AKP iktidarı 22 yılda adalete, devletin işleyişine, ekonomiye, eğitime, dış politikaya kısaca pek çok alana büyük zarar veriyor. Ancak en büyük zararı çevreye veriyor... Ağaçlarına sarılan binlerce insan 17 Temmuz 2023 sabahı nöbete geçiyor. Bir hafta sonra 24 Temmuz 2023 günü jandarmalar eşliğinde Akbelen'de ağaç katliamı başlıyor. Türkiye günlerce Akbelen'le yatıyor, Akbelen'le kalkıyor. Bölge halkının çeşitli orman ürünlerinden yararlanmasına hayati bir başka ek, bölgedeki bazı köylerin su kaynağı yine Akbelen. 12 Eylül 1980'de Türkiye'de askeri darbe gerçekleşiyor, 12 Eylül 2023'te Akbelen'e baskın düzenleniyor. İlk duruşma yarın, 12 Kasım'da Milas 4. Asliye Ceza Mahkemesi'nde. Nöbet alanına baskın 12 Eylül 2023 günü gerçekleştiği için köylüler açılan bu davayı "Akbelen 12 Eylül Davası" olarak niteliyor. Yeni bir Akbelen daha: Kazdağları
Kaynak: T24
11 Kasım 2024 01:05
Alıntıdır : Haber Kaynağı İçin Tıklayınız
Bu habere çok benzer konularda diğer kaynaklardaki haberlere aşağıdan ulaşabilirsiniz.
Colani-türkiye: "Maslahata Destek!"
Burada kullandığı "maslahat" sözcüğü İslami bir kavram. Amerika'nın 2008-2010 arasında Türkiye, 2010-2012 arasında Irak Büyükelçisi. Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey, o görevde iken, bir Amerikan TV'sine konuşuyor: "Colani bize bir mesaj iletti, sizin dostunuz olmak istiyoruz, mesajı. Biz terörist değiliz, biz Esad'la savaşıyoruz, sizin için tehdit değiliz, diyor." Jeffrey devam ediyor: "Colani'nin örgütü Amerika'nın İdlip'te yürüttüğü strateji açısından kazançtır. İdlip'te çeşitli seçenekler arasında en az kötü olan seçenektir." Amerika'nın Suriye Özel Temsilcisi 2021 yılında Colani'ye bu sempatik sözlerle yaklaşırken... Amerika 2017 Mayıs ayından itibaren Colani'yi ve kurduğu HTŞ'yi terörist listesine alıyor!.. Ailesinin kökeni Golan Tepelerine dayandığı için pek çok kaynakta belirtildiği gibi, kabul ettiği bir ismi alıyor, Golan'dan kaynaklanan "Colani!.." Son beş altı gündür Amerikan ve İngiliz medyası Colani'yi "ılımlı İslamcı" diye tanıtmaya gayret ediyor. "Ilımlı İslamcı" Colani bir ara Irak'ta şeriatçı El Kaide'de, sonra Suriye'de IŞİD'in ikinci adamı!.. Colani 2021 yılında Independent Türkçe'den Cihat Arpacık'a verdiği röportajda nasıl bir Suriye düşündüğünü şöyle açıklıyor: "Suriye'yi işgalsiz, Rusya'sız, İran'sız ve mevcut Suriye yönetiminin olmadığı bir ülke olarak hayal ediyorum. Bu devleti yönetecek kapasiteye sahip bir halk var." Nihai hedefini de bildiriyor: "İslam çatısı altında yaşayacak ve kendini yönetecek bir ülke olacak. Afganistan'da nasıl halk iradesi galip geldiyse, Suriye'de de aynı şekilde olacak." Ya Türkiye ile ilişkiler?.. Aynı röportajda Colani Türkiye'ye çiçek atıyor: "Türkiye ve Suriye'nin arasında geçmişten gelen tarihi ve coğrafi bir bağlılık var. Bunu çok iyi idrak ettik. İki halkın maslahatına destek vermek istiyoruz. Suriye devrimine yönelik bir tehdit aslında uzun vadede Türkiye'ye yönelik bir tehdittir." Burada kullandığı "maslahat" sözcüğü şer'i hükümleri içeren iyi ve yararlı anlamında İslami bir kavram.
14 Aralık 2024 01:25
Zafer Çığlıkları Gölgesinde Parçalanma: Nüfus Bilgileri Sıfırlandı
Türkiye'de Suriye bağlantılı zafer çığlıklarını yine Türkiye tekzip ediyor. Dışişleri sitesindeki bildirimlerden biri doğrudan İsrail'i hedef alıyor, şöyle: İsrail'in 1974 yılında imzalanan Kuvvetlerin Ayrıştırılması Anlaşması'nı ihlal ederek, İsrail-Suriye arasındaki ayrıştırma bölgesine girmesini ve Suriye topraklarında ilerlemesini şiddetle kınıyoruz. -Gerçek yerini algıya bırakıyor." Ve hangi ülke olursa olsun, iktidarlar lehine algı yaratmak amacıyla yurt içinde ve dışında büyük paralar dökerek, liderler lehine programlar hazırlatmak gerçeğin karşısına dikilen engellerin başında geliyor.
12 Aralık 2024 00:59
İngiliz + Amerikan Planı: Suriye Şimdilik Colani'ye Emanet
Artık yeni bir "İleri Üçlü" görmeye hazırlanın!.. Türkiye - Amerika - İsrail. Amerika Esad'ı devirmek için HTŞ'yi kerterize alıyor. HTŞ Şam'ı ele geçirirken, Colani: "Kardeşlerim, Şam'a alçakgönüllü şekilde girin. Halka iyi davranın, kamu mallarına zarar vermeyin, onlar büyük Suriye Halkı'na aittir. Farklı kültür ve dinden gelen insanlara saygı gösterin". Amerikan Basınındaki yorumlara göre, hatta: "Suriye'de yaşayan farklı din ve etnik kökene sahip insanların ülkeyi birlikte yönetmeleri için HTŞ'nin kendisini feshedebileceğine bile işaret ediliyor. Colani uluslararası meşruiyet arıyor". Colani CNN'de: "Esad muhaliflere şiddet uyguladı, ben siyasi çözümden yanayım. İnsanlara düşüncelerinizi zorla kabul ettiremezsiniz, onun için sizden farklı düşünenlerle diyalog kurmak şart". Kasım sonunda Moskova'da Putin'le yaptığı son görüşmede istediğini elde edemeyen Esad'ı Arap ülkeleri de yalnız bırakıyor. Amerikan Wall Street Journal'a göre, HTŞ Suriye'de kentleri tek tek ele geçirirken, Mısır ve Ürdün Esad'ı ülkesini terk etmeye çağırıyor. -Suriye: 1992'de Yugoslavya'nın parçalanmasından nasıl yedi ayrı ülke doğmuş ise, şimdi de Suriye parçalanabilir, yeni devletler doğmayabilir, belli bölgeler farklı güçlerin denetimine girebilir. -Rusya: Lazkiye'deki deniz üssünü korumak için Amerika ile anlaştığı, gücünü iyice kaybetmiş Esad'ı gözden çıkardığı öne sürülüyor. Türkiye'nin tutumunu Tayyip Erdoğan çok net ortaya koyuyor: "Muhaliflerin yürüyüşü şu an itibariyle devam ediyor, temennimiz kazasız, belasız Suriye'deki bu yürüyüş devam etsin. Esed'e çağrımız olmuştu, ne yazık ki, olumlu cevap alamadık". Esad'ın düşmesiyle birlikte, Türkiye'nin izlediği Suriye politikası amacına ulaşıyor. "İleri Üçlü" diye. "Orta Doğu" denilince, İngiltere'yi ihmal etmek yanlış.
09 Aralık 2024 00:37
Diyanet İmparatorluğunun Freni Patlamış!
AKP iktidarında artan bütçesi, artan personeli, artan yetkileriyle donatılan Diyanet İşleri Başkanlığı fiili ve sembolik kazanımlarıyla imparatorluk gibi. -2011, "Kürt ayrılıkçılığı" ile mücadele için özel rehberlik heyeti kurmayı planlıyor. "Diyanet'in yetki alanını devletin hiyerarşik yapısı içinde genişletiyor, Cumhurbaşkanlığı ve Bakanlıklardan gönderilen yasa taslaklarını hukuki açıdan inceleyerek, görüş bildirmekle görevlendiriliyor." (Ceren Lord, Cumhuriyet'in Doğuşundan AKP'ye Türkiye'de Din Siyaseti, s.160) Danıştay'ın yasaları inceleme görevine, Diyanet dini açıdan inceleme göreviyle ortak ediliyor. AKP ile "altın çağını" yaşayan Diyanet İşleri Başkanlığı imparatorluk kuruyor. Asgari ücreti yüzde 25 mi, yüzde 30 mu arttıralım tartışmaları arasında, Diyanet'in 2025 yılı bütçesi yüzde 41 artışla 130 milyar lirayı aşıyor. "Demokrat Parti 1951'de Diyanet'in bütçesini yüzde 172 arttırıyor. İmamların ve hocaların konumlarının güçlenmesi DP'nin yükselmesinde rol oynuyor" (Ceren Lord, a.g.k., s.143). "Erkekler azalan erkeklik ve kaybolan otoriteleriyle adeta kadınlaşırken, kadınlar da kaybolan kadınlıklarıyla erkekleşmektedirler." Buna saçma demek bile lüks!.. Bu zırvayı başka bir zırva izliyor: "Başarı, iş hayatına atılma, kariyer yapma ve sürekli ilerleme kabul görmeye başlayınca, iyi annelik, iyi evlat yetiştirme, iyi bir eş olma anlamını kaybetmeye başlar." Yani, kadınlar çalışmasın, evde otursun, yemek yapsın, çocuk baksın, vs. Bakmışlar ki, zırva iyice tırmanıyor, şu cümleyi eklemek zorunda kalmışlar: "Elbette kadınlar iş hayatında yer almalı." Kadın çalışmasın ama, çalışsın!.. Yine de çalışırsa, başa dönüyor: "Bu durum yaşam felsefesi haline gelince, kaygı ve mutsuzluğu besleyen faktöre dönüşebilmektedir." İki gün önce Birgün Gazetesinde aktarılan bu yazı Diyanet'in "Aile Dergisi'nde" yayınlanıyor. Bu kadar yetki tanınırsa, olacağı bu. "Kadınlar erkekleşir, erkekler kadınlaşır!.." Halk arasında bir laf var ya, zırva tevil götürmez, diye.
06 Aralık 2024 00:58
Suriye Cehenneminde Ankara'nın Pkk Manevrası
İkincisi HTŞ. HTŞ, Heyet -u Tahriru'ş Şam, yani Şam Kurtuluş Heyeti bugün Suriye'de savaşıyor. Bu kez tarih yine 2017 ama, Aralık 2017. Aralık 2017'de Suriye Milli Ordusu (SMO) kuruluyor. Öyle destek ki, Tayyip Erdoğan partisinin grup toplantısında "SMO Kuvayi Milliye gibidir" bile diyebiliyor. YPG, PKK'nın Suriye kolu. Gerçekten de bugün HTŞ ile Suriye Milli Ordusu YPG'ye karşı birlikte savaşıyor. Bayram havası Rus Medyasının bir süredir "HTŞ'nin başlattığı savaşın arkasında Türkiye var" tezlerini güçlendiriyor. Putin HTŞ'yi kastederek "radikal grupların Suriye Devletine karşı terör saldırılarının sona erdirilmesi" çağrısında bulunuyor. Esad'ın yanında Rusya ve İran var. Amerika, Fransa, İngiltere, Almanya ortak açıklamayla "Suriye'de gerginlik azaltılmalı" gibi, sade suya tirit bir açıklamayla yetiniyor. Türkiye "Suriye'nin toprak bütünlüğü sağlanmalıdır" tezini sürdürüyor. Ekonomide uzun uzun pembe tablolar çizdikten sonra: "Tahminlerimizde değişiklik yapmıyoruz. 2023 yılı enflasyon tahminimiz yüzde 22.3'tür. Devamında 2024 sonu enflasyon tahminimiz yüzde 8.8'dir." 2023 enflasyonu TÜİK verileriyle yüzde 64.77 olarak gerçekleşiyor, enflasyonun 2024 sonunda yine TÜİK verileriyle yüzde 50'ye yaklaşacağı kesin. 2023 için tahmin yüzde 22.3!.. Gerçekleşen yüzde 64.77!.. 2024 için tahmin yüzde 8.8!.. Gerçekleşen yüzde 50!.. Ne liyakat ama!.. Tahmin ettiği yüzde 22'lerin yerine yüzde 64'leri, yüzde 8.8'lerin yerine yüzde 50'leri görünce, koltuğunda rahat oturabiliyor mu?..
05 Aralık 2024 01:21
Tespit Öncesinde Türk-iş'ten Akp'ye Armağan: Yüzde 0.64
Türk-İş'e bir soru: Gıda fiyatlarındaki artışın yüzde 0.64 olduğunu nasıl hesapladınız?.. İktidarın emrindeki bir kuruluş bile yüzde 5.10 bulurken, siz hangi verilerden yola çıkarak yüzde 0.64 buldunuz?.. İTO on puan daha yüksek, yüzde 57.99. ENAG yüzde 86.76 ile TÜİK'in iki katına yakın bir oran hesaplıyor. Kasım itibariyle, TÜİK'e göre yıllık fiyat artışı: -Eğitimde yüzde 92.49. -Konutta yüzde 74.45. -Sağlıkta yüzde 52.80. -Gıda ürünlerinde yüzde 48.57. -Ulaştırmada yüzde 26.24. Bir insanın, bir ailenin en hayati harcamaları bu alanlarda toplanıyor. "Geriye zaten ne kalıyor" dediğim bu. "Hissedilen" dediğimiz enflasyon bundan dolayı çok yüksek. TÜİK'in açıklaması sonrası Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek iyimser: "Mayıs ayına göre, enflasyon 28.4 puan gerilemiştir." Ona göre, işler iyi gidiyor. Tek adam rejimine geçildiği 2018 yılında on iki aylık ortalama enflasyon yüzde 16.33, bugün 2018'in üç katı, yıllık yüzde 20.30, bugün 2018'in iki katından daha yüksek. "Kasım ayında gıda fiyatlarındaki artış yüzde 5.10." "Kasım ayında gıda fiyatlarındaki artış yüzde 0.64." Devletin resmi kurumu ile işçi kuruluşunun bulduğu gıda fiyat artışındaki fark tam sekiz kat!.. Asgari ücretin tespit edileceği şu günlerde 0.64 gibi, olağanın çok altında bir oranın AKP'nin asgari ücret artışında frene basması ihtimaline karşı: Türk-İş şu yüzde 0.64'ü nasıl bulduğunu açıklasın ki, asgari ücretle çalışan milyonlarca insanın içi rahat etsin!..
04 Aralık 2024 00:32
Şahin Alpay: Aşkın, Bilimin, Maceranın Hikâyesi
"Bir tel kopar, ahenk ebediyyen bozulur" "İnsanlar bir defa devrimci teoriyle yani, Mao Zedung düşüncesiyle teçhiz edildi mi, binlerce atom ve Başkan Mao'nun daha güçlü manevi atom bombaları halini alırlar. Her bocalamayı yenelim ve Başkan Mao'nun şu öğretisini hatırlayalım, gerçek devrimciler ağır yükleri yüklenenlerdir. Ülkemizin yoksul ve topraksız köylülerini, onları ezen yoksulluğu, baskıları ve ezici sefaleti düşünün. Arkadaşlar onları ezen sömürü ve baskıya son verecek olan, Mao Zedung düşüncesine sahip olan sizlersiniz. Bizler bunun için komünistiz, Başkan Mao'nun izleyicileriyiz". Alıntıları makaleyi Türkçe'ye çeviren genç bir adam okuyor: Yıl 1971 Ocak ya da Şubat, Ankara Adakale Sokak'ta bir binada toplantı salonu. Şahin'le dostluğumuz, bilgisine duyduğum güven o yıllardaki "devrimci toplantılarımıza" uzanıyor. 12 Mart 1971 askeri darbesiyle birlikte, elbette polisçe arananlar listesinde ön sıralarda yer alması... Ayvalık'ta daha ilkokula giderken, 10 yaşında, evet 10 yaşında aşık olduğu Fatma ile 21 yaşında evleniyor. 80'li yıllarda Cumhuriyet, Sabah ve Milliyet'te gazeteciliğe soyunduğunda, kendisine emanet edilen sayfaya "Entelektüel Bakış" adını veriyor. Örneğin, Osmanlı Tarihçilerinin önde gelenlerinden Prof. Dr. Halil İnalcık'tan 1998'de aktardığı görüş günümüzde içinden çıkılamayan sorunu vurguluyor: "Türkiye bugün iki türlü bağnazlıktan zarar görüyor. Bunlardan biri devrimci bağnazlık. Bu bağnazlık İslam'ı ve Türk Toplumunu yanlış anlıyor. Geleneklerine ve inançlarına bağlı kitleyi yok farz ediyor. Bu hatalar yüzünden büyük kitle ikinci tür bağnazların, Şeriatçıların etki alanına itiliyor". 1971 Adakale Sokak yıllarından on üç, on dört yıl sonra Şahin'le Cumhuriyet'te buluşuyoruz.
02 Aralık 2024 01:44
Ahmet Türk Aniden Neden "Değerli Şahsiyet" Oldu?
Anlaşılan "ortak vizyon" kayyım atayarak, DEM'e gözdağı vererek birlikte yürütülecek, DEM bunu nereye kadar, nasıl kabul edecek, sonuçta ortaya ne çıkacak?.. Bahçeli fikir değiştiriyor, bir ay önce "Apo Meclis'e DEM'e gelsin" derken, şimdi: "DEM İmralı'ya gitsin, Apo ile görüşsün." Apo'nun Meclis'e gelmesine Erdoğan itiraz etmiş olabilir mi?.. Bahçeli'nin "DEM İmralı'ya gitsin" lafından birkaç saat önce DEM Genel Başkan Yardımcısı Sevtap Akdağ ile Diyarbakır'a bağlı Kayapınar Belediye Başkanı Cengiz Dündar gözaltına alınıyor, Dündar'ın yerine kayyım atanıyor. Bahçeli'nin ölümüne ortaklık kurduğu AKP 2014, 2019 ve en son 2023 seçimlerinde Mardin Büyükşehir Belediye Başkanlığını ezici çoğunlukla kazanan Ahmet Türk'ü üç seçim sonrasında da görevden alıyor, yerine kayyım atıyor!.. Üstelik, 'terör örgütü üyesi olmak, terör propagandası yapmak" suçlamasıyla. Bahçeli'nin tanımıyla Ahmet Türk madem "değerli bir şahsiyet" o zaman üç seferdir yerine neden kayyım atanıyor?.. Ahmet Türk siyasette çok çile çekmiş, hakkında pek çok dava açılmış, hapislere girip çıkmış, 12 Eylül askeri darbe döneminde Diyarbakır Askeri Cezaevi'nde işkence görmüş seçkin bir kişi. Ahmet Türk'e Erdoğan'ın dile getirdiği 'ortak vizyonda' bir görev mi düşünülüyor?.. O zaman belediye başkanlığından neden alınıyor?.. Bunlar yaşanırken, AKP-MHP ortaklığının temel amacını unutmak yanlış. DEM ile anlaşmak gerek ki, Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı adaylığını bir kez daha sağlayacak düzenlemelerde DEM onların yanında olsun. Anlaşılan "ortak vizyon" kayyım atayarak, DEM'e gözdağı vererek birlikte yürütülecek, DEM bunu nereye kadar, nasıl kabul edecek, sonuçta ortaya ne çıkacak?.. * * * Milli Savunma Bakanlığı bütçesi görüşülürken tartışma çıkıyor, komisyon başkanı toplantıya ara veriyor, Bakan Yaşar Güler salondan ayrılıyor. Her zaman görülen, sıradan bir olay. Bazı siteler ve sosyal medya bu sıradan olayı doğal olarak haberleştiriyor. Ardından Cumhurbaşkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi'nden (DMM) gelen açıklama dudak uçuklatıyor. "Bazı basın yayın organlarında yer alan ve sosyal medya hesaplarında paylaşılan 'Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler komisyonu terk etti' iddiası doğru değildir.
28 Kasım 2024 12:55
Bunca Perişanlık Varken Bir Sen Eksiktin Beşiktaş!..
"Büyük takım" kimliğini çoktan kaybetmiş!.. Son şampiyonluğunu kazandığı 2020-21 sezonundan sonra... Beşiktaş tam bir çöküş yaşıyor. Beşiktaş duran topları kullanamıyor, tersine rakipler duran toplarla Beşiktaş kalesinde kolay gol buluyor. Türkiye'de büyük takımların borç içinde yüzdüğü sır değil, Beşiktaş'ın da öyle. Kamu Aydınlatma Platformu'na 31 Ağustos 2024 itibariyle bildirdiğine göre... Beşiktaş'ın borcu 10 milyar 428 milyon 60 bin 569 lira. Bu perişanlıkta bir sen eksiktin Beşiktaş!.. Son kalan birkaç keyiften birini de, milyonlarca taraftarın elinden alıyorsun Beşiktaş!.. Yazıklar olsun sana Beşiktaş!.. 31 Mart yerel seçimlerinde, başta anneler olmak üzere, AKP'nin ailelere verdiği bir söz var. O sözün önemli temsilcisi AKP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Murat Kurum. Mitinglerde diyor ki Murat Kurum: "Gece ve hafta sonu çalışan annelerimiz için müjdeyi veriyorum. Her mahalleye kreş yapacağız, bu kreşler 7 / 24 çalışacak. Biz söz verdik mi, tutarız." Bu sözler o tarihte AKP'nin sosyal medya hesaplarından sürekli duyuruluyor. Kreş açma sözü veren Murat Kurum Milli Eğitim Bakanlığı ile ortaklaşa, CHP'li belediyelerin açtığı kreşlerin kapatılacağını, yenilerinin açılamayacağını bildiriyor. AKP bu hizmetleri engellemek amacıyla, CHP'li belediyelerin: -Yatırımlarını frenlemek, -Otopark gelirlerine kadar, her türlü gelirlerini azaltmak, -Sigorta borçlarını tahsil etmek, Mali kaynaklarını çıkmaza sürüklemek, arada konserlerini soruşturmak için aklına ne gelirse yapıyor.
26 Kasım 2024 13:20
Yasak, Bahçeli'ye Yanıt Mı: Ya O Üç Mhp Milletvekili?
"İnceleme sonucunda" deyimi. "Parti içinde devam eden bir inceleme sonucunda milletvekilleri Hasan Basri Sönmez, İsmail Akgül ve Mustafa Demir'in istifaları istenmiş, ardından istifa dilekçeleri kabul edilmiştir". "İnceleme sonucunda" istifaları isteniyor. Üç milletvekilinin MHP Genel Merkezi tarafından istifasını isteyecek ölçüde yürütülen "inceleme" nedir?.. Ne yapmışlar, hangi suçu işlemişler ki, "inceleme sonucunda" o üç kişinin istifası isteniyor?.. MHP bu "incelemenin" ne olduğunu ne ile bağlantısı bulunduğunu açıklamak zorunda. Sözü edilen "incelemenin" yasal yoldan devam etmesi korkusundan mı?.. "Onlar hakkında herhangi bir soruşturma yok." "İlgili mahkemenin 6 Kasım'da Öcalan hakkında yeni bir altı aylık avukat görüş yasak kararı verdiğini öğrendik." Bahçeli 22 Ekim'de büyük bir sürprize imza atıyor, "Apo gelsin Meclis'te DEM Grubunda konuşsun" diyor. Bir hafta sonra tekrarlıyor, "Görüşümün arkasındayım." Arkasında durduğu görüşünün üzerinden yedi gün geçiyor, 6 Kasım'da Bursa'da ilgili mahkeme Apo'nun avukatlarına görüşme yasağı getiriyor, yani Apo'ya!..
22 Kasım 2024 00:35
Ordudan Atılmalara Şerh Düşen Bunlar Değil Miydi?
12 Eylül 1980 askeri darbe sürecinde ordudan atılmanın gerekçelerinden biri "komünist olmak ya da komünistlerle bağı bulunmak", komünist suçlamasıyla 85 subay ve astsubay ordudan atılıyor. 12 Eylül'de askerler Kürtçe konuşmayı yasaklıyor, değil kendisi ailesi konuşsa bile, ordudan atılıyor. Ya da ordudan atılan teğmene, "senin deden Dersim isyanına katılmış" suçlaması!.. Ya da Bursa'da bir subayın, "düzenli namaz kılması" dikkat çekiyor, ordudan atılıyor. -Gericilikle suçlanan toplam 1.700 subay ve astsubay ordudan ihraç ediliyor. YAŞ Temmuz 1972 tarihinde kuruluyor, 12 Mart 1971 askeri darbe döneminde. 2007 yılında YAŞ'ta "ahlak dışı ilişkileri" gerekçesiyle 31, "irticai faaliyet" gerekçesiyle 7, toplam 38 personel orduda atılıyor. 15 Temmuz'un ertesinde, OHAL kapsamında Erdoğan 1.684 personelin ordu ile ilişkisine son veriyor. "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" diyen, Harbiye'den yeni mezun bazı teğmenler şimdi ordudan ihraç edilmek isteniyor. Böylelikle ordudan ihraç tarihine yeni bir sayfa ekleniyor. Bugün ise, YAŞ'a gitmeye gerek kalmadan, zaten gidilse ne olacak ki, disiplin kurulu kararıyla "Mustafa Kemal'in askeriyiz" demeyi suç haline getiriyorlar.
20 Kasım 2024 00:56
Gezi İle "Ahmak" Davalarına Aym Yol Gösterdi
16 Ekim 2024 tarihinde İstanbul Belediye Meclisi'nde AKP'li üye Faruk Gökkuş'un söylediği bu söz bütün TV'lerden yayınlanıyor. Hüseyin Zengin nerede yargıç iken sürülüyor?.. "Ahmak Davası" da tam karar aşamasında!.. Yerine bir başka yargıç atanıyor. Yeni atanan yargıç iki yıl 7 ay 15 gün hapis cezası vererek, İmamoğlu'na siyasi yasak kapısını açmış oluyor. "Ahmak davası" Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) bir kararıyla yeni bir çehre kazanıyor. AYM kararı oybirliği ile alıyor. İmamoğlu aleyhine açılan davada tanıklar dinleniyor, dava karar aşamasında iken, yargıç değişiyor. Gezi davalarında, duruşmalar devam ederken, tanıklar dinleniyor, mahkeme heyeti üstelik birkaç kez değişiyor. Hadi bakalım, yargıya müdahale etmeyin ve AYM kararını uygulayın!.. Yılmaz Tunç'a iki de soru var: 1-Tanık dinlendikten sonra, karar aşamasında bazı davalarda, atama süreleri dolmadığı halde, yargıçlar neden değişiyor?..
18 Kasım 2024 01:12