Kürtlerle Türkler kardeştir. Bu defa kullanmak istedikleri maşa PKK terör örgütü... Kılıfı ise Kürtler... "Şunu lütfen unutmayınız: 85 milyon olarak aşımız bir, ekmeğimiz bir, kıblemiz bir, vatanımız, toprağımız bir, bayrağımız, marşımız bir, devletimiz bir, en önemlisi de mazimiz bir, istikbalimiz bir, kaderimiz birdir" dedikten sonra sağ elini tokalaşacak gibi ileri uzattı: "Buradan Gazi Meclis'imizden, milletin kürsüsünden sesleniyorum; sevgili Kürt kardeşlerim, senden bu eli samimiyetle, sımsıkı tutmanı bekliyoruz. Siyonist İsrail'in aparatlığını, emperyalizmin uşaklığını, Türkiye düşmanlarının maşalığını yapanları aradan çekip çıkarmanı istiyoruz. Sevgili Kürt kardeşim, imanına, İslam'ına, ezanına, vatanına, toprağına, kardeşlik hukukuna sahip çıkmanı istiyoruz. 'Gel Türkiye Yüzyılı'nı birlikte inşa edelim' diyoruz. 'Türkiye Cumhuriyeti çatısı altında al bayrağımızın gölgesinde aydınlık, müreffeh, kardeşçe bir istikbali birlikte kuralım' diyoruz. Bundan 101 sene önce Cumhuriyet'i birlikte kurduk, bu Cumhuriyet benim olduğu kadar senin de Cumhuriyetin. 'Gel Cumhuriyet'i birlikte hepimiz için bir esenlik yurdu yapalım' diyoruz. 'Gel yumruklarını sıkanları aradan çıkartalım' diyoruz. 'Gel terörü meşrulaştıranların, sırtını dağa verenlerin altındaki zemini boşaltalım' diyorum. 'Gel milletin verdiği yetkiyi terör baronlarına peşkeş çekenlere, o yetkinin asıl sahibinin kim olduğunu gösterelim' diyorum." Muhatap ne terör örgütü, ne terör örgütüne sırtını yaslayanlar. Muhatap doğrudan ve sadece Kürtler. Osmanlı topraklarına emperyalist saldırı başladığında da aynı ittifak vardı. 1. Dünya savaşıyla alt üst olan coğrafyada Kürtler, "küffara" karşı kardeş Türklerle beraber kurtardı vatanını. ÜÇ: Bin yıllık kardeşlik hukukuyla "bir" olduğu Kürtleri ne PKK'nın ne ABD-İsrail'in insafına bırakmayacak Türkiye.
Kaynak: Star
31 Ekim 2024 11:43
Alıntıdır : Haber Kaynağı İçin Tıklayınız
Bu habere çok benzer konularda diğer kaynaklardaki haberlere aşağıdan ulaşabilirsiniz.
Abd Kaygılıydı, Şimdi Dünya Kaygılı
Aylardır yüksek gerilim hattında süren ABD seçimleri nihayet neticelendi; Trump zaferini ilan etti ama gözlemcilerin "anksiyete" teşhisi hala geçerli. Trump aday olamaz, deniyordu, davaları vardı ama aday oldu. Trump Harris'e komünist, Harris Trump'a faşist dedi. Bu kadar belirsizliğin ardından agresif Trump ile histerik Harris arasında bir seçim yaptı ABD'li seçmen. Trump seçimi kaybetseydi ortalık 2021'deki gibi karışacak diye bekliyordu herkes. Biden döneminde Ukrayna'da savaşın, Gazze'de soykırımın şaşmaz destekleyicisi oldu ABD. Sadece bu açıdan bile Trump'ın "savaşları durduracağım" açıklaması şimdilik tek tutanağımız. Geçmiş dönemde Türkiye ve İsrail konusundaki sicili de son derece kötü Trump'ın. Bu açıdan Trump bizim sorumuz değil. Köklü bir devlet geleneği olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti, kuruluşunun ikinci yüzyılını Türkiye Yüzyılı olarak ilan ederken TDT çatısı altında toplanan kardeş devletler de önemli bir yola girdi. Ortak alfabe kararı 2009'da yola çıkarken temel alınan ortak dil, tarih ve kültür birliği üzerinde alınan mesafeyi gösteriyor.
07 Kasım 2024 10:11
"Ansızın" Yaklaşırken… Chp İçin Karar Vakti!
Dünya üzerinde devam eden iki büyük savaş var. Zaten kamuoyu araştırmaları da gösteriyor ki vatandaş irfanı yüzde 89,4 oranında olup biteni aynen böyle okuyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 1 Ekim'den bu yana yaklaşan tehlikeye dikkat çekerek "aman iç cepheyi sağlam tutalım" uyarıları ve MGK'dan yapılan açıklamalar bunu pekiştiriyor. ABD ve Avrupa on yıllardır hep aynı yere (PKK-DEM hattına) yatırım yaptığı ve içerde de "zayıf halka" olarak burayı (Kürt meselesi ile terör sorunu arasındaki geçişken alanı) gözlerine kestirdiği için olacak Erdoğan da hep burayı sağlamlaştırmaya, vatandaşla terörü, PKK ile DEM'i ayrıştırmaya çalıştı. Şimdi de DEM kontenjanından CHP vitrinine çıkarılan Ahmet Özer'e canlı kalkan oluyor. Bu fotoğraf yıllardır "aman ha, CHP HDP'lileşiyor" diye yaptığımız uyarının bir resmidir. Anlaşılan o ki DEM CHP'ye rengini vermiştir. İmamoğlu'nun 2028 adaylığını de facto ilan etmesi, Mansur Yavaş çizgisinin netleşmesi, Kılıçdaroğlu'nun CHP'ye muhalefeti ve parti belediyelerindeki devasa sorunlar gibi. Erdoğan'ın çağrısındaki samimiyet ve aciliyet de mutlaka idrak edilecek.
05 Kasım 2024 10:16
İsrail'in Yalanlarını Türkiye Bozacak
"İsrail'in Yalanları / The Lies of Israel" adını alan platform Dezenformasyonla Mücadele Merkezi içinde yer alacak ve sadece İsrail'i ve İsrail'i destekleyen çevreleri takip edecek. Böylece yalan ve dezenformasyon girişimleri henüz yayılmadan ya da geniş kitleleri etkisi altına almadan "gerçeği" 7 farklı dilde ve belgelerle paylaşacak. İsrail zaten öyle bir devlet ki varlığı yalan. 1897'de Basel'de yapılan 1. Siyonist Kongresinden başlayarak adım adım işletilen büyük bir kötülüğün adı. BM Sözleşmesinin 6. Maddesi aynen şöyle diyor: Bir yandan da BM'yi hedef alıyor. İsrail Başbakanı Netenyahu BM Genel kurulunda BM'ye hakaret etti, aşağıladı, kınadı. İsrail'in BM büyükelçisi BM kürsüsünde BM sözleşmesini yırtıp attı. BM soruşturma heyetlerinin çalışmasını engelleyen, İsrail'i yargılayan uluslararası mahkemeleri tehdit eden, bir yıldır Gazze'de BM'ye ait okulları, hastaneleri, mülteci kamplarını bombalayan ve en az 228 BM çalışanını öldüren terör yapılanmasının adı İsrail. Özetle devlet olma özelliklerine sahip değil İsrail. BM'de temsil edilmeye de layık değil.
01 Kasım 2024 11:09
Bahçeli'nin Salvosu, Özgür Özel'in "Kürt Meselesi"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kabine Toplantısı'nın ardından dün millete seslenirken, Ekim başından bu yana gelişen ve "yeni bir çözüm süreci mi başlıyor" diye sorulan duruma ilişkin çerçeveyi net çizdi: İKİ: Hedefimiz terörsüz Türkiye. ÜÇ: Terör baronlarının Türkiye siyasetini dizayn etmesine, 85 milyonun arasına nifak duvarları örmesine, istikametimizi bozmasına izin vermeyeceğiz. Şükür ki Türkiye, Cumhuriyet'in 101. yılına bu bakış ve kararlılık sayesinde kendinden emin ve hazır giriyor. Erdoğan ve Bahçeli 1 Ekim'den başlayarak eş zamanlı şekilde iklimi değiştiriyorlar bana kalırsa. 1 Ekim'de Cumhurbaşkanı TBMM'de "İsrail gözünü Türkiye'ye de dikecek" demiş ve iç cepheyi güçlü tutmak gerektiğini söylemişti. Sonraki adım 15 Ekim'de. Bir sonraki adım bir hafta sonra geldi. DEM çevrelerinden gelen "Öcalan tecrite, nasıl konuşacak" tepkilerine cevaben Bahçeli "madem öyle gerekiyorsa gelsin DEM grubuna seslensin, PKK'yı lağvetsin" dedi. 85 milyon bir olalım, terörsüz Türkiye inşa edelim. Buna göre Cumhur İttifakı olarak AK Parti ve MHP "terörsüz Türkiye" ve "iç barış" hedefi için bir adım attı. Kürt milliyetçilerinin, PKK-DEM hattının, hatta sık sık ziyaretine gittiği Demirtaş'ın "Kürt meselesi" dediği şey bu çünkü.
29 Ekim 2024 10:19
Bahçeli'nin Salvosu, Özgür Özel'in "Kürt Meselesi"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kabine Toplantısı'nın ardından dün millete seslenirken, Ekim başından bu yana gelişen ve "yeni bir çözüm süreci mi başlıyor" diye sorulan duruma ilişkin çerçeveyi net çizdi: İKİ: Hedefimiz terörsüz Türkiye. ÜÇ: Terör baronlarının Türkiye siyasetini dizayn etmesine, 85 milyonun arasına nifak duvarları örmesine, istikametimizi bozmasına izin vermeyeceğiz. Şükür ki Türkiye, Cumhuriyet'in 101. yılına bu bakış ve kararlılık sayesinde kendinden emin ve hazır giriyor. Erdoğan ve Bahçeli 1 Ekim'den başlayarak eş zamanlı şekilde iklimi değiştiriyorlar bana kalırsa. 1 Ekim'de Cumhurbaşkanı TBMM'de "İsrail gözünü Türkiye'ye de dikecek" demiş ve iç cepheyi güçlü tutmak gerektiğini söylemişti. Sonraki adım 15 Ekim'de. Bir sonraki adım bir hafta sonra geldi. DEM çevrelerinden gelen "Öcalan tecrite, nasıl konuşacak" tepkilerine cevaben Bahçeli "madem öyle gerekiyorsa gelsin DEM grubuna seslensin, PKK'yı lağvetsin" dedi. 85 milyon bir olalım, terörsüz Türkiye inşa edelim. Buna göre Cumhur İttifakı olarak AK Parti ve MHP "terörsüz Türkiye" ve "iç barış" hedefi için bir adım attı. Kürt milliyetçilerinin, PKK-DEM hattının, hatta sık sık ziyaretine gittiği Demirtaş'ın "Kürt meselesi" dediği şey bu çünkü.
29 Ekim 2024 08:03
Zemberek Boşalıyor! Türkiye Ne Yapacak?
1970'lerin ortasından itibaren eş zamanlı olarak PKK ve FETÖ'nün icat edildiğini, iki terör örgütünün de bilhassa 1980 ve 28 Şubat darbeleriyle semirtildiğini analım. İran-Irak savaşı, ABD'nin bir milyon insanı öldürdüğü Irak işgali, Arap Baharı sonrası Suriye ve Irak'ın fiilen üçe bölünmesi, DEAŞ ve PKK'ya alan açılması, bölgenin İran etkisine açılması, etnik ve mezhebi olarak parçalanması... Önce "DAEŞ'e karşı taktik ortağımız" diyordu ABD PKK için. Buradan İsrail'in 7 Ekim sonrası saldırganlığına gelelim. (Bu arada kuduz köpek ifadesi teorisi İsrail eski savunma bakanlarından Moşe Dayan'a aittir: "İsrail kuduz köpek gibi saldırgan olmalı ki durdurmak için kimse cesaret edemesin".) Şam'ın siyasi ve askeri olarak boşalttığı alan ABD güdümündeki PKK-YPG ile dolduruluyor malum. "Cumhur" başkanı Erdoğan'ın 1 Ekim günü TBMM'de "millet" vekillerine yaptığı çağrıda "İsrail yönetiminin dini bir fanatizmle Filistin ve Lübnan'dan sonra gözünü dikeceği yer bizim vatan topraklarımız olacaktır... 85 milyon bir olalım, iç cepheyi güçlü tutalım" sözü bu gidişat üzerine söylendi. 15 Ekim'de de Erdoğan ve Bahçeli arasında senkronizasyon vardı. Bahçeli de aynı gün grup toplantısında Öcalan'ın Türkiye'ye getirildiği sırada "Türkiye'ye dönünce hizmet edeceğim" sözlerini hatırlatarak PKK liderinden örgüt militanlarına silah bırakıp, teslim olması yönünde talimat vermesini istedi. Ve önceki gün...
24 Ekim 2024 08:52
Yeni Bir "Çözüm Süreci" Mümkün Mü?
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın –yakın coğrafyamızdaki gelişmelerden ve İsrail yayılmacılığının yarattığı risklerden hareketle- epeyce bir zamandır dile getirdiği " iç cepheyi güçlü tutalım " çağrısı –bilindiği üzere- Devlet Bahçeli'nin 1 Ekim'de DEM Partililere uzattığı elle ete kemiğe bürünmüş oldu. Ayrıca DEM başta olmak üzere PKK'nın siyasi uzantısı konumundaki partilerin -HDP, DBP- halka yönelik hiçbir çağrısı karşılık bulmuyor. İddianın sahibi DEM Parti vekili Cengiz Çandar'ın ifadesiyle " eşi ABD istihbaratına vakıf gazeteci hanım " Amberin Zaman'ın 10 Ekim'de Al-Monitör'de yayınlanan yazısında ortaya atıldı. Devlet Bahçeli'nin yaptığı tasfiye çağrısına ve partilerin aldığı tutumlara siyasi yetkinliklerini okumak bakımından ayrıca bakmak gerekir ama. " Türkiye gerçekliği " bu aralar PKK çevrelerinde coşkuyla tartışılan konu açısından önemli. Haliyle bunun önündeki tek engel de çelik çekirdek Türkiye. Bu " yüzyıllık fırsat " hikayesi on yıl önce de çok popülerdi PKK çevrelerinde. Hatırlayın, Arap Baharı sonrasında patlak veren Suriye iç savaşı esnasında PKK -ABD ve DAEŞ yardımıyla- Suriye'de alan tutarken, koloniler ilan edip " güney Kürdistan hazır, sıra kuzey Kürdistan'da " diyerek Türkiye'yi ateşlemeye çalışırken de " bu tarihi bir fırsat " diyorlardı. Ama bunlardan önce " devlet aklı " doğru bir zamanlamayla devreye soktu " çözüm sürecini ". PKK muhatap gibi görünse de asıl muhatap halktı. Devlet Erdoğan'ın liderliğinde, onun siyasi iradesinin ve ikna kabiliyetinin gücüyle vatandaşına " Çözüm Suriye'de değil Türkiye'de, siz buraya aitsiniz, burası sizin vatanınız, devlet sizin devletiniz, siz bu milletin parçasısınız, sorun her ne ise konuşur çözeriz " mesajını verdi. HDP'nin Osman Kavala talimatlı yanlış tercihleri, okyanus ötesinden yönetilen Gezi kalkışması, 17-25 Aralık, Kobani bahaneli özerklik ilanları vesaireyle ağır çekim bir darbe sürecini yaşadık. Şimdi yine " bu bir fırsat " diyor PKK çevreleri.
17 Ekim 2024 17:40
Yeni Bir "Çözüm Süreci" Mümkün Mü?
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın –yakın coğrafyamızdaki gelişmelerden ve İsrail yayılmacılığının yarattığı risklerden hareketle- epeyce bir zamandır dile getirdiği " iç cepheyi güçlü tutalım " çağrısı –bilindiği üzere- Devlet Bahçeli'nin 1 Ekim'de DEM Partililere uzattığı elle ete kemiğe bürünmüş oldu. Ayrıca DEM başta olmak üzere PKK'nın siyasi uzantısı konumundaki partilerin -HDP, DBP- halka yönelik hiçbir çağrısı karşılık bulmuyor. İddianın sahibi DEM Parti vekili Cengiz Çandar'ın ifadesiyle " eşi ABD istihbaratına vakıf gazeteci hanım " Amberin Zaman'ın 10 Ekim'de Al-Monitör'de yayınlanan yazısında ortaya atıldı. Devlet Bahçeli'nin yaptığı tasfiye çağrısına ve partilerin aldığı tutumlara siyasi yetkinliklerini okumak bakımından ayrıca bakmak gerekir ama. " Türkiye gerçekliği " bu aralar PKK çevrelerinde coşkuyla tartışılan konu açısından önemli. Haliyle bunun önündeki tek engel de çelik çekirdek Türkiye. Bu " yüzyıllık fırsat " hikayesi on yıl önce de çok popülerdi PKK çevrelerinde. Hatırlayın, Arap Baharı sonrasında patlak veren Suriye iç savaşı esnasında PKK -ABD ve DAEŞ yardımıyla- Suriye'de alan tutarken, koloniler ilan edip " güney Kürdistan hazır, sıra kuzey Kürdistan'da " diyerek Türkiye'yi ateşlemeye çalışırken de " bu tarihi bir fırsat " diyorlardı. Ama bunlardan önce " devlet aklı " doğru bir zamanlamayla devreye soktu " çözüm sürecini ". PKK muhatap gibi görünse de asıl muhatap halktı. Devlet Erdoğan'ın liderliğinde, onun siyasi iradesinin ve ikna kabiliyetinin gücüyle vatandaşına " Çözüm Suriye'de değil Türkiye'de, siz buraya aitsiniz, burası sizin vatanınız, devlet sizin devletiniz, siz bu milletin parçasısınız, sorun her ne ise konuşur çözeriz " mesajını verdi. HDP'nin Osman Kavala talimatlı yanlış tercihleri, okyanus ötesinden yönetilen Gezi kalkışması, 17-25 Aralık, Kobani bahaneli özerklik ilanları vesaireyle ağır çekim bir darbe sürecini yaşadık. Şimdi yine " bu bir fırsat " diyor PKK çevreleri.
17 Ekim 2024 11:13
İstanbul Sözleşmesi Değil, 6284 Yaşatır!
Gazze'de ciğerimizi dağlayan soykırım görüntüleri sürerken, ümmetin ve bütün insanlığın umudu olan ülkemizde bu tür elim hadiseler yaşandığı için duygusal çöküntü içindeyiz hepimiz. İstanbul Sözleşmesi sadece bir çerçeve metin oysa ve sözleşmenin içerdiği bütün hak, hukuk ve tedbirlerle ilgili kısımlar 6284 sayılı kanunda var. Sözleşmeler işe yarasaydı BM Şartı, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi gibi çok daha kapsayıcı metinler Gazze'de işe yarardı da İsrail 17 binden fazla kadını ve çocuğu dünyanın gözü önünde canice öldüremezdi. 61. Antalya Altın Portakal Uluslararası Film Festivalinde "en iyi kadın oyuncu" ödülünü iki kadın sanatçı paylaştı bu sene. Gelelim asıl mevzuya. Sorun Türkiye'nin ilk imzacısı olduğu İstanbul Sözleşmesinden çıkması değil çünkü. Sözleşmenin içeriği 6284 sayılı yasada aynen mevcut. "Kadınlardan elinizi çekin" dedikten sonra tuttu ödülünü kadına şiddetin kitabını yazan Yılmaz Güney'e ithaf etti. Malum Güney'in sinemacı şöhreti kadına şiddet şöhretinden öte değildir. Yılların oyuncusu Nur Sürer, şunu da bilmiyor olamaz: Yılmaz Güney kaba dayaktan başının üstüne bardak koyup gerçek silahla ateş etmeye, psikolojik şiddetten üstüne araba sürerek yaralamaya varana kadar türlü türlü şiddet uygulamış genç eşi Nebahat Çehre'ye. Endişe adlı filmini çekmek için gittiği Adana'da Yumurtalık Hakimi Sefa Mutlu'yu öldürdüğü için 19 yıl ağır hapis cezası almış bir katildi Yılmaz Güney.
15 Ekim 2024 10:17
İstanbul Sözleşmesi Değil, 6284 Yaşatır!
Gazze'de ciğerimizi dağlayan soykırım görüntüleri sürerken, ümmetin ve bütün insanlığın umudu olan ülkemizde bu tür elim hadiseler yaşandığı için duygusal çöküntü içindeyiz hepimiz. İstanbul Sözleşmesi sadece bir çerçeve metin oysa ve sözleşmenin içerdiği bütün hak, hukuk ve tedbirlerle ilgili kısımlar 6284 sayılı kanunda var. Sözleşmeler işe yarasaydı BM Şartı, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi gibi çok daha kapsayıcı metinler Gazze'de işe yarardı da İsrail 17 binden fazla kadını ve çocuğu dünyanın gözü önünde canice öldüremezdi. 61. Antalya Altın Portakal Uluslararası Film Festivalinde "en iyi kadın oyuncu" ödülünü iki kadın sanatçı paylaştı bu sene. Gelelim asıl mevzuya. Sorun Türkiye'nin ilk imzacısı olduğu İstanbul Sözleşmesinden çıkması değil çünkü. Sözleşmenin içeriği 6284 sayılı yasada aynen mevcut. "Kadınlardan elinizi çekin" dedikten sonra tuttu ödülünü kadına şiddetin kitabını yazan Yılmaz Güney'e ithaf etti. Malum Güney'in sinemacı şöhreti kadına şiddet şöhretinden öte değildir. Yılların oyuncusu Nur Sürer, şunu da bilmiyor olamaz: Yılmaz Güney kaba dayaktan başının üstüne bardak koyup gerçek silahla ateş etmeye, psikolojik şiddetten üstüne araba sürerek yaralamaya varana kadar türlü türlü şiddet uygulamış genç eşi Nebahat Çehre'ye. Endişe adlı filmini çekmek için gittiği Adana'da Yumurtalık Hakimi Sefa Mutlu'yu öldürdüğü için 19 yıl ağır hapis cezası almış bir katildi Yılmaz Güney.
15 Ekim 2024 07:41
Namık Tan, Özgür Özel'in Kayyumu Mu?
Devamında İsrail'e kefil oldu CHP Genel Başkanı: "İsrail'in Türkiye'ye saldırması çılgınlık değil, olasılık değil, çünkü bu olabilecek bir şey değil" dedi. Yani bütün güney sınırımız halihazırda ve yakın dönem planlarında İsrail'in hedefi ama Özgür Özel'e göre Türkiye'ye saldırması olasılık bile değil! Öyle diyor Özgür Bey. Areda Survey araştırma şirketinin ülke genelinde bin 100 kişiyle yaptığı güncel araştırmaya göre Türk halkının yüzde 89.4'ü İsrail'in Türkiye için tehdit oluşturduğunu düşünüyor. Özel ve Tan gibi düşünenler yüzde 10.6. Üstelik 2023 Aralık'ında da oran yüksek; yüzde 81,6. Özgür Özel ile eş zamanlı ve aynı içerikle yapılan açıklama kötü bir tesadüf (?!) tabii. En kritik meselelerde, en kritik toplantılarda hep Namık Tan var Özel'in yanında. Cumhurbaşkanı Erdoğan Özel'i kabul ettiğinde, CHP'yi ziyaret ettiğinde o dar kapsamlı toplantılara girdi Tan. Malum CHP'de Özel-Tan ilişkisinden önce de Kılıçdaroğlu-Ünal Çeviköz ikilisi vardı ve fonda hep aynı plak çalıyordu.
10 Ekim 2024 11:34
Coğrafyada Boşalan Zemberek Ve Türkiye'nin Hazırlığı
İsrail'in yüzyılı aşkın süredir önce sinsice, sonra arsızca sürdürdüğü Filistin'i işgal ve soykırım planı 8 Ekim 2023'ten bu yana Gazze'de en şedit biçimde vuku buluyor. Lakin İsrail "kuduz bir köpek gibi" saldırmaya devam ediyor. ABD'nin başını çektiği Batı cephesinin sarsılmaz desteği aynen sürdüğü, İslam dünyasının herhangi bir yaptırım gücü ortaya çıkmadığı içindir ki "neden durayım ki" modunda İsrail. "İsrail vasıtasıyla yeni bir paylaşım savaşının, kirli savaşın yürütüldüğünü görüyor ve tüm tedbirlerimizi buna göre alıyoruz. Türkiye büyük bir ülkedir. Şunu herkes bilsin ve anlasın. Türkiye 2300 yılı aşan köklü birikimiyle tecrübeli bir devlettir. Türkiye 85 milyon vatandaşıyla bölgesini istikrar ve güven kaynağıdır. Bugüne kadar nasıl devletimizin ve milletimizin güvenliğinde hiçbir zafiyete izin vermediysek aynı hassasiyet, soğukkanlılık ve aynı kararlılıkla ve elbette aynı stratejik akılla hamlelerimizi planlıyoruz. Her karışı şehit kanlarıyla sulanmış, vatan toprakları üzerinde ameliyat yapılmasına müsamaha gösteremeyiz. İsrail hükümetini şımartanları, koşulsuz destek vererek pervasız hale getirenleri buradan aklıselimle hareket etmeye davet ediyorum". Hem emperyalist Siyonist dünyanın planını gördüğünü söylüyor, hem de 2300 yıllık bir devlet olarak Türkiye'nin her tür hazırlığı yaptığını haber veriyor. 2010 sonrası boşalan zembereğe tek başına karşı koydu Erdoğan. Gezi tertibine, FETÖ'nün emniyet kumpaslarına, PKK'nın çukur barikat terörüne, okyanus ötesinden organize edilen ekonomik diplomatik saldırılara ve 15 Temmuz darbe işgal girişimine. 5. kolcular her olayda Erdoğan'ı diktatör ilan ederken Erdoğan akılcı adımlarla muhatabının eteğini başına geçirdi. Hamas lideri İsmail Haniye'nin İran'ın kalbinde, Devrim Muhafızlarının koruması altındayken nokta harekatla odasında şehit edilmesi... Erdoğan'ın "İsrail vasıtasıyla yeni bir paylaşım savaşının, kirli savaşın yürütüldüğünü görüyor ve tüm tedbirlerimizi buna göre alıyoruz" cümlesini tekrar hatırlatıyorum. Dışarıda plan bozarken içerden yürütülen Türkiye muhalefetine de göğüs gerdi Cumhurbaşkanı.
08 Ekim 2024 11:42