Cuma indirimlerinde yüksek satış beklediklerini söyleyen BMD Başkanı Sinan Öncel, "Adet bazında yüzde 20'nin üzerinde artış bekliyoruz" dedi. Hürriyet'e konuşan Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Öncel, muhteşem cuma için şu değerlendirmeleri yaptı: "Firmalar ellerindeki stokta bulunan ve bitirmek istediklerini ürünlere yüksek oranlı indirimler yaparak, diğer ürünlerine de daha makul indirimler yaparak bugünden fayda sağlamaya çalışacaklar. Öncelik stok ürünlerin bitirilmesinde olacak. Gözlemlediğimiz kadarıyla markalar buna öncelik vermiş durumda. Cuma günü de çok yüksek oranlı satışlar bekliyoruz. Her firmanın verdiği avantaj farklı olduğu için satış geri dönüşleri de farklı olacaktır. Ama enflasyon hesabıyla geçen yılın aynı gününe göre en az yüzde 100'lük artış olacaktır. Ancak önemli olan adetsel artışlar elbette. Adet bazında yüzde 20 ve üzerinde artışlar bekliyoruz." Yeni yıldan itibaren e-ticaret işlemlerine yeni vergiler geleceğini hatırlatan Öncel, e-ticaret kanallarında hacimlerin düşebileceğini belirtti. Öncel, "Özellikle kredi bulmakta zorluk çeken firmalara e-ticaret çok önemli bir finansman kaynağı. Yüzde 15 gibi bir stopaj uygulaması e-ticareti olumsuz etkileyecek. Bu yüzden fiyatlarda belirli bir artış meydana gelecek ve yine bu sebeple küçük esnaf, yeni girişimci ve tüm markalardaki e-ticaret hacimlerinde belirli bir dönem azalmalar olabilecek" dedi. KASIM ayında e-ticaret hacminin önceki aylara göre yüzde 20-30 oranında arttığını ifade eden IdeaSoft CEO'su ve TOBB e-ticaret Meclis Üyesi Seyhun Özkara da "2023 Kasım'da e-ticarette sektörel olarak değişmekle birlikte KOBİ'ler sattıkları ürünler için yüzde 50'ye varan indirimler sunmuşlardı. İndirim oranlarının geçen seneye göre azalmasında geçtiğimiz dönemde bu alanda çıkan regülasyonlar ve tüketici davranışlarının değişimi oldukça etkili oldu. Bu yıl firmalar çok daha kapsamlı ve daha fazla ürün için kampanyalar düzenlediler. İndirim oranları yüzde 25 ve 40 bandında gerçekleşti. 2024'ün indirim oranları 2023'ün gerisinde kaldı" dedi. "Kasım ayı kampanyaları ve yılbaşı alışverişleri ile e-ticaret hacminin yaklaşık 3.5 trilyon TL'ye ulaşmasını bekliyoruz" diyen Özkara, "Geçtiğimiz yılın aynı dönemi ile kıyasladığımızda alışverişlerde yaklaşık yüzde 15'lik bir artış yaşandı. Bu ay gerçekleşen satışlar genellikle toplam e-ticaret hacminin yüzde 10-15'ini oluşturuyor. Kasım ayında kampanyaların da etkisiyle yaklaşık 500 milyar TL'lik bir işlem hacminin gerçekleşmesini bekliyoruz" dedi. Özkara, muhteşem cumanın e-ticaret sektörü için sadece bir indirim dönemi değil, aynı zamanda stratejik bir büyüme fırsatı olduğunu belirterek, "Muhteşem cumada satışlar standart bir güne kıyasla yaklaşık yüzde 65 daha fazla gerçekleşiyor. Sektöre bağlı olarak bazı firmalar tüm yıl yaptıkları satışların yaklaşık yüzde 2-3'ünü bugün gerçekleştiriyorlar" diye konuştu.

Türkölmez, tamamlayıcı emeklilik sisteminin içeriğinin henüz netleşmediğini, Orta Vadeli Programa göre bu sisteme geçileceği yönünde kamunun iradesi bulunduğunu belirterek, "Demografik yapımız değişiyor, doğurganlık oranı düşüyor. Diğer taraftan nüfus yaşlanıyor. Toplam nüfus içinde 10 milyon 65 yaş üstü yaşlılarımız var ve bu kişilerin emeklilik döneminin idamesi var. Sosyal güvenlik sistemi ise her yıl açık veriyor. Emekli sayısı artarken istihdamdaki artış istediğimiz seviyede değil. Tüm bunlar tamamlayıcı emeklilik sistemi gibi ikinci basamak, özel sektörün yöneteceği bir emeklilik reformuna ihtiyaç olduğunu gösteriyor" dedi. 2025'te TES'in kurgusu konusunda mutabakat sağlanması halinde 2026'nın başında uygulamaya geçilebileceğine de vurgu yapan Türkölmez, "Bu kurgunun içinde SGK ile entegrasyon var. Fonların kurulması var. Firmalardan buraya düzenli bir şekilde katkı paylarının akacağı büyük bir ekosistemden bahsediyoruz. Bunun yapılanması biraz vakit alır. Adını 2025'te koyabilirsek, 2026'da başlayabiliriz" şeklinde konuştu.

Hürriyet'in 20 Kasım'da 'Kalpazanlar İş Başında' başlığıyla gündeme getirdiği sahte 50 ve 100 dolar üzerinden artan dolandırıcılık vakalarına yönelik, Merkez Bankası ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı da harekete geçti. Bilirkişi raporunu hazırlayıp hem adli mercilere hem de bankalarla paylaştıklarını duyuran TCMB'nin açıklamasında şu ifadelere yer verildi: "Son günlerde piyasada sahte yabancı banknot dolaşımının arttığına dair haberlere konu olan sahte efektifler, adli merciler tarafından bilirkişi raporu düzenlenmesi amacıyla Bankamıza gönderilmiştir. Söz konusu sahte efektiflere dair Bankamız tarafından hazırlanan bilirkişi raporları, adli mercilerin yanı sıra bankacılık sektörünün uyarılmasını teminen Türkiye Bankalar Birliği ve Türkiye Katılım Bankaları Birliği ile paylaşılmıştır. Bunun yanında teknolojik altyapıda sahteciliğe karşı tedbir alınmasına yönelik gerekli yönlendirmeler yapılmıştır." Dün konuyla ilgili bir diğer açıklama da Türkiye Bankalar Birliği'nden (TBB) geldi. Açıklamada, "Sahte dövizle mücadele ve dolaşımının engellenmesi amacıyla; kullanımdaki para sayma, sahte döviz kontrol ve ATM makinelerinin gerekli kontrolleri ve güncellenmeleri yapılmaktadır" denildi. Bu uyarıda şöyle denilmişti: "Bir bankanın bazı şubelerinde dolandırıcılık vakası yaşandığı bilgisi alınmıştır. İlgili sahte banknotlar para sayma makinelerinden geçebilmekte olup, bankamızda halihazırda kullanılmakta olan para sayma makinelerinin bu kapsamda güncelleme çalışmaları devam etmektedir. Şubelerimizde fiziki 50 dolarlık banknot işlemlerinde daha dikkatli olunması ve gerekli tedbirlerin alınması hususları önem arz etmektedir." Önceki günkü haberimizde ise bankaların bu kez de 100 dolarlık sahte banknotlar üzerinden bankaların teyakkuza geçtiğini yazmıştık. 3 bin adet '100' ibareli banknot, 1500 adet sahte 100 Euro, 817 adet Garanti BBVA, VakıfBank ve DenizBank ibareleri taşıyan sahte çek yapraklarına el konuldu. İstanbul Kapalıçarşı önünde, gece yarısından sonra netleştiği belirtilen bir basın toplantısı düzenleyen TÜYEMDER Başkanı Mehti Şeren, "Sahte dolar iddialarında söylenilen rakamlar tamamen asılsız. Aslında olmayan bir sahte parayı konuşuyoruz. Söylentilere dayanılarak panik havası oluşturuluyor" dedi.

Dış ticaret verileri ışığında ocak-ekim döneminin dış ticaret verilerine bakıldığında 10 aylık ihracat, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 3.1 artışla 216 milyar 195 milyon dolara çıktı. Ekim ihracatında imalat sanayiinin payı yüzde 93.3, tarım, ormancılık ve balıkçılık sektörünün payı yüzde 3.6, madencilik ve taş ocakçılığı sektörünün payı yüzde 2.5 oldu. İthalatta, ocak-ekim döneminde ara mallarının payı yüzde 69.4, tüketim mallarının payı yüzde 15.6 ve sermaye mallarının payı yüzde 14.9 oldu. Bolat açıklamasında şu ifadeleri kullandı: "Dış ticaret açığı tepe noktası olan 2023 Mayıs ayına göre 2024 Ekim ayı itibariyle tam 44.3 milyar dolar gerilemiştir. Ekim ayı dış ticaret verilerine göre; ihracatımız yüzde 3.1 oranında artışla 23.5 milyar dolar olmuştur. Böylece Cumhuriyet tarihimizin en yüksek ekim ayı ihracatı gerçekleşmiştir."

Şenkara, bunun temel sebebinin Et ve Süt Kurumu'nun ithalat yoluyla yaptığı fiyat regülasyonu olduğunu aktararak, "Esnaf şu an ki fiyatlardan satmaktan mutlu olsa da üretici bu yüzden zor durumda kalıyor. Aslında artan enflasyonla birlikte et fiyatlarının da yükselmesi gerekiyordu, fakat regülasyon sayesinde bu yükseliş gerçekleşmedi" dedi. Doğan, "Üreticilerin en büyük sorunlarından biri, süt maliyetlerinin artmasına rağmen süt alım fiyatlarının düşük kalması. Bir litre sütün maliyeti 19 TL iken, sanayiciler ve toplayıcılar 12 TL ile 14,65 TL arasında alım yapıyor bu durum sürdürülemez. Süt fiyatlarının en az 21 TL ile 22 TL arasında olması gerekiyor" şeklinde konuştu. Doğan, maliyetlerin arttığı bir ortamda süt fiyatlarının aşağı çekilmesinin üreticileri zora soktuğunu, bu yüzden birçok üreticinin anaç hayvanlarını kestirmek zorunda kaldığını ifade ederek, "Yüksek maliyetler ve düşük alım fiyatları yüzünden, dışarıdan ithal edilen süt inekleri 130 bin TL'ye alınırken, yerli üretici 60 bin TL ile 70 bin TL arasında kestirmek zorunda kalıyor. Bu durum uzun vadede hem et hem de süt üretiminde ciddi azalmaya yol açacaktır ve tüketiciler daha yüksek fiyatlarla karşılaşmasına neden olacak. Hükümetin üreticiye desteklerini artırması gerekiyor" dedi.

Aynı zaman İmar Komisyonu Başkanvekili de olan Mustafa Demir, teklife göre, yapı ruhsatında, imar planı uygulamalarında birinci dereceden sorumlunun belediyeler olduğunu ifade etti. Yerel yönetimlerin plan yapma yetkilerinin ellerinden alınmadığını kaydeden Demir, "İmar planlarının yapılmasında da imar planlarının revizyonunda da imar planlarının uygulanmasında da birinci dereceden sorumlu olanlar belediyelerimizdir" ifadelerini kullandı.

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Konya Sanayi Odası'nın 50'nci kuruluş yıl dönümü etkinliğine katılmak üzere geldiği kentte TÜMOSAN'ın fabrikasını ziyaret etti. Kacır, fabrikada çok farklı araçların motorlarının üretildiğini belirterek, "Hem de savunma sanayisine yönelik motor geliştirme ve üretme faaliyetleri devam ediyor. TÜMOSAN yetkililerinden yürütülen faaliyetlerle önümüzdeki dönemde tamamlanması hedeflenen Ar-Ge çalışmalarıyla ilgili bilgi alma imkanına kavuştum. Türkiye'nin ilk Euro 5 yerli traktör motorları TÜMOSAN'da geliştirilmiş, yüzde 90'ın üzerinde yerlilikle üretilebilen Euro 5 traktör motorlarının üretim sürecinin tamamlanmış olması gurur vesilesi oldu" ifadelerini kullandı. TÜMOSAN'ın ürettiği motorların savunma sanayisinde de kullanıldığına işaret eden Bakan Kacır, "6x6 zırhlı kara araçlarımızda kullanılan motorları, milli insansız deniz araçlarımızda çalışacak motorları da TÜMOSAN'ın geliştirmekte olduğunu ve bütün bu çalışmaların tümüyle yerli ve milli imkanlarla yapılabildiğini, test süreçlerinin de yine bu tesisin içinde başarıyla tamamlanabildiğini görme imkanımız oldu. TÜMOSAN, milli teknolojiye güç veriyor" açıklamasını yaptı.

Para sayma makineleri 1-2 hafta içinde güncellendiğinde sahte dolar miktarının daha net anlaşılacağı kaydediliyor. 2011 yılından önce tedavüle giren bazı 50 ve 100 dolarlık sahte banknotların bankamatik ve para sayma makinelerinden bile geçebildiği belirtildi. Personele "50 ve 100 dolarlara dikkat edin" uyarısı gönderen bankalar, sahteleri tespit eden para sayma makinelerini tek tek güncelliyor. Yeni yazılımla, dolardaki sahte unsurların tespiti daha kolay olacak. Merkez Bankası duyusunda, "Son günlerde piyasada sahte yabancı banknot dolaşımının arttığına dair haberlere konu olan sahte efektifler, adli mercilerce bilirkişi raporu düzenlenmesi amacıyla tarafımıza gönderilmiştir. Söz konusu sahte efektiflere dair bankamızın hazırladığı bilirkişi raporları, adli mercilerin yanı sıra bankacılık sektörünün uyarılmasını teminen TBB ve Türkiye Katılım Bankaları Birliği (TKBB) ile paylaşılmıştır. Bunun yanında teknolojik altyapıda sahteciliğe karşı tedbir alınmasına yönelik gerekli yönlendirmeler yapılmıştır" ifadeleri kullanıldı. Şeren, "Sahte para konusunda söylentilere dayanılarak panik havası oluşturuluyor. Sahte dolar iddiaları söylenilen rakamlar tamamen asılsız. Sahte dolar iddiaları miktar çok az, olanlar da makinelerde tespit ediliyor" dedi. Türkiye'deki tüm illerde döviz bürolarına "Lütfen elinizde bir sahte para varsa bizimle paylaşın" şeklinde mesaj attığını anlatan Şeren, konuyla ilgili kimseden geri dönüş olmadığı söyledi. Türkiye Bankalar Birliği'nden yapılan açıklamada da son günlerde piyasada sahte döviz banknotlarının dolaşımının arttığına dair haberlerin yer aldığına dikkat çekilerek, şunlar kaydedildi: "Kullanımdaki para sayma, sahte döviz kontrol ve ATM makinelerinin gerekli kontrolleri ve güncellenmeleri yapılmaktadır. Bankacılık sektörü, ilgili kamu kurumlarıyla yakın iş birliğinde, ekonomik faaliyetin sağlıklı ve kesintisiz bir şekilde devam etmesi, müşterilerin hak ve menfaatlerinin korunması ve sahte dövizle etkin mücadele için gerekli çalışmaların kısa sürede tamamlanması amacıyla hassasiyetle çalışmaktadır."

İstanbul Mali Şube ekipleri tarafından düzenlenen operasyonunda ise 3 milyon 600 bin sahte avro ele geçirildi, 1 şüpheli gözaltına alındı. Operasyonda 1 şüpheli zanlı gözaltına alınırken, piyasaya sürülmeye hazır sahte 3 milyon 600 bin avro, üzerinde avro filigranı ve 100 ibareleri bulunan şeffaf naylon kalıp, mor ışık, basım makinesi ile çeşitli bankaların ibarelerinin bulunduğu 817 sahte çek yaprakları ele geçirildi. Polis ayrıca sahte dolarların verildiği döviz büroları ve kapalı çarşıdaki bazı kuyumcuların kamera kayıtlarını incelemeye aldı.

Dış ticaret açığı ocak-ekim döneminde ise %30,1 düşerek 65,8 milyar dolar oldu. Buna göre, Genel Ticaret Sistemi kapsamında ihracat, ekimde geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 3,1 artarak 23 milyar 500 milyon dolar, ithalat ise değişmeyerek 29 milyar 409 milyon dolar oldu. Dış ticaret açığı, ekimde geçen yılın aynı ayına göre yüzde 10,5 azalarak 5 milyar 909 milyon dolara geriledi. İhracatın ithalatı karşılama oranı Ocak-Ekim 2023 döneminde yüzde 69 iken bu yılın aynı döneminde yüzde 76,7'e yükseldi. Ocak-ekim döneminde ise ihracat, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 3,1 artışla 216 milyar 195 milyon dolara çıktı. Dış ticaret hacmi yüzde 4,7 artışla 44 milyar 737 milyon dolar oldu. Bu ülkeyi 1 milyar 562 milyon dolarla ABD, 1 milyar 294 milyon dolarla İngiltere, 1 milyar 236 milyon dolarla Irak, 1 milyar 159 milyon dolarla İtalya takip etti. Dış ticaret ve cari işlemlerdeki olumlu gelişmelerin ekimde de devam ettiğine dikkat çeken Bolat, "Hükümetimizin ekonomi programının meyvelerini alıyoruz, dış ticaret açığı, tepe noktası olan Mayıs 2023'e göre ekim ayı itibarıyla tam 44,3 milyar dolar gerilemiştir" dedi.