Aptala yatmayacağım; kastedilen dört muhabirden biri olarak yazıyorum. Sinan Ateş ile eşine fiziki takip yaptıran; Ülkü Ocakları genel başkan yardımcısından, polisten, istihbaratçıdan, onların konum ve uçuş bilgilerini sorgulatan; katili arabasıyla kaçıran ve MHP milletvekilinin evinde yakalanan, Ülkü Ocakları'nda yöneticilik yapmış Tolgahan Demirbaş konuşuyor: "Halk TV'de dört tane, tek amaçları Türkiye düşmanlığı olanlar operasyon gazeteciliği yapıyor. Üzerine gidince de 'bizi hedef gösterdiler' diyorlar. Ülkü Ocakları'nı terörize göstermek için yapıyorlar. Ben varsayım tutuklusuyum." Üzerinden saatler geçiyor... MHP'nin lideri çıkıp "ilgilerinin olmadığını" ileri sürdüğü cinayetin planlayıcılarından birinin aynı cümleleriyle aynı gazetecileri hedef gösteriyor. Halen 2 MHP milletvekili ve 5 Ülkü Ocakları yöneticisi hakkında "tasarlayarak öldürme" suçlamasıyla soruşturma yürütüldüğünü hatırlatmayacağım. Resmi belgelerdeki MHP ve Ülkü Ocakları izlerini anımsatmayacağım. Keşke Türkgün gazetesi ile Bengü Türk TV bu cinayeti aydınlatsaydı da bizim gazeteciliğimiz beyhude kalsaydı, diye hoş ama boş hayallere kapılmayacağım. Bilerek yazdım, yazıyorum, yazacağım.
Kaynak: Cumhuriyet
02 Ekim 2024 04:21
Alıntıdır : Haber Kaynağı İçin Tıklayınız
Bu habere çok benzer konularda diğer kaynaklardaki haberlere aşağıdan ulaşabilirsiniz.
İnternette Yeni Bir Dönem Mi Başlıyor?
Dün internet yayıncılığını "düzenleyen" 5651 sayılı kanunun "kişilik hakları ihlalleriyle ilgili" 9. maddesi resmen yürürlükten kalktı. Madde Anayasa Mahkemesi tarafından 11 Ekim 2023'te iptal edildi ancak yasada değişiklik yapması gereken Meclis geçen yasal süre içinde kılını kıpırdatmadı. "Bugün itibarıyla 5651 sayılı yasanın 'kişilik hakları' i le ilgili, sizin de çok sayıda yazınızın engellenmesine ve hatta yayından çıkartılmasına sebep olan 9. madde artık yok. "Türk hukukunda kişilik hakları birden fazla şekilde korunuyor ve bunlardan sadece bir tanesi yok oldu. Bununla birlikte, Şubat 2014'ten bu yana verilen sulh ceza hâkimlikleri kararlarını incelediğimizde; ifade ve basın özgürlüğü ile kişilik haklarının korunması arasındaki dengenin, ağırlıklı olarak kişilik haklarını koruma yönünde olduğunu EngelliWeb raporlarımızdan görüyoruz. Sizin de onlarca belki de yüzlerce haberiniz tüm kariyeriniz boyunca bu madde yaptırımına maruz kaldı. Dolayısıyla'kişilik hakları' bahanesiyle bazı kişi ve kurumlara mutlaka koruma verilirken, ifade ve basın özgürlüğü istisna hale geldi. 2015'ten beri bunun mücadelesini verdik, yüzlerce başvuru ile Anayasa Mahkemesi'nin görmek istemediğini sonunda gösterdik."
11 Ekim 2024 04:46
Suçun Üstünü Örttükleri Bayrak
Tanımadığınız bir kişi sizi "dövmekle" ya da "tecavüzle" tehdit etti. O kişinin suçu Türk Ceza Kanunu'ndaki (TCK) 106'ncı maddede yazıyor. Buna göre; yargılama sonucunda sanık altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bir kişi size saldırırsa saldırmakla tehdit etmesinden daha az ceza alıyor. TCK 151'e göre; üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılabiliyor. O halde suça yönelimi önlemek ve suç işleyeni ıslah etmek kalıyor elimizde. Uyuşturucu transferi yaptıkları arabayı, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası Türk bayrağı ile donatmışlardı. Kıssadan hisse, suçun üstünü örtenlere inat, size gösterilene değil daha derine bakın.
09 Ekim 2024 04:34
Apple'sinan Ateş' İçin Ne Diyecek?
Şifrelerini söylemedikleri telefonlarının incelenebilmesi için de Apple'a başvuruldu. "Apple ve ABD yasaları kişisel verilerin korunması konusunda oldukça katı. 2015 yılında San Bernardino'da yaşanan 16 kişinin öldürüldüğü davada dahi Apple, FBI ve mahkeme emrine rağmen katilin telefon şifrelerini kırmayı reddetmişti. FBI hackerlara 1.3 milyon dolar harcamasına rağmen telefonu kırmayı başaramamış, sonunda İsrail menşeli Cellebrite firmasının ürünlerini kullanarak telefondaki veriye ulaşmayı başarabilmişti. Şu an bilinen herhangi bir yöntemle iPhone şifreleri kırılamıyor, 10 yanlış şifre denemesinden sonra ise telefon içindeki verileri silerek fabrika ayarlarına geri dönüyor. Apple'ın, yalnızca terörizm ve çocuk pornografisi gibi konularda ABD mahkemeleri ile kısıtlı bilgi paylaştığı biliniyor. Sinan Ateş davasında da Apple muhtemelen daha öncekilere benzer 'Kullanıcı şifreleri bilinemedikçe veriye ulaşılamaz' minvalinde bir yanıt verecektir. Geçmişte örneği olmadığı için, ben Apple'ın Türkiye'ye bu konuda herhangi bir bilgi vereceğini düşünmüyorum." Zerya Kuyumculuk'un firari ortaklarından Zülküf Ortaç, Irak'a kaçmak isterken 26 Eylül günü Habur Sınır Kapısı'nda yakalandı. Yazayım; Zerya Kuyumculuk'ta parasını işleten yargı mensuplarıydı.
04 Ekim 2024 04:12
O Müdürün Sırtını Sıvazlayan Karar
Hani, Bursa'daki Mahmut Celalettin Ökten İmam Hatip Ortaokulu'nun müdürü. Hani, yardımcısının odasına kapıyı kırarak giren kişi. Takip edenler bilir, Eğitim-İş Sendikası eğitim hakkını engelleyen bu okul müdürünün hakkında suç duyurusunda bulundu. "Şikâyetçi vekilinin 28/08/2024 tarihli dilekçesinde özetle; Bursa Mahmut Celalettin Ökten Ortaokulu müdürünün 450-500 kişilik düzenlenen veli bilgilendirme toplantısında 'başı açık öğrenciye karışırım' beyanlarında bulunduğunu iddia ederek şikâyette bulunmuştur." "Şikâyete konu olayın ifade özgürlüğü bağlamında değerlendirildiği, somut olayda adli soruşturma yapılmasını gerektirir suç ya da suç unsuru bulunmadığı, araştırma yapılmasını gerektirir bir durumun olmadığının açıkça anlaşıldığı, bu nedenle ihbarla ilgili CMK'nin 158/6. maddesi gereğince soruşturma yapılamayacağı kanaatine varılmıştır." Özetle bir okul müdürünün, "Okulda başı açık kız öğrenci olamaz, herkesin başını kapatması gerek" diye velileri uyarması "ifade özgürlüğüymüş!" Özetle şunları söyledi: Bir okul müdürünün, başı açık kız çocuklarının eğitim hakkını yok saymasını, anayasaya ve insan haklarına aykırı bir şekilde ayrımcılık yapmasını, 'ifade özgürlüğü' kapsamında değerlendiren bu karar, laik eğitimin karşı karşıya kaldığı tehdidin devlet mekanizmaları tarafından nasıl teşvik edildiğini açıkça göstermektedir.
27 Eylül 2024 05:25
Size Bunları Anlatmıyorlar
İlk suç kaydı 2021. Yani, yasalara göre o tarihte "suça sürüklenen çocuk" kategorisindeymiş. Yani ya tutuksuz yargılandı ya da bir süre tutuklu kalıp tahliye edildi. Bir bilgiye göre ise birçok suç dosyası nedense kapatıldı. Suç "çocuk yaşta" işlendiği için verilen ceza da infaz sistemi de çocuğun lehinde çalışıyor. Cezaevi içindeki o kurul, suçlunun "denetimli serbestlik" tedbiri ile dışarıda olup olmamasına karar veriyor. Adalet Bakanlığı'nın en güncel verilerine göre Türkiye'de şu an 404 ayrı cezaevi var. Bu cezaevlerinin en fazla alabileceği insan sayısı, yani kapasitesi ise 295 bin 268 kişi. Yine en yeni verilere göre 304 bin 799'u hükümlü, 52 bin 66'sı tutuklu olmak üzere toplam 356 bin 865 kişi hapiste. Bakın, sosyal medyada mesaj attı diye hapse sokan yargının suç makinelerini nasıl tahliye ettiğine... Tüm bu suç sisteminin ekonomiyle ve eğitimle de ilgisine girmiyorum bile.
25 Eylül 2024 04:28
Bürokratın Oğlundan İstenen Para
"11.09.2024 tarihi itibarıyla toplam 600.08 TL genel sağlık sigortası prim borcunuz bulunmaktadır. Genel sağlık sigortasına ilişkin prim borcunuzu ait olduğu ayı takip eden ayın sonuna kadar ödememeniz halinde, bu tutarlara gecikme cezası ve gecikme zammı işleyecektir." HSK 2. Dairesi İzmir 3. Ağır Ceza Mahkemesi başkanını, iki üyesini ve tahliye mütalaası veren cumhuriyet savcısını açığa aldı. Cinayet sanıklarını tahliye ettiği için açığa alınan bir kişi dikkatimi çekiyor: İzmir 3. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Ali Mithat Özçakmaktaşı. 30 Mayıs 2019 akşam saatlerinde bir suikast gerçekleşti. İzmir'de Ahmet Kurtuluş öldürüldü. 25 Ekim 2018'de etkin pişmanlıktan yararlanmış ve FETÖ Borsası'na dair bildiklerinin çok az bir kısmını anlatmıştı. Ve evinde "polis" kıyafetli bir tetikçi tarafından çocuğunun gözü önünde öldürüldü. Cinayet sonrası Ahmet Kurtuluş'un avukatı Özgür Senger, mahkeme hakkında bir suç duyurusunda bulundu. Mahkemece, hukuka aykırı bir şekilde, ev hapsinin devamına karar verilerek, Ahmet Kurtuluş'a yönelik eylemin faillerine bilerek yahut bilmeden hazır ortam sağlanmıştır. Ahmet Kurtuluş, orantısız bir şekilde ev hapsine mahkûm edilerek eli kolu bağlanmış, kendini koruyabilmesi engellenmiş, kendisine bir polis koruması da sağlanmamıştır.
20 Eylül 2024 05:16
S.ö.
Bunu diyen Ebuseleme Gülen. Yani Fethullah Gülen'in öz yeğeni. S.Ö. isimli 15 yaşındaki kız çocuğu, 29 Ekim 2007'de Erzurum Dadaşkent Polis Merkezi'nden içeri girdi. Ne zamanki Fethullah Gülen'in yakınlarının ismi bu utanç dosyasına girdi, olayın seyri değişti. "Hoca" dediği Fethullah Gülen'di. Mağdur S.Ö. apar topar Erzurum'dan uzaklaştırıldı. Oğulları Ammar Gülen ve Selahaddin Gülen'in de aralarında bulunduğu sanıklar hakkında yargılama yapıldı. Eski Erzurum İstihbarat Şube Müdürü Abdullah Güler ifadesinde, telefonları dönemin Erzurum Valisi Celalettin Güvenç'in talimatları ile dinlemeye aldıklarını söyledi. 198 sayfalık iddianamede 42 ayrı yerde dönemin Erzurum Valisi Celalettin Güvenç'in ismi vardı.
18 Eylül 2024 05:16
Boy Değil İşlev
Türkiye'de yaşayan ve zaman geçiren herkesin her bilgisi internette satılır. O bilgiler silindi, o mafya lideri yakalandı, o katil cezalandırıldı. Günlerdir Diyarbakır'da yaşanan Narin cinayetini ve ardındaki çürümeyi konuşuyoruz. 9 Eylül'de toplanan Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi Zerya Kuyumculuk dosyasında kararını verdi. Diyarbakır'da altın üreten Zerya Kuyumculuk'un sahiplerinin 2020'de kaybolmasıyla başlamıştı. Dahası, Zerya Kuyumculuk'a varlıklarını teslim edenler arasında polislerden valilere, savcılardan hâkimlere kadar geniş bir "devlet görevlisi" de bulunuyordu. Kuyumcunun sahipleri Zülfikar Ortaç, Zülküf Ortaç ve Serdar Adıgüzel yüzlerce yıllık hapisle cezalandırıldı. Ne güzel övünüyoruz: "Dünyanın en büyük adliyesi Türkiye'de inşa edilecek."
13 Eylül 2024 05:16
Hani Kalbin Kuruyacaktı?
Sözde terör örgütü şüphelisi Mergen, Milliyet gazetesinin icra kurulu üyesi ve "Baba Beni Okula Gönder" kampanyasının koordinatörüydü. " Narin okul yerine toprağa gitti. Narin'in tabutuna okul önlüğü yerine gelin duvağı kondu. Narin'i 'baba yarısı' amca öldürdü. Narin'i gömdü, sonra namaz kıldı..." Halbuki 2009'da Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'nin (ÇYDD) bütün şubelerine ve Milliyet gazetesine yapılan polis operasyonu, Narin'in ölümünden bağımsız değildi. Türkan Saylan'ı hatırlayın. Milliyet gazetesi 2005'te ÇYDD ile birlikte bir kampanya başlattı: Baba Beni Okula Gönder. Kampanya sayesinde 33 yurt ve 12 okul yapıldı, binlerce kız çocuğuna burs sağlandı. Diğer yandan, Deniz Feneri davasında Milliyet'in haberciliği de iktidarın büyük öfkesini çekmişti. Ah nasıl unutulur, Türkan Saylan'dan ve ÇYDD'den hoşnutsuzluğu sır olmayan dönemin AKP'li milli eğitim bakanı, bugünün pek "demokratı" Hüseyin Çelik 'ti. Bugün yalnız Narin değil ve Narin yalnız ise bunda, hafızasızlığımızın da sadece ağıt yakmamızın da örgütsüzlüğümüzün de örgütlenenlere destek vermeyişimizin de payı var.
11 Eylül 2024 04:18
Emri Vereni Sorgulayacak Cesaretiniz Var Mı?
Konu, Murat Ağırel'in öldürülme emri. 1- Murat Ağırel'in konuştuğu Emniyet kaynakları, "Zaten sizin infazınıza dair istihbarat notu var" dedi. 4- İddiaya göre, gözaltına alınan isimler infaz ihalesi teklif edilen Mahsun Kuruçay'ın hasımları. 5- Diyelim ki Ankaralı o siyasetçinin ismi öğrenildi. 9- Murat Ağırel'in tehdit edilme süreci Mersin'deki bir uyuşturucu operasyonunu haberleştirmesinden sonra başladı.
06 Eylül 2024 04:45
Saldırıya Uğrayan İsmin Saklı Öyküsü
Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden 1993 yılında mezun oldu. Sonrasında Konya'dan Yozgat'a, Ankara'dan Elazığ'a kadar birçok yerde cumhuriyet savcılığı görevinde bulundu. Kamu Denetçiliği Kurumu'nda sekiz ay boyunca uzman olarak çalıştıktan sonra, 2015 yılının mart ayında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na atandı. Ankara Tren Garı, Merasim Sokak, Kızılay Saldırıları, KPSS, TÜBİTAK, KOSGEB, 15 Temmuz, Karlov Suikastı, Necip Hablemitoğlu suikastı gibi önemli soruşturmaları yürüttü. Meslek hayatının dönüm noktası 15 Temmuz darbe girişimi oldu. FETÖ kumpasları döneminde Emniyet genel müdürü olan, dönemin Ankara Valisi Mehmet Kılıçlar'ı gözaltına almak istedi. Ama asıl ip, 15 Temmuz'a dair iki ismin ifadesini almak istemesiyle koptu: Hulusi Akar ve Hakan Fidan. İfadesini almak isteyen o Ankara cumhuriyet başsavcı vekilinin görevden alınması için lobi yaptı. Yargıtay'da sahtekârlık ve dolandırıcılık gibi "basit" suçlardan sorumlu yapıldı.
04 Eylül 2024 04:26
Akp'ye Geçen 'Muhalif' Vekilin Borçları
2023 seçimlerinde kendi partisinin yerine CHP listelerinden İstanbul milletvekili oldu, Meclis'e girdi. Ve 2024'te İYİ Parti'den istifa etti. O "başka mecra" iktidardı, kısa süre önce AKP milletvekili oldu. Ahmet Ersagun Yücel'den bahsediyorum... Kuşkusuz, tüm bu sorulara yanıt bulmak için Ahmet Ersagun Yücel'i de aradım.
30 Ağustos 2024 05:13