Kendi hunhar fantezilerinden başka hiçbir norm ve değer tanımayan siyonist rejim ile suç ortağı Avrupa ve ABD'yi sadece küresel insanlık vicdanının harekete geçireceği İslam ülkeleriyle Batı dışı dünyanın kolektif direniş ruhu dizginleyebilir. Bu bağlamda Çin ve Rusya başta olmak üzere Türkiye gibi ülkelerin İsrail karşıtı direniş blokuna verdiği destek emperyalist statükoyu korkutuyor. 'Gerçekçiliğin babası' olan bilinen antik Yunan tarihçisi ve Atinalı general Tukididis'in (MÖ 472 - MÖ 400) asırlar önce işaret ettiği bu hakikat şimdiye kadar hiç değişmedi. Bir kere İsrail'in ve destekçisi Batı'nın niyetini herkes biliyor. *** İsrail ve Batı dünyası kendilerini dokunulmaz görüyor. ABD'nin 'terörle savaş' döneminde Batı dışı dünyayı ve bölge ülkelerini yanına çekerek elde edemediği zaferi İsrail'in üstelik herkesi 'by-pass' ederek ve bölge ülkeleriyle birlikte dünyayı karşısına alarak elde edeceğine inanmak için insanın gerçekten de zil zurna sarhoş bir siyonist olması gerekir. Dolayısıyla emperyal Batı ve taşeronu soykırımcı İsrail ile onun dümen suyundaki yerli ve yabancı siyonistler, 'immensum bellum'un yani 'büyük ve güçlü savaş'ın ne demek olduğunu yiyecekleri okkalı Osmanlı tokadıyla pek yakında iyice kavrayacaktır.
Kaynak: Sabah
12 Ekim 2024 07:18
Alıntıdır : Haber Kaynağı İçin Tıklayınız
Bu habere çok benzer konularda diğer kaynaklardaki haberlere aşağıdan ulaşabilirsiniz.
Abd'nin Yıkım Çağı Stratejisi Ve İsrail'in 'Kürt Kartı' İllüzyonu
5 Kasım seçimlerinden birkaç hafta önce Donald Trump, ABD ve dünya için öngördüğü vizyo nu şu sözlerle ifade etmişti: "Biliyorsunuz 1890'larda ülkemiz şimdiye kadarki en zengin durumundaydı. Çünkü çok iyi bir tarife sistemi vardı." Bir seçim konuşmasında da yurtdışındaki Amerikan şirketlerini dönmeye zorlayacağını ve gelmeyenlere karşı ise gümrük duvarlarını aşılamaz hâle getireceğini söyleyen Trump, "Zira en sevdiğim kelime gümrük tarifesi dir" demişti. Trump'ın İsrail'i kutsayan ve şımartan stratejileri siyonist rejimin barbar katliamlarını yeni dönemde daha da artıracaktır. Yani İsrail hariç dünyadan elini eteğini çekeceğini söyleyen ABD'nin yeni stratejisi, özellikle Ortadoğu başta olmak üzere küresel düzeyde yeni çatışmaların, güç mücadelelerinin ve her tür kaosun önünü açacaktır. Çin'e karşı vereceği küresel ekonomik savaşta Ukrayna'da Rusya'yı memnun ederek yanına çekmek isteyen Trump, İsrail'e rağmen Türkiye'yi de frenlemeye çalışmayacaktır. Zaten Hamas ile İsrail arasında Katar'da devam eden müzakereler çöktü. ABD herkesi kaderine terk edecek. Hamas'ı savunanları ve diğer 'cihatçıları' ABD'de barındırmayacağını ilan eden bir konuşmasında, "Onları ülkemizden çıkaracağız. Gazze Şeridi gibi terörün istila ettiği bölgelerden mülteci yerleştirmeyi yasaklayacağım ve sınırımızı mühürleyeceğim. Seyahat yasağını geri getireceğiz" demişti. Terör devleti İsrail'in "Kürt kartı" illüzyonu ile Trump'ın kapısını aralayacağı yıkım çağının tsunamilerine karşı tedbirli olmak lazım.
12 Kasım 2024 07:31
Siyonist Arsızlığa Amsterdam Şamarı
Sadece siyonist rejim değil onları destekleyen Yahudi halkı da insanlığa karşı verdiği savaşı çoktan kaybetti. İsrail'den ve Avrupa'nın farklı kentlerinden maçı izlemeye gelen Yahudi seyircilerin barbar tutumları infiale yol açtı. Bu siyonist sapkınlık artık nasıl bir çürümüş haletiruhiye ve kibre sahipse, yalnızca İsrail'de değil tüm dünyada da kendini kanun ve ahlakın üstün de görüyor. Çünkü istatistikler de gösteriyor ki dünya çapında siyonist Yahudilere yönelik tepki, II. Dünya savaşı ve Holokost'un sona ermesinden bu yana en yüksek seviyede. Örneğin 7 Ekim'den sonra antisiyonist olaylar ABD'de yüzde 360, İngiltere'de yüzde 500, Almanya'da yüzde 400, Hollanda'da ise yüzde 813 oranında arttı. Almanya'da iktidara yürüyen AfD partisi, Macaristan'da iktidardaki Victor Urban liderliğindeki Fidesz Partisi ile Başbakan Giorgia Meloni liderliğindeki İtalya Kardeşleri Partisi'nde birçok isim açıkça anti-semitik görüşlere sahip. Dortmund'daki aşırı sağcılar pencerelerine Filistin bayrağı asarken Almanya'daki Üçüncü Yol Partisi, siyonist varlık İsrail'e karşı Hamas'ı destekliyor. ABD kampüslerinni çoğu Filistin'den yana.
10 Kasım 2024 07:33
Bu Da 'Hor Görülen' Amerikalıların Devrimi
ABD'deki 5 Kasım seçimlerinde Donald Trump'ı zafere taşıyan sandık sonuçları hemen herkes tarafından bir postpopüler halk devrimi olarak niteleniyor. Farklı kıtalarda da olsa ABD'de gerçekle şen 5 Kasım 2024 devrimi ile AK Parti'nin 3 Kasım 2002'deki Sessiz Anadolu devrimi arasında büyük bir mahiyet benzerliği var. Sayın Erdoğan liderliğindeki AK Parti'ye sel gibi akan Anadolu halkı, Türkiye'deki 'Beyaz Türkleri', vesayetçi oligarşik bürokrasiyi, ülkenin kaynakları ve geleceği üzerine bir kâbus gibi çöken mutlu azınlığı nasıl hezimete uğrattıysa Trump liderliğinde bir araya gelen öte kileştirilmiş Amerikan halkı da elde ettiği zaferle Amerikalı mavi kanlıları, halka karşı konumlanan mües ses nizamı, Amerikan derin devletini ve küreselci elitlerin inşa ettiği savaş ittifakını darmadağın etti. Trump'ın 2016'da kazandığı ilk seçimler Batı dünyasında popüler devrimleri tetiklemişti. İlk olarak Avrupa ülkelerinde başlayan Batı'daki bu post-popüler isyan dalgasının son halkası bu kez ABD oldu. Trump'ın etrafında birleşen her kesimden Amerikalı gerçekleri gizleyen medyayı, 'burger çok pahalı!' diyerek halkın azalan alım gücüyle alay eden çürümüş siyasileri, ABD'nin ayrımcılık ve kölelik üzerine kurulduğunu söyleyen ırkçıları ve halkın vergilerini silah lobilerine akıtan oligarşik bürokrasiyi bozguna uğrattı.
09 Kasım 2024 07:06
Trump Depremi Derin Kırılmalara Yol Açacak
ABD'deki 5 Kasım Başkanlık seçimlerinde dört yıl aradan sonra ipi göğüsleyen Donald Trump, kuşku yok ki iç ve dış politik fay hatlarında büyük sarsıntılara yol açacak. 280 delege ye ve ülke genelinde yüzde 51 oy oranına ulaşan Trump, Temsilciler Meclisi'nde ve Senato'da elde ettiği 'süper çoğunluk' ile zaferini perçinledi. ABD'nin 47. Başkanı olan Trump'ın Florida'da yaptığı zafer konuşmasındaki en dikkat çekici cümleler şunlardı: " Artık kontrol bizde! Bu, ülkemizde daha önce hiç görmediğimiz bir siyasi zaferdir. Sınırlarımızı güçlendireceğiz. Ülkemizle ilgili her şeyi düzelteceğiz. Tarih yazdık. ABD'nin altın çağı olacak. Savaş başlatmayacağım, savaşları durduracağım. " Kuşku yok ki 248 yıllık tarihinin yüzde 94'ünü savaşarak geçirmiş bir devlet olan ABD'de bir başkanın "Savaşmayacağım ve olan savaşları da bitireceğim" demesi müesses nizamın ve silah lobilerinin en büyük kâbusudur. Çünkü savaş yanlısı olmayan ABD'nin 35. Başkanı John F. Kennedy de 22 Kasım 1963 tarihinde suikasta uğramıştı. Kennedy'nin de tıpkı Trump gibi Rusya ile savaş yerine diplomasiyi tercih etmesi tarihi bir ironiden ziyade can yakıcı realiteye işaret ediyor. Boyun eğmeyen Trump, 1892'de Grover Cleveland'dan sonra 120 yıldan fazla bir süredir Beyaz Saray'ı kaybeden ve ardından geri dönüp tekrar kazanan ilk başkan oldu. ABD'deki 'mavi duvarı' parçalayan Trump, siyasi bütün ezberleri bozuyor.
07 Kasım 2024 07:30
Pax Americana'nın Ölüm Kalım Seçimi
Cumhuriyetçi Parti adayı Donald Trump ile Demokrat Parti'nin adayı Kamala Harris arasındaki fark yüzde birden daha az. Küreselcilerin bir kaşık suda boğmak için her tür manipülasyona başvurduğu Trump ülke genelindeki anketlerde de yüzde 0.1 oranla önde görünüyor. Fark çok yakın olduğu için Harris de Trump kadar kazanmaya yakın duruyor. Harris ABD'nin 60'ıncı başkanı olursa yani Trump ikinci kez kaybederse 6 Ocak 2020'deki Kongre baskınının bu kez daha büyüğü yaşanabilir. Trump liderliğindeki ABD'nin Türkiye, Rusya, Hindistan, Brezilya ve bazı Avrupa ülkelerini yanına çekmesinden çekinen Çin yöneti mi beklenmedik bir askeri hamle yaparak Tayvan'ı ilhak için harekete geçebilir. Böyle bir sürprize ABD askeri yanıt veremeyecektir. Hâsılı kelam, Kırım'ın ilhakıyla başlayan hamle eğer Çin'in Tayvan'ı ilhakı ile sonuçlanırsa o zaman bu 5 Kasım 2024 seçimleri tarihe bir bakıma Amerikan imparatorluğunun ölüm ilanı olarak geçecektir.
05 Kasım 2024 07:11
Dünya'seçimini' Yaptı, Gözler Abd'de
Genel itibarıyla sandıktan çıkan iradeye baktığımızda Türkiye'den Brezilya'ya, Venezuela'dan Almanya'ya, Hindistan'dan Fransa'ya, Bangladeş'ten Endonezya'ya, Pakistan'dan Rusya'ya, Meksika'dan Avusturya'ya ve Gürcistan'dan İngiltere'ye kadar hemen her ülkede insanların hem bireysel hem toplumsal hem ulusal hem de küresel gidişattan memnun olmadığını ve değişim istediğini görüyoruz. 2024 yılının seçim maratonu 5 Kasım'daki ABD'başkanlık seçimleri' yle devam ediyor. *** Zira Batı'da veya Batı dışındaki dünyada olsun fark etmiyor. İnsanlar hayal kırıklığı içinde. Küresel karamsarlık çağındayız sanki. BRICS zirvesi, Batı'nın hâkimiyetine meydan okuyan küresel dinamiklerdeki değişimin simgesi haline geldi. BRICS'e göre Batı modeli artık ilerlemenin tek yolu değil.
03 Kasım 2024 07:14
Abd'de 'Hayal Kırıklığı' Kazanacak
ABD'de 5 Kasım'daki başkanlık seçimleri öncesi yapılan geniş çaplı sandık anketleri, Cumhuriyetçi Parti adayı Donald Trump'ın kıl payı da olsa ipi göğüsleyeceğine işaret ediyor. Ancak birçok analiste ve bazı sosyolojik araştırmalara göre ise sandıktan 'hayal kırıklığı', 'endişe' ve 'şiddet' çıkacak. Anket ortalamalarına göre de Amerikalıların yalnızca yüzde 28'i ülkenin doğru yolda olduğunu söylerken yüzde 61'e göre ise ülke yanlış yolda. Siyasi iklim şu anda Trump'tan yana. Anketlere göre Ekim 2016'da ülke kendini Cumhuriyetçilere göre 3 puanlık bir farkla Demokrat olarak tanımlıyordu. Ekim 2020'de de 6 puanlık bir farkla Demokrat olarak tanımlamıştı. Ancak 2024'ün Eylül ayında kendini Cumhuriyetçi diye tanımlayanların oranı Demokratlara göre 1 puan önde çıktı. Anket ortalamaları Trump'ı onda birlik farkla yüzde 48.4'e yüzde 48.3 önde gösteriyor. Zira tüm faktörler Trump'ı işaret etmesine rağmen bazı araştırmalar hâlâ istatistiksel bir beraberliğe işaret ediyor. Bu da ABD'deki seçimlerin galibinin Trump ya da Harris değil 'hayal kırklığı, endişe, şiddet ve kaos' olacağını gösteriyor.
02 Kasım 2024 07:27
Trump Ya Da Harris Fark Etmez!
Küresel sistemin merkez ülkesi ABD'deki 'hegemonik erozyon' giderek artıyor. *** 26 Ekim'de Gürcistan ile 27 Ekim'de Bulgaristan'da yapılan seçimlerden de yine Batı'nın ' Nitekim 27 Ekim'deki erken genel seçimlerde 1955'ten beri sadece iki kez kaybeden iktidardaki Liberal Demokrat Parti (LDP), son 15 yılın en kötü sonucunu aldı. 5 Kasım'da ise neredeyse bütün müttefiklerini krize sürükleyen ABD'nin kendisi sandık başına gidiyor. Fakat ABD'deki siyasi krizin sonuçları diğer ülkelere göre daha küresel ölçekte olacak. ABD'ye fazla güvenmiyorlar. Dolayısıyla 5 Kasım'daki ABD başkanlık seçimlerini ister Cumhuriyetçi Parti adayı Donald Trump ister Demokrat Parti adayı Kamala Harris kazansın fark etmeyecek. Kim kazanırsa kazansın kaybeden ABD'nin kurduğu ve ' Pax Americana' ile simgelenen Atlantik'in küresel ittifak sistemi olacak.
31 Ekim 2024 07:27
Gürcistan Başardı Darısı Kiev'in Başına
Bunun en sıcak örneği ise Gürcistan. Unutmayalım ki Gürcistan, şu anki Ukrayna gibi ABD'nin çıkarları için 2008'de Rusya ile savaşa tutuştuğu için parçalandı. Bu toparlanmanın lokomotifi ise 19 Nisan 2012'de milyarder işadamı Bidzina İvanişvili tarafından kurulan Gürcistan Rüyası-Demokratik Gürcistan Partisi oldu. Ardından 2016 ve 2020 seçimlerini tek başına kazandı. Son olarak Gürcü Rüyası, 26 Ekim 2024'teki parlamento seçimlerinden tarihi bir zaferle çıktı. Paris'te doğan ve 2004'te vatandaşı olmadığı Gürcistan'ın en üst düzey diplomatı pozisyonuna getirilen Zurabişvili, cumhurbaşkanı olmadan önce Fransa'nın Gürcistan büyükelçiliği de dahil uzun yıllar Fransa dışişlerinde çalışmış bir isim. Oysa resmi sonuçlara göre Gürcü Rüyası Partisi oyların yüzde 54'ünü alırken rakibi muhalif parti ancak yüzde 11 oy alabildi. Zira dört milyon nüfusuna rağmen Avrupa ve Asya'nın kesiştiği Gürcistan büyük bir stratejik öneme sahip.
29 Ekim 2024 07:05
Abd'siz İsrail'in Gücü Bu Kadarmış!
İsrail'in İran'a yönelik kontrollü ve sınırlı misillemesi, ABD'nin bölge sel savaş için hazır olmadığının en somut göstergesi olarak okunmalı. İsrail'in 3.5 saat süren temkinli saldırısının nükleer ve petrol tesisleri yerine sadece füze ve insansız araç üretim merkezlerini hedef alması da bunu kanıtlıyor. Tahran, İlam ve Huzistan'daki tesislere 100 savaş uçağıyla yaptığı ve 20 kadar hedefi vurduğu 'Tövbe veya Pişmanlık Operasyonu' adı verilen saldırılar birçok Batılı analizci tarafından askeri açıdan pek de başarılı bulunmadı. Saldırılarda İran sadece 3 askeri tesisinin vurulduğunu ve 4 askerinin öldüğünü açıkladı. Bölge bir daha 7 Ekim öncesi gibi olmayacak. İsrail ordu sözcüsü Daniel Hagari'nin kontrollü misillemeden sonra 'Bu iş burada kapansın' dercesine ifade ettiği 'Görev tamamlandı' sözleri, aslında İsrail ve ABD için bir dönemin sonuna işaret ediyor. Sonuç olarak İran'a yönelik misilleme bize gerçek İsrail'in ne kadar zayıf olduğunu gösterdi.
27 Ekim 2024 07:34
Türkiye Nereye Gidiyor? Dünya Nereye Gidiyor?
Bir tarafta G7, IMF, NATO, AB ve ABD etrafındaki Atlantik dünyası var. Diğer yanda ise BRICS ve Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) ile nitelenen Çin ve Rusya liderliğindeki Asya-Pasifik ekseni var. Atlantik bloku ilk darbeyi 2000'lerde Çin'in yükselişi ile aldı. Bu kapsamda Barack Obama'nın 2009'da kurdelesini kestiği 'Pivot Asia/Asya'da oyun kurma' hamlesinin açılışı yapıldı. Zira ABD'nin hedefi 'sorun'u kontrol altına alıp 'yenmek'ti. ABD, şu anda bunu yapıyor. ABD'den kaynaklanan gerilimler Ukrayna ve Ortadoğu'da sıcak savaşa dönüştü. ABD, Rusya ve Türkiye'yi elimine edebilirse Çin'i rahatlıkla kuşatıp yenebileceğinin hesaplarını yapıyor. Ne var ki ABD'nin rakiplerini teker teker ezme stratejisi suya düştü. Hindistan ve Güney Afrika, İngiliz Milletler Topluluğu'nun Samoa Adaları'ndaki Kral Charles liderliğindeki zirvesine katılmak yerine BRICS için Rusya'ya gitti. Ne Ortadoğu ne de dünyanın diğer bölgeleri artık 7 Ekim'den önceki gibi olmayacak. Bu nedenle Türkiye iç ve dış cepheyi her açıdan tahkim ediyor.
26 Ekim 2024 07:26
Terör Ve Soykırımın Panzehiri Birliktir
Gazze'yi yakıp yıkarak haritadan silme isteği sadece sadist siyonist rejimin yöneticileri ile sınırlı değil. Hitler'den devşirilen neo-nazist Holokost anlayışı İsrail toplumunun bütün kesimlerine de nüfuz etmiş durumda. Yahudi kamuoyunun ruhuna, beynine ve iliklerine kadar işlemiş olan 'soykırım kültürü' sadece Gazze'yi değil Batı Şeria ve Doğu Kudüs'teki bütün Filistinlileri de katliamdan geçirmeyi kapsıyor. Hem İsrail halkı hem de muhalefet soykırım saldırılarına ve bölgesel savaşa iştahla arka çıkıyor. Haliyle İsrail'in resmi siyaseti olan arz-ı mevud anlayışı Batı destekli bir soykırım ve bölgesel kaos stratejisidir. Hem İsrail toplumu hem de yöneticileri bu terör kültüründe kenetlenmiş durumda. Çünkü bu saatten sonra hiçbir güç Türkiye'yi durduramayacaktır.
24 Ekim 2024 07:28