Cumhurbaşkanı Erdoğan, " nevzuhur bir devlet değiliz " dedi. MHP lideri Bahçeli, daha Cumartesi günü bir kere daha altını çizdi... Hem Erdoğan hem Bahçeli " terör son buluncaya kadar mücadelemiz devam edecek " diyorlar. Kucaktan kucağa bir tarihi var bölücü terör örgütü PKK'nın. "Kürt ulusal hareketi" diyorlar ya... Yani, "terör örgütü olmasaydı DEM olur muydu?" sorusunun cevabını yediden yetmişe herkes biliyor. İkincisi DEM'in aslında, ABD ve İsrail'in kaos stratejileriyle şekillenen "etnikçi Kürt jeopolitiğini" desteklemek için zaman zaman teröre evrilen kitlesel gösterileri örgütlediği de biliniyor. " Türkleri sevmeyen bir Kürt varsa Kürt değildir. Kürtleri sevmeyen bir Türk varsa Türk değildir. Biz birbirimiz olmadan yaşayamayız. Gel milletin verdiği yetkiyi terör baronlarına peşkeş çekenlere o yetkinin asıl sahibinin kim olduğunu gösterelim diyorum. " Mesele dediğimiz gibi zaten DEM'in muhataplığı da değil. Asıl mesele güneyimizdeki kirli tezgah.
Kaynak: Star
31 Ekim 2024 11:49
Alıntıdır : Haber Kaynağı İçin Tıklayınız
Bu habere çok benzer konularda diğer kaynaklardaki haberlere aşağıdan ulaşabilirsiniz.
İnsansız Topraklar Stratejisi
Galiba ilk defa David Ben-Gurion'la ilgili bir makalede rastlamıştım "Yahudi halkı, toprağı olmayan bir halk, sonunda insanı olmayan bir toprak buldu." sözüne. Dolayısıyla stratejileri de aynı. Öte yandan, Batı'nın tesis ettiği "uluslararası hukukun" kaynağı da aşağı yukarı aynıdır. Neden bu kadar ayrıntıya girdin, tarihin eski çağlarına bizi niye sürükledin diyebilirsiniz, ama geçen yazımda bahsettiğim Amerika'nın Amerika ile savaşı, İsrail kapanına sıkışan Amerika ve İsrail'in yararlandığı boşluğu daha net görmek için bu ayrıntıların önemli olduğunu düşünüyorum. Dedik ya, yapısal analizler yapmadan, Trump gibi birinin 4 Şubat'ta Netanyahu ile gerçekleştirdiği görüşmeden sonraki basın toplantısındaki sözlerini, " Trump'tır ne yapsa yeridir " deyip geçiveririz. "Gazze'nin 'Orta Doğu'nun Rivierası' olabileceğini hayal ettiğini " söylemesini bu geçmişe yorabilirsiniz. "İnsansız topraklar söyleminin" bir inancın, bir hukuk anlayışının yansıması olduğunu, Trump'ın da aslında aynı inançtan hareket ettiğini aklınıza koyun. İsrail tıpkı Amerika gibi asla bir savaş kazanamaz. Yerleşim yerlerini yerle bir ederek Filistin'in topraklarını insansızlaştırmak için Amerikan menşeli tonlarca bomba yağdırdı Siyonist İsrail. Trump, " gidecek yerleri olmadığı için geri dönüyorlar " dese de Gazze halkı, zulme karşı iradelerini ortaya koydu.
06 Şubat 2025 11:59
Amerika Amerika'ya Karşı Savaşıyor!
Trump'ın şu dillere pelesenk "müesses nizamla savaşından" bahsetmiyorum. Sorun sistem sorunu ve daha önce defaatle ifade ettiğim gibi, kendi iç çelişkileri ile birlikte "decline" sürecine girmiş bir imparatorluğun, İkinci Dünya Savaşı sonrası tesis ettiği düzene karşı giriştiği "çaresiz bir savaş" bu. Daha önceleri Amerikan İmparatorluğu'nun geri çekilişi ile ilgili yazdığım yazıları, bir kesim istihza ile eleştirmişti; hatta "solcu kolaycılığına kapılmışsın" sözüne bile muhatap olmuştum. Bu köşeyi takip edenler bilir... İkinci Dünya Savaşı sonrası, şimdi sıkı durun, "serbest piyasa" söylemlerinin Amerikan imparatorluğunun sömürü stratejisinin rıza üretme aparatı, illüzyonu olmaktan öteye bir anlam taşımadı hiçbir zaman. Biraz açalım ne dersiniz... Serbest piyasaya dayalı ilke, Amerika Birleşik Devletleri'nin dünya ekonomisindeki tek kutuplu egemenliğini rasyonelleştirme çabasında gizli olan ana anlatıdır. " Bu düzende ABD dezavantajlı konuma düştü. " " Avrupa bizi sömürüyor. " Yemin ettikten hemen üç gün sonra telekonferans yöntemiyle katıldığı Davos toplantısında söylediklerini de hatırlayın: "Dünyadaki her işletmeye mesajım çok basit: Gelin ürününüzü Amerika'da üretin ve size dünyadaki en düşük vergilerden bazılarını uygulayacağız." Aksi takdirde, kendi ülkelerinde ya da başka ülkelerde üretmeye devam ederlerse, ürünlerine Trump'ın tehdit ettiği %20'lik tarifeler uygulanacak. Amerika, kendi tesis ettiği düzenin pençesinde, dünyaya karşı askeri çatışmalardan daha derin izler bırakması kesin olan bir ekonomik savaş başlattı.
03 Şubat 2025 16:56
Ticaret Savaşları Başladı
Söz gelimi, uzun zamandır "dünya bir sistem krizi içinde ve bu krizi çözümlemek için yapısal mantığa ihtiyacımız var" sözünden mülhem cümleler kurup duruyorum. İkinci postulat ise, "Amerikan imparatorluğunun bir düşüş süreci yaşadığı ve çıkış yolu olarak İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra bizzat kendisinin tesis ettiği ve serbest piyasaya dayalı düzene cepheden savaş açtığı " yönünde. Bu tarihsel süreç ortaya konulmazsa, Trump'ın "ekonomik savaş" stratejisi anlaşılamaz. Ancak 21. yüzyılda, ticaret deyim yerindeyse konvansiyonel bir araca dönmüş durumda. Ticaretin sadece ekonomik faydalar sağlamakla kalmadığını, aynı zamanda ulusal güvenlik ve stratejik güç elde etme amacı taşıdığını savunan Trump, ticaret savaşları başlatarak, küresel ticaret düzeninin temel yapı taşlarını sarsmayı hedefledi. Ta ki kendi deyimiyle "serbest piyasanın Amerika'nın ekonomisinin aşırı derecede dışa bağımlı hale getirdiğini ve bunun ulusal güvenlik için ciddi bir tehdit oluşturduğunu" fark edene kadar. O raporda, "Amerika'nın kritik ürünler için dış tedarikçilere olan bağımlılığını azaltması gerektiğini savunarak, bu bağımlılığın ekonomiyle sınırlı kalmadığını, aynı zamanda stratejik riskler taşıdığını" dile getirir. İkinci Dünya Savaşı sonrası oluşan o Amerikan özgüveni bugün yerle bir olmuş durumda. İlk olarak da şu "borç ekonomisi" meselesini, ciddi ciddi masaya yatıralım.
30 Ocak 2025 10:30
Trump'ın Yeni Kolonyalizmi
Donald Trump "çok yakında topraklarımız genişleyecek" diyerek, Grönland, Panama ve Kanada hakkında söylediği sözlerin boş olmadığını bir kere daha gösterdi. İç kamuoyuna dönük olarak "Grönland'a ulusal güvenlik için ihtiyacımız var" diyen Trump, Arktik deniz yollarının ve Kuzey Atlantik üzerinden geçen deniz trafiğinin stratejik önemine dikkat çekiyor. "Çin Panama'daki her şeyi manipüle ediyor" diyen Trump, Çin'in Panama Kanalı üzerindeki etkisini bir tehdit olarak görüyor. Buna rağmen Trump, "Panama, Amerikan gemilerinden diğer gemilere göre daha fazla ücret alıyor" diyerek, kanal üzerinden alınan ücretlerin Amerika'nın çıkarlarına ters bir biçimde düzenlendiğini savunuyor. "Amerika son 40 yıldır Kanada sanayisini ve Athabasca katran kumlarını sömürüyor" diyen Trump, Kanada'nın Amerika ile olan ekonomik ilişkilerinin dengesiz olduğunu belirtiyor. "Kanada, ABD'ye çok fazla şey borçlu" diyerek, Kanada'nın Amerika ile olan ekonomik bağımlılığını vurgulayan Trump, Kanada'nın daha fazla Amerikan çıkarlarına hizmet etmesi gerektiğini savunuyor.
27 Ocak 2025 08:53
Trump Döneminde Avrupa
O da bütün dünya gibi 20 Ocak 2025'i bir milat olarak nitelendirmiş olacak ki, " An itibariyle Amerika'nın düşüşü sona erdi! " diyerek imparatorluğun decline sürecinin bittiğini ilan etti. Daha önce Avrupa'ya ilişkin şöyle demişti Trump: " Avrupa bizi ticarette sömürüyor ve aynı zamanda savunma için ödeme yapmamızı bekliyor. Bu kabul edilemez." Trump özellikle savunma harcamaları üzerinden Avrupa'nın bir bedel ödemesi gerektiğini hep söyledi. Söz gelimi seçim döneminde " NATO üyeleri adil paylarını ödemeli. Biz diğer ülkelerin savunmasını sübvanse edemeyiz " diyerek, üye ülkelerin gayri safi yurt içi hasılalarının %2'sini savunmaya ayırmalarını isterken, bazı açıklamalarında bu oranı %5'e çıkarmaları gerektiğini ifade etti. Yine başka bir konuşmasında " Avrupa ülkeleri, savunmalarını artırmak ve kendi ordularını güçlendirmek zorunda. Biz onların koruyucusu olmaya devam edemeyiz" diyerek Biden döneminde Rusya'ya karşı Ukrayna bataklığına sürüklenen Avrupa'yı yüzüstü bırakacağını açıkça ilan etti. Aslında birinci döneminde " Rusya'dan büyük miktarda enerji alıyor ama biz onları Rusya'dan koruyoruz. " dediği Almanya'nın yine Biden döneminde Rusya'ya karşı uygulanan yaptırımlar yüzünden sanayisi büyük bir krizin içine yuvarlandı. Fakat şimdi ticaret, enerji, ulaşım ve parasal sistemde savaşı büyütüp, ABD'nin çıkarlarına uygun " kaos stratejisini " hayata geçirmeye hazırlanan Trump doğrudan hedef alıyor Avrupa'yı.
23 Ocak 2025 09:55
Ateşkesin Anlamı
Çünkü yaşadığımız zaman dilimi, " krizler ve çatışmalar bizzat sistemin doğal sonucu " sözünü zuhur ettiriyor. Batı'nın " Decline sürecinin " Trump'ın bugün gerçekçi diye sunulan politik vaatlerini yutacak boyutlarda olduğunu nesnel verilere baktığınızda görebilirsiniz.
20 Ocak 2025 10:30
Türkiye'nin Kararlı Terörle Mücadele Politikası
" Kazanan emperyalistler değil, Kürt, Türk, Türkmen, Arap ayırımı yapmadan biz olalım istiyoruz." diyen Cumhurbaşkanı bu sözleriyle Türkiye'nin bu süreçte yalnızca kendi halkını değil, tarihi coğrafyamızdaki bütün insanları güvenlik içinde tutmayı amaçladığını açıkça ortaya koyuyor." Bir kere şunun altını net bir şekilde çizelim... Türkiye, yalnızca terör örgütleriyle mücadele etmekle kalmıyor, aynı zamanda bölgedeki istikrarı sağlamak ve yeni bir düzen tesis etmek için de adımlar atıyor. Emperyalist stratejileri ters yüz etmenin yöntemi de bu. Erdoğan'ın " Bin yıllık ortak mazimizden güç ve ilham alarak istikbalimizi yine birlikte inşa edelim " çağrısı, düzen kavramı çerçevesinde değerlendirilmeli. Amerika'nın ve Avrupa'nın, özellikle Fransa'nın, terör örgütlerine verdiği destek, bölgesel istikrarsızlığı artırıyor. Bugün Türkiye, tam da ezberleri tersyüz ederek kendi gerçekliğinin potansiyelini ortaya çıkarıyor. Erdoğan ve Bahçeli'nin grup toplantılarında yaptıkları konuşmalarda ben bunu bir kere daha gördüm.
16 Ocak 2025 13:07
72 Taraf Karışırmış!
Hep dedim, " bunlar örgüt kafasından kurtulamazlar!" Bildikleri tek dil ideolojik entegrizm üzerine yükselen terör dili. Onun için biz, " Cümle varlığın birliği ve kardeşliğine inanan Türk milleti " olarak o "yetmiş iki tarafla" uğraşmada şerbetliyiz. Zor kullanma hakkı ile rıza üretme denklemini şimdiye kadar iyi yürüten devletin, DEM'lilerin "sündürme uyanıklığını" bir adım sonra panikle tekzip ettikleri "dil sürçmelerini(!)" kayıt altına alarak absorbe edeceğini de biliyoruz. Devletin terörle ilgili stratejisi açık... " Teröristler ya silahları gömecekler ya da silahlarla birlikte gömülecekler. " " Gerekirse devletimizin kadife eldiven içindeki demir yumruğunu devreye alırız. " MHP lideri Devlet Bahçeli'nin de söyledikleri açık: " PKK/YPG/PYD'nin kimlerin maşası olduğunu gözler önüne sermiştir. PKK, Türk'ün de Kürt'ün de hatta yaşayan her canlının da düşmanıdır. " O zaman... Konu dönüp dolaşıp sloganla, şiddetle zehirlenen zihne, her fırsatı mevzi kazanma stratejisine dönüştürme alışkanlığına geliyor. Sırrı Süreyya Önder'in " Eğer bu fırsatı da kaçırırsak, 72 taraf bu sürece müdahil olacak. " sözleri bu açıdan değerlendirilmeli mi, vallahi, açıklama Kobani sanığı Selahattin Demirtaş görüşmesinden sonra yapılınca insan rahatsız oluyor. Şimdiye kadar gezdiği 72 tarafın kucağında Kürtler'i emperyalizmin, Siyonizmin payandası haline getirmek için on binlerce insanı katleden terör örgütüneyse mesele yok.
13 Ocak 2025 07:57
Hukuk Tesis Etmek Ve Muhalefetin Açmazı
Bu sütunda yazı yazmaya başladığım ilk günden itibaren " Türkiye ne yaptıysa Amerika'ya ve onun şekillendirdiği oligarşik düzene rağmen yaptı " sözünü sık sık tekrarladım. Öyle ki... gelinen noktada Türkiye hukuk tesis ederek bir düzen inşa eden güç olarak temayüz etmeye başladı. Tabi şunu da söylemek lazım ki, Türk devletinin, geçen yüzyılın emperyalist stratejilerine göre "Ortadoğu" namıyla kodlanmış bölgenin Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın ifadesiyle " yeni gerçeklik " çerçevesinde yeniden ele aldığını da görüyoruz bugün. 3- Bütün bunların da ötesinde, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın söylemlerinde temayüz eden " küresel adaletsizliğin kaynağı olan sistem " eleştirisi ve bu sisteme karşı " adil bir dünya " çağrısında olduğu gibi, hukuku merkeze alan, hatta hukuk tesis edebilme iddiasında bulunan küresel aktör olma yolunda hazırlıklar yaptıklarını özgüvenle söyleyebiliriz.
09 Ocak 2025 12:07
Hukuk Tesis Etmek Ve Muhalefetin Açmazı
Bu sütunda yazı yazmaya başladığım ilk günden itibaren " Türkiye ne yaptıysa Amerika'ya ve onun şekillendirdiği oligarşik düzene rağmen yaptı " sözünü sık sık tekrarladım. Öyle ki... gelinen noktada Türkiye hukuk tesis ederek bir düzen inşa eden güç olarak temayüz etmeye başladı. Tabi şunu da söylemek lazım ki, Türk devletinin, geçen yüzyılın emperyalist stratejilerine göre "Ortadoğu" namıyla kodlanmış bölgenin Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın ifadesiyle " yeni gerçeklik " çerçevesinde yeniden ele aldığını da görüyoruz bugün. 3- Bütün bunların da ötesinde, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın söylemlerinde temayüz eden " küresel adaletsizliğin kaynağı olan sistem " eleştirisi ve bu sisteme karşı " adil bir dünya " çağrısında olduğu gibi, hukuku merkeze alan, hatta hukuk tesis edebilme iddiasında bulunan küresel aktör olma yolunda hazırlıklar yaptıklarını özgüvenle söyleyebiliriz.
09 Ocak 2025 07:22
Abd'nin Kaos Stratejisi
"Ukrayna savaşı" tezahür ettirdi ki, özellikle Rusya'ya yönelik yaptırımlar ve politikalar, enerji ihracatını kısıtlayarak Rusya'nın ekonomik gücünü zayıflatmayı hedeflerken, muhtemel rakip Avrupa'yı da kendi vassalına dönüştürmüştür. Ursula von der Leyen gibi AB'nin atanmış liderleri " Avrupa seçmenlerinin ne istediği önemli değil. Bizim önceliğimiz Avrupa'yı Rusya'dan korumak, çünkü Rusya Polonya ve Almanya'dan geçip Atlantik Okyanusu'na kadar ilerleyebilir, " anlamına gelebilecek sözleriyle ABD'nin küreselci politikalarının taşıyıcısı rolünü sürdürüyorlar. Mümkün mü? Söz gelimi Trump'ın " görevi devralır almaz Rusya-Ukrayna savaşını bitireceğim " sözünü karine kabul edip umutlananların, böylesi kaotik bir ortamı görmezden geldikleri için en hafif ifadeyle ezbere kaynaklı zihin tembeli oldukları söylenebilir. Ukrayna, Suriye, Kriz Avrupası, İsrail sorunu ve önümüzdeki dönemde eğer Trump sözünde durursa "meseleye dönüşmesi muhtemel Kanada" konularında yapılacak yorumların temelini deyim yerindeyse ABD'nin " kendi gücünü kaybederken dünyaya ateşe vermesi " şeklinde özetleyebileceğimiz kaos stratejisi oluşturacak.
06 Ocak 2025 10:52
Türkiye İle İran Arasındaki Tarihsel İlişkiyi Nasıl Okumalıyız?
Ben, " her fırsatta İran ve muhipleri tarafından zehirlenen bir süreç " olarak değerlendirdiğimi hemen belirteyim. Tarihsel bağlamda varlığını komşusuna karşıt olarak konuşlandırmış hatta bunu amentüsünün merkezine oturtmuş İran'ın yaşadığı bölünmüş benliğe dayalı ontolojik krizleri de yönetmenin tarihi Türkiye-İran ilişkisi. Siz de izlemişsinizdir muhtemelen, geçenlerde İran dini lideri Hamaney'in huzurunda bir meddah ağlamaklı bir şekilde bir mersiye okumuştu. Takiyye ve kitman yöntemiyle üretilen siyasette, enselenme korkusuyla kaypaklığa evrilen zihniyete sahip İran. Esed kalıntısı Şebbihalara, Suriye'de kaldıkları süre içinde örgütledikleri Nusayri ve Şiiler 'e seslenerek, " Suriye'de yaşananlar onurlu bir direnişe sebep olacak. Gençler kaybedeceğiniz bir şey yok " sözleriyle de yine fitne yaydı, zehir saçtı. Suriye'de bir hukuk tesis edilmeye çalışılırken, geçmişte halkı katleden Esed artıkları da bir bir yakalanıyor. İran'ın asıl sindiremediği konu Türkiye'nin Suriye'de sabırla elde ettiği konum ve insanları yaşatmaya dayalı hukuk oluşturma kabiliyeti. Bir tarafta kaostan, terörden medet uman, kendisi terör üreten İran, diğer tarafta yaşamı ve düzeni merkeze alan, hukuk tesis ederek bölgesel birliği sağlamak için mücadele eden Türkiye.
30 Aralık 2024 09:29