İnsanların ve insan dışı hayvanların en temel hakkı, yaşam hakkıdır. Eylemi 2 Ekim Dünya Çiftlik Hayvanları Günü'nde yapmamızın nedeni, o günün hayvan hakları alanında bir turnusol kâğıdı işlevini görmesiydi. Çünkü her yıl 2 Ekim'de susan çoğu kişi, 4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma Günü'nde evde beslediği hayvanla fotoğrafını paylaşıyor, kendisinin de "hayvansever" olduğunu göstermeye çalışıyor ve politikacılar hayvanları umursuyormuş gibi mesaj veriyor! Bunları görmek istemeyenler, 2 Ekim'de susup 4 Ekim'de "hayvansever" olacak. Ama Türkiye, hayvan nefretinin öyle yaygın olduğu bir ülke ki sadece 4 Ekim'de ses çıkaranlar da "hiç olmazsa bazılarını savunuyor" diye alkış toplayacak. Bazıları da 4 Ekim şovunu sürdürürken iktidarın çıkardığı katliam yasasını uygulamayacaklarını söyleyecek ama itlafı savunan veteriner hekimleri destekleyecek.
Kaynak: Cumhuriyet
04 Ekim 2024 04:39
Alıntıdır : Haber Kaynağı İçin Tıklayınız
Bu habere çok benzer konularda diğer kaynaklardaki haberlere aşağıdan ulaşabilirsiniz.
Amerikan Mantıksızlık Çağı'nın Zafer Çanları Çalıyor
Aşağıdaki satırlar, 2 Kasım 2008 tarihli Cumhuriyet Pazar Dergi'de yayımlanan "Bir dönemin sonu mu?" başlıklı köşe yazımdan alıntı. Irak savaşı sonrasında ABD'de yeni muhafazakârlığın yükseldiği Mantıksızlık Çağı ile 2007-2008 mali krizi ve ardından gelen büyük durgunluğa sert tepki göstermişti Amerikalılar. 5 Kasım 2024'te Donald Trump ile Kamala Harris arasındaki yarışı aylardır sadece ekonomi açısından değerlendiren medya, seçimi akılcılık ve bilim karşıtlığı olarak yükselen cehalet ve korku temelli Trumpizm açısından yorumlamayı yine ihmal etti. Reagan döneminden bu yana entelektüeli "elitist" göstermeye çalışan Amerikan dinci sağı, Obama döneminde yeraltına indi ama örgütlenmeyi sürdürdü, Trump'ın ilk dönemiyle birlikte canlandı ve sonunda iş Trump'ın pasifize edilmesiyle Kongre baskınına kadar gitti. Seçim, bize Amerika'nın gerçeklere dayalı olup olmadığını söyleyecek."
08 Kasım 2024 05:21
'Montaj Video' Yerine 'Yeni Çözüm Süreci
31 Mart yerel seçiminde halkın verdiği mesajı doğru okuyamayan Özgür Özel, erken seçimi geciktirmek için elinden geleni yaptı. Yirmi iki yıllık AKP iktidarının ülkede yol açtığı derin kaosa çözüm bulmak için erken seçimi zorlayacağı yerde, seçimi 2025'in sonuna ertelemeyi önerdi. Bahçeli'nin ağzından çıkan inanılmayacak sözlerle duyurulan ve sonrasında Erdoğan'ın da onayladığı "2. Çözüm Süreci" ne inanıp buna destek olacaklarını söylemeleri, ne DEM'in ne de CHP'nin akıllandığını gösteriyor. Belli ki AKP, CHP'yi DEM ile birlikte "terör destekçisi" olarak damgalayıp oylarının iyice düşmesini sağladıktan sonra baskın seçim yapacak; terör kartını bu kez böyle bir kurguyla kullanacak. Bu baskın seçim, Özgür Özel'in "uygun" dediği 2025 Kasım ayında mı olur bilinmez ama gidişata bakılırsa, o tarih geldiğinde acaba yine CHP için uygun olacak mı diye sormak gerekir. Bu kez "kent uzlaşısı" ile CHP'den aday yapılan DEM Partili belediye başkanının görevden alınması söz konusu ve CHP mitinginde DEM Parti eş başkanı konuştu.
06 Kasım 2024 05:12
Saltanatı Kaldıran Devrimci İrade, Siyasal İslam Saltanatına Teslim Olmaz!
Laik Cumhuriyetin kurulmasına giden yoldaki en önemli devrimlerden birisi, kuşkusuz 1 Kasım 1922'de saltanatın kaldırılmasıydı. Atatürk'ün Nutuk'ta anlattığına göre, bu hareketin birtakım oyunlarla icra vekilleri heyeti reisi (TBMM'nin açılışından sonra yürütme gücünü kullanan Bakanlar Kurulu'nun başkanı) olarak seçtirdiği Rauf Bey (Orbay), bir gün o sırada TBMM başkanı olan Gazi Mustafa Kemal'i odasında ziyaret edip akşam Keçiören'de Refet Paşa'nın (Bele) evinde bazı önemli konularda kendisiyle görüşmek istediklerini söylüyor. Bunun üzerine Rauf Bey, Refet Paşa ve Ali Fuat Paşa (Cebesoy) ile Mustafa Kemal Paşa bir araya geliyor. Orada Rauf Bey, Mustafa Kemal'e, Meclis'in saltanat ve hilafetin ortadan kaldırılacağı endişesiyle sıkıntılı olduğunu ve Mustafa Kemal Paşa'nın izleyeceği tutumdan endişe ettiklerini söylüyor, uzun uzun saltanat ve hilafete bağlılığını anlatarak şunları dile getiriyor: Refet Paşa da hemfikir olduğunu açıklıyor. Kendi ifadesiyle, sanki "Rauf Bey'in, Refet Paşa'nın evinde sabahlara kadar dinlediği görüşlerini hiç bilmiyormuş gibi" diyor ki "Hilafet ve saltanatı birbirinden ayırarak saltanatı lağvedeceğiz! Bunun uygun olduğuna dair kürsüden beyanatta bulunacaksınız!" O odadan çıkmadan aynı nedenle davet ettiği Kâzım Karabekir Paşa geliyor; ondan da aynı yönde konuşmasını istiyor.
03 Kasım 2024 04:41
Kurucu İlkelerden Öyle Uzaklaştılar Ki Artık Kayboldular!
Bazı kesimler tarafından "yeni Kürt açılımı" olarak adlandırılan bu planın gerçekte emperyalizmin Ortadoğu'daki tezgâhının bir parçası olduğunu, iktidarın tek amacının Erdoğan'ın tekrar seçilmesini sağlayacak anayasa değişikliğinin yapılması olduğunu da 27 Ekim'de yazdım. Anayasayı tanımayan, Anayasa Mahkemesi kararlarını uygulamayan bir partiyle kendi işlerine geldiği için görüşebileceklerini söyleyen, Bahçeli'nin Öcalan 'ın TBMM konuşmasına yönelik çağrısını heyecan verici bulan DEM Parti yine AKP'nin kucağına oturuyor. TBMM'ye 38 siyasal İslamcı da CHP listelerinden boşuna doldurulmadı. TBMM'de AKP grubuna Özel'i şu sözlerle övdü Erdoğan: "Özgür Özel'e de takdirlerimi iletiyorum. AK Parti olarak kurulduğumuz andan itibaren hep söylediğimiz, devlet herkesin devleti olmalı, devlet herkesi eşit kucaklamalı. Siyasetimizi 23 yıllık bir gecikmeyle de olsa açık yüreklilikle dile getirdiği ve kardeşliğe katkı sağladığı için sayın Özel'i buradan tebrik ediyorum." Bunları söylemeyi bırakın, bir süre önce Özel, "2025'in kasım ayı bizim için de Erdoğan için de uygun" diyerek Erdoğan'ın dördüncü kez seçime girmesinin yolunu açtı. Hiçbir ilkesi olmayan AKP karşısında sürekli yalpalıyorlar.
01 Kasım 2024 04:44
Karanlık Yol
Pazar günkü yazımda şu tespitte bulunmuştum: Etnikçilerin ve liboşların en hayati dönüm noktalarında siyasal İslamcı AKP'ye can suyu vermelerinin ana nedeni,1923'te kurulan Cumhuriyete karşı ortak düşmanlıkları ve emperyalizm ile olan göbek bağlarıdır. Altını çizerek okuduğum "PKK ve Halidilik" adlı bölümde, "Türkiye'deki Kürt siyasal hareketinin 'İslam açılımı' nın 1990'lı yıllarda başladığını, PKK'nin o dönemde Kürtlüğün merkezde olduğu yeni bir tarih yazmaya çalıştığını ve Şeyh Sait'in o yazım sırasında keşfedildiğini, Cumhuriyet karşıtı bir yobaz olsa da Kürt olduğu için bunun rahatlıkla görmezden gelindiğini, böylelikle Kürt ulusal önderi olarak belirlendiğini" anlatıyor Gökdemir. PKK'nin kurucularından Murat Karayılan'ın 2011'de Süleymaniye'de yaşayan Nakşibendi şeyhi Şeyh Şebendi 'yi ziyaret ederek Nakşi tarikatını tanıma adımı attığını belirtiyor. Bundan birkaç yıl sonra, 2014'te, Diyarbakır'da Abdullah Öcalan 'ın çağrısıyla toplanan "Demokratik İslam Kongresi" nde olanları hatırlatması da önemli. Açıktır ki bu, 29 Ekim 1923'te kurulan laik Cumhuriyete karşı olarak, siyasal İslamcılar tarafından da savunulan ümmet görüşüdür.
30 Ekim 2024 05:16
29 Ekim'de En Önemli Görev: Emperyalist Planı Deşifre Etmek!
Daha birkaç gün önce, laik Cumhuriyete karşı terörist bir örgüt kurup on binlerce insanın katledilmesinden sorumlu olan PKK elebaşısı Öcalan 'a çağrıda bulunarak TBMM'de konuşmasını öneren Bahçeli, 29 Ekim'de utanmadan Cumhuriyetin 101. kuruluş yılını kutlayacak. 22 yıldır laik Cumhuriyeti yok etmek için elinden gelen her şeyi yapan, hukuk devletini yıkan, anayasayı çiğneyen AKP'li cumhurbaşkanı, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı nedeniyle "Külliye" de resepsiyon verecek; sürekli Cumhuriyetin altını oyanlar sıraya girip sahte kutlama törenine katılacak. Her yıl olduğu gibi sosyal medyada Cumhuriyet Bayramı'nı kutlayanlara, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü saygıyla ananlara yine "ırkçı", "faşist" damgası yapıştırmaya çalışan oysa gerçekte kendileri "ırkçı ve faşist" olan müptezeller ortaya çıkacak. Emperyalizmin bu yıkıcı oyununa destek olan Cumhur İttifakı'nın hedefinin ise Erdoğan'ı bir kez, hatta iki kez daha cumhurbaşkanı seçtirmek için anayasa değişikliği yaptırmak olduğunu görmezden gelenler, "12 Eylül anayasasının demokratikleştirileceği" yalanını kullanıp kirli işbirliğine yeni bir YETMEZ AMA EVET'le karşılık verecek. 14 yıl önceki "yetmez ama evet" hıyanetiyle, yargının FETÖ'ye teslim edilmesi ve AKP'nin önünün açılması için üstlendikleri rolü oynayanlar, yine "demokratikleşme" yalanına kanmış gibi yapma hazırlığında!
27 Ekim 2024 05:21
Herkes Döksün Eteğindeki Taşları!
Kendisi 8 Kasım 2023'te CHP genel başkanı olduktan sonra 26 Kasım'da bu köşede "Eşit yurttaşlık" başlıklı bir yazı yazmıştım. 2018'den beri CHP'nin kurultay bildirilerinde de yer alan bu kavram, 14 Mayıs'taki cumhurbaşkanı seçiminden önce de gündemdeydi. 2015'te Ankara'da gerçekleştirilen HDP İkinci Olağan Büyük Kongresi hakkındaki haber, Diken adlı portalda şu şekilde yer almıştı: Mardin'de düzenlenen Arap buluşmasında konuşan HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar ise bu kavramı şöyle tanımlamıştı: "Eşit yurttaşlık ilkesinin de bir sürü gereği, şartı vardır. Eşit yurttaşlık dediğimizde ülkede yaşayan bütün halkların ve kimliklerin eşit yaşamasını kastediyoruz." İlginç bir şekilde, 2015'te AKP genel başkan yardımcısı olduğu sırada Süleyman Soylu da "Çözüm süreci eşit vatandaşlık sürecidir" demişti. Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Anayasada var olan yurttaşların eşitliği yaklaşımının uygulamada yerine getirilmesi için çabalanması ayrı, "eşit yurttaşlık" gibi farklı algılara yol açan bir kavramı kullanmak ayrı.
25 Ekim 2024 05:35
Bu Kafayla Fetö Gider, Metö Gelir; Kimi Kandırıyorsunuz!
Bir zamanlar bu laik Cumhuriyet düşmanına "hocaefendimiz", "saygıdeğer din adamı" diye hitap edip ne istediyse verenler, hastalandığında gazetelere tam sayfa ilan vererek geçmiş olsun diyenler, Türkiye Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'nın Abant toplantılarına katılmak için yarışanlar, medyada her akşam boy gösterip Fethullah şakşakçılığı yapanlar, "sivil toplum kuruluşu" (STK) gibi gösterdikleri "Gülen Cemaati" nin aslında bir terör örgütü olduğu 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimiyle kanıtlanınca tarihin en hızlı dönüşünü yaptılar. Ellerinde Emniyet ve MİT güçlerini ve tüm yetkileri bulunduranlar, devlet yönetiminde her türlü bilgiye sahip olanlar, utanmadan "Kandırıldık!" dediler! Çünkü kendisi, 8 Haziran 2018'de bu kararın tersine davrandıklarını itiraf etti. "FETÖ'nün bizim zamanımızda büyüdüğü iddiasını ben reddetmem. 17 üniversite istediler, verdik; okul için yer istediler, verdik; 'Türkçe Olimpiyatları' dediler, 'Tamam' dedik, yurtdışında destek istediler, verdik; ne istedilerse verdik" dedi.
23 Ekim 2024 05:40
Bırakınız Halkın Tepkisi Sönümlenmesin!
Şöyle bir çağrı yaptı Özel: "Sayın Erdoğan'a sesleniyorum: 29 Ekim resepsiyonunu milletin evinde Çankaya Köşkü'nde yapınız. Çok uzun yıllar sonra tüm siyasi partiler bir araya gelelim." Bu yıl TBMM'deki 23 Nisan resepsiyonunda başlamıştı her şey. Erdoğan'ın yanı sıra, TBMM Başkanvekili Celal Adan, AKP Grup Başkanı Abdullah Güler, DSP Genel Başkanı Önder Aksakal, HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu ve diğer siyasi parti temsilcileriyle çay içip sohbet etmişti Özel. Şimdi de 29 Ekim resepsiyonunda bunun için bir ortam yaratılmaya çalışılıyor. Bırakınız ülkeyi bu duruma düşürenler ve destekçileri Saray'da toplansın, Cumhuriyeti kuran partinin lideri olarak siz 29 Ekim'de halkla sokakta buluşun.
20 Ekim 2024 05:42
Kapıkule'de Gebe Hayvanları Katlettiler!
Kapıkule Sınır Kapısı'nda iki TIR'la Almanya'dan gelen 69 gebe düvenin bir aydır yetersiz yem ve su verilip bekletildiğini, iki düvenin doğum yaparken can verdiğini, bir tanesinin TIR içinde doğurduğunu ve belgelerdeki bir hata yüzünden kesime gönderileceklerini öğrendim. Alman firma, veterinerlik sağlık sertifikasını, "ihraç edilecek hayvanlar sevkiyattan en az 60 gün boyunca bölgede kalmıştır ve 150 km yarıçaplı çevresinde mavi dil ve EHD'ye dair vaka/salgın görülmemiştir" yazan maddede mavi dil hastalığının üzerini çizerek düzenleyince sorun çıkmış. Sonuçta Kapıkule'ye ulaşan hayvanların bir evrak sorunu yüzünden geçişleri yapılamadığından, Edirne Kapıkule Veteriner Sınır Kontrol Noktası Müdürlüğü 24 Eylül 2024'te, "ulusal sağlık şartlarını karşılamadığı" gerekçesiyle ithalatı reddetmiş. Kapıkule Gümrük Müdürlüğü, bunun üzerine 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu'nun 181/4. maddesine atıf yaparak "eşyanın ithaline izin verilmemesi halinde" geldiği yere iade edilebileceği, üçüncü bir ülkeye transit yapılabileceği ya da masrafları sahibince karşılanmak koşuluyla imha etmek üzere gümrük idaresine terk edilebileceğini bildiren bir yazı yazmış. Edirne Kapıkule Sınır Noktası Müdürlüğü de 8 Ekim'de düvelerin acele kesim kararını işleme koymuş. Edirne İdare Mahkemesi, katliamdan iki gün sonra, 16 Ekim'de Türkiye'deki alıcılardan birinin (Damızlık Sığır Gıda Tarım Hayvancılık Ltd. Şti.) Tarım Bakanlığı'na açtığı davada karar açıkladı.
18 Ekim 2024 04:44
Ayağa Kalkanlar Ve Yerde Sürüklenenler
Uzun zamandır TBMM'nin açılışında Erdoğan karşısında ayağa kalkmayan CHP'lilerin bu dönem ayağa kalkması üzerine daha önce yazmıştım ama söyleyeceklerim bitmedi. Özgür Özel 'in Erdoğan'ın ayakta karşılanması kararı karşısında CHP grubunun yarıya yakını tepkisini genel kurula girmeyerek, bir bölümü de salona girip ayağa kalkmayarak gösterdi. Ayda 12 bin 500 TL ile açlığa mahkûm edilen emekliler ve asgari ücretle sürünen çalışanlar ayağa kalkmayı bırakın, salonu terk ederdi. Kadınlar, Türkiye'yi İstanbul Sözleşmesi'nden tek imzayla çeken AKP genel başkanı karşısında ayağa kalkmaz, kürsünün önünde eylem yaparak protesto ederdi. En sert sloganları atarlar ama ayağa kalkmazlardı. Ayağa kalkanlar, "Biz AKP genel başkanına değil, TBMM'yi açış konuşmasını yapacak cumhurbaşkanının makamına saygı için ayağa kalktık" dese de toplumun geniş bir kesimi bu gerekçeyi içine sindirememiştir. Bu arada ayağa kalkarak toplumun gözünde hangi kesimlerle yan yana durmuş olduklarını da anlamalarını dilerim.
16 Ekim 2024 05:55
Bahçeli'nin Aracı Olduğu Karanlık Bir Plan!
"Bir 5 yıl daha Cumhurbaşkanı Erdoğan' ın birikiminden faydalanabilmek için adaylık yolunun açılması lazım. 28 Mayıs seçimlerinden sonra CHP'den bir yönetici 'Erdoğan bu seçimi kazandı ama biz Erdoğan'ı sandıkta yeneceğiz' dedi. Bunun tek yolu var. Meclis yenilenmesi kararı alırsa 2028 Mayıs'ından önce, o zaman cumhurbaşkanı aday olur ve o zaman yarışabilirsiniz. Nihayetinde bunu Özgür Özel de söyledi, belli tarihe kadar olabilir dedi." Cumhur İttifakı DEM ile anlaşırsa referandumsuz bir şekilde anayasa değişiklikleri sağlanacak. DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları'nın bu hafta TBMM grup toplantısında, "13 Ekim'de ' Abdullah Öcalan 'a özgürlük, Kürt sorununa çözüm' diyerek Amed'de on binlerle mitingde olacağız" demesinin nedeni de budur. Böylece Cumhur İttifakı DEM ile anlaştığında, Erdoğan yeniden cumhurbaşkanı olmak için Bahçeli'nin "çarpışma" olarak nitelediği seçime girecek, yeni anayasada bu konuda düzenleme yapılması sağlanacak. 22 yıldır halkı açlığa mahkûm ederek anayasayı çiğneyen, hukuk devletini yerle bir eden AKP ile yeni bir anayasa yapmak için konuşulabileceğini söyleyen DEM'in işbirliğinden bu ülke için hayırlı bir şey çıkmaz. Bunun adına "normalleşme", "yumuşama" ya da "demokratikleşme" ne derseniz deyin, salt gerçek budur!
13 Ekim 2024 04:40