Gelir İdaresi Başkanlığı'dan ticari araçları ilgilendiren akaryakıt alımına ilişkin Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi'nin kullanılmasına yönelik açıklama geldi. Zorunluluk kapsamına giren taşıtların depo girişlerine taşıta ilişkin bilgileri içeren bir taşıt tanıma birimi takılması, akaryakıt pompalarının tabancılarına taşıt tanıma okuyucu cihazı takılması, taşıt tanıma okuyucu cihazının taşıt tanıma birimini okuması sonucunda taşıt plakasının otomatik olarak YN Pompa ÖKC'ye güvenli olarak iletilmesi sağlanacak. Sistem kapsamındaki taşıtların depo girişlerine gerekli bilgileri içeren taşıt tanıma birimi takılması gerektiğine işaret edilen açıklamada, "Akaryakıt pompalarının tabancalarına taşıt tanıma okuyucu cihazı takılması, bu cihazın taşıt tanıma birimini okuması sonucunda taşıt plakasının otomatik olarak yeni nesil pompa ödeme kaydedici cihaza (YN Pompa ÖKC) güvenli olarak iletilmesi söz konusu olacaktır. Akaryakıt alımı sırasında, pompalara takılan taşıt tanıma okuyucu cihazı ile depolara takılacak birimlerin elektronik haberleşmesiyle taşıtın plaka bilgisi YN Pompa ÖKC'lere otomatik aktarılacak ve plaka bilgisinin elle girilmesi söz konusu olmayacaktır." ifadeleri kullanıldı. Açıklamada, yakıtın verilmesinin ardından da ÖKC fişinin, sistem kapsamında düzenlendiğini gösteren bilgiyi ihtiva edecek şekilde otomatik düzenleneceğine dikkat çekilerek, "Taşıt tanıma birimi takılma zorunluluğu getirilen taşıtlar için UTTS kapsamında düzenlenmeyen belgeler, vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılacağından, sistem üzerinden düzenlenmeyen ÖKC fişleri akaryakıt giderlerinin belgelendirilmesinde kullanılamayacak." değerlendirmesinde bulunuldu. Konuya ilişkin tüm yetkili firma listesi, bilgi ve rehberlerin "www.utts.gov.tr" adresinde yayımlandığının aktarıldığı açıklamada, şunlar kaydedildi: "Akaryakıt satışlarına ilişkin düzenlenecek ÖKC fişlerinin, plaka bilgisi elle girilmeden otomatik olarak akaryakıtı alan taşıtların plaka bilgilerini ihtiva edecek şekilde düzenlenmesini temin edecek sistemin zamanında ve etkin şekilde uygulanabilmesi için akaryakıt istasyonu, yetkili montaj firmaları, yeni nesil ödeme kaydedici cihaz üreticileri, yetkili taşıt montaj firmaları, bayi denetim sistemi yazılımları ve akaryakıt dağıtım şirketleri ile taşıt sahiplerinin yapmaları gereken işlemleri tam, doğru ve zamanında yerine getirmeleri gerekmektedir."

Sahte 50 ve 100 dolarlık banknot krizi nedeniyle piyasalar alarmda. Sahte dolarlar Güneydoğu sınırından Türkiye'ye sokuldu. Dolarlar ilk olarak turisttik kentler Antalya, İzmir, Gaziantep ve İstanbul'dan piyasaya sürüldü. Kalpazanlık faaliyetlerinin hızla arttığı bu dönemde, döviz büroları ve bankalar 50 ve 100 dolar gibi büyük meblağlardaki banknotların alımını durdurdu. Yapılan değerlendirmelere göre, sahte paraların büyük bir kısmı, güneydoğudaki sınır bölgelerinden Türkiye'ye sokuldu. Özellikle Rusya ve çeşitli Arap ülkeleriyle ticaret yapan bazı işletmeler, ödeme işlemlerinde 1 dolara denk gelen kripto para birimi Tether (USDT) kullanıyor. Tüm Yetkili Müesseseler ve Döviz Büroları Derneği (TÜYEMDER) Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Ünver, bu durumu şu şekilde açıklıyor: "Sahte paralar o kadar kaliteli bir şekilde üretiliyor ki, sadece darphane gibi bir yerde basılmadığı için dışarıdan bakıldığında gerçeğinden ayırt edilemiyor. Materyaller, klişeler ve kağıt kalitesi neredeyse aynı. Ancak bu paraların gerçek olup olmadığını sadece uzmanlar tespit edebiliyor. Çünkü makineler, bu paraları geçirebiliyor ve birçoğu da fark etmiyor. Bu nedenle döviz sektöründe büyük bir tedbir alınmaya başlandı." Kapalıçarşı gibi büyük ticaret merkezlerinde, döviz büroları para sayma makinelerinin sahte paraları ayırt edememesi nedeniyle, uyarı broşürleri asılmaya başlandı. Bu broşürlerde, 50 ve 100 dolarlık banknotların görselleriyle birlikte, "Piyasadaki sahtelerden dolayı görseldeki paralar alınmayacaktır" gibi uyarılar dikkat çekiyor. Antalya, İzmir, Gaziantep ve İstanbul gibi şehirlerde toplamda 25 milyon 212 bin 62 kişi yaşıyor. Sahte paraların piyasaya sürülmesinin ardından, döviz bürolarındaki işlemler büyük oranda yavaşladı.

Bu kapsamda tüketicilerin gelecek 3 ay için ekonomiye yönelik beklentileri ekimde eksi 17 iken, kasımda eksi 19 oldu. Birçok kişinin Noel öncesinde ekonomi konusunda endişeli olduğunu kaydeden Dickinson, şu ifadeleri kullandı: "İnsanların kişisel finansal durumları hakkındaki beklentilerinde çok hafif bir iyileşme olsa da bu daha geniş ekonomiye yönelik beklentilerdeki düşüşle dengelendi. Kişisel perakende harcamaları pozitif kaldı ve hafifçe arttı, bu da tüketicilerin Noel sezonu için hazırlanması beklendiği için normal. Bu kapsamda, gıda dışı harcama beklentileri düşük kalmaya devam ediyor. Ancak restoranda yeme beklentileri, tüm kategoriler içinde en çok iyileşen kategori oldu. Çünkü insanlar arkadaşları ve akrabalarıyla Noel buluşmalarına hazırlanıyor."

Avrupa Birliği'ne giriş sürecinde olan Karadağ'dan alacağınız konut ile Avrupa Birliği vatandaşı olma yolunun da açılabileceğini söyleyen Aydın, "Otel ve konuttan oluşan projemiz için Türkiye'den 400 milyon TL'lik ithalat yaparak ülkemizin ekonomisin katkı sunacağız. 2026'da tamamlayacağımız projemiz yatırımcısına 10 yıl gibi kısa bir sürede dönüş sağlarken Avrupa'nın da kapılarını aralayacak" dedi İstanbul Fikirtepe'de 216 projesini hayata geçiren Aydın, son yatırımını Avrupa'nın yükselen değeri Karadağ'ın Bar şehrinde gerçekleştirdi. 120 odalı otel, 1+1, 2+1, 3+1 ve penthouse olmak üzere 261 daireden oluşan toplam üç bloklu projenin kiralama ve işletmesi dahil tüm süreçleri Wyndham Grup tarafından yapılacak. Karadağ'ın son dönemde Türk yatırımcıları için ilgi odağı haline geldiğini anlatan Aydın, "Bar bu ülkenin keşfedilmemiş bir hazinesi. Bir liman şehri olan Bar aynı zamanda Balkanlar'ın da Dörtyol ağzı. Bar deniz, kara ve hava yoluyla Avrupa ve Balkanlar'a 1.5 saatlik mesafede yer alıyor. O nedenle ülkedeki ilk yatırımımız olarak Bar şehrini tercih ettik. Biri otelden oluşan üç bloklu projemizi hayata geçirdik" diye konuştu. Bu projede yer alan dairelerin koltuktan beyaz eşyaya, halında perdeye tüm ihtiyaçlarıyla yatırımcısına teslim edileceğini anlatan Aydın, "Burada demir ve çimento hariç tüm malzemeleri Türkiye'den getiriyoruz. Yani kapısından yer parkesine dolabından lavabosuna her şey Türkiye'den... Ayrıca beyaz eşya, koltuk, halı, perde gibi tüm ihtiyaçları da ülkemizdeki üreticilerimizden satın alıyoruz. Bu proje için ülkemizden Karadağ'a 10 milyon euroluk yani yaklaşık 400 milyon TL'lik ithalat yapacak, ülke ekonomimize katkı sağlayacağız" dedi. Projenin inşaatı için 100 kişilik bir ekibin de Türkiye'den geldiğini anlatan Aydın, "Sadece işçilerimize 2 bin euro aylık maaş veriyoruz" diye konuştu. Karadağ'ın 680 bin nüfuslu bir ülke olduğunu anlatan Şemsettin Aydın, "Ülke yıllara göre farklılık göstermekle birlikte 3 ila 6 milyon arasında turist alıyor. Bölgedeki yatak kapasitesi yetersiz olduğu için konutlara ciddi bir talep bulunuyor. Nisan-ekim ayları arasında turizm sezonunu yaşayan bölgede sezonda bir dairenin günlük kirası 120 euro. Kış mevsiminde ise 40 eurodan başlıyor" dedi. Karadağ'a en çok Rus ve Ukraynalıların yatırım yaptığını anlatan Aydın, "Bunu Polonyalılar, Almanlar ve Türkler takip ediyor. Son yıllarda Amerikalılar da burayı keşfetmeye başladı" diye konuştu. Karadağ'ın Türk yatırımcılar için birçok avantajı bulunduğuna dikkati çeken Kalkavan, şu bilgileri verdi: "İlk avantajı lokasyonu. Kuzey-Güney-Doğu-Batı hattında tam Avrupa'ya açılışın üzerinde. Akdeniz Havzası'nı Karadeniz'in kuzeyine kadar düşünürseniz Karadağ tam ortası. Ülkenin en önemli limanı olan Bar limanını Macaristan'dan Slovakya, Slovenya'ya kadar 14 ayrı ülke kullanıyor. Bar'ın önemi şu: Bir kere 12 ay boyunca yaşanabiliyor. Avrupa Birliği'ne (AB) ilk üye olacak ülke burası. AB'ye girdikten sonra şimdiki fırsatlar kalmayacak. O nedenle hızlı ve sağlam olmamız gerekiyor."

Gazeteci Cem Küçük, emekli ve özel sektör çalışanlarının durumunun kötü olduğunu söyleyerek yeni asgari ücret tahminini paylaştı. Küçük'ün açıklamaları şu şekilde: "AK Parti yaptığı bunca işlere rağmen seçimi kaybetti. Hayat pahalılığı devam ediyor. AK Parti ekonomi ve emekliler yüzünden seçimi kaybetti. Anadolu'nun bazı bölgelerinde seçime katılım düştü. Kabul edelim emekli ve özel sektör çalışanlarının durumu kötü. Eğer AK Parti asgari ücret ve emeklilerde iyileştirme yapmaza millet bunu unutmaz. Eğer bu düzelmezse iş zor. Cumhurbaşkanı Erdoğan da bunları düşünüyor. Merkez Bankası'nın Cumhurbaşkanı Erdoğan'a verdiği enflasyon oranı yüzde 44. Bu da 24 bin 884 TL yapıyor. Ben buradan yola çıkarak asgari ücretin 24 bin - 24 bin 500 TL olacağını düşünüyorum. 25 bin olacağına ise emin değilim. Anadolu'da emekli maaşı ile geçinenler var. Dolayısıyla AK Parti'nin bu kesimi mağdur etmemesi lazım. Hazinedeki paranın bir kısmı emekliye verilmeli. Özel sektör çalışanları büyük sıkıntı yaşıyor. Millet her seçimde doğruyu yapıyor."

Cem Küçük, asgari ücretin ne kadar olacağını açıkladı... Bu konuda önemli bir açıklama da Türkiye Gazetesi yazarı Cem Küçük'ten geldi. Küçük, konuya dair şu ifadeleri kullandı: "AK Parti yaptığı bunca işlere rağmen seçimi kaybetti. Hayat pahalılığı devam ediyor. AK Parti ekonomi ve emekliler yüzünden seçimi kaybetti. Anadolu'nun bazı bölgelerinde seçime katılım düştü. Kabul edelim emekli ve özel sektör çalışanlarının durumu kötü. Eğer AK Parti asgari ücret ve emeklilerde iyileştirme yapmazsa millet bunu unutmaz. Eğer bu düzelmezse iş zor. Cumhurbaşkanı Erdoğan da bunları düşünüyor." Asgari ücretle ilgili tahminlerini de paylaşan Küçük, Merkez Bankası'nın Cumhurbaşkanı Erdoğan'a sunduğu yüzde 44'lük enflasyon oranını baz alarak asgari ücret için tahminini şöyle paylaştı: "Merkez Bankası'nın Cumhurbaşkanı Erdoğan'a verdiği enflasyon oranı yüzde 44. Bu da 24 bin 884 TL yapıyor. Ben buradan yola çıkarak asgari ücretin 24 bin - 24 bin 500 TL olacağını düşünüyorum. 25 bin olacağına ise emin değilim. Anadolu'da emekli maaşı ile geçinenler var. Dolayısıyla AK Parti'nin bu kesimi mağdur etmemesi lazım. Hazinedeki paranın bir kısmı emekliye verilmeli. Özel sektör çalışanları büyük sıkıntı yaşıyor. Millet her seçimde doğruyu yapıyor."

- Ticaret Bakanlığının koordinasyonunda Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği tarafından yürütülen Turquality Tanıtım projesi kapsamında, Rizeli çay demleme ustaları Türk çayı demlenmesiyle ilgili Japonya'da eğitim vererek yarışmalar düzenleyecek- DKİB Çay Sektör Komitesi Başkanı Şaban Turgut:- "Hedef ülkeler özelinde tanıtım etkinliklerine yoğun şekilde devam ederek, yıllık ortalama 5 bin 300 ton civarında gerçekleşen çay ihracatımızı ilk etapta 10 bin tona çıkarmayı amaçlıyoruz" Projenin ilk etkinliğini Japonya'da gerçekleştireceklerine işaret eden Turgut, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu çerçevede 11-13 Aralık arasında Japonya Tokyo'da Türk çayı demleme ve tadım etkinliği programı düzenleyeceğiz. Bu kapsamda Rize'deki çay demleme uzmanları Japonya'ya götürülerek, Japon çay üstatlarına Türk çayının demlenmesiyle ilgili eğitimler verilecek, yarışmalar düzenlenecek. Faaliyetin sonunda da Türk çayının demlenmesi ve kültürel öğeleriyle uzun vadede tanıtımını sağlayacak Japon çay üstatlarından oluşan gönüllü çay elçilerine sahip olacağız." Turgut, önceki yıllarda çay imalatçısı firmalarla da Japonya'ya etkinlik düzenlediklerine işaret ederek, "Japonya'ya daha önce düzenlediğimiz inceleme programında Türk çayına önemli ilginin olduğunu gördük. Bu çerçevede de tanıtım projesinin startını Japonya'dan başlatmaya karar verdik. Projenin sonraki faaliyetlerinde de hedef ülkeler özelinde tanıtım etkinliklerine yoğun bir şekilde devam ederek, yıllık ortalama 5 bin 300 ton civarında gerçekleşen çay ihracatımızın ilk etapta 10 bin tona çıkarmayı amaçlıyoruz." dedi.