×Uygulama Logosu

Habokado - Akıllı Haber Özeti

Özetleri Okuyun ve Dinleyin

Boy Değil İşlev

Türkiye'de yaşayan ve zaman geçiren herkesin her bilgisi internette satılır. O bilgiler silindi, o mafya lideri yakalandı, o katil cezalandırıldı. Günlerdir Diyarbakır'da yaşanan Narin cinayetini ve ardındaki çürümeyi konuşuyoruz. 9 Eylül'de toplanan Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi Zerya Kuyumculuk dosyasında kararını verdi. Diyarbakır'da altın üreten Zerya Kuyumculuk'un sahiplerinin 2020'de kaybolmasıyla başlamıştı. Dahası, Zerya Kuyumculuk'a varlıklarını teslim edenler arasında polislerden valilere, savcılardan hâkimlere kadar geniş bir "devlet görevlisi" de bulunuyordu. Kuyumcunun sahipleri Zülfikar Ortaç, Zülküf Ortaç ve Serdar Adıgüzel yüzlerce yıllık hapisle cezalandırıldı. Ne güzel övünüyoruz: "Dünyanın en büyük adliyesi Türkiye'de inşa edilecek."

Barış Pehlivan

Kaynak: Cumhuriyet

13 Eylül 2024 05:16

Alıntıdır : Haber Kaynağı İçin Tıklayınız

Yazarın Diğer Yazıları

Bu habere çok benzer konularda diğer kaynaklardaki haberlere aşağıdan ulaşabilirsiniz.

Barış Pehlivan

Mahkemeler'suç Yok' Diyor

İki yargı mensubunun biri hakkında 1 milyondan fazla, diğeri hakkında 5 milyondan fazla içerik karşıma çıkıyor. Her şey açık, biliniyor yani gizli değil. Çünkü Furkan'ın işlediği böyle bir suç yok. Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 5 Mart 2024 tarihli gerekçeli kararı: "Hedef gösterme suçunun oluşabilmesi için kişilerin terör örgütlerine hedef gösterilmiş olması gerekir. Dava konusu internette yer alan yazı ve internet sitesinin niteliği bir bütün olarak değerlendirildiğinde; bu kapsamda hedef gösterme olarak kabul edilemez. Demokratik toplumun zorunlu unsurlarından olan basının bilgi verme, eleştirme, yorumlama işlevi ve anayasanın 26., Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 10. maddelerinde düzenlenen ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerekir." Aynı davada şikâyetçi yine eski bir başsavcı ve sanık yine Furkan Karabay... Gelelim 19 Mart 2024'te kararı verilen, bugünün İstanbul cumhuriyet başsavcısının şikâyetçi, başka bir gazetecinin de sanık olduğu davaya... Bakın, İstanbul 29. Ağır Ceza Mahkemesi verdiği beraat kararında ne diyor: Bu satırların yazarının da sanık olduğu, aynı şikâyetçinin aynı suçlamasından verilen 13 Haziran 2023 tarihli, İstanbul 34. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararına bakalım:

13 Kasım 2024 04:57

Barış Pehlivan

Hâkimin İtirafı

"Tartışmalı olmakla birlikte..." Terör örgütü üyeliği suçlamasıyla tutuklanan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer 'i ilgilendiriyor. - Ahmet Özer'in adı İmralı görüşmelerinde geçebilir. - Ahmet Özer'in görüşmeleri insani gerekçelerle olabilir. - Ahmet Özer'in para hareketleri terör örgütleriyle ilgili olmayabilir. Maalesef bunu diyor mahkeme. "Tutukluluğa itirazımız sulh ceza mahkemesinin önüne 16.30'da gitmiş. Okunmuş olması lazım ki oradan 11. Asliye Ceza Mahkemesi'ne gönderilmiş. Saat 17.30'da da ' Tutukluluğa itiraz reddedildi' diye bir kısım medyaya haberler düştü. Buna göre, 50 dakikalık bir süre içerisinde 40 sayfalık itiraz dilekçemizi, hukuk profesörlerinin hazırladığı 38 sayfalık bilimsel mütalaayı ve 126 sayfalık savunma delillerini incelemişler. Bunun fiilen imkânsız olduğunu düşünüyorum. Bu kadar kısa süre içerisinde bu itirazın değerlendirilmesi mümkün değil." Belediye başkanı Ahmet Özer'e; Emniyet, savcılık ve hâkimlik ifadelerinde herhangi bir gizli tanık suçlaması yapılmadığını vurguluyor: "Somut deliller ile bütün iddiaları çürüttük. Asliye ceza mahkemesi de kabul ediyor, bu yüzden gizli tanık beyanına dayandırıyor tutukluluğa devamı. Tahminimce tutuklandıktan 3-4 gün sonra o gizli tanık ifadesi dosyaya girdi. Öncesinde olsaydı bize sorarlardı."

08 Kasım 2024 05:03

Barış Pehlivan

50 Kurban

Eski Vali Yaman, hem 2016'da hem de 2019'da Mardin Büyükşehir Belediyesi'ne kayyum olarak atandı. - 2020 yılında görevinden alınarak mülkiye müfettişi yapılan eski Mardin valisi ve kayyum Mustafa Yaman'ın da aralarında bulunduğu 72 kişi hakkında, 540 milyon liralık iki ayrı yolsuzluk soruşturması daha açıldığı ortaya çıktı. - Kayyum yönetimindeki Mardin Büyükşehir Belediyesi'ne dönük yolsuzluk operasyonunda tutuklanan DEDAŞ İl Müdürü Mehmet Bulut, "kamu zararı" olarak belirlenen 1 milyon 700 bin TL'yi ödeyip Etkin Pişmanlık Yasası'ndan yararlanarak tahliye edildi. - Mardin Büyükşehir Belediyesi'nin kayyum yönetiminden kalan borçlarının 3 milyar 502 milyon TL olduğu açıklandı. - Kayyum atanan Mardin Büyükşehir Belediyesi'nde açılan yolsuzluk soruşturması kapsamında ifade veren iş insanı Şerif Acar, kayyumun kullandığı Audi A6 aracın verdiği rüşvetle alındığını ve toplamda 3.5 milyon TL civarında paranın kendisinden zorla alındığını kaydetti. - Mardin Büyükşehir Belediyesi eski kayyumu Mustafa Yaman döneminde "temsil ve ağırlama giderleri" adı altında gerçekleştirilen 11 milyon 481 bin TL'lik usulsüz harcamaya dair davalar, yeni kayyumun "feragat" kararı gerekçesiyle düşürüldü.

06 Kasım 2024 04:57

Barış Pehlivan

İşte Öcalan'ın Bahçeli Hakkında Söyledikleri

Madem MHP Lideri Bahçeli, Öcalan 'ı Meclis'e çağırdı... Madem Öcalan "hazırım" dedi... Daha önce de atıf yaptığım kitap, 2013-2015 yılları arasında İmralı'da yapılan görüşmelerin kayıtlarını ve Öcalan'ın mesajlarını içeriyor. HDP heyetine ve devlet yöneticilerine PKK lideri Öcalan'ın söylediklerini aktarıyor. "(...) Şimdi bizim burada yaptığımız işin bir hukuka ihtiyacı var. Siz vekil olmasaydınız sizi de alacaklardı belki. Ama yaptığımız işin hukuki bir güvencesi olmalıdır. Bu çok önemlidir. Öcalan bile bunu düşünememiş, başka bir yöntem önermişti: Garip değil; Öcalan, MHP'ye ve lideri Bahçeli'ye o sıralarda ağır eleştirilerde bulunuyor: MHP, ırkçılık falan, bunlar hep engeldir. Devlet Bahçeli de Deniz Baykal da bundan komisyon alıyorlar, Şimdi bunlar Öcalan bilmem nedir, teröristtir diyorlar. (...) MHP'de ilkeli bir Kürt karşıtlığı vardır. Siz MHP'yi böyle bıraktıkça biz de silahı bırakmayız. İmralı tutanaklarına göre; Öcalan kendisinin Bahçeli'nin karşısına "Türk düşmanı olarak" konulmak istendiğini de söylüyor: MHP'de 'Kürtleri nasıl öldürürüm', CHP'de 'Kürtleri nasıl tasfiye ederim' aklı var. (...) MHP açık bir CIA projesidir. (...) MHP'nin devletçiliğini çözümlüyoruz. 'İdam edersek ortaya çıkacak durumla baş edemeyiz' diyor. Şimdi de Büyük Birlik Partisi idam üzerinden bu durumu tekrar gündemleştirmeye çalışıyor. BBP'Tecavüzcüler ve teröristler için idamı getirelim' diyor. MHP ve BBP bağlamında bir idam ısrarı var.

25 Ekim 2024 05:14

Barış Pehlivan

Polis Akademisi'nin Uyarısı

Fethullah Gülen için "paralel devlet" deniyor ya... Halbuki, asıl denmesi gereken devlet paralel, Fethullahçılar ise maalesef devletin kendisiydi. Şu an AKP Genel Başkan Vekili, dönemin İçişleri Bakanı Efkan Âlâ 'nın ağzından duyduk: "81 il Emniyet müdüründen 74'ü bunlardandı. Daire başkanlarının ise tamamı bunlardandı." Bunu diyen de "bunlar" şeklinde kodladıklarına sırf "Alnı secdeye değiyor" diye devleti teslim eden de onlardı. 15 Temmuz'un ardından Emniyet Teşkilatı da "Nerede hata yaptık" ın peşine düştü. Çalıştayın sonunda da "Yeni Nesil Terör: FETÖ'nün Analizi" adlı bir rapor hazırlandı ve basıldı. - FETÖ'nün kırk yıllık geçmişine bakıldığında örgütlenmesini gerçekleştirmede ve kendini meşrulaştırmada en çok dini değerleri kullandığı ve kendisine dini bir cemaat görüntüsü vermeye çalıştığı anlaşılmaktadır. - FETÖ üzerine özellikle 15 Temmuz sonrası yapılan açıklamalara, itirafçıların vermiş oldukları bilgilere bakıldığında hiçbir kritik bilginin ifade edilmediği ve konunun magazinel bir boyuta çekildiği görülmektedir. Polis Akademisi'nin 2017 raporunda, bugün yine başka cemaatlerin de tıpkı FETÖ gibi örgütlendiği yazıyordu: Bürokrasi FETÖ'den boşalan yerlere göz diken ve devlet içerisinde örgütlenme gayretinde olan başka gruplara da kesinlikle göz yumulmamalıdır. FETÖ ile mücadelenin dinsel değil siyasi bir mücadele olduğu, FETÖ gibi terör örgütlerinin siyasi alanda yayıldıkları hususu vurgulanarak, kamuoyu aydınlatılmalıdır.

23 Ekim 2024 05:27

Barış Pehlivan

O Suçlar O Yaşa Nasıl Sığdı

Türkiye'deki cezaevlerinde şu an, 12-18 yaş aralığında olan 3 bin 532 tutuklu ve hükümlü çocuk var. 2023 yılında suça karışan çocuk sayısı 178 bin 834. Bu çocukların yüzde 39.8'ine yaralama, yüzde 20.8'ine hırsızlık, yüzde 7.7'sine pasaport kanununa muhalefet, yüzde 4.9'una uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak, satmak veya satın almak, yüzde 4'üne ise tehdit suçları isnat edildi. 2010-2022 arasındaki 12 senede suça sürüklenen çocuk sayısı yüzde 148 arttı. 2020 verilerine göre; soruşturmaya uğrayan çocukların yüzde 52'sinin daha önce de bir suç öyküsü var. Polisimizi şehit eden 19 yaşındaki birinin 26 suç kaydıyla hapiste olması gerektiğini tartışıyoruz da o yaşa o kadar suçu nasıl biriktirdiğini konuşamıyoruz. Lakin suça sürüklenen çocukların sayısı, böylesi çalışmaların pek de dikkate alınmadığını gösteriyor. Çocuk ile ilgili olan devlet kurum ve kuruluşlarında uzmanlaşmış çocuk birimlerinin oluşturulması ve bu birimlerin işlerliklerinin çocuk politikasının ilkelerine uygun olması önem teşkil etmektedir. Söz konusu önlemenin öncelikle çocuk dostu bir adalet anlayışının ön planda olduğu ve çocuk-yetişkin ayrımının her koşulda gözetildiği bir sistem ile gerçekleşmesi mümkündür.

18 Ekim 2024 04:19

Barış Pehlivan

Peki, Öcalan Ne Diyor?

"Aslında anayasa konusunda kurucu bir meclis olmak durumundaydı. Mevcut çalışma sonuç alıcı olmadı. Daha sonra Numan Kurtulmuş ve Osman Can cephesinden Anayasa Kurucu Konvansiyonu şeklinde ele alınabilir. Son kırk yıllık şiddeti Türk ve Kürt halkına aştıracak bir anayasa olmalı." Anayasanın üçüncü maddesine dair açıklamasıyla tepki toplayan Numan Kurtulmuş'un adını anan kişi Abdullah Öcalan. 2013-2015 yılları arasında İmralı'da yapılan görüşmelerin kayıtlarını ve Öcalan'ın mesajlarını içeriyor. "(...) Kürt halkının varlığı henüz devlet tarafından kabul edilmemiş. Varlığının kabul edilmesi gerekir. CHP komisyona katılınca bunu değerlendireceğiz. Sadece dilinin değil beyninin, gövdesinin, yani varlığının kabul edilmesi gerekir. Kürt realitesi parlamento tarafından kabul edilmeden nasıl anayasa yapacaksınız? Bu konuda 1921 Anayasası'nı ve yirmi maddelik Kürt Reform Tasarısını esas alabilirsiniz. Orada Kürtlerin varlığının kabulü var. (...)" Öcalan'ın çözüm süreci için oluşturduğunu iddia ettiği eylem planı da İmralı notlarında yer alıyor. "(...) Biz Kürtleri demokratik bir ünite haline getirmek istiyoruz. Kürt reform tasarısı güncelleştirilmeli. 3- Normalleşme süreci. Kürt gider, İslam giderse Anadolu'da Türk de kalmaz. İmralı notlarında onlarca yerde "anayasa" kelimesi geçiyor. Öcalan'dan son bir alıntıyla bitireyim:

16 Ekim 2024 05:37

Barış Pehlivan

İnternette Yeni Bir Dönem Mi Başlıyor?

Dün internet yayıncılığını "düzenleyen" 5651 sayılı kanunun "kişilik hakları ihlalleriyle ilgili" 9. maddesi resmen yürürlükten kalktı. Madde Anayasa Mahkemesi tarafından 11 Ekim 2023'te iptal edildi ancak yasada değişiklik yapması gereken Meclis geçen yasal süre içinde kılını kıpırdatmadı. "Bugün itibarıyla 5651 sayılı yasanın 'kişilik hakları' i le ilgili, sizin de çok sayıda yazınızın engellenmesine ve hatta yayından çıkartılmasına sebep olan 9. madde artık yok. "Türk hukukunda kişilik hakları birden fazla şekilde korunuyor ve bunlardan sadece bir tanesi yok oldu. Bununla birlikte, Şubat 2014'ten bu yana verilen sulh ceza hâkimlikleri kararlarını incelediğimizde; ifade ve basın özgürlüğü ile kişilik haklarının korunması arasındaki dengenin, ağırlıklı olarak kişilik haklarını koruma yönünde olduğunu EngelliWeb raporlarımızdan görüyoruz. Sizin de onlarca belki de yüzlerce haberiniz tüm kariyeriniz boyunca bu madde yaptırımına maruz kaldı. Dolayısıyla'kişilik hakları' bahanesiyle bazı kişi ve kurumlara mutlaka koruma verilirken, ifade ve basın özgürlüğü istisna hale geldi. 2015'ten beri bunun mücadelesini verdik, yüzlerce başvuru ile Anayasa Mahkemesi'nin görmek istemediğini sonunda gösterdik."

11 Ekim 2024 04:46

Barış Pehlivan

Suçun Üstünü Örttükleri Bayrak

Tanımadığınız bir kişi sizi "dövmekle" ya da "tecavüzle" tehdit etti. O kişinin suçu Türk Ceza Kanunu'ndaki (TCK) 106'ncı maddede yazıyor. Buna göre; yargılama sonucunda sanık altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bir kişi size saldırırsa saldırmakla tehdit etmesinden daha az ceza alıyor. TCK 151'e göre; üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılabiliyor. O halde suça yönelimi önlemek ve suç işleyeni ıslah etmek kalıyor elimizde. Uyuşturucu transferi yaptıkları arabayı, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası Türk bayrağı ile donatmışlardı. Kıssadan hisse, suçun üstünü örtenlere inat, size gösterilene değil daha derine bakın.

09 Ekim 2024 04:34

Barış Pehlivan

Apple'sinan Ateş' İçin Ne Diyecek?

Şifrelerini söylemedikleri telefonlarının incelenebilmesi için de Apple'a başvuruldu. "Apple ve ABD yasaları kişisel verilerin korunması konusunda oldukça katı. 2015 yılında San Bernardino'da yaşanan 16 kişinin öldürüldüğü davada dahi Apple, FBI ve mahkeme emrine rağmen katilin telefon şifrelerini kırmayı reddetmişti. FBI hackerlara 1.3 milyon dolar harcamasına rağmen telefonu kırmayı başaramamış, sonunda İsrail menşeli Cellebrite firmasının ürünlerini kullanarak telefondaki veriye ulaşmayı başarabilmişti. Şu an bilinen herhangi bir yöntemle iPhone şifreleri kırılamıyor, 10 yanlış şifre denemesinden sonra ise telefon içindeki verileri silerek fabrika ayarlarına geri dönüyor. Apple'ın, yalnızca terörizm ve çocuk pornografisi gibi konularda ABD mahkemeleri ile kısıtlı bilgi paylaştığı biliniyor. Sinan Ateş davasında da Apple muhtemelen daha öncekilere benzer 'Kullanıcı şifreleri bilinemedikçe veriye ulaşılamaz' minvalinde bir yanıt verecektir. Geçmişte örneği olmadığı için, ben Apple'ın Türkiye'ye bu konuda herhangi bir bilgi vereceğini düşünmüyorum." Zerya Kuyumculuk'un firari ortaklarından Zülküf Ortaç, Irak'a kaçmak isterken 26 Eylül günü Habur Sınır Kapısı'nda yakalandı. Yazayım; Zerya Kuyumculuk'ta parasını işleten yargı mensuplarıydı.

04 Ekim 2024 04:12

Barış Pehlivan

Dördün Biri

Aptala yatmayacağım; kastedilen dört muhabirden biri olarak yazıyorum. Sinan Ateş ile eşine fiziki takip yaptıran; Ülkü Ocakları genel başkan yardımcısından, polisten, istihbaratçıdan, onların konum ve uçuş bilgilerini sorgulatan; katili arabasıyla kaçıran ve MHP milletvekilinin evinde yakalanan, Ülkü Ocakları'nda yöneticilik yapmış Tolgahan Demirbaş konuşuyor: "Halk TV'de dört tane, tek amaçları Türkiye düşmanlığı olanlar operasyon gazeteciliği yapıyor. Üzerine gidince de 'bizi hedef gösterdiler' diyorlar. Ülkü Ocakları'nı terörize göstermek için yapıyorlar. Ben varsayım tutuklusuyum." Üzerinden saatler geçiyor... MHP'nin lideri çıkıp "ilgilerinin olmadığını" ileri sürdüğü cinayetin planlayıcılarından birinin aynı cümleleriyle aynı gazetecileri hedef gösteriyor. Halen 2 MHP milletvekili ve 5 Ülkü Ocakları yöneticisi hakkında "tasarlayarak öldürme" suçlamasıyla soruşturma yürütüldüğünü hatırlatmayacağım. Resmi belgelerdeki MHP ve Ülkü Ocakları izlerini anımsatmayacağım. Keşke Türkgün gazetesi ile Bengü Türk TV bu cinayeti aydınlatsaydı da bizim gazeteciliğimiz beyhude kalsaydı, diye hoş ama boş hayallere kapılmayacağım. Bilerek yazdım, yazıyorum, yazacağım.

02 Ekim 2024 04:21

Barış Pehlivan

O Müdürün Sırtını Sıvazlayan Karar

Hani, Bursa'daki Mahmut Celalettin Ökten İmam Hatip Ortaokulu'nun müdürü. Hani, yardımcısının odasına kapıyı kırarak giren kişi. Takip edenler bilir, Eğitim-İş Sendikası eğitim hakkını engelleyen bu okul müdürünün hakkında suç duyurusunda bulundu. "Şikâyetçi vekilinin 28/08/2024 tarihli dilekçesinde özetle; Bursa Mahmut Celalettin Ökten Ortaokulu müdürünün 450-500 kişilik düzenlenen veli bilgilendirme toplantısında 'başı açık öğrenciye karışırım' beyanlarında bulunduğunu iddia ederek şikâyette bulunmuştur." "Şikâyete konu olayın ifade özgürlüğü bağlamında değerlendirildiği, somut olayda adli soruşturma yapılmasını gerektirir suç ya da suç unsuru bulunmadığı, araştırma yapılmasını gerektirir bir durumun olmadığının açıkça anlaşıldığı, bu nedenle ihbarla ilgili CMK'nin 158/6. maddesi gereğince soruşturma yapılamayacağı kanaatine varılmıştır." Özetle bir okul müdürünün, "Okulda başı açık kız öğrenci olamaz, herkesin başını kapatması gerek" diye velileri uyarması "ifade özgürlüğüymüş!" Özetle şunları söyledi: Bir okul müdürünün, başı açık kız çocuklarının eğitim hakkını yok saymasını, anayasaya ve insan haklarına aykırı bir şekilde ayrımcılık yapmasını, 'ifade özgürlüğü' kapsamında değerlendiren bu karar, laik eğitimin karşı karşıya kaldığı tehdidin devlet mekanizmaları tarafından nasıl teşvik edildiğini açıkça göstermektedir.

27 Eylül 2024 05:25

İletişim Formu

captcha

Kişisel verilerinizi işlemekte ve kanunlarda öngörülen teknik ve idari tedbirleri alarak bu verilerinizin korunması için elimizden gelen çabayı göstermekteyiz. İşlenen kişisel verilerinize ilişkin bilgilere aydınlatma metnini ziyaret ederek ulaşabilirsiniz.

Değerlendirme için doğrulama kodunu girin.

captcha