Beşiktaş'ın tecrübeli savunma oyuncusu Gabriel Paulista, "Kulüpte çalışan herkes, hocası, futbolcusu kulübün büyüklüğünü biliyor. Biraz düşüşe geçtik, Bunu düzeltmek zorundayız. Herkes odaklanmış vaziyette. Herkesin yüzde 100 hazır olması gerekiyor. Galibiyet için bu kötü süreci düzeltmek için her şeyi yapmak zorundayız" dedi. Takımdaki her futbolcunun kötü süreci düzeltmek için elinden geleni yapması gerektiğine dikkat çeken Paulista, "Tabii ki kaybetmeyi asla sevmiyorum. Ancak futbolda bazen kaybediyorsunuz bazen kazanıyorsunuz. Biz en iyisini yapmak zorundayız. Evet durumumuz çok iyi değil. Son haftalarda kaybediyoruz. Kazanmak zorundayız. Bunu kendi aramızda konuştuk. Yeni bir sayfa açıp, yeni bir tarih başlatmak zorundayız. Oyuncu grubu bunun bilincinde. Beşiktaş büyük bir camia, büyük bir kulüp. Beşiktaş'ın kazanması gerekiyor. Kazanmak için oynamak zorunda. Ben de buraya bunun için geldim. Hepimiz zaferler, kupalar kazanmak için Beşiktaş'tayız. Kulüpte çalışan herkes, hocası, futbolcusu kulübün büyüklüğünü biliyor. Biraz düşüşe geçtik, Bunu düzeltmek zorundayız. Herkes odaklanmış vaziyette. Herkesin yüzde 100 hazır olması gerekiyor. Yarın galibiyet için bu kötü süreci düzeltmek için her şeyi yapmak zorundayız" şeklinde konuştu.

Açıklamada, "FBI, yeni yönetim adaylarını ve atamalarını hedef alan çok sayıda bomba tehdidi ve taktiksel saldırı planlarının farkındadır ve bu konuda kolluk kuvvetleri ortaklarımızla birlikte çalışıyoruz." ifadelerine yer verildi. "Tüm olası tehditlerin ciddiye alındığı" vurgulanan açıklamada, ABD halkı, şüpheli gördükleri her şeyi "derhal kolluk kuvvetlerine bildirmeye" çağrıldı. Trump'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi adayı Elise Stefanik'te X hesabından, evine yönelik bombalı saldırı tehdidiyle ilgili bilgilendirildikleri açıklamasında bulunmuştu.

Simaero'nun Hindistan'daki ilk havacılık eğitim tesisi, 2025'in başlarında açılacak ve ilerleyen dönemde 8 tam uçuş simülatörüne ev sahipliği yapacak. Hindistan'ın önümüzdeki 20 yıl içinde 1.770 dar gövdeli uçağa ihtiyaç duyacağı öngörülürken, pilot eğitimi için simülatörlere olan talep hızla artıyor. Hindistan'ın 2037 yılında tahmini 572 milyon yolcu sayısıyla dünyanın en büyük üçüncü havacılık pazarı olacağını belirten Nacar, HAVELSAN'ın bu dinamik pazarda önemli bir rol oynayacağını ifade etti. Nacar, "2023'te 5 milyar dolar olan küresel uçuş simülatörü pazarının, 2032'ye kadar 8 milyar dolara ulaşması bekleniyor. HAVELSAN, gelişen pazar dinamiklerine ileri teknolojileriyle uyum sağlıyor. Karma Gerçeklik (MR), Sanal Gerçeklik (VR), Artırılmış Gerçeklik (AR) ve yapay zeka destekli simülasyon çözümleriyle küresel havacılık sektöründe öncü konumdayız." dedi.

Manisa'nın Saruhanlı ilçesinde, 8 ayrı suç kaydı bulunan firari Gökhan K. (43), gözaltı için gelen jandarma ekiplerine tabancayla ateş açtı. Olayda Jandarma Astsubay Emin Y. vurularak ağır yaralanırken, şüpheli ise ekipler tarafından gözaltına alındı Olay, saat 19.00 sıralarında ilçeye bağlı Dilek Mahallesi, Şehit Şevket Kolonkaya Caddesi üzerinde meydana geldi.

Trump, Truth Social'da 26 Kasım'da attığı iletide "binlerce insanın Meksika ve Kanada'dan kafilelerle sınırlardan geçip geldiğini, daha önce hiç görülmemiş düzeylerde suç ve uyuşturucu içeri soktuklarını" yazdı. Bu karar "uyuşturucuların, özellikle fentanil girişi ve bütün yasadışı yabancıların ülkeyi işgali durdurulana kadar" devam edeceğini belirtti. "Hem Meksika hem de Kanada, bu uzun süredir devam eden sorunu kolayca çözmek için mutlak hak ve güce sahiptir. Bu gücü kullanmalarını talep ediyoruz ve bunu yapana kadar, çok büyük bir bedel ödemeleri gerekiyor!" diye de ekledi. Önde gelen bir düşünce kuruluşu olan Peterson Uluslararası Ekonomi Enstitüsü, Trump'ın politikalarının ABD gayri safi yurt içi hasılasını 2028'e kadar 1,5 trilyon- 6,4 trilyon dolar arasında azaltacağını, fiyatları iki yıl içinde sert bir şekilde yükselteceğini tahmin ediyor: Trump'ın politikaları tam olarak yürürlüğe girerse enflasyon yüzde 6 ile yüzde 9.3 arasına sıçrayacak. Peterson Enstitüsü'nden Kimberly Clausing ve Mary Lovely, Trump'ın Çin ithalatına önerdiği yüzde 60'lık vergi ve diğer her şeye uyguladığı yüksek yüzde 20'lik gümrük vergisinin, ortalama bir Amerikan hanesine yılda 2,600 dolarlık vergi sonrası bir kayıp getireceğini hesaplıyorlar. Almanya ve Çin de zarar görecektir, diyorlar ve ekliyorlar: "Elbette bunların hepsi, kampanya sırasında söylediklerini gerçekten yapıp yapmamasına bağlıdır." Milyonlarca kaçak göçmenin ekonominin içinden çekilip sınır dışı edilmesinin "ABD'nin durgunluğa girmeden enflasyonu kontrol altına almasını sağlayan faktörlerden birini baltalama potansiyeli taşıdığı" belirtiliyor. Kongre Bütçe Ofisi, net göçün (gelenler eksi gidenler) 2023'te 3,3 milyona ulaştığını açıkladı. Bu da bir ABD ekonomisinin sorunu. Peterson Enstitüsü de ABD'de yasadışı olarak çalıştığı düşünülen 8,3 milyon göçmenin sınır dışı edilmesinin, ABD'nin GSYİH'sini 5,1 trilyon dolar azaltacağını ve enflasyonu 2028 yılına kadar yüzde 9,1 oranında artıracağını ifade ediyor. Pennsylvania Üniversitesi'nde oluşturulan bütçe modeline göre Trump'ın vergi politikalarının bütçe açıklarını 10 yıl içinde 5.8 trilyon dolar artıracağını tahmin ediliyor. Vergi kesintileri kaybedilen vergi gelirinin bir kısmını telafi edecek kadar büyüme sağlasa bile, Üniversite'deki bilim insanlarının bu hesaplamasına göre açıklar 2025'ten 2034'e kadar 4,1 trilyon dolardan fazla artacak. ABD'de büyük bir çöküş yaşanıyor. (Nedense son zamanlarda hemen her yazım kendiliğinden "yaparız" diye bitiyor. Ama galiba artık "yapma" zamanı giderek yaklaşıyor. "Bugünkü olaya bir de bu açıdan bakalım! Dertlerinin ne olduğu daha iyi anlaşılsın. Soldaki Beyoğlu'nun, Sağdaki İBB'nin anaokulu direktörü" diye sosyal medyada iki fotoğraf yayınlandı. "İnsanların insan olduğunu unutuyorsun galiba herkes eğlenebilir çocuklara şiddet mi uyguluyorlar çocukların önünde mi böyle davranıyorlar insanların özel hayatından bize ne." Anaokulunda "eğitim" veriliyor. "Öğretimden" çok daha önemli! Anaokullarında çocukları "gökkuşağı renkleriyle" yönlendiriyorlar…

CHP'li Deniz Yavuzyılmaz, 2025 yılıyla birlikte yapılacak elektrik zammını gündeme taşıyarak "Bu zamdan 10 milyon yurttaş etkilenecek" dedi. Elektrik zammına ilişkin konuşan Yavuzyılmaz "AK Parti'nin elektrik zammı en az 10 milyon vatandaşı daha çarpacak!" dedi. "AK Parti'den yeni müjde!

Uras'ın, ziyaretin sebebini anlatırken söylediği şu cümle önemli: "… 'Bir sosyalist olarak radikal milliyetçi bir insanla niye görüştünüz?' diye dile getirdiklerinde 'Tam da bu nedenle görüştüm' diyorum. Öğrencilik dönemini, kantin siyaseti dönemini, ergen siyaseti dönemini aştık. Sadece bize benzerlerle konuşarak zaten bir yere varılamayacağını gördük. Tam da Bahçeli'nin bu sözü söylemesi çok önemli olduğu için bu adımın atılması gerektiğini düşündüm." Siyasetçilerin kamplaşarak ve kutuplaşarak kendi tahkimatını arttırması mümkün, ama bu bir "vuruşma hazırlığı" demek. Bu yüzden de herkes "acaba bu malzemeden hangi masaya hangi yemek çıkacak" diye düşünüp duruyor. Ama "belli ki" vurgusuna dayalı bir tesbit, Meclisi ve kulisleri iyi bilen Ufuk Uras gibi entelektüel bir siyasetçiden geliyorsa ciddiye de almak gerekir. Her meselede "dış güçler de dış güçler" diyenler bilsin ki o dış güçlerin içerideki uzantılarının tesirinden en uzak siyaset, demokratlarca yapılacak demokratça siyasettir.

Ticaret Bakanlığı olarak Helal EXPO fuarında da Filistin'in partner ülke, yani şeref misafiri ülke olması kararını aldık ve Filistin'e 700 metrekareden fazla bir stant alanı sağladık, 30'a yakın Filistinli firma burada Filistin ürünlerini sergiliyorlar." Bolat, "Bundan 20 yıl önce Müslüman ülkelerin kendi aralarındaki ticaretin, dünya ile yaptıkları ticaret içindeki payı yüzde 10 bile değildi. Bugün bu oran yüzde 19'a yükseldi. İİT'nin, İSEDAK'ın hedefi, bu payı orta vadede yüzde 25'e yükseltmek. Biz 22 yılda bütün dünya ülkeleriyle olduğu gibi özellikle İslam ülkeleriyle ticareti geliştirme noktasında çok büyük çabalar sarf ettik. Geldiğimiz noktada İslam ülkeleriyle Türkiye'nin ticaretini, Türkiye'nin toplam ticaretindeki payı 2002'de yüzde 11 iken, geçen yıl yüzde 26'ya yükselttik. Birkaç yıl içinde bu payı yüzde 30'a, 2030'lara doğru yüzde 35'e yükseltmek için var gücümüzle çalışıyoruz." değerlendirmesini yaptı. "2023 itibarıyla finans sektörü hariç küresel helal pazarı 2,6 trilyon dolara ulaştı" Helal belgeli ürün ve hizmetlerin geliştirilmesi, dünyada helal kavramının yaygınlaşması ve ticarette helal belgeli ürünlerin sayısının artması konusunda büyük ilerlemeler sağlandığına dikkati çeken Bolat, bugün helal kavramının, sağlıklı, temiz, hijyenik ve İslami hassasiyetlere uygun bir üretim ve hizmeti ifade ettiğini, bir güven ifadesi olduğunu dile getirdi. Bolat, "Güvenilir ürün ifadesini temsil etmektedir. Sadece gıda ve içecekte değil, kozmetikte, tekstilde, ilaçta, finansta, turizm ve seyahatte de helal alanı, helal ticaret hızla büyümektedir. 2023 itibarıyla finans sektörü hariç küresel helal pazarı 2,6 trilyon dolara ulaştı. Bunun içinde gıda sektörü yaklaşık 1,9 trilyon dolar seviyesiyle en büyük segmenti oluşturmakta." bilgisini verdi. "Türkiye olarak biz de Ticaret Bakanlığı bünyesinde Helal Akreditasyon Kurumu'nu kurduk ve helal çalışmalarına destek vermekteyiz. Bu çerçevede 25'i yurt içi, 27'si yurt dışı kuruluşlar, 16'sı da laboratuvarlar olmak üzere toplam 68 kuruluşa helal akreditasyon verebilme yetkisi, belgelendirme sertifikası verildi. Bu 68 kuruluşun çalışmaları başladı, 95 karar alındı ve toplam 2 binin üzerinde kuruluş helal ve bu kuruluşların ürünleri helal akreditasyon kapsamına alınmış bulunmaktadır. Bu çalışmalar hızlanarak devam edecek."

Aralarında, operasyonların baş sorumlusu olarak gösterilen eski polis müdürü Ali Fuat Yılmazer'in de bulunduğu 12 kişi tutuklandı.

Abdullah Öcalan İmralı'dan, TBMM'ye gelip konuşursa, en büyük "kurtarıcı!" olur. Bir "Atakürt" ortaya çıkar. "Annem Türkmen" demişti. Atatürk'ün de önüne geçer, adı "Atakürttürkmen" diye yere göğe, dağa taşa yazılır. Uzun zamandır Kandil'e gitmek isteyen Munzur Üniversitesi öğretim üyesi Ali Kemal Özcan İmralı'ya götürülmüş, Abdullah Öcalan 'ın mektubu getirtilmişti. Ali Kemal Özcan, "Mektup değil; bildiri" diyor. Bu "mektup" veya "bildiri" okutulunca, İstanbul'da halk galeyana gelmiş, Ekrem İmamoğlu 'nu 1 milyon oy farkıyla kazandırmıştı. Bu uzun röportaj onun "İmralı'ya Ne'ye Gittim" kitabında da yer alır. Devlet Bahçeli'nin Abdullah Öcalan "umudunun" ne getirip ne götüreceğini sordum. Ali Kemal Özcan- Garip bir durum... "Hem cami hem kiliseden" değil Sinagog'dan da olduk! Öcalan "bilmem ne" mektubu yazmadı. Başlığı " Kamuoyuna Bildiri " idi ve benden iki gün önce avukatlara verilmiş bir kamuya açıklama metniydi. " Ker ku kere carê dikeve çolê " diye. Ama gariptir ki bizim "devlet aklı" maalesef bundan beter hâle gelmiş durudadır. Yani 10 yıllık bir süreç... 10 yıl! A. K. Özcan- 2005'te Erdoğan başbakan olunca Emre Taner'i gönderdi İmralı'ya. 10 yıllık süreçtir, öyle 2-3 yıllık süreç değil. A. K. Özcan- Sabri Ok. Meğer 2005'ten itibaren yasal alan örgütlenmesinde S. Ok adeta Öcalan'ın çizgisini bilmeyen ve/ya bilip de uygulamayan ne kadar tam-karşıt varsa, bu unsurları 19 yıl boyunca bir araya getiriyor. Anlatıyoruz 20 yıldır.