×Uygulama Logosu

Habokado - Akıllı Haber Özeti

Özetleri Okuyun ve Dinleyin

Bir Sorudan Fazlası I Ailem Neden İlişkime Karışıyor, Ayrılmam İçin Baskı Yapıyor? 'Benimle Evlenecek Diye Evden Kovdular'

ESKİ SEVGİLİMİN ANNESİ BENDEN AYRILMASI İÇİN OĞLUNA ŞANTAJ YAPTI Seren K. (24) Eski sevgilim ve ben güvenli ve mutlu bir ilişkiyi bitirmek zorunda kaldık çünkü annesi bana karşı son derece önyargılıydı ve ikimizin de tek seçeneğinin ayrılık olduğunu düşündüğü noktaya kadar ona baskı yaptı. Benimle buluşacağı zaman evde kavga çıkarır, oğlunu üzerdi. Sonunda baskıya dayanamadık ve ayrıldık. Herkes buna "Annesiyle baş edemediniz ve ayrıldınız. Tamam şimdi yolunuza bakın" şeklinde bakıyor. BENİMLE EVLENECEK DİYE EVDEN KOVDULAR Meryem Y. (62) Bundan tam 40 sene önce eşimle evlendik. Eşimle tanıştığımda ben 19 o ise 21 yaşındaydı. Eşimin ailesi ise kıyametleri kopardı. Annesi, babası, ablası, erkek kardeşi ve ailesinden bir kişi bile eşimin yanında olmadı. "Gelsin yüzüklerinizi takalım" dedi. Yıldırım nikahı için gerekenleri yaptım ve iki gün sonraya tarih aldık. Eşim nikahtan bir gün önce bize geldi, salonda uyudu. Ertesi gün nikah var, benim gelinlik almak bile aklıma gelmedi. Eşim sabah bana "Hadi nikahtan önce gidip kıyafet alıyoruz" dedi. Bu sene evleneli tam 40 yıl oldu. "Benim bir tane ailem var o da kendi kurduğum aile" diyor. EVLENDİK, ARAYIP'PİŞMANSAN GERİ DÖN' DEDİLER Onur D. (47) Eşimin ailesi benimle birlikte olmasını hiç istemediler. Ailemle eşimin evine tanışmaya gittik, bize korkunç davrandılar. Bir gün bana geldi ve dedi ki "Ben artık dayanamıyorum, evde sürekli evlenmemem, evlenirsem hemen boşanacağıma dair şeyler söyleniyor. Şimdi gidip nikah başvurusu yapalım ve hemen evlenelim" dedi. Eşimle ertesi gün gittik gerekli evrakları hallettik ve birkaç gün içinde nikah tarihi aldık. Her şeyi hallettik, nikaha bir gün kala ailesine gittik ve "Yarın nikah var, yanımızda olmak isterseniz buyurun gelin, sorun çıkaracaksanız da sakın gelmeyin" dedik. Ertesi gün hazırlandık ve nikahımız kıyıldı. Eşimin babası aradı, "Sen bizim kızımızsın, sana kapımız her zaman açık. Pişmansan ayrıl evine dön" dedi. NE ZAMAN SEVGİLİM OLSA ABLAM BİR ŞEKİLDE BENİ İKNA EDİP AYRILMAMI SAĞLIYOR İrem M. (24) Ablamla aramızda 6 yaş var. Aramız her zaman çok iyi oldu. Hatta çok aşık olduğum, 2 senelik erkek arkadaşımla da ayrılmama sebep ablam olmuştu. Ne zaman konu açılsa "Geçen gün sana bunu demişti, sana böyle yapmıştı, seninle hiç ilgilenmiyor" gibi şeyler söylüyordu. Tabii zamanla ilişkimiz bozuldu ve ayrıldık.

Selin Irmak Kaçmaz

Kaynak: Hürriyet

30 Kasım 2024 08:42

Alıntıdır : Haber Kaynağı İçin Tıklayınız

Yazarın Diğer Yazıları

Bu habere çok benzer konularda diğer kaynaklardaki haberlere aşağıdan ulaşabilirsiniz.

Selin Irmak Kaçmaz

Birçok Ülke Kullanımını Yasakladı Ya Da Kısıtladı: Çin Tuzu Beyin Gelişiminden Bağımlılığa Kadar Tehlike Saçıyor! Hangi Ürünlerde Var? Türkiye'de Kullanım Durumu Ne? 8 Soru 8 Yanıt

Çin tuzu Pakistan'da yasaklandı, birçok ülkede kullanımı kısıtlandı, Dünya Sağlık Örgütü'nün 'en zararlı yiyecekler' listesi içeriklerinde yer alıyor. Bu ürün paketli olarak satılan sayısız gıdanın içinde yer alıyor ve başta çocuklar olmak üzere 7'den 70'e herkesin sağlığını tehdit ediyor. MSG, özellikle sinir sistemi hasarına yol açabilir. Timur Erk: MSG bazı ülkelerde tamamen yasaklanmış veya ciddi kısıtlamalara tabi tutulmuştur: Hindistan: Özellikle çocuklara yönelik hazır gıdalarda MSG kullanımı yasaktır. Avrupa Birliği: MSG kullanımı serbesttir ancak kullanımı katı kurallara bağlıdır. AB'de hazır gıdalarda MSG'nin oranı genellikle %1'in altında tutulur. Türkiye'de ise MSG'nin kullanımı serbest ve işlenmiş gıdalarda sıkça rastlanır. Ancak, Türk Gıda Kodeksi'ne göre MSG miktarı 10 mg/kg'ı geçmemelidir. Gökçen Efe Aydın: MSG, lezzet artırıcı etkisi nedeniyle genellikle şu gıdalarda bulunur: Timur Erk: Tüketiciler etiketlerde ' Monosodyum Glutamat', 'MSG' ya da 'E621' ifadelerini aramalılar. Obezite: Lezzeti artırıcı etkisi nedeniyle daha fazla yemek yemeye yol açabilir.

09 Aralık 2024 09:00

Selin Irmak Kaçmaz

Son İsteği Sevdiği Kadınla Evlenmekti... Düğününden Sadece 48 Saat Sonra Hayatını Kaybetti

51 yaşındaki Mike Reynolds ile 38 yaşındaki Lara, sekiz yıldır beraberlerdi. Doktorlar ilk başta bir göğüs enfeksiyonundan şüphelendi ama Mike ve Lara başka bir sorun olduğu konusunda ısrar etmeye devam etti. Lara, "Başlangıçta göğüs enfeksiyonu olduğunu düşündükleri için onu taburcu ettiler. Bir doktor her şeyin kafasında olup olmadığını ve yogayı deneyip denemediğini sordu. Çok duygusal bir dönemdi. Normal şeyler yapmakta zorlanıyordu ama aynı zamanda hala çalışıyordu, hala aktifti ve hala Mike'tı. Ona teşhis konulduğunda dünyamız altüst oldu" dedi. "Küçük oksijen tüpleri aldık, biz onlara Hayalet Avcıları tüpleri diyorduk ve hayatımızı değiştirdik" diyen Lara yaşadıklarını şöyle anlattı: "Enfeksiyondan kaçınmak için kalabalıkta olmamaya dikkat ettik. Her şeyi yapma şeklimizi değiştirdik. İyi gidiyorduk, mayıs ayında bir yerlere gitmeyi bile planlamıştık hatta pek çok şey yapmayı planlamıştık. Mike artık uçağa binemiyordu ama araba kullanabiliyorduk, o yüzden arabayla gezilere çıktık. Sonra 28 Ağustos geldi… Ambulansı aramak ve onu acilen hastaneye götürmek zorunda kaldım, üç hafta boyunca orada kaldı. Pazartesi günü taburcu oldu ve bir hafta boyunca evde kaldı. Merdivenlerden zorlukla inip çıkabiliyordu. Bu, onun için çok travmatikti. Onu hastaneye geri götürmeye karar verdik ve sonra daha da kötüleşti." Hastanenin din görevlisiyle konuşarak rahatlayan Mike, nihai hedefinden bahsetmeye başladı; Lara ile evlenmek. Lara, evlilik kararlarını şöyle anlattı: "Papazla konuştu ve bu sayede çok rahatladı. Evlenmemiz gerektiğinden ama evlenmediğimizden bahsetti ve papaz bunu gerçekleştirebileceğini söyledi. Mike bunun gerçekleşeceği konusunda kararlıydı. Papaz bunun 24 saat içinde gerçekleşebileceğini söyledi. Gerçekten de 24 saat içinde gerçekleşecekti. Düğünümüzü organize etmek için sadece 24 saatim vardı. Bunu yaptım ve 27 Eylül günü öğleden sonra saat 2'de evlendik. Çok güzeldi; üzücüydü. İkimizin de istediği bu değildi ama ailemiz ve arkadaşlarımız oradaydı. Tüm o süslü elbiselere ve yüzlerce insana ihtiyacımız yoktu, bu aşkla ilgiliydi. Bizim düğünümüz saf aşkla ilgiliydi. Her zaman yapmak istediğimiz şeydi. Sadece daha fazla zamanımız olduğunu düşünüyorduk. Zor ve duygusaldı ama o bizim günümüzdü." 27 Eylül 2024'te hastane odasında sevdikleri insanlarla çevrili bir şekilde birbirlerine "Evet" diyen Reynolds çiftini bu mutlu anlardan sadece 48 saat sonra ölüm ayırdı. Mike, 29 Eylül'de vefat etti. Lara düğün gününe dönüp baktığında, "Karısı olduğumu çatılardan haykıramadı, tek istediği buydu" dedi ve ekledi: Teşhis konulduğu andan öldüğü güne kadar dört buçuk ay geçti ve kimse pulmoner fibrozisin ne olduğunu bilmiyor. Mike'ın 60 yaşına kadar yaşayacağına dair umudu vardı." Lara Reynolds, doktorların akciğer fibrozisi hakkında daha fazla şey bilmelerini ve akciğerlerinde hastalığın bir işareti olan çıtırtı sesleri olup olmadığını kontrol etmelerini istediğinin altını çizdi ve şunları söyledi: "Birkaç ay ileride olabilirdik ve ona farklı ilaçlar verilebilir ya da nakil listesine alınabilirdi. Cevapları aldık ama biraz geç kaldık."

05 Aralık 2024 10:24

Selin Irmak Kaçmaz

Aşermenin Bilimi: Hamileyken Neden Turşu Ve Dondurmayı Bile Beraber Yemek İsteyebiliriz?

Melbourne'da yaşayan doğum öncesi diyetisyeni Melanie McGrice, hamilelikte sıkça görülen tuzlu yiyeceklere duyulan özlemin, belki de mantıksız bir şekilde, kadınların yeterince su içmediğinin bir işareti olabileceğini söyledi, "Hamilelik sırasında sıvı ihtiyacımız yaklaşık yüzde 150 oranında artar. Hamilelik sırasında vücuttaki toplam kan hacmi de yüzde 45 oranında artıyor. Yine de çoğu kadının sıvı alımı artmıyor. Daha tuzlu yiyecekler yediğimizde vücut daha fazla su tutar, ancak bu iyi bir şey değildir. İdeal çözüm bunun tam tersini yapmak ve aslında daha fazla su içmektir" dedi. (18 yaş ve altı için günde yaklaşık 1.300 mg ve 19-50 yaş arası için günde 1.000 mg.) Attia, "Birçok kadının canının dondurma çektiğini biliyoruz. Örneğin 'Vücudumun kalsiyuma ihtiyacı var' diye düşünüyor olabilirler ancak dondurma harika bir kalsiyum kaynağı değil Yarım fincan dondurmada yaklaşık 78 mg kalsiyum bulunurken, aynı hacimdeki tofuda 160 mg kalsiyum vardır. "ma pratikte kalsiyum için tofuya yöneldiklerini hiç görmedim" dedi. McGrice, milkshake gibi sütlü içecekler yerine kalsiyum içeren, düşük glisemik indekse sahip olan ve şeker içermeyen sütü tercih etmelerini öneriyor. Hamile vejetaryenler ve veganlar için tatsız bir sürpriz olabilecek bir başka yaygın istek de kırmızı ettir. Bu da yine vücudun belirli bir besin maddesine (bu durumda demir) ihtiyaç duyduğuna dair bir sinyal olabilir. McGrice, "Sık sık bu tür konuşmalar yapıyoruz. Kırmızı et aşeren vegan gebeler sadece doğal olarak demir alımlarını artırmayı mı istiyorlar yoksa hamilelik sırasında biraz kırmızı et mi yemek istiyorlar?" diyerek bu aşermenin sebebinin hala tam olarak bilinmediğini ifade etti. Demir eksikliği bazen tebeşir, buz veya toprak gibi daha aşırı ve açıklanamayan isteklere neden olabiliyor. Bu fenomene pika adı veriliyor. Pika, garip toplama alışkanlıklarına bir gönderme olarak saksağanın Latince adından türetilmiş bir isimdir. Hamilelik dönemindeki kadınların yüzde 4'ünü etkilediği tahmin ediliyor ve özellikle besin değeri olmayan maddelere aşerme anlamına geliyor. Demir eksikliği ile ilişkili olduğuna dair bazı kanıtlar var ancak bu, aşermenin neden demir içeriği yüksek olmayan maddelere yönelik olduğunu açıklamıyor. Pika aşermesi sadece hamile kadınlara özgü değildir, bu da başka faktörlerin de söz konusu olabileceğini düşündürüyor. Newcastle Üniversitesi'nden Doçent Allison Cummins, hamilelikte aşermenin her gün belirli gıdalara karşı duyduğumuz normal açlıktan kesinlikle daha yoğun olduğunu söylüyor. Cummins kendi hamileliği sırasında da yoğun bir buz aşermesi yaşamış. Cummins, aşırıya kaçmadan aşermek sorun olmasa da 'iki kişilik yeme' zihniyetine karşı uyardı, "Kadınlar bebek büyütme konusunda çok yeteneklidir, bu nedenle iki kişilik yemenize gerek yoktur. Yüksek şekerli, yüksek yağlı ve yüksek karbonhidratlı yiyeceklere karşı istek duymak sadece kilo alma ve gebelik diyabeti riskini artırmakla kalmaz, aynı zamanda bebeğin ağırlığını artırabilir ve metabolizması üzerinde uzun vadeli etkileri olabilir" diye konuştu. Hamilelikte sağlıklı beslenmek anne ve bebek için önemlidir ancak Attia, özellikle aşerme ve yemekten kaçınma nedeniyle bunun zor olabileceğini de ekledi, "Pek çok kadın hamile kaldıklarında çok sağlıklı ve iyi besleneceklerini düşünüyor, büyük planları var.

04 Aralık 2024 09:09

Selin Irmak Kaçmaz

Bir Onkoloji Diyetisyeninin 'Kara Listesi'... Sağlıklı Sandığımız Bir Besin De Var

Andrews, "Ben hiç alkol tüketmiyorum. Kırmızı şarap da dahil olmak üzere tüm alkol türleri altı farklı kanser riskini artıracaktır. Bu, alkolün içindeki etanoldür. Gerçekten herhangi bir alkol tüketimi hemen kanser riskinizi artırmaya başlar. Alkol ile karaciğer, kolon ve meme kanserleri de dahil olmak üzere çok sayıda kanser arasındaki bağlantılar bilim insanları tarafından net bir şekilde ortaya konmuştur" dedi. Andrew, "Vücut yağ dokunuzu düşük tuttuğunuzdan emin olmak, sağlıklı bir kalori seviyesini dengelemek olacaktır" dedi ve ekledi: "Kalorilerimin gazlı içeceklerden gelmesini istemiyorum. Dışarıda yemek yemeye gittiğinizde büyük bir bardak şekerli içecek içiyorsanız fazladan bir sürü kalori almış olursunuz. Aşırı vücut yağı 13 farklı kanser riskini artırabiliyor." Özellikle de çay ve kahvenize küpler gibi yiyecek ve içeceklere tatlı şeyler eklemek uzak durmanız gereken bir alışkanlık. Andrews, "Kırmızı et, alkol ve işlenmiş etler gibi tüketildiği anda kanser riskini artırmaz, ancak haftada 500 gram tüketildiğinde kolorektal kanser riskini artırır. Genellikle haftada bir porsiyon kırmızı et tüketiyorum ya da hiç tüketmiyorum. Dışarıda yemek yerken ya da evde yemek pişirirken öğünlerimi tavuk, hindi, balık, deniz ürünleri ya da soya gibi farklı bitkisel proteinler etrafında şekillendiriyorum. Kırmızı et, bağırsak kanserinin olası bir nedeni olarak listelenmiştir, yani hastalığa neden olabileceğine dair kanıtlar olsa da özellikle işlenmiş etle bağlantılı veriler kadar güçlü değildir" ifadelerine yer verdi. Bir fincan kahve kanser riskinizi doğrudan artırmasa da Andrews, insanları ilave şekerlerin etkisini göz önünde bulundurmaya ve azaltmaya çağırdı, "Kahveyi seviyorum. Kahve kanser riskinizi artırmaz, güvenli bir seçimdir. Ancak şuruplarla harmanlanmış kahveler çok hızlı bir şekilde yüksek kalorili hale gelebilir. Bu içecekler kolayca 800 kaloriye ulaşabiliyor" dedi.

28 Kasım 2024 09:57

Selin Irmak Kaçmaz

Anoreksiyanın Gerçek Yüzü: Tüple Beslenirken Bile 'Bir Daha Asla Yemek Yemeyeceğim' Diyordu...

"Bana akşam yemeğinde patates yemek istemediğini söyledi. Her şey böyle başladı. Bir önceki gece patates kızartmasını reddetmişti. Çok geçmeden 14 yaşındaki kızımın her öğündeki karbonhidratı reddettiğini fark ettim."İsmini vermek istemeyen bir anne, kızının yaşadığı ilk belirtiyi yukarıdaki cümlelerle anlattı. Kızı Lily'nin "Tatil için sağlıklı olmaya çalışıyorum" dediğinden bahseden anne, "Kızım fazla kilolu değildi ama bu herhangi bir alarm oluşturmadı. Şimdi bunun olması gerektiğini fark ediyorum. Lily, tatil için babası ve küçük erkek kardeşiyle birlikte Dubai'ye gitmeyi dört gözle bekliyordu. İki yıl önce eşimden ayrılmıştım, sert bir ayrılıktı ama çocuklar aile dağılmasından nispeten yara almadan kurtulmuştu ya da ben öyle sanıyordum" dedi ve ekledi: "Aslında, itiraf etmekten utanıyorum ama bir sorun olduğunu anlamam için başka bir annenin beni bir sabah kahve içmeye davet ettikten sonra 'kızlar Lily için gerçekten endişeleniyor' demesi gerekti. O zamana kadar üç ay boyunca sevgili çocuğum kilo kaybını bol kıyafetlerin altına gizlemişti. Birdenbire karbonhidratlardan kaçınmanın ve sürekli yorgunluğun normal ergenlik kaygısından daha kötü olduğunu fark ettim. Diğer anne, Lily'nin okulda hiçbir şey yemediğini söyledi. Şık, özel kız okulundaki her öğle yemeği saati spor salonunda geçiyordu." Anne, hiçbir şey fark etmediği için utanmıştı. O akşam evde Lily ile yüzleşti ve arkadaşlarının endişelerini anlattı. Genç kız derhal CAMHS'e (Child and Adolescent Mental Health Services- Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı Hizmetleri) sevk edildi. "Onu evde izlemek için çalışmayı bıraktığımda, o zamanlar bekar bir anne olduğum için oğlumu ilkokuldan almak zorundaydım" diyen anne yaşadıklarını şöyle anlattı: "Sonradan öğrendim ki ben günde iki kez dışarıda bu işi yaparken Lily gizlice batı Londra'daki evimizin dört kat merdivenini inip çıkıyormuş. Sonraki yıl boyunca, haftada iki kez CAMHS aile danışmanlığı seansları sırasında, Lily'nin kilo vermek için seçtiği yöntemin aşırı egzersiz olduğunu keşfettim. Ciddi şekilde kalori kısıtlaması yapıyor ve bazen de kusuyordu. Orta boylu olmasına rağmen kendisini her zaman diğer kızlardan 'daha büyük' hissettiğini öğrendim. Geriye dönüp baktığımda, verilen tavsiyelerin Lily'nin yemek yemesini sağlamaya çok fazla odaklandığını, neden yemediğini ve altta yatan zihinsel sağlık sorunlarını yeterince araştırmadığını düşünüyorum." Anoreksiyada odak noktası yemektir, ancak bu yemekten çok daha fazlasıdır. Lily'nin haftada bir tartılması gerekiyordu. "Onu beslemeye çalışırken aylarca yalvardım, pazarlık ettim ve ikimiz de çok gözyaşı döktük. Tavuk köftesi yapıyordum, ortasına peynir saklıyordum ve kalori eklemek için yağda kızartıyordum. Yüksek kalorili takviyeleri reddediyordu, ben de ona tam yağlı yoğurt denemesi için yalvarıyordum. Sorun yemeğin tadı ya da görüntüsü değil, içindeki kalori miktarını tam olarak bilmesiydi" diyen anne kızıyla yaşadıkları zor dönemleri şu sözlerle anlattı: "Birini yemek yemeye zorlamak çok ama çok zordur. 'Ne kadar çabuk yersen o kadar çabuk eğlenceli bir şeyler yapabiliriz' gibi parlak sözler vererek dikkat dağıtmayı denerdim. Ama işe yaramıyordu. Lily okula dönmüş olsa da yürümesini ve sırt çantasında fazladan ağırlık taşımaya çalışmasını önlemek için onu sabah okula götürmek, öğle yemeği için eve getirmek ve sonra tekrar almak zorunda kalıyordum. Artık bununla başa çıkamıyordum. Çok hastaydı, çok zayıftı." Lily, bir yıl CAMHS'de kaldıktan sonra ailesi Birmingham'da özel bir klinik için ödeme yapmaya karar verdi. Haftada 5.000 sterline mal olan bu durum Lily'nin ebeveynleri arasında büyük bir tartışmaya neden oldu ama çaresizlerdi. Tüple beslenirken "Bir daha asla yemek yemeyeceğim ya da içmeyeceğim" diye bağırıyordu. Annesi, Ekim 2015'te Lily'yi eve götürürken, kalori yakmak için yol boyunca arabada bacaklarını sallayarak nasıl kilo vereceğini planlamaya başlamıştı bile. Anne, "Amacının da bu olduğuna inanıyorum çünkü sanırım hastanede kendini daha güvende hissediyordu. Ancak yatırıldığı genel koğuş uzun vadeli bir önlem değildi. Daha uzman bir yere ihtiyacı vardı. Daha sonra onu büyük bir psikiyatri hastanesine yatırma şansımız oldu ve bu hastanenin iyileşmesinde çok önemli bir rol oynadı. Beş ay boyunca orada kaldı. Yeterince kilo aldıktan sonra nihayet taburcu edildi. Uzun ve acı verici bir mücadele oldu ama iyi idare ediyor ve bir üniversiteye girmeyi başardı" dedi ve ekledi: "O şimdi 24 yaşında, ben 54 yaşındayım ve bunu yaşayan tüm ebeveynler için kalbim acıyor. Dışarıda ebeveyn destek grupları var, bu yüzden lütfen bölgenizde nelerin mevcut olduğuna bakın. Ve yeme bozukluklarının tedavi edilebilir olduğunu unutmayın. Lily bir gün ruh sağlığı alanında çalışmak ve kendi deneyimlerini başkalarına yardım etmek için kullanmak istiyor. Lily ve ben artık çok yakınız ve yemek saatleri stresli değil. Bir dereceye kadar yaşamı boyunca içsel olarak savaşabilir, ama bunu başardı. Ben de öyle." Uzmanlar, her şeyden önce, bir çocuğun ya da ergenin kilo kaybetmesi ya da kilo alamamasının asla normal olmadığını söylüyor.

28 Kasım 2024 09:51

Selin Irmak Kaçmaz

Hamileyken Alınacak Önlemler Alerjileri Ortadan Kaldırabiliyor... İşte Beş Maddelik Alerji Önleme Rehberi

Son araştırmalar, inek sütü, yumurta, fındık ve kabuklu deniz ürünleri gibi günlük gıdalara alerjisi olanların sayısının on yıl içinde iki kattan fazla arttığını gösteriyor. Yaşı 45'in üzerinde olanların sadece yüzde 0,5'i besin alerjilerinden etkilenirken, okul öncesi çağdaki çocukların yaklaşık sekiz katı, yani yüzde 4'ü ciddi bir alerjiye sahip. Halk sağlığı beslenme uzmanı Dr. Emma Derbyshire, "Bazen bu konuda yapabileceğiniz hiçbir şey yoktur ve genetik büyük bir rol oynayabilir. Ailede gıda alerjileri ya da astım, egzama ve saman nezlesi gibi diğer alerjik durumlar varsa, bu durum gelecek nesillerde riski artırabilir" dedi ve ekledi: Dr. Derbyshire şunları söyledi: "Hamileyken ve emzirirken yumurta yiyerek temelde bebeğin bağışıklık sistemini hassaslaştırıyor ve hazır hale getiriyorsunuz. Çiğ ya da az pişmiş yumurta yemenin doğmamış çocuk için risk taşıyan salmonella riskine yol açabileceği yönündeki tavsiyeler nedeniyle nesiller boyunca kadınlar hamilelik sırasında yumurta yemekten kaçındı. Ancak Ulusal Sağlık Sistemi (NHS), az pişmiş ya da çiğ yenmiş olsalar bile hamile kadınlar ya da bebekleri için hiçbir risk oluşturmadıklarını söylüyor" dedi ve ekledi: "Yüksek kaliteli protein, D vitamini, kolin ve folat gibi besinler bebeklerin ilk 1001 gündeki (gebe kalmadan iki yaşına kadarI gelişimi için özellikle kritik öneme sahiptir ve yumurta bunların hepsini içeren az sayıdaki doğal gıdadan biridir. Ancak birçok kadın, gıda güvenliği ve alerji ile ilgili önceki endişeler ortadan kalkmış olmasına rağmen, bu dönemde yanlışlıkla yumurtayı beslenmelerinden çıkarmaktadır. Aslında, yumurtadan kaçınmak bebeğin alerji geliştirme olasılığını artırabilir." Dr. Derbyshire, "Bu konudaki kanıtlar hala ortaya çıkmaya devam ediyor ancak düşük D vitamininin sadece gıda alerjileri değil, her türlü alerjik hastalık riskinde artışla bağlantılı olduğu görülüyor" dedi ve şu bilgileri verdi: "Çalışmalar, annelerde düşük D vitamini ile egzama, astım ve alerjik rinit gibi rahatsızlıklar arasında bağlantılar olduğunu gösteriyor. NHS, hamile kadınların D vitamini takviyesi almasını öneriyor. Bununla birlikte balık, süt ürünleri, yumurta sarısı ve mantar gibi D vitamini açısından zengin gıdalar tüketerek seviyelerini yükseltmenizi tavsiye ediyorum. Güneş ışığı doğal olarak vücudunuzun D vitamini üretmesini tetiklediğinden, güneş ışığına çıktığınızdan da emin olun." Araştırmalar, hamilelik sırasında ve emzirme döneminde omega-3 takviyesi almanın çocuğun yumurta alerjisi ve egzama geliştirme riskini azaltabileceğini gösteriyor. Yedi denemeden oluşan büyük bir analizde, takviye alan hamile kadınların çocuklarının yumurta alerjisi riski yüzde 42, fıstık alerjisi riski ise yüzde 38 oranında azaldı. Dr. Derbyshire, "Bu, hamilelik sırasında eksikliklerin alerjilerle bağlantılı olduğu bir başka besin maddesidir. Takviye alabilirsiniz, ancak kanıtlar vücudun bunu gıdalardan alma konusunda daha etkili olduğunu gösteriyor. Bu nedenle sardalya, somon, ton balığı ve uskumru gibi yağlı balıkların yanı sıra keten tohumu ve chia gibi tohumları ve ceviz gibi kuruyemişleri tükettiğinizden emin olun. Yumurta da iyi bir doğal kaynaktır ve ekmek, sürülebilir gıdalar ve süt ürünleri de dahil olmak üzere diğer bazı süpermarket gıdaları omega-3 ile zenginleştirilmiştir" dedi. "Etrafta bu kadar çok alerji varken ebeveynlerin bebeklerine yer fıstığı ve yumurta gibi şeyler verme konusunda neden tedirgin olduklarını anlayabiliyorum. Ancak bu gıdaların verilmesiyle alerji riskinin azaltılabileceğini düşündüğümüz bir pencere var" diyen Dr. Derbyshire şunları söyledi: "Bu sürenin genellikle altı ay ile 12 ay arasında olduğu kabul edilir. Araştırmalar, çocukların 12 aydan sonra yumurta gibi bir alerjene ilk kez maruz kalmasının alerjik reaksiyon olasılığını artırdığını gösteriyor. Her alerjeni kendi başına tanıtın, böylece bir reaksiyon varsa neyin reaksiyona neden olduğunu bilirsiniz. Ayrıca ne olduğunu görmek için bir günlük tutun. Bazı reaksiyonların ortaya çıkması birkaç gün sürebilir. Ve'Tamam, inek sütünü bitirdim, şimdi devam etme zamanı' diye düşünmek yerine gıdaları sunmaya devam edin. Tekrarlanan maruziyet, çocukları bunlara karşı duyarlı hale getirmenin anahtarıdır." Dr. Derbyshire, "Bebeklerin, tükettikleri alerjenlerin anne sütüne sızan küçük miktarlarına maruz kaldıkları düşünülüyor. Bu, bebeklerin bağışıklık sistemlerini daha iyi hazırlamaya yardımcı olabilir, böylece bu yiyecekleri kendileri yemeye başladıklarında daha az yabancı olurlar" dedi.

21 Kasım 2024 09:26

Selin Irmak Kaçmaz

Marketlerde Satılan Pastörize Sütler Mi Daha Sağlıklı Yoksa Çiğ Sütler Mi?

Bu veriler ve 20. yüzyılın başlarında görülen tüberküloz salgınının yüzde 10'unun sığır tüberkülozu basilinden kaynaklandığı, tüberküloz salgınının dünya çapında yayıldığı ve yeni enfeksiyonların arttığına dair bilgiler, sütün daha sağlıklı ve standardize bir şekilde üretilmesini amaçlayan 'Standart Süt Yönetmeliği'nin geliştirilmesine zemin hazırladı. Dünya genelinde süt üretimini daha sağlıklı ve standardize hale getirmeyi amaçlayan Standart Süt Yönetmeliği kapsamında pastörize süt işleminin sıcaklık ve zaman kombinasyonları şu şekilde: Türkiye'de genellikle 12-16 saniye süreyle 72-80°C arasında bir ısı uygulaması yapılıyor. Bu nedenle, pastörize süt, dağıtım ve depolama süresince uygun soğutma koşulları altında, tercihen 4°C'nin altında tutulmalıdır. Ülkemizde üretilen pastörize sütlerin raf ömrü yazın 24 saat, kışın ise 48 saat olarak belirlenmiştir. Sütün içerdiği proteinlerin yaklaşık yüzde 80'ini kazein, geri kalan yüzde 20'sini ise serum proteinleri oluşturuyor. Bu nedenle çiğ süt ve süt ürünleri insanlarda gıda kaynaklı hastalıklarda sıklıkla bir enfeksiyon aracı olarak görülüyor. Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi'ne göre ABD'de 1938'den önceki süt kaynaklı salgınlar, enfekte olmuş gıda ve su kaynaklı salgınların yüzde 25'ini oluşturmaktadır. Yapılan bir araştırmada, çiğ süt ürünleri tüketicilerinin hastalık riskinin pastörize süt ürünleri tüketicilerine göre 800 kat daha fazla olduğu ortaya çıktı. Çiğ süt satışının yasak olduğu devlet sayısı 2004 yılında 29 iken 2011 yılında 20'ye düşmüştür. Ülkemizde süt tüketim tercihleri araştırıldığında katılımcıların gelir düzeyi ve eğitim seviyesi arttıkça çiğ süt tüketiminin azaldığı; ailedeki birey sayısı arttıkça çiğ süt tüketiminin arttığı belirlendi. Çiğ süt tüm bu sebeplerden dolayı özellikle bağışıklık sistemi zayıflamış kişiler, yaşlı yetişkinler, hamile kadınlar, bebekler ve çocuklar için daha da tehlikeli olabilir. -- Sokakta satılan çiğ sütler alınmamalıdır. -- Süt ve süt ürünleri buzdolabı koşullarında 0-4 0 C de muhafaza edilmeli oda sıcaklığında bekletilmemelidir. -- Süt, sağlıklı bir diyetin parçası olarak tüketilmelidir. -- Tüm yaş gruplarının süt ve süt ürünlerini her gün tüketmesi gerekir. 2022 yılında yayınlanan Türkiye Beslenme Rehberi'ne göre her gün yetişkin bireylerin 3 porsiyon, çocukların, adolesan dönemi gençlerin, gebe ve emzikli kadınlarla menopoz sonrası kadınların 2-4 porsiyon süt ve ürünlerini tüketmeleri önerilmektedir.

21 Kasım 2024 09:21

Selin Irmak Kaçmaz

Bir Sabah Uyandı Ve Görme Yetisini Kaybetti... Dünyadaki 14 Vakadan Biri

Adam Stanaway, 2016 yılında bir sabah uyandığında bir şeylerin yolunda gitmediğini hemen anladı. Genç adam o zamana kadar görmeyle ilgili hiçbir sorun yaşamamıştı. "Endişelenerek, gözlükçülerin bana bazı cevaplar verebileceğini umarak o gün bir göz testi yaptırdım. Ancak standart bir göz randevusu denediklerinde sorunu düzeltemediler ve görüşümün kötüleştiği açıktı" diyen Adam ekledi: "Sonraki üç yıl boyunca gözlükçülere girip çıktım ve bu süre boyunca görmem giderek kötüleşti. Ancak 30 yaşıma geldiğimde ani bir değişiklik oldu ve artık araba kullanamayacağım söylendi. 32 yaşıma geldiğimde ise kör olarak tescil edildim." İnanılmaz derecede nadir görülen ve tek başına ölümcül olan Wolfram sendromu, 800.000 kişiden yalnızca birinde görülür. Adam'a göre bu çok iyi bir şey çünkü fotoğrafçılık ışığı takip etmekle ilgili. Çok az görebilmesine rağmen nasıl fotoğraf çekebildiğini Adam şöyle anlattı: "Körlüğün tamamen karanlık anlamına geldiği efsanesine rağmen, kayıtlı körlerin yüzde 90'ından fazlası hala kullanılabilir bir görüşe sahiptir" diyen genç adam ekledi:

15 Kasım 2024 12:59

Selin Irmak Kaçmaz

Sıcak Su Torbanızın Son Kullanma Tarihini Biliyor Musunuz? Genç Bir Kadın Bu Gerçeği Çok Acı Şekilde Öğrendi

27 yaşındaki Yazmin Hardy, sıcak su torbalarının son kullanma tarihlerinin olduğunun farkında değildi ve iki yıllık 'tarihi geçmiş' bir ürün kullanıyordu. Uzmanlar, kauçuk yapısı zamanla aşındığı için çatlama riskinin daha yüksek olduğunu ve sıcak su torbasını iki yılda bir değiştirmeniz gerektiğini söylüyor. Örneğin 2020 için 20 yazıyor. Temmuz ayında regl sancılarını dindirmek için sıcak su torbasını kullanmak isteyen Yazmin, torbayı tamamen kaynar suyla doldurduktan sonra kapağını kapadı ve uzanmak için kanepeye yöneldi. Yazmin Hardy, yaşadığı acı verici kazadan sonra sıcak su torbasının son kullanma tarihinin 2022 olduğunu öğrendi. "Aslında hepsini su ısıtıcısından doldurmamanız gerekiyor. Yarısını kaynar sıcak suyla, kalanını da soğuk suyla doldurmanız gerekiyor. Ayrıca basınç nedeniyle sonuna kadar doldurmamanız ve üzerlerindeki tarihleri kontrol etmeniz gerekiyor. Bir daha asla sıcak su torbası kullanmayacağım. Çok korkutucu."

15 Kasım 2024 12:48

Selin Irmak Kaçmaz

Meme Kanseri Kemiklerine Yayılıp Anne Olma Şansını Elinden Almıştı, Arkadaşının Beklenmedik Teklifi Ona Hayatının Hediyesini Verdi

Şu anda 33 yaşında olan Amy Cronjé, 35 yaşındaki kocası Roché ile evlendikten kısa bir süre sonra şok bir meme kanseri teşhisi aldı. Hamile kalamayacağını öğrendikten sonra anne olma konusunda başka yollar aramaya başlayan Amy, taşıyıcı annelikle ilgili araştırma yapmaya başladı. Amy'nin taşıyıcı anne ile çocuk sahibi olmak istediğini öğrenen yakın arkadaşı Karla Steenekamp gönüllü oldu. Yılda yaklaşık 56.000 kadın anlamına geliyor ve bu da onu Birleşik Krallık'ta en yaygın kanser yapıyor. Bu rakam ABD'de yılda yaklaşık 300.000'dir. Kanser Daire Başkanlığı rakamlarına göre Türkiye'de meme kanseri insidansı yüz binde 40 olup her yıl yaklaşık 15.000 kadın meme kanserine yakalanıyor. Primer meme kanseri teşhisi konan kadınların yüzde 85 ila 90'ı beş yıldan fazla hayatta kalmaktadır. Karla daha sonra vücudunu hazırlamak için günlük hormon enjeksiyonlarına başladı ve Ekim 2023'te embriyo yerleştirildi. Amy ve Roché'nin Jack Bruce adını verdikleri erkek bebekleri 9 Haziran'da dünyaya geldi. Anne olmak en büyük arzumdu.

08 Kasım 2024 10:53

Selin Irmak Kaçmaz

Antibiyotik Direncine Karşı Önlem Alınmazsa 39 Milyondan Fazla İnsan Hayatını Kaybedebilir

Dünya çapında ve zaman içinde bu tür eğilimleri analiz eden ilk çalışma olma özelliğini taşıyan bir araştırmaya göre, bugün ile 2050 yılları arasında 39 milyondan fazla insan antibiyotiklere dirençli enfeksiyonlar nedeniyle ölebilir. Çalışmanın yazarları, 2022'den 2050'ye kadar antimikrobiyal dirence bağlı ölümlerde yaklaşık yüzde 70'lik bir artış olacağını, en çok yaşlıların risk altında olduğunu ve ölümlerdeki artışı yönlendirdiğini tahmin ediyor. İstatistiksel modelleme kullanan yazarlar, 1990-2021 yılları arasında her yıl antimikrobiyal dirençle ilgili bir milyondan fazla ölüm gerçekleştiğini tespit etti. 1990 ve 2021 yılları arasında, beş yaş ve altındaki çocuklarda AMR ölümlerinde yüzde 50'den fazla azalma görülürken, 70 yaş ve üzerindeki yaşlılarda yüzde 80'den fazla artış görüldü. Araştırmacılar, son 30 yılda gençler arasında antimikrobiyal dirence bağlı ölümlerdeki azalma ile yaşlılar arasında bu tür ölümlerdeki artışın birbirini dengelediğini vurguluyor. Çalışmada ayrıca, tahmini 11,8 milyon ölümün (tahmin edilen 39 milyon ölümün yaklaşık yüzde 30'u) Güney Asya'da olacağı belirtiliyor. Yazarlar, Sahra Altı Afrika'daki bölgelerde de çok sayıda AMR ölümünün görüleceğini tahmin ediyor.

05 Kasım 2024 16:09

Selin Irmak Kaçmaz

Alkol Almıyordu, Obez Değildi Ve Spor Yapıyordu Ama Karaciğer Nakli Olmak Zorunda Kaldı! Sebebi Gazlı İçeceklerdi

İki çocuk babası Paul Cherry doktora gitmeye karar verecek kadar kendini kötü hissettiğinde 40'lı yaşlarının ortasındaydı. Paul'e tip 2 diyabet teşhisi kondu ve kan şekeri seviyesini düşürmek için önce metformin, daha sonra da günlük insülin almaya başladı. Risk faktörleri arasında ailede yağlı karaciğer öyküsü ve tip 2 diyabet olması yer alıyor. Bunun yerine doktorları, abur cubur ve şekerle dolu bir beslenme şekli nedeniyle tip 2 diyabet geliştirdiğine inanıyordu. Şimdi 56 yaşında olan Paul, " Döner yemeyi çok seviyordum ve karaciğerim için zararlı olduğu söylenmesine rağmen günde üç büyük şişe gazlı içecek içiyordum. Daha sağlıklı beslenmeye çalışsam da muhtemelen fazla kilolu olmadığım için bunu yeterince ciddiye almadım. Yeterince korkmadım ama korkmalıydım " dedi. Paul, yetişkinlik hayatının büyük bir bölümünde yaklaşık 100 kiloydu ancak uzun boyu nedeniyle kilolu görünmüyordu. British Liver Trust'a göre karaciğer hastalıkları son 50 yılda dört kat arttı. Profesör Fallowfield, visseral yağın 'daha yüksek seviyelerde enflamasyon, insülin direnci ve karaciğer yağlanması ile ilişkili olduğunu' söyledi, "Ancak artık netleşen bir şey var ki, karaciğer hasarı için çok fazla alkol almak ya da obez olmak gerekmiyor. Normal vücut kitle indeksine sahip insanların yüzde 20'sinde NAFLD var " dedi. 2023 yılında ABD'de yapılan ve 'giderek yaygınlaşan, yağsız NAFLD'ye sahip olduğu bilinen bir birey alt kümesini' tanımlayan bir çalışmaya göre, karaciğer yağlanması olan 'zayıf' insanların sayısı her geçen gün artıyor. Paul, teşhisten sonra yılda iki kez karaciğer uzmanına gitti ve karaciğer fonksiyonlarında herhangi bir değişiklik olmadı. Sonra birdenbire, 2022'nin ortalarında, akut bir şekilde hastalandı. Kendini yorgun ve sinirli hissetmeye başlayan Paul, "Sonra yemek yemeyi bıraktım ve çok kilo vermeye başladım. Ayrıca kafam karışıktı ve kaslarım üzerinde kontrolüm yoktu. Sürekli düşüyordum, bir keresinde iki kaburgam da kırıldı. Giyinmek için yardıma ihtiyacım vardı. Bana neler olduğunu bilmiyordum. 2022'de bir akşam evde televizyon izlerken birden karnımda dayanılmaz keskin bir ağrı hissettim. Yerde yuvarlanıyordum. Öleceğimi sandım" diye anlattı. "54 yaşında hurda yığınına dönmüştüm. Nereye gitsem bir çanta hazırlıyordum; telefon gelirse diye. Eşim, kızım ve ben çoğu gün ağlıyorduk" diyen Paul ekledi: Hala biraz fazla kilosu var ama kendini '100 kat daha iyi' hissediyor, alışverişe arabayla gitmek yerine yürüyor, gıda etiketlerini şeker ve yağ içeriği açısından dikkatle inceliyor.

30 Ekim 2024 10:52

İletişim Formu

captcha

Kişisel verilerinizi işlemekte ve kanunlarda öngörülen teknik ve idari tedbirleri alarak bu verilerinizin korunması için elimizden gelen çabayı göstermekteyiz. İşlenen kişisel verilerinize ilişkin bilgilere aydınlatma metnini ziyaret ederek ulaşabilirsiniz.

Değerlendirme için doğrulama kodunu girin.

captcha