmuştu. AB-Körfez İşbirliği Konseyi, Mayıs 2017'de özel sektörü de içeren ticaret ve yatırım konuları üzerine özel bir diyalog başlatmışlardı. Filistin ve Lübnan'da devam eden İsrail vahşetti ve işgali, büyük bir savaş tehdidine işaret etmektedir. Bu nedenle Körfez ülkeleri, sahip olduğu petrol kartını, barış ve güvenliği sağlamak için kullanmalıdır. Körfez Ülke liderleri, İsrail'in tasmasını elinde tutan Batı'ya korkmadan demelidir ki '' İsrail vahşetini durdurmadıkça peterolümüzü size vermiyoruz'' Dünyadaki şartları dikkate aldığımızda Petrol, Körfez ülkelerine bölge ve dünya barışını sağlamak için, önemli bir fırsat sunmaktadır.

16 Ekim 2024 00:13

Mehmet Beyhan

Birleşemezseniz Bitersiniz!

7 Ekim'den bu yana bir yıl geçmesine rağmen, barbarlığın sona ereceğine dair hiçbir ihtimal ne yazık ki gözükmemektedir. Zira şu ana kadar bombalamalardan doğrudan etkilenen 41.000'den fazla insan, şehit oldu. Bence bu soruya doğru cevap verebilmek için, önce İsrail'in tasmasını elinde tutan Amerika ve İngiltere'nin asıl amaçlarını görmek gerekir. Zira İsrail, taşeron bir terör örgütü gibi hareket etmektedir. Amerika ve İngiltere'nin askeri, ekonomik ve siyasi desteği olmadan İsrail, bu kadar pervasızca hareket etmeye cesaret edemez. Demek ki İsrail, tüm bölge ülkelerini Gazze'ye çevirene kadar vahşeti, devam ettirmeye çalışacaktır. İsrail'in haydutluğuna karşı ya birlikte hareket ederek var olacaklar, ya da tek tek bitecekler!

09 Ekim 2024 00:35

Mehmet Beyhan

İsrail'in Gaspçı Lübnan Planı

Bugün İsrail'in bölgede işlediği vahşeti, 23 Eylül 2020 tarihinde ''İsrail'in Gaspçı Lübnan Planı'' başlıklı yazımızda öngörmüştük. Lübnan, Antik çağda yaşayan Fenikelilerden modern Lübnan devletinin kurulmasına uzanan sürece kadar birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. İsrail'in bu amacını daha önce birçok kez dile getirmiştik. Lübnan-İsrail karasularındaki ihtilafın çözülememesinin temel nedeni, İsrail, konunun sadece ABD'nin arabuluculuğunda, Lübnan ise, BM'n nezdinde müzakerelerin yapılmasını istemektedir. 12 ve 19 Şubat 2020 tarihlerinde Türkiye'nin Lübnan'la bir anlaşma yapması gerektiğini yazmıştık. İsrail, kirli plan ve ittifaklarla ''Beyazlar ülkesi'' anlamına gelen ''Lübnan'' halkının karasularındaki zenginliklerini gasp ederek bahtını ve ufkunu karartmak istemektedir. Türkiye, Lübnan konusundaki önerimizi tekrar düşünmelidir. Zira Lübnan konusu hem bölge açısından hem Türkiye açısından hem de KKTC açısından hiç olmadığı kadar yeni risk ve fırsatlar dönemi anlamına gelmektedir.'' (23 Eylül 2020 Milat)

02 Ekim 2024 01:06

Mehmet Beyhan

Safları Sıklaştırmak Şarttır

Dünyanın en yüksek savunma bütçesine sahip Amerikan'ın askeri gücünün, İsrail'in yanında olması, bölge ülkelerinin birlikte hareket etmelerinin dışında çıkar bir yol yoktur. İsrail, tüm dünyanın gözü önünde Filistin'de soykırım işliyor, dünya sadece seyrediyor. İsrail, hastahaneleri, ambulansları, camileri, kiliseleri, okulları kısacası hiçbir değer tanımıyor her yeri bombaladığı hâlde Amerika hâlâ İsrail'e destek vermeye devam ediyor. Ancak bu bir kader değildir. Bölge ülkelerinin İsrail tiranlığına karşı, önlerinde iki yol görünmektedir. Ancak eğer bölge ülkelerinin aralarında sağlıklı bir ilişki olsaydı, İsrail'in işlediği vahşet bu boyutlara erişmeyecekti.

25 Eylül 2024 00:15

Mehmet Beyhan

​Sayın Ocaktan Batı Çok Mu Demokrat?

Sayın Mehmet Ocaktan'ın Karar Gazetesinde 09.09 2024 tarihli yazısı üzerine bazı hususların altını çizmek istedim. Türk Dış Politikası, önemli bir dönüm noktasından geçmektedir. Ocaktan'ın yazısının Ak Parti, Batı ve Dış Politika olmak üzere üç boyuttu bulunmaktadır. Ancak Sayın Ocaktan,bu girişim için, '' Türkiye'yi otokratlar ligine sokuyor'' diyerek eleştiriyor. Bu bakış, batının bakışıdır ve Türk Dış Politikasının gerçekleriyle de uyuşmaz. Bu yazıda, Türk Dış Politikasının''gerçeklerini'' bütün boyutlarıyla ortaya koymak mümkün değildir. Bu bağlamda Türkiye, sadece bölgesel bir güç değildir, küresel sistemde büyük bir ağırlığa sahiptir. Bu özelliği sebebiyle de Türkiye'nin sonuçları iyi hesaplanmış doğru stratejik adımlar atması gerekmektedir. Türkiye'nin Rusya, Çin ve diğer ülkelerle geliştirmeye çalıştığı ilişkinin temel nedeni, ''bütün yumurtaları tek sepete koymak'' istememesidir. Türkiye'nin batı ile tüm ilişkilerinikesip, ''Şangay'a'' üye olma gibi bir niyeti ve açıklaması yoktur. Ayrıca batılı ülkelerde Ocaktan'ın iddia ettiği gibi, öyle ''hukuk, insan hakları, ifade özgürlüğü'' yoktur.

18 Eylül 2024 00:26

Mehmet Beyhan

İsrail Vahşetini Durdurun

Avrupa'da farklı din, etnik ve kültürlere mensup bir grup vicdanlı insan, Avusturya'nın Başkenti Viyana'da ''İsrail vahşetini durdurun'' başlıklı bir panel organize etmişlerdi. Mazlum Filistin Halkının haklı davasını anlatmak için, büyük bir heyecanla geçen hafta Cuma günü Viyana'ya gittik. Her fırsatta ''ifade ve düşünce özgürlüğünden'' söz eden batılı devletler, İsrail veya kendi menfaatlerinin aleyhinde en ufak bir eleştiri söz konusu olduğunda asla müsaade etmezler. Batılı devletlerin bu çifte standart tutumları ''ifade ve düşünce özgürlüğü'' konusu bu ülkelerde günümüzün en önemli sorunu hâline gelmiştir. Yani sürekli ''Batı'da hukuk, ifade ve düşünce özgürlüğü var'' gibi açıklamalar gerçeği yansıtmamaktadır. Ancak eğer İsrail'in Filistin'de işlediği vahşeti eleştirirlerse hemen ''antisemitizm'' damgası ile düşüncelerin ifade edilmesi yasaklanır. Bu nedenle Panel, planlandığı gibi gerçekleşmedi ama Filistin'de devam eden İsrail vahşetini bir şekilde konuştuk.

11 Eylül 2024 00:36

Mehmet Beyhan

​Brüksel Türkiye'nin Kıymetini Nihayet Anladı

Türkiye'nin bu tür toplantılara tekrar davet edilmesi hem Türkiye açısından hem de Avrupa'nın geleceği açısından olumlu bir gelişme olduğunu özellikle belirtmek isterim. Türkiye ile Avrupa, böyle bir süreçte diyalog hâlinde olmaları bölgesel ve küresel barışa katkı sağlayacağını düşünüyorum. Hakan Fidan, ''2019'da askıya alınmış diyalog mekanizmalarının tekrar işletilmesini ve Türkiye'nin Gümrük Birliği'nin güncellenmesi konusundaki beklentilerinin sürdüğünü'' ifade etti. Bütün bu hususları göz önünde tuttuğumuzda Türkiye, Avrupa'ya birçok alanda değer katabilir. Jeopolitik bakımdan Türkiye'nin sahip olduğu coğrafya Avrupa'ya hem stratejik derinlik katar hem de kültürel çeşitliliğini zenginleştirir. Ancak Avrupa'da ne yazık ki uzun bir zamandan beri vizyoner siyasetçiler artık yetişmiyor. Toparlayacak olursak: Türkiye, Avrupa'nın tecrübesine ve ekonomik gücüne elbette ihtiyacı vardır. Avrupa'nın da Türkiye'nin vizyoner bakışına, uluslararası alandaki etkin konumuna ihtiyacı vardır.

04 Eylül 2024 00:24

Mehmet Beyhan

​Hani Tarihin Sonuydu?

Ancak Fukuyama'dan çok önce Aristoteles'ten Marx'a kadar birçok filozof, ilerleme ve gelişmeye ilişkin farklı fikirler ortaya koymuşlardı. Gelişme nedir sorusuna yönelik verilen cevaplara baktığımızda genel olarak, ''refahın iyileşmesi olduğunu görürüz. Bilindiği gibi Fukuyama, 90'lı yıllarda ''tarihin sonu son insan'' adlı makalesiyle bu amacı gerçekleştirmenin en iyi yolu liberalizm olduğunu savunmuştur. Fukuyama'ya göre, farklı dinsel, kültürel, geleneksel yapılardaki her devlet, eninde sonunda aynı düzlemde buluşacaktır. Bu nedenle Fukuyama, ''tarihin sonu'' tabirini kullanmıştır. Fukuyama, burada liberal demokrasiyi bütün insanlığın nihai amacı sayar ve insanlığın bu amaca doğru ilerlemesini tesadüfi olarak görmez. Zira Hegel'e göre, ''ilerleme, eksik olandan eksiksiz olana doğru bir gidişi simgeler'' (Ahmet Arslan Felsefeye Giriş) Fukuyama, tarihin sonunu açıklarken: ''Liberalizm her devletin kaçınılmaz ve nihai sonudur'' der. Toparlayacak olursak: Francis Fukuyama'nın ''Tarihin Sonu Son İnsan'' tezinin doğru olmadığı iyice anlaşılmıştır.

28 Ağustos 2024 00:27

Mehmet Beyhan

​Kolombiya'dan Onurlu Duruş

Kolombiya, İsrail'in Filistin'de insanlığa karşı işlediği suç nedeniyle İsrail'e kömür ihracatını durdurdu. Pazar günü başkanlık web sitesinde yayınlanan belgede, kararın "İsrail'in 7 Ekim 2023'ten sonra, işlediği barbarlığın ardından Filistin'de ortaya çıkan insani durumun ciddiyeti" temelinde alındığını belirtti. BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisi'nin yakın zamanda yayınladığı bir rapora atıfta bulunularak, "40 000 Filistinlinin öldüğü, bunlardan 10 000'inin kadın, 13.000'inin çocuk olduğu" belirlendi. Ayrıca 1,1 milyon insanın gıdaya erişemediğini ve 1,7 milyon insanın çatışmaların başlangıcından bu yana topraklarından yerinden edildiği" belirtildi. Hâlbuki Kolombiya, İsrail'in Latin Amerika'daki en yakın çalıştığı ülkelerden biriydi. Kolombiya cumhurbaşkanı, İsrail'in işlediği vahşeti ''soykırım olarak tanımladı ve İsrail ordusunu da Nazilere benzetti. Bu insanlar 7 Ekim'den beri İsrail'in Filistin'de işlediği insanlık suçuna karşı itiraz ediyorlar, sesini yükseltiyorlar.

21 Ağustos 2024 03:41

Mehmet Beyhan

Alman Yargısının Kararı Tüm Vicdanları Kanatmıştır

Dolayısıyla çıkarılan bir yasa veya yargılama sonucunda verilen bir karar, vicdana uygun olmalıdır. Bu insanlar 7 Ekim'den beri İsrail'in Filistin'de işlediği insanlık suçuna karşı, itiraz ediyorlar, sesini yükseltiyorlar. Hatırlanacağı gibi 25 yaşındaki Amerikalı asker Aaron Bushnell, Washington'daki İsrail Büyükelçiliği önünde Netanyahu'nun işlediği vahşette daha fazla dayanamayarak kendini ateşe vermişti. Geçtiğimiz günlerde Berlin'de Ava Moayeri isminde genç bir hanım İsrail barbarlığını protesto ederek: "Nehirden Denize, Filistin özgür olacak" diye bağırdığı için 600 avro para cezasına çarptırıldı. Alman yargısı, hiçbir insani değer tanımayan İsrail'in işlediği vahşetin eleştirilmesine bile tahammül etmemesi, ifade özgürlüğünün ötesinde vahim bir duruma işaret etmektedir. Alman yargısı, genç hanıma verdiği cezanın gerekçesinde: ''Filistin topraklarında özgür bir Filistin talep etmenin İsrail'in yok edilmesi'' olarak gösterdi. Hatta Türk yargısı, terör propagandası yapanları cezalandırdığı zaman Alman medyası koru hâlinde ' 'Türkiye ifade özgürlüğünü kısıyor'' derler.

14 Ağustos 2024 09:59

Mehmet Beyhan

Bölgesel Savaşa Doğru

İsmail Haniye İran'ın başkenti Tahran'da bir suikast neticesinde şehit edildi. Her iki cinayetin faili sadece İsrail görünse de ABD'nin de bilgisi ve onayı olmadan İsrail tek başına buna cesaret edemezdi. 7 Ekim'den bu yana hem içerde hem dışarda rezil olan Netanyahu, bu savaşı bölgeye yaymaktan başka bir şey düşünemediği anlaşılıyor. Birincisi, Netanyahu ve çetesi, bölgede hiçbir zaman barışın sağlanmasını istemiyor. Dikkat ederseniz Pekin'de Filistinli gruplar arasında ulusal birlik hükümeti kurulması konusunda varılan anlaşmadan hemen sonra İsmail Haniye şehit edildi. Çünkü İsmail Haniye, Filistin'de ulusal birliğin sağlanmasında önemli bir rol oynayabilirdi. Gazze'de neredeyse bir yıl geçmesine rağmen Netanyahu ve çetesi, hiçbir amacına ulaşamadı. İkincisi, Çin ve Rusya İsrail'in Filistin'de işlediği vahşeti sadece uzaktan izliyor. Böylece savaşı tüm bölgeye yaymak isteyen İsrail'in önü açılmış oldu.

07 Ağustos 2024 00:17

Mehmet Beyhan

​Erdoğan Vicdanın İzinde

Pazar günü Ak Parti Rize İl Teşkilatı'nın düzenlediği toplantıya katılan Başkan Erdoğan, İsrail'in Filistin'de işlediği soykırıma ve işgal girişimlerine haklı olarak tepki gösterdi. Buna mukabil İsrail Dışişleri Bakan Katz'ın Erdoğan'ı Irak'ın devrik lideri Saddam Hüseyin benzetmesi, son derece küstah ve cahilce bir tepkidir. Birincisi, Saddam Hüseyin, İsrail gibi, Batı'nın kullandığı bir maşaydı. Bu nedenle Erdoğan sahip olduğu gücü, siyasetin bir vasıtası olarak İsrail'in vicdansız tutumunu değiştirmeyi arzulamaktadır. Örnek olarak 15 Temmuz 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı, PKK terör örgütünün elebaşı Öcalan'ın Suriye'den çıkarılması ve sonunda Türkiye'ye teslim edilmesi gösterilebilir. Türkiye, hiçbir zaman savaşı arzulayan bir ülke olmamıştır. Erdoğan'ın İsrail'e gösterdiği tepki, hukuki açıdan meşru, ahlaki açıdan zorunlu, siyasi açıdan doğru bir tepkidir. Erdoğan'ın İsrail'in Filistin'de işlediği vahşete tepki göstermesi, asgari insani değerleri taşıyan Yahudiler dâhil olmak üzere bütün bir insanlığı memnun etmiştir.

31 Temmuz 2024 00:35

İletişim Formu

captcha

Kişisel verilerinizi işlemekte ve kanunlarda öngörülen teknik ve idari tedbirleri alarak bu verilerinizin korunması için elimizden gelen çabayı göstermekteyiz. İşlenen kişisel verilerinize ilişkin bilgilere aydınlatma metnini ziyaret ederek ulaşabilirsiniz.

Değerlendirme için doğrulama kodunu girin.

captcha