×Uygulama Logosu

Habokado - Akıllı Haber Özeti

Özetleri Okuyun ve Dinleyin

Umutlar Yeşeriyor

Bir yanda halkın kendi varlığını koruma, yabancı bir devletin egemenliğini kabul etmeme, ulusun bağımsızlığını sağlama amaçlı kurulan Kuvayı Milliye direnç hareketi; öte yanda Kuvayı Milliye'yi ezmek, dağıtmak için oluşturulan Kuvayı İnzibatiye. Bir yanda Mustafa Kemal Paşa'nın "Vatanın tamamiyeti milletin bağımsızlığı tehlikededir. Milletin bağımsızlığını yine milletin azim ve kararı kurtaracak" temalı Amasya Tamimi, Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'nin oluşturulduğu, ulusal devletin temelinin atıldığı Sivas Kongresi, buna karşın hemen ardından da din motifli, yabancı işgal güçlerince desteklenen, Bozkır, Anzavur, Şeyh Eşref'le başlayan, ulusal devlete karşı, Milli Mücadele sonrası dahi süren iç ayaklanmalar. Savaş sonrası, bir yanda zafer kutlamaları, şölenler, öte yanda hayıflanmalar, "Keşke Yunan kazansaydı" esefi, "Yunandan kurtulduk, Mustafa Kemal'den nasıl kurtulacağız" kaygısı, Mustafa Kemal'den kurtulmak niyet ve çabası gizli açık hâlâ iç ve dış çevrelerce sürdürülüyor. Günümüzdeki Dürrizade, Dahiliye Nazırı Ali Kemal; Harbiye Nazırı Süleyman Şefik Paşa örneklerini yadırgamamak, yadsımamak gerekir. Zaten Mustafa Kemal'in askeri olamazlar.

Öztin Akgüç

Kaynak: Cumhuriyet

02 Ekim 2024 04:38

Alıntıdır : Haber Kaynağı İçin Tıklayınız

Yazarın Diğer Yazıları

Bu habere çok benzer konularda diğer kaynaklardaki haberlere aşağıdan ulaşabilirsiniz.

Öztin Akgüç

Ekonomik Büyüme-kalkınma

Farkı açıklayabilmek için kavramlara açıklık getirmek gerekir. Ekonomik büyüme, gayri safi yurtiçi hasıla (GSYH) artışıdır. GSYH (GDP) yurtiçinde üretilen nihai tüketim mal ve hizmetler ile sermaye mallarının piyasa fiyatlarıyla değeridir. Amortismanlar, üretim sürecinde sermaye mallarının değer yitirimi, GSYH'den indirildiğinde net yurtiçi hasılaya (NDP) ulaşılır. Yabancıların kâr, faiz, ücret, royalty (fikri ve sınai hakları kullanma bedeli) farklar gelirleri, GSYH'den indirilir; yurtiçi yerleşiklerin de dış alımdan sağladıkları faktör gelirleri GSYH'ye (GDP) eklenerek gayrisafi milli gelir (gross national income GNI) hesaplanır. Kişi başına gelir hesaplanırken GNI temel alınır. Büyüme, GSYH artışı olarak hesaplanırken bir sorun da piyasa fiyatlarının sabit olmaması, dönemler itibarıyla farklılık göstermesidir. Dünya Bankası (IBRD) Haziran 2024 itibarıyla üst gelir grubu ülkelerin alt sınırına kişi başına milli geliri 14.005 USD olarak belirlemiştir. Ancak bir ülkenin gelişmiş, kalkınmış olarak nitelendirilebilmesi için başlıcaları aşağıda açıklanan amaçlara da ulaşması, gerçekleştirmesi gerekir. Herkese içme suyu dahil yeterli ve sağlıklı su sağlanması.

09 Ekim 2024 04:42

Öztin Akgüç

Chp'de Kişisel Güç Odağı Yoktur Olamaz

CHP'nin yerel seçimler sonrası yeniden birinci parti konumuna yükselmesi üzerine, CHP sanal güç odakları yaratılarak, destek, köstek davalar açılarak erken veya zamanında cumhurbaşkanlığı seçimi için daha uzun süre varken, adaylık rekabet tartışmaları açılarak yıpratılmaya, gündem değiştirilmeye çalışılıyor. CHP, ilk kez büyük illerde belediye başkanlığı seçimini kazanmıyor. Çok partili siyasal yaşama girdikten sonra da CHP'nin büyük illerde SHP ile birlikte belediye başkanlıkları süresi, diğer partilerden daha uzundur. İsmet İnönü gibi çok başarılı deneyimli devlet adamı bile kurultayda seçim yitirmiş, seçim sonrası yeni başkan Ecevit'i selamlayarak çekilmiştir. CHP'nin gücü, seçim kazanmasından değil Mustafa Kemal tarafından misyon, görev partisi olarak kurulmasından, kökeni olan Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri'nin ilkelerinden, altı oktan alır. İkinci başbakanlığı döneminde de 1964 yılında Türk uçakları ile Kıbrıs'ta Rum katliamını durdurmuş, ABD başkanı L. Johnson'un mektubuna karşı "Yeni bir dünya kurulur, Türkiye orada yerini alır" yanıtını vermiş, büyük devletlerle olan ilişkiyi, yabani bir hayvanla yatağa girmeye benzetmiştir. CHP'nin gücü, kişilerden değil, kuruluşundan, kökeninden, ilkelerinden, geçmişinden kaynaklanır.

25 Eylül 2024 04:36

Öztin Akgüç

Akp'nin 'Milli' Anayasa Düzeni

AKP'nin "milli" anayasa oyununa, amaç ve taktik olarak doğru tanı koyarak deke düşmemek gerekir. AKP'nin "milli anayasa oyununu" Oyun Kuramı kapsamında irdelemek gerekir. "Madde 1- Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir. Madde 3- Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Madde 4- Anayasanın 1'inci maddesindeki devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile 2'nci maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3'üncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez." Değiştirilme gerekçesi hakkında demokratikleşme kapsamında genel ifadeleri dışında AKP'den net yanıt yok. Gerekçe, insan aklıyla alay edercesine, "Darbe anayasasından kurtulmak gerekir." Bu dört maddenin darbe ile ilişkisi açıklaması yok. Taktik olarak ilk dört maddenin değiştirilmesi önerisiyle yol alınamayacağını gören başdanışman Mehmet Uçum'un açıklaması, Aytunç Erkin'i Sözcü'de "AKP içindeki yönetim eliti ve karşısındakiler" başlıklı yazısında şöyle yer alıyor: "Elbette yeni bir anayasa hedeflense de sıfırdan, sil baştan bir kurgu olmayacağı tüm toplumda genel kabul görüyor, anayasanın ilk dört maddesi milletimizin vazgeçilmezidir." İlk dört maddenin değiştirilmesinde ısrarlı olunmayacak, kâğıt üstünde kalacak ancak uygulama farklı yönde olabilecektir.

18 Eylül 2024 05:26

Öztin Akgüç

Stag Değil Slumpflasyon

Çöküntü içinde enflasyon, slumpflasyon. Günümüzde ülkede yaşanan enflasyonun öncekilerinden farklı olduğu gözlemlenmekte. İngilizce durgunluk (stagnant) sözcüğünden türetilen stagflasyon, ekonomide durgunluk, duraklama ile birlikte enflasyon anlamında kullanılmaktadır. Günümüzde ülkede yaşanan ekonomik olay, durgunluğun ötesinde konkordato talepleri, bankalarda tahsili gecikmiş, takipteki alacakları, protesto edilen çek, senet tutarı artmakta, banka kârları nominal olarak dahi azalmaktadır. Firmaların konkordato taleplerinin artması ve uygulamanın doğuracağı sonuçları da dikkate almak gerekir. Tanınan mühlet (süre) içinde borçlu aleyhine Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun (6183 sayılı) dahil takip yapılamaz, başlamış takip de durur, ihtiyati haciz kararları uygulanmaz, rehinli malın satışı yapılmaz, rehinle teminat altına alınmış her türlü alacağa faiz işlemesi durur. İzlenen, halkı giderek yoksullaştıran dezenflasyon politikasıyla emekli, emekçi, sabit gelirlilerin, reel gelirleri tüketimi azalırken, finansal yükümlülüklerinin artması sonucu hane halkının "finansal yükümlülük/gelir" oranı da yükselmektedir.

11 Eylül 2024 04:28

Öztin Akgüç

Kalkınma Değer Yargılarının Değişmesi

Bilgi, bireyin düşünme, yargılama, akıl yürütme, irdeleme yetisini geliştirir; yeni düşüncelerin doğmasına, gerçeğin kavranmasına olanak sağlar. Bilgi, ayartıyı, yanlış yönlendirmeyi önler. Bilgi destekli akılcı yaklaşımda, önsel (apriori) doğru kabulü yok, irdeleme vardır. Bilgi düzeyi farklılığı, toplumda ikilikliğe, çatışma ve çekişmeye yol açmaktadır. Bilgi, eğitim, dürüstlük, dik duruş, toplumun çıkarlarını savunma; değer yargılarının, beklentilerin farklı olduğu kurum, firma ve örgütlerde uyumsuzluk yaratır. Kalkınmayı engelleyen değer yargıları, davranış biçimlerini gözlemleme, yakınma değil, sorunun çözümüne elden geldiğince, olabildiğince katkı yapmak gerekir. Ülkede ülke yararına, toplum yararına savaşım veren STK'ler vardır. Değer yargıları, davranış biçimleri değişmeden laik, hukuka bağlı bir düzen kurulmadan kalkınma gerçekleşmez.

04 Eylül 2024 04:42

Öztin Akgüç

Kahev

Kırsal kesimdeki yoksul çocuklara nitelikli eğitim, okullara eğitim gereçleri sağlamak amacıyla 2018 yılında kadın hekimler tarafından, Atatürk ilke ve devrimlerine bağlı olarak kurulan Kadın Hekimler Eğitimi'ne Destek Vakfı (KAHEV), öğrencilere burs vererek, okullara bakım-onarım hizmetleri sağlayarak, laboratuvarlar, kütüphaneler kurarak, müzik atölyeleri açarak, fırsat eşitliği yaratarak, topluma, ülkeye gerçek yarar sağlıyor. Yakınma, eleştiri, öneri yerine topluma yararlı STK'leri desteklemek ve gerekiyorsa yeni STK'ler oluşturmak gerekir. Yükseköğrenimde kaliteli eğitim vermek öğrenim isteğine, yeteneğine karşın durumu müsait olmadığı için eğilimini sürdüremeyenlerine destek olmak üzere, eğitim ücretsiz biri fen bilimleri diğer sosyal bilimler ağırlıklı olmak üzere iki vakıf üniversitesi kurulması yararlı olur. Ülke içindeki bilim insanlarından, zaten ülke dışında bulunan ülkeye hizmet etmek isteyen akademisyenlerden eğitim kadrosu oluşturulur, vakfın mal varlığının gelirleri, bağışlar, yardımlar, yaygın ve araştırma gelirleri ile ücretsiz eğitim verilebilir. Mütevelli heyeti de üniversitenin eğitim kadrosu belirler. 172 bin çocuk aç yatıyor, 2 milyon 300 bin genç yükseköğrenimi bıraktı şeklinde yakınmadan ziyade çözüm üretmek gerekir.

28 Ağustos 2024 05:07

Öztin Akgüç

Başarıyı Yönetim Belirler

Yönetim; birbirini izleyen, etkileyen, planlama, strateji, politika belirleme, örgütleme, işgücü sağlama, özendirme, karar alma, uygulama, denetim, değerlendirme sürecidir. Belirlenen hedeflerin ulaşılabilir, nesnel olarak ölçülebilir, değerlendirilebilir olması gerekir. Katılımlı örgütlenme yönetim anlayışında, ortak çalışma ortamı yaratılması, yönetici ve işgörenlerin birlikte sorunların çözümüne yönelik öneriler geliştirmeleri, açık bir tartışma ortamında görüş ayrılıklarının yapıcı yönde giderilmesi, örgütteki tüm beyinlerin katkısı ile yönetim etkinliğinin artması amaçlanır. Katılımcı yönetim anlayışında, işgören, personel seçimi, görevlendirme farklı ölçütlere göre olmaktadır. Amacın gerçekleşmesi için görüşmecinin bilgili, deneyimli, önyargılı olmayan, komplekslerden arınmış bilge yeteneği gerekir. Görüşmecinin adaydan daha bilgili olması, kişiliği, davranışları, soruları ile güven vermesi gerekir. CHP'nin yerel yönetimlerde örgütlenme, yönetim anlayışının katılımlı yönetim yönünde olması başarısızlığı getirir. Merkez, yerel yönetim ilişkilerinde, ilkler merkez tarafından konmalı, uygulama inisiyatifi yerel yönetimde olmalıdır. İşgören, eleman seçimi, görevlendirme, özendirme başarılı yönetimin önkoşullarındandır.

21 Ağustos 2024 09:12

Öztin Akgüç

Sorun Eğitimsizlik-üretimsizlik

Türkiye'nin iki temel sorunu, birbiriyle ilişkili üretim ve eğitimdir. Ülke, toplumun gereksinim duyduğu mal ve hizmetleri etkin sosyal maliyetle üretememekte, kaliteli yaygın eğitim sağlayamamaktadır. TÜİK'in enflasyon rakamlarına, ekonomik büyüme tahminine göre daha fazla güvenilebilir, üst üste, art arda 12 dönem büyüyen bir ekonomide, enflasyonun yavaşlaması, atıl işgücü varlığının azalması, bütçe açığının daralması, dış ticaret açığının kapanması gibi olumlu gelişmeler olur. Ekonomik büyüme yurtiçi mal ve hizmet üretimin arttığı TÜİK savına karşın enflasyonun hızlanması, atıl işgücü stokunun artması, büyüyen bütçe ve dış ticaret açıkları, derinleşen, yaygınlaşan yoksulluk, büyümenin de hayali olduğunu kanıtlamaktadır. MEB'den ne yazık ki bu bağlamda olumlu bir katkı da beklenmemektedir. Öneri olarak eğitimcilerin, STK'lerin CHP başta olmak üzere siyasi partilerin katılımı ile bir eğitim şûrası, çalıştayı toplumun, kurum, vakıf, program, yerleşke, burs olarak bu bağlamda neler yapılabilecekse, yerel yönetimlerin katkısı ile uygulamaya geçilmesi etkili olur. Yerel yönetimler, geri dönüşüm, atık değerleme projelerinin yanı sıra üretime yönelmeli, üretim desteklenmelidir.

14 Ağustos 2024 05:00

Öztin Akgüç

Mhp'nin İşlevi?

MHP; 1973 genel seçiminde 3, 1977 genel seçiminde de 16 vekille TBMM'de temsil edilmesine karşın CHP'ye karşı kurulan Milliyetçi Cephe olarak anılan sağ koalisyonlarda yer bulabilmiştir. MHP hukuken kapatılmış olmasına karşın ABD'nin BOP (GOP) projesi uyarınca "Türk-İslam sentezi" sloganı altında öngörülen ılımlı siyasal İslamın, siyasal düzene iktidar yolu açılmasına kılavuzluk görevi MHP'ye verilmiştir. Yeniden faaliyete geçiş sonrası 1995 genel seçiminde yüzde 8 oyla baraj altı TBMM dışında kalan MHP, en büyük başarısını oy oranını yüzde 18'e yükselterek 1999 genel seçiminde göstermiştir. MHP, TBMM dışı kalmıştır ama yüzde 34.3 oy alan AKP'ye de iktidar yolunu açarak kılavuzluk görevini yerine getirmiştir. Muhalif bir partinin TBMM dışı kalmaması, baraj altı oyların AKP'ye yaradığı düşüncesiyle emanet oyların katkısı ile 2007 seçiminde oy oranı, yüzde 14.3'e yükselen MHP, TBMM'de yer almıştır. 2011 seçiminde oy oranı yüzde 13'e gerilemekle beraber MHP, muhalif konumunu sürdürmüştür. 2015 Haziran genel seçimini AKP'nin yitirmesi üzerine inisiyatif Bahçeli'ye geçmiştir.

07 Ağustos 2024 05:54

Öztin Akgüç

Bağlantısız Tarafsızlık

Türkiye'nin dış politikada yararı, tarafsız, bağlantısız olmak, bloklar dışında kalmaktır. Tarafsız, bağlantısız kalış, Türkiye'nin II. Dünya Savaşı dışında kalmasını sağlamıştır. Churchill, 1943 yılında Adana'ya gelerek Adana buluşması ile de İnönü'yü savaşa girmeye ikna girişiminde bulunmuştur. Savaş sonrası ABD Başkanı Truman, Sovyet yayılmacılığını, nüfuzunu önlemek amacıyla "contaiment"; SSCB'yi çevreleme planını uygulamaya koymuş, Batı Avrupa ülkelerine Marshall Planı ile destek sağlanırken Türkiye ve Yunanistan'a ekonomik ve askeri yardım başlatılmıştır. 1949 yılında Washington'da başlangıçta 13 ülkenin katılımı ile oluşturulan NATO Antlaşması; huzur, barışı korumak, güvenliği sağlamak amaçlı olarak açıklansa da aslında SSCB'yi günümüzde Rusya'yı çevreleme planının bir aşamasıdır. En sonunda askeri ve ekonomik yardım programının sona erişiyle Türkiye ve Yunanistan, 1952 yılında NATO'ya dahil oldular.

31 Temmuz 2024 04:45

Öztin Akgüç

Dış Kaynak Yük, Yükümlülüktür

DP, 1954 yılında 5224 sayılı "Yabancı Sermayeyi Teşvik Kanunu" ile petrol kanununun yürürlüğe girmesiyle sorunların çözülebileceği sanısının sonuç vermesi üzerine 1958 istikrar programını uygulamak zorunda kaldı. Dış kaynak, yurtdışı yerleşiklerden kaynak girişi, (i) doğrudan yabancı sermaye yatırımı, (ii) maddi, reel varlıkların el değiştirmesi, (iii) finansal varlıkların el değiştirmesi (iiii) borçlanma, yurtdışı yerleşiklerin talep hakkının artması (ıv) bağış, yardım, yurtdışından kesin dönüş yapanların beraberindeki varlıklar yoluyla olmaktadır. Yabancı sermaye yatırımının görünür en belirgin yükü dışarıya kâr ve sermaye transferi yoluyla getirdiğinden daha fazla kaynağı geri götürmesidir. Yabancı sermaye maden işletmeciliğinin sosyal maliyeti ise çok daha yüksek olmaktadır. Ancak Özal döneminde 1985 yılında çıkarılan maden kanunu ile yabancı sermayeye de maden işletme ruhsatı verilmekte ve süre 60 yıla kadar uzatılabilmektedir. Maden işletmeciliği gerekli koruyucu önlemler alınmadığında arıtma tesisleri kurulmadığında doğa yıkımı, çevre kirliliği yaratmakta, toprağı verimsizleştirmekte, geriye posa (taş, toprak, atık) yığınları bırakarak sosyal maliyeti çok yüksek olmaktadır. Siyanür kullanılarak sağlık sorunları da yarattığından altın çıkarılmasının ülkeye sosyal maliyeti çok daha yüksek olmaktadır.

24 Temmuz 2024 05:02

Öztin Akgüç

Çözümsüz Oyalama Taktiği

Sorunların ana kaynağı, 24 Ocak 1980 Kararları ile getirilen düzen, izlenen politikalar, yönetim anlayışıdır. Tartışmalar, öneriler, vergi paketi bu açılardan değerlendirilmelidir. 24 Ocak Kararları ile serbet pazar ekonomisi sloganı altında kamuyu mülksüzleştirme, özelleştirme, yabancı sermayeyi teşvik, yerli özsermayeye destek, uluslararası finansal piyasalara eklemlenme, vergi yerine borçlanma hedeflenmiştir. Türkiye, 24 Ocak Kararları sonrası, özelleştirme, teşvik, kamu ihaleleri, yap işlet devret (YİO) daha süslü ifadeyle kamu-özel işbirliği (KÖİ), tutarsız kur ve faiz politikaları uygulamalarıyla soyuldu, soyduruldu. 24 Ocak Kararları alındığında Türkiye'nin dış borcu 15 milyar USD bütçede faiz giderlerinin gelirlere oranı yüzde 3 düzeyinde idi. Ancak 24 Ocak Kararlarını silecek, köklü tedbirlere, değişime gereksinim vardır. Gelir ve kurumlar vergilerinde vergi istisnaları kaldırılmalıdır. İstisnalar, vergi delikleri açmakta, delikler zamanla genişlemekte, vergi kayıpları olmakta, vergi tahsilatı azalmaktadır.

17 Temmuz 2024 04:30

İletişim Formu

captcha

Kişisel verilerinizi işlemekte ve kanunlarda öngörülen teknik ve idari tedbirleri alarak bu verilerinizin korunması için elimizden gelen çabayı göstermekteyiz. İşlenen kişisel verilerinize ilişkin bilgilere aydınlatma metnini ziyaret ederek ulaşabilirsiniz.

Değerlendirme için doğrulama kodunu girin.

captcha